Sosyal Medya

Güncel

İsrail ordusunun kadın askerleri - İsmail Kılıçarslan

Hani gazetelerin internet sitelerinin ve haber portallarının 'tık avcılığı' yapmak için hazırladığı 'kadın resimli galeriler' var ya. Onlardan birine bakıyorum şu anda. Hemen 'İsmail, ne oluyor?' demeyin. Anlatacağım.



Galeri, 10 Ekim 2016 tarihinde, Sabah Gazetesi tarafından hazırlanmış. Toplam 40 fotoÄŸraf. Galerinin adı da 'Ä°srail ordusunun kadın askerleri…' 'Ä°srail ordusunda kadınlar da bir yıl zorunlu askerlik yapmak zorunluluÄŸunu taşıyor' cümlesiyle anons edilen galeri, yayınladığı fotoÄŸrafları 'birbirinden ilginç kareler' diyerek servis etmiÅŸ. 

Bir yanlış anlaşılmanın önüne hemen geçeyim: Mesele bu galerinin Sabah Gazetesi'nde yayınlanmış olmasıdır. Star'da, AkÅŸam'da, Türkiye'de, Yeni Åžafak'ta, Akit'te falan da yayınlanmış olsaydı yine mesele aynı olacaktı. Bilmem anlatabiliyor muyum? Hürriyet, Milliyet v.b yapsaydı böyle bir galeri, ne ilgimi çekerdi ne de dönüp bakardım doÄŸrusu. Fakat iÅŸte Sabah'ın yaptığı bu galerideki 'hoÅŸ kızlar' sabah akÅŸam Filistinlilere ateÅŸ ediyorlar. Ä°htimal, o 'ilginç kareler'den birindeki bir kadın askerin silahından çıkan bir kurÅŸunla bir Filistinli delikanlı ölmüş ya da yaralanmıştır. Tekraren: Bilmem anlatabiliyor muyum? 

Hadi bir başka örnekle devam edelim. Karar Gazetesi'nin internet sitesinde bir haber başlığı: 'Hawking'ten dehşet veren açıklama: İnsanlık tamamen yok olacak.



BaÅŸlığı okur okumaz 'verili haber ajansı dilinin ve tık gazeteciliÄŸinin bir örneÄŸi' olarak deÄŸerlendirdim durumu. 

Bence iki örneÄŸi de birbirine baÄŸlayan cümle ÅŸu: Bunu yapanlar neredeyse 'bilinç dışı' ÅŸekilde yapıyorlar. Muhtemelen savunmalarını sorsak 'ne var ki canım bunda?' diyecekler. Haklılar. Onlara öğretilen gazetecilik, tüm dünyada olduÄŸu gibi, bu gibi durumlarda bir sorun olmadığı görüşünün üzerine inÅŸa ediliyor. Yani, kızlar güzelse ve 'tık' getiriyorsa Ä°srail ordusundan olup olmamalarının bir anlamsal karşılığı yok. Ağırlıklı olarak 'kıyametin kopup insanların yok olacağına bir nass olarak inanan okurlar' tarafından okunuyor olmanın da. 

Åžunun adını koyalım: YandaÅŸ-candaÅŸ ayırmadan söylemek gerekirse medya, hem halkın hem de iktidarın çok gerisinde bir yerlerde konumlanmış durumda Türkiye'de. Gündemin önüne geçmeye, kendine mahsus bir medya diliyle habercilik yapmaya bir türlü yanaÅŸmıyor. 'Ä°ktidar ya da muhalefet bir ÅŸey söylesin de o söylenenleri retorik haline getirelim' yaklaşımı dolaşımda. Bu, medya açısından çürütücü bir durum bana kalırsa. 

Gündemimize bomba gibi düşen 'önerge tartışması'nı düşünelim mesela… Ä°ki ayrı tavır gördük medyada. Ä°lki, yasa metninin muÄŸlaklığına ve yanlış anlaşılma ihtimalinin büyüklüğüne raÄŸmen 'bu yasa çok doÄŸrudur' tavrı; ikincisi ise yasanın çözmek istediÄŸi dert ortadayken 'bu yasa çok yanlıştır' tavrı. Hâlbuki medya bu konuda daha soÄŸukkanlı davranarak saÄŸlıklı bir tartışma zeminine çekebilirdi meseleyi. Ä°nsanlar 'yüksek tansiyon'la deÄŸil de yasanın getirip götürecekleri üzerinden konuÅŸabilselerdi fena mı olurdu? 

Belki de fena olurdu tabii. Ä°ktidar-muhalefet kısır çatışmasının yelkenlerini ÅŸiÅŸirmekten baÅŸkaca bir görevi yokmuÅŸ gibi davranan Türk medyası, bu türden bir sorumluluÄŸun altında ezilirdi belki de. 

'Kendisine mahsus bir dili olmayanın kendisine mahsus bir anlam dünyası da olmaz' cümlesinin bize bir ÅŸey öneriyor olması gerekiyor. 

Bu noktada kamuoyu tarafından 'yandaÅŸ' olarak isimlendirilen medyaya düşen sorumluluk daha da önemliymiÅŸ gibi geliyor bana. Düz retorikle, gündem oluÅŸturmak için iktidarı beklemekle, tüm dönüşlerini, tüm kabullerini, tüm retlerini iktidara ayarlamakla en büyük kötülüğü mevcut iktidara yaptıklarının farkına varmaları gerekiyor. 

Ä°nancım ÅŸudur: 'Bugün iktidarı en güzel ben onayladım' gazeteciliÄŸi ile 'bugün iktidarı en güzel ben yuhaladım' gazeteciliÄŸi arasında herhangi bir fark olmadığını anladığımız gün, üzerine bastığımız zemin daha saÄŸlam ve saÄŸlıklı olacak. 

Önce dili kendimize mahsus hale getirip, ardından gündemimizi de mahsuslaÅŸtıracağız ki 'medya' olmanın bir anlamı olsun. Haksız mıyım? 

Ne diyordu Murdoch: 'Kara gözlüm. Senin tarif ettiÄŸin medyadan hepimize lazım da, ne sizin ülkede rastlanıyor zatıâlilerine ne de bizim ülkede. Ä°dare edivercen gari.' 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.