Sosyal Medya

Güncel

Erdoğan kimi uyarıyor, bize ne diyor, nelere hazırlıyor? - İbrahim Karagül



CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye'nin Yeni Güvenlik Konsepti'ne iliÅŸkin bir süredir oldukça çarpıcı konuÅŸmalar yapıyor. Zamanın deÄŸiÅŸtiÄŸine, tehditlerin deÄŸiÅŸtiÄŸine, küresel güç haritasının deÄŸiÅŸtiÄŸine, tarihin deÄŸiÅŸmek üzere olduÄŸuna, bütün bunlara paralel biçimde Türkiye'nin de deÄŸiÅŸtiÄŸine dair ileri derecede cümleler kuruyor, can alıcı tespitler yapıyor.

Ağırlıklı olarak Avrupa BirliÄŸi'nin açık Türkiye düşmanlığına, bu çerçevede terör Ã¶rgütlerini sahiplenmesine, destekleyip Türkiye'ye yönelik saldırılarından medet ummasına, terörü bir kart olarak görmesine, belki Birinci Dünya Savaşı sonrası ilk kez Türkiye ile Avrupa arasındaki güven unsurunun bu denli zedelenmesine yönelik cesur, açık, önyargısız, kompleksiz cümleler kuruyor. 

Hem uyarı hem meydan okuma

Bölgede bütün Ã¼lke haritalarının masaya yatırılmasına, Türkiye'ye yeni bir harita dayatılmasına, bölgesel savaşın Türkiye içlerine servisedilmesine, Gülen ve teröristleri üzerinden içeriden, PKK/PYD üzerinden hem içeriden hem dışarıdan Ã¼lkemize karşı açık savaşın baÅŸlatılmasına, tehlikenin ne kadar büyük ve ne kadar yakın olduÄŸuna dair bütün ülkeyi, hepimizi uyarırken, tehditlerin kaynağına meydan okuyor. 

Gezi terörünü yaÅŸamış, 17-25 Aralık darbe giriÅŸimini yaÅŸamış, 15 Temmuz çokuluslu saldırısını yaÅŸamış, PKK üzerinden iç savaÅŸ senaryosuna göğüs germiÅŸ, PYD Ã¼zerinden Türkiye'yi Ã§evrelemeplanlarının farkına varmış, Cumhuriyet'in kuruluÅŸundan bu yana en ağır ihanet örneklerine tanık olmuÅŸ, üstelik bütün bu tehdit ve saldırıların doÄŸrudan ya da dolaylı kendi müttefiklerinden geldiÄŸini farketmiÅŸ bir ülkenin, Ã¶z savunmasına iliÅŸkin bir mücadele baÅŸlatıyor. 

Doğu-Batı savaşının tam merkezindeyiz

Savunmacı ve Ã¼rkek bir ülkeden cesur ve meydan okuyan ülkeye, tehditleri içeride deÄŸil dışarıda karşılayan bir ülkeye, içeriden ve dışarıdan gelen saldırılar karşısında diz çöken, yalvaran, sinen bir siyasi akıldan elini daha da uzak coÄŸrafyalara ulaÅŸtıran, adımlarını daha da güçlendirip sıklaÅŸtıran bir siyasi akla geçiÅŸin yol haritasını sunuyor. 

Türkiye; yeni baÅŸlayan, sertleÅŸen, acımasızlaÅŸan bu olaÄŸanüstülükler çağında, bu çılgınlıklar döneminde baÅŸka türlü ayakta kalamaz. Hiçbir ülkenin, bölgesel ittifakın, merkez gücün birbirine tahammülünün kalmadığı, ortak alanların hızla belirsizleÅŸtiÄŸi, kaynaklar ve pazarlar üzerinde acımasız Ã¶rtülü savaÅŸların yaÅŸandığı, küresel güç/iktidar paylaşımının dünyayı kıyamet savaşına doÄŸru sürüklediÄŸi bir dönemde, Türkiye gibi karmaşık bir coÄŸrafyanın ortasında, büyük saldırının ana hedefi olan Müslüman dünyanın merkezinde, artık keskin hatlarla birbirinden ayrılan DoÄŸu ile Batı arasındaki cephenin tam ortasında duran bir ülkenin kendini hazırlamaktan baÅŸka çaresi kalmamıştır. 

Tehlike büyüktür, yıkıcıdır, yakındır

Siyasi aklını dönüştürmesi, duruÅŸunu netleÅŸtirmesi, toplumsal dayanışmasını güçlendirmesi, tarih yapıcı rolünü keÅŸfetmesi, merkez devlet reflekslerine yönelmesi, bu çerçevede savunma hatlarını alabildiÄŸine güçlendirmesi bir zorunluluktur. 

