Sosyal Medya

Güncel

Mete Yarar cephe hattında: 'Böylesine ilk defa şahit oluyorum!'

Fırat Kalkanı’nda 88 gün geride kalırken TSK destekli muhalif güçler El Bab yolunda ilerlemeye devam ediyor. Cephe hattına giden Mete Yarar, operasyonun ayrıntılarını Karar gazetesinde yazdı.



"Sahaya indiğinizde, gerçekliklerle karşılaştığınızda iki durum yaşanabilir. Bunlardan bir tanesi, yaşanan şeylerden çok hoşlanmazsınız. İkincisi ise yaşananlar karşısında olumlu anlamda şok olur ve haklı bir gurura kapılırsınız.
 
AÅŸağı yukarı neler yaÅŸandığını birkaç defa yine buralara gelerek, yerinde tespitlerle görme imkanına sahip olmuÅŸtum. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu kadar büyük çaplı bir hibrit (melez) operasyonuna ilk defa ÅŸahit oluyorum.
 
Özel Kuvvetlerin MİT ile birlikte, bölgedeki yerel unsurlarla yaptığı organizasyon; tank, topçu ve Hava Kuvvetleri ile beraber gerçekleştiridiği konvansiyonel işbirliği... Aslında sahada tam anlamıyla bir hibrit operasyon yaşanıyor.
 

ÖSO'NUN ANA YAPISI

Dünyanın en zor operasyon tekniklerinden biridir. Hayal edin; iki tane diÅŸli birbirinden farklı hareket hızına ve diÅŸli boylarına sahip. Bu ikisinin beraber senkronize olması, makineyi döndürmesi gerekir. Bu, bir makine için ne kadar zorsa, bir savaşı/operasyonu idare etmek de, hibrit operasyon yapmak da hiç kolay deÄŸildir. Beraber, senkronize yapılması gereken dünyanın en zor operasyon ÅŸeklidir. Yerinde gördüğümde bu hibrit operasyon konusunda gelinen nokta, açıkçası hem koalisyon güçlerini hem diÄŸer grupları hayrete düşürecek durumdadır. Hedeflenene ulaÅŸma ve buna oranla ÅŸehit ve yaralı sayısı karşılaÅŸtırıldığında rakamlar gerçekten yapılan hibrit operasyonun baÅŸarısını ortaya koyuyor. Kimin kim olduÄŸunu, gerçek amacını bilmediÄŸiniz bir alanda sözünü ettiÄŸimiz hibrit operasyonu icra etmeye çalışıyorsunuz. Birbirinden farklı koalisyon güçleri, birbirinden farklı organizasyon yapıları bulunuyor. En basitinden Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) diye nitelendirdiÄŸiniz yapı gerçek anlamda nedir? Ä°sterseniz onu da açıklayalım ki, oradaki parçalanmış görüntüyü diÄŸerlerine gönderme yaparak siz hayal edin. ÖSO’nun içindeki ana yapıları ÅŸu maddelerle özetleyebiliriz:
 
Müşterek Operasyon Merkezi (MOM) kapsamında birbirinden farklı ülkeler tarafından yetiştirilmiş olanlar
 
Eğit-donat kapsamında Türkiye ve ABD tarafından eğitilmiş olanlar
 
Bağımsız olarak ÖSO ile hareket edenler
 
Bu birbirinden bağımsız unsurları MOM kapsamında kullanmak zorunda olduğunuzu düşünün. İşin içinden çıkmak gerçekten çok zor. Hibrit operasyon içindeki ayrı ayrı hibritler. Bir hibritin içinde başka bir hibrit. Hani Rusların ünlü matruşka oyuncağı vardır. Aynen onun gibi. Her açtığınızda başka bir hibrit, grup çıkıyor. Bu alan, zorun daha da ötesinde tanımlanabilecek bir alan...
 
 
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HAREKAT MERKEZÄ°

BaÅŸka ülkelerin, grupların bu hibrit operasyonu engellemek için yaptıkları faaliyetler de iÅŸin cabası. Ä°ran destekli Åžii milisler ve Esad ordusu deyin, zaman zaman konjonktürel anlamda Rusya’nın deÄŸiÅŸen pozisyonları deyin, isterseniz koalisyon güçleri, ABD, PKK, uzantısı PYD vs. Herkesin çomak sokmak istediÄŸi bir hibrit operasyon gerçekleÅŸtiriliyor. Maalesef düşmanları hibritten onlarca daha fazla... Kimisi konvansiyonel anlamda kimisi de mücadele etmesi daha zor olan gayrinizami operasyonlarla bu hibrit operasyonu engellemeye çalışıyor. Sahaya geldiÄŸinizde bütün bu ayak oyunlarını teker teker görüyorsunuz. Ä°ÅŸte o zaman aslında ÅŸoku orada yaşıyor, iÅŸin zorluÄŸunu çok daha net olarak anlıyorsunuz.
 
İncelemelerim sırasında bu operasyonu icra etmek için oluşturulan harekat merkezi konusunda da bazı bilgilere ulaştım. Fırat Kalkanı kapsamında alanı mikro olarak hücresel yapısına bölen, her birini tek tek inceleyen, dakikalar ve saniyelerle refleks verebilen, yaşayan bir harekat merkezinin kurulduğunu öğrendim.
 

EN BÃœYÃœK MÃœCADELE

BildiÄŸinizin ötesinde bir harekat merkezi olduÄŸunu duydum. Bu merkez, Türkiye’nin gelmiÅŸ olduÄŸu kabiliyet anlamında eski bir asker, güvenlik politikaları uzmanı olarak göğsümü kabarttı. Mikro alanda, yani her hücreyi, ÅŸehir merkezini, her alanı kontrol etmeye çalışan, bunu izleyen ve bu bilgileri saniye saniye kayıt altına alan, buna refleks olarak tepki veren, yaÅŸayan bir vücut. Yoksa baÅŸka türlü bu alanı ayakta tutmak mümkün görünmüyor. Kimi zaman, kimin kime ne yaptığını bilmediÄŸiniz bir alanda operasyon icra ediyorsunuz. KurÅŸunun nereden geldiÄŸini, hatta kimin kimi vurduÄŸunu bilmediÄŸiniz bir alan. Zaman zaman ‘yanlışlıkla vurduk’ denilen hedefler... Örnekleri çok. Bundan iki gün önce, Afrin bölgesinde, Rus uçaklarının kimliÄŸi tespit edilemeyen uçaklar tarafından vurulduÄŸu söylenen alan gibi. ABD koalisyon güçlerinin Rus askerlerini vurması gibi. Zaman zaman Haseke bölgesinde Suriye ordusunun PYD’yi vurması gibi. Bu alanda zaten her ÅŸey yanlışlıkla ve istemeden yapılıyor. Zaten dördüncü nesil dediÄŸimiz, hibrit/melez isimleriyle de adlandırılan savaÅŸ ÅŸekli bu ÅŸekilde yapılıyor. Türkiye bunu çok iyi algılamış, Suriye’de buna adapte olmuÅŸ ve Fırat Kalkanı’nda eÄŸer baÅŸarılı olunmazsa arkasından ne geleceÄŸini iyi tespit etmiÅŸ bir komuta kademesi, Silahlı Kuvvetler var. Siyaset mekanizması da bu algının üzerine MÄ°T ile beraber desteÄŸini vermiÅŸ. Bundan sonra yaÅŸanacaklar sadece El Bab’da olmayacak. Geçen sefer de söylemiÅŸtim. Aslında sahada yapılan en büyük mücadele PYD’nin Münbiç’ten çıkartılması, El Bab’a doÄŸru ilerleyen grupların tekrar dışarı püskürtülmesi ve Azez hattına kadar geri çekilmesinin saÄŸlanması üzerine olacak. Günbegün bununla ilgili bölgede gerilimler yaÅŸanıyor.
 
Bununla baÄŸlantılı olarak “ardı ardına Münbiç, Afrin veya bölgedeki baÅŸka geliÅŸmelerle ilgili neden Beyaz Saray’dan açıklama yapılıyor” diye düşünüyordum. Sorunun yanıtı basitti. Bu sorunun yanıtı Fırat Kalkanı’nda yatıyor. Türkiye haklı talepleri ve geçmiÅŸte verilen sözlerin yerine getirilmesi için sahada aktif olarak ilerlemeye devam ediyor. Türkiye ilerledikçe muhatapları bu konularla ilgili açıklama yapmak zorunda kalıyor. Türkiye ilk defa karşı tarafa makul süreler vererek bu harekatı yönetiyor. Çünkü biliyorki PYD’nin içerisinde Amerikan, Ä°ngiliz ve Fransız özel kuvvetleri var. Onlara daha önceden bölgeden çekilmeleri için zaman tanınıyor. Zaman dolduÄŸu andan itibaren de Türk Silahlı Kuvvetleri, Özel Kuvvetler ve ÖSO’dan kurulmuÅŸ özel görev gücü gereÄŸini icra ediyor.
 
 
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ä°NCE KIRMIZI HAT

Geçen gün “Ä°nce Kırmızı Hat” baÅŸlıklı bir yazı yazmıştım. Ä°nanın buraya geldiÄŸimde bu hattın kıldan ince olduÄŸunu da farkettim. Operasyon yalnızca askeri olarak icra edilmiyor. Bunun siyasi, diplomatik yönleri de var. Bu çerçevede Genelkurmay ile beraber DışiÅŸleri Bakanlığı ve ilgili birimlerde de son derece hummalı bir çalışma sürüyor. Sahadakiler iÅŸlerini yapmaya devam ediyorlar. Onların düşündüğü tek ÅŸey, El Bab’a girilmesi ve daha sonra verilmiÅŸ sözler gereÄŸi PYD’nin bölgeden tamamen çekilmesinin saÄŸlanması. Çok kararlılar ve hibrit operasyonun ilk baÅŸtaki zorluklarını üzerlerinden atmış durumdalar.
 

KURTARICI MELEKLER

Benim izlenimim; Türkiye, hibrit operasyonu çok iyi öğrenmiÅŸ. Bakalım bundan sonra bu ince kırmızı hattın içerisinde neler olacak, daha neler göreceÄŸiz? Ama biz Münbiç’e doÄŸru ilerlemeye devam ettikçe bırakın her gün açıklama yapmayı muhtemelen Pentagon’dan, Beyaz Saray’dan saat saat açıklamalar gelmeye baÅŸlayacak.  
 
Bir konuya deÄŸinmeden yapamayacağım. Bu hibrit operasyonun gerisinde görünmeyen kahramanlar da var. SaÄŸlık Bakanlığı’na baÄŸlı unsurlar harekatın kurtarıcı melekleri gibi, valilikler ve belediyeler Suriye’de geri dönüşü saÄŸlamaya çalışan Türk tipi BM gibi, AFAD ile Kızılay da aÅŸ ve barınak saÄŸlayarak hızır gibi yetiÅŸiyor.
 
Burada gördüklerimi yazmaya ve anlatmaya devam edeceÄŸim. 'ABD, Fırat Kalkanı’nın neresinde yer alıyor' sorusunun yanıtı bir sonraki izlenim içinde yer alacak." (Karar)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.