Sosyal Medya

Dünya

Çocuk hakları gününde çocukların hakkı yok

BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme tüm ülkeler tarafından imzalanmasına rağmen bugün dünyanın birçok yerinde çocuklar büyük zorluklar ve saldırılar ile karşı karşıya...



Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 193 ülke tarafından onaylanmış olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin Her 20 Kasım 1989 tarihinde imzalanmış olması nedeniyle her yıl 20 Kasım günü Dünya'da 'çocuk hakları günü' olarak anılıyor.

Çocukların fiziksel, fizyolojik ve psikolojik olarak hayat şartlarını daha da iyileştirmeyi amaçlayan ve tüm ülkelerin imzaladığı bu bildirgeye rağmen dünyada halen yüz binlerce çocuk kötü şartları içerisinde hayatını sürdürmeye gayret ediyor.

Ayrıca dünyada birçok bölgede BirleÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan beÅŸ büyük devletin bizzat katıldığı hava saldırılarında her gün çok sayıda çocuk hayatını kaybediyor. Bugün bu devletlerden Rusya Suriye’de; ABD Yemen, Pakistan, Somali, Afganistan ve Irak’ta sivillere ve çocuklara yönelik saldırılar düzenlemeye devam ediyor.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME

Sözkonusu sözleşmenin tam metni şu şekilde:

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilmiştir.

Bu Sözleşmeye Taraf Devletler,

BirleÅŸmiÅŸ Milletler AndlaÅŸmasında ilân edilen ilkeler uyarınca insanlık ailesinin tüm üyelerinin, doÄŸuÅŸtan varlıklarına özgü bulunan haysiyetle birlikte eÅŸit ve devredilemez haklara sahip olmalarının tanınmasının, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduÄŸunu düşünerek,

BirleÅŸmiÅŸ