OlaÄŸanüstülükler çağı baÅŸlamışsa, sıradışı bir tarih dönemine girmiÅŸsek, bütün coÄŸrafya büyük savaşın hedefi haline getirilmiÅŸsebizim de olaÄŸanüstü bir hazırlık dönemi geçirmemiz, olaÄŸanüstü bir çıkış yapmamız, olaÄŸanüstü savunma hazırlıkları baÅŸlatmamız acil bir sorumluluktur. 

Tehlikenin büyüklüğünü, yakınlığını, yıkıcılığını farkedemeyenler için, dünyanın sürüklendiÄŸi bu sert iklimikavrayamayanlar için bu sözler, bu öneriler olaÄŸanüstü ve sıradışı görülecektir. Bu çevrelerin, aslında neler olup bittiÄŸine, iki yıl sonra neler olabileceÄŸine dair saÄŸlam öngörüleri olduÄŸunu hiç sanmıyorum. 

Artık Ã¶ngörü dönemini bile geçmiÅŸken, her ÅŸey apaçık önümüzdeyken, ülke savunması için canlar veriliyorken, Türkiye'ye yönelik saldırılar gizlenemez hale gelmiÅŸken, Türkiye'yi yıkmak için yeni hazırlıklar devam ederken normal cümlelerle konuÅŸmamız mümkün deÄŸildir.

ABD ve AB için Türkiye kontrolden çıkmıştır!

Türkiye-ABD ekseni bir yıkım yaşıyor. Sebebi Barack Obamayönetiminin terör örgütleri ile bu koca ülkeye ayar vermeyegiriÅŸmesidir. PKK ile içeriden vurması, PYD ile dışarıdan Ã§evrelemeyegiriÅŸmesi, FETÖ ile iç savaÅŸa sürükleyip teslim alma planıdır. 

Türkiye-AB arasındaki güven duvarları tamamen yıkılmış, ortaklık duygusu yok olmuÅŸtur. OlaÄŸanüstü bir küresel güç hareketliliÄŸi olmazsa bu böyle devam edecek ve bir daha tamir edilemeyecektir. Sebebi AB'nin Türkiye'yi, bırakın ortaklığı, müttefik olmaktan çıkarması, Türkiye'nin büyümesini ve güçlenmesini tehdit görmesi, OrtadoÄŸu'yu yeniden paylaÅŸma planlarının önünde engel görmesidir. 

Hem ABD hem de AB ülkeleri için esas mesele, Türkiye'nin artık kontrol altına alınamaması, yönetilebilir alandan çıkması, 20. yüzyıl boyunca devam eden vesayetin yok olması ve bir daha inşa edilememesidir. Yani, teslim olursanız dost olursunuz, teslimiyeti reddederseniz düşman olacaksınız. Batı ile yüzlerce yıllık siyasi tarihimizde gelenek bozulmamıştır!

ABD ve Avrupa katliam yapanları korumaya aldı

15 Temmuz saldırılarını doÄŸrudan ABD yönetimi, ABD istihbaratı planlamışGülen ve teröristleri Ã¼zerinden uygulamıştır. Washington yönetimi, stratejik ortak dediÄŸi Türkiye'ye tarihinde en ağır saldırıyı yapmış, bu ülkenin liderini öldürmeye giriÅŸmiÅŸtir. Plan baÅŸarısız olunca da, kendi istihbaratına çalışan ne kadar FETÖ mensubu varsa Ã¼lkeye çağırmış, korumaya almıştır. 

AB, PKK ve PYD'ye hep tam destek vermiÅŸ, sivil katliamlara imza atan kiÅŸileri savunmuÅŸ, bundan utanç duymamış, son derece pervasız bir ÅŸekilde Avrupa baÅŸkentlerinde bu kiÅŸilerle ÅŸov yapmaktan çekinmemiÅŸtir. Binlerce teröristi korumaya almışaçıktan teröre destek ilan etmiÅŸ, bunu yaparken elli yıldır savunageldiÄŸi tezleri Türkiye karşıtlığı uÄŸruna heba etmiÅŸtir. 

FETÖ ve PKK/PYD tamamen ABD-AB yönetiminde saldırılar yaparken, bu ülkeler tarafından yönetilirken kimse bizden sakin konuÅŸmamızı, anlayışlı olmamızı beklemesin. Kimse bizden geleceÄŸimizi bu ülkelere baÄŸlamamızı, onları umut ve dost görmemizi beklemesin. 

“BaÅŸka seçenekler” devreye girecektir

Bu ülkeler teröre desteklerine devam edecekler. Örgütler üzerinden Türkiye'ye saldırılara devam edecekler. ABD ve Avrupa ülkelerinde binlerce terör mensubundan bir tanesi bile iade edilmezken, bu yönde umutlarımızı da bir kenara bırakma zamanı gelmiÅŸtir. “BaÅŸka yöntemlerle mücadele” etmek zorundayız. Bu “baÅŸka yöntemler”in ne olabileceÄŸine kafa yormak zorundayız. 

Salih Müslim baÅŸta olmak üzere PKK/PYD yöneticilerine yakalama kararının hukuki bir sonucu elbette olacaktır. Ancak Ä°nterpol diye bir ÅŸey artık kalmamıştır ya da Türkiye için bir ÅŸey ifade etmemektedir. Ãœstelik bu kiÅŸiler sadece bir saldırıdan deÄŸil, Türkiye'ye karşı açık savaÅŸtan suçludur. Öyleyse hukuki ve adli sonuçlarla bir yere varılması da mümkün deÄŸildir. Yeni Güvenlik Konsepti'nin bu kiÅŸilerin baÅŸlarına Ã¶dül koymakla sınırlı kalacaksa yine bir sonuca ulaşılamayacaktır. 

Türkiye'nin bütün bölgede kendi özel operasyonlarını yapmaktan baÅŸka seçeneÄŸi kalmamıştır. Yakalama kararı bu yönde atılmış ilk adım olabilir mi? Nokta operasyonların habercisi olabilir mi? GöreceÄŸiz..

FETÖ ve PYD kriptoları

İçerideki FETÖ kriptoları, PKK/PYD kriptoları ne kadar zihin karıştırmaya, ne kadar devlet aklını bulandırmaya, ne kadar güvenlik zafiyeti oluÅŸturmaya, ne kadar Türkiye'ye Suriye'deki hareket alanını daraltmaya kalkışırsa kalkışsın, ABD ile birlikte Fırat Kalkanı'nı boÅŸa çıkarıp PYD'ye alan açmaya Ã§alışsın, Türkiye bu olaÄŸanüstü yürüyüşüne devam edecektir. 

Çünkü bu dönem sadece Türkiye için deÄŸil bütün dünya içingeçerlidir. Belki Türkiye'den daha çok ABD için, Avrupa ülkeleri için ya da Asyalı güçler için derin deÄŸiÅŸimlere tanık olacağız. Uluslararası sistem iflas etmiÅŸ, dünyanın ekseni kaymıştır.Önümüzdeki yıllarda kimlerin dost kimlerin düşman olacağını öngörmek bile mümkün deÄŸildir. Çok karmaşık, baÅŸ döndürücü deÄŸiÅŸimler göreceÄŸiz. 

Bin yıl sonra Doğu'ya dönme vakti mi geldi?

Öyleyse ABD'nin merkez konumunu, AB'nin bütünlüğünü, Asya'daki güç hareketliliÄŸini ve meydan okumayı, coÄŸrafyamızın uzağında yaÅŸanacak sarsıntıları dikkatle izlememiz, hazırlıklı olmamız gerekiyor. Türkiye'nin Åžanghay Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı'na yönelik ilgisi basit bir ilgi olmayabilir. Batı Türkiye ile önüne kalın duvarlar Ã¶rmüşse, Türkiye düşmanları ile ittifak yapmışsa, bunun için “teröre destek veren ülke” suçlamasını bile göze almışsa Türkiye elbette baÅŸka arayışlara girecektir. 

Kim bilir, belki de bin yıldır Batı'ya akan suyun yönünü çevirme, ilk kez yüzümüzü DoÄŸu'ya döndürme vakti geldi. EÄŸer biz bunu yapmak zorunda kalırsak, dünya tarihinde köklü deÄŸiÅŸiklikler olacak, büyük kırılmalar yaÅŸanacak demektir. Çünkü tarih yapıcı milletlerin tercihleri sadece o ülkelerle sınırlı kalmaz. 

Ben CumhurbaÅŸkanı'nın sözlerini bu çerçevede okuyorum ve son derece önemli buluyorum. Bizi uyarıyor, ülkeyi uyarıyor, dünyayı uyarıyor. Bize düşen bu öncelikleri bir yol haritası görüp alabildiÄŸine dayanışmayı güçlendirmek, olaÄŸanüstü bir savunma hazırlığına giriÅŸmektir.

İbrahim Karagül - Yeni Şafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.