Çözüm için Özel Bakanlık (2) - İhami Işık

Sadece son kırk yılda heba edilen insan kaynağının yanına, ekonomik kayıpları ve uluslararası arenada yitirilen itibarı eklediğimizde; asla, hiçbir şart altında göze alınmayacak kadar büyük bir bedelden söz ettiğimizi anlarız.

Şimdi, açık seçik şekilde yanıtlamamız gereken hayati önemdeki temel soru şudur; Kürt sorununu çözümsüz bırakıp, geçmişte ödediğimiz bedellere yakın bir bedel ödemeyi göze almalı mıyız? Yoksa her medeni ülkenin yaptığı gibi bize ait olan bu sorunu, gerçek çözümü için ödünsüz bir irade ile arayışlarımızı sürdürüp, sorunun özüne inerek, sorun çözülünceye kadar politik gündemimizin en üst basamağında tutmalı mıyız?

Elbette bu bir siyasi tercih meselesidir ve siyaset kurumu bu ya da benzeri tercihler ile Türkiye’nin önünü açma sorumluluÄŸu ile yükümlüdür. DoÄŸası gereÄŸi bu sorunun siyasi açıdan taşıdığı risklerin farkında olan biri olarak, bir adım daha ileriye giderek söylemeliyim ki, geç kalıyoruz. Her geçen gün bizi sorunun çözümünden uzaklaÅŸtırıyor. Her geçen zaman bizi kontrolü daha zor ve çözümü daha çetrefilli bir sorunla baÅŸ baÅŸa bırakıyor.

Ä°ma ettiÄŸim ÅŸey, sadece OrtadoÄŸu’daki yeni geliÅŸmeler ve bu geliÅŸmelerin sıcak bir patates gibi ilerde avucumuzu daha çok yakma ihtimali deÄŸildir; aynı zamanda özellikle hendek/ barikat vahÅŸetiyle yaratılan büyük maÄŸduriyetin duygudaÅŸlığı örseleyen büyük etkisidir. Hiç uzaÄŸa gitmeden, sıcağı sıcağına Şırnak’a dönen ahalinin yaÅŸadığı dram kelimenin tam anlamıyla yürek burkan bir insanlık dramıdır.

Sur, Nusaybin, Cizre ve Silopi’de yıkıma uÄŸrayan hayatları yeniden onarmak, günlük hayatın olaÄŸan akışını ihtiyaçlara cevap verecek biçimde sorunsuz organize etmek ve ‘’maÄŸdurun faill’e iliÅŸkisini’ yeniden tasarlamak baÅŸlı başına büyük çaplı bir çalışma gerektirir. MaÄŸdur halk bu vahÅŸetin faillerini biliyor, tanıyor. Ama bu bilme ve tanıma eÄŸer ciddi bir alternatifle desteklenmese hiçbir iÅŸe yaramaz. Aynı halk bir süre sonra baÅŸka bir büyük dayanak bulamadığı için mecburen eski rutinine rıza gösterebilir.

Listeyi uzatmak mümkündür, belki de uzatmak gerekli ve hayırlı da olur. Ama kabaca söylemek gerekirse, PKK’nin yarattığı maÄŸduriyetler ve bundan kaynaklanan maÄŸdur sayısının büyüklüğü o kadar orantısız arttı ki, buralara yönlendirilecek sistematik, disiplinli bir çalışma, kendi başına PKK’nin ideolojik hegemonyasına son verebilir.

Kürt sorununun çözümü için oluÅŸturulacak özel bakanlık, ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi ve idari bir dizi sorunu çözerken, yaslanacağı en temel hakikat, Kürt dilinin özgürleÅŸmesi talebi olmak zorundadır. Çünkü Kürt sorununun siyasi özü dilseldir, dilin özgürleÅŸmesi talebidir. Dil baÄŸlamına oturmuÅŸ bir bakanlık organizasyonu, dil üstünden her ile formüle edilmiÅŸ sorun ile doÄŸrudan, ayrıntıyla iliÅŸkilenebilir.

Kürtleri, ‘’Kürt’’ olarak niteleyen en belirgin ortak payda Kürtçedir. Kürtler, Kürtçenin yaÅŸam enerjisiyle tarih içinde oluÅŸmuÅŸ istikrarlı bir topluluktur. Dolayısıyla Kürtleri 21. yüzyıla taşıyan en dominant güç ne bir parti, ne bir karizmatik lider, ne bir mücadele biçimi ve ne de kopuk kopuk kendini tekrar eden bir maÄŸduriyet enerjisidir; Kürtleri 21 yüz yıla taşıyan yegâne güç Kürtçenin özgürlük talebidir . Kürtçenin diÄŸer bütün dünya dilleri gibi, kapasitesi ölçüsünde egemen olacağı, içinde kendini huzurlu sayacağı, bir hayat tarzıdır.

İhami Işık - Star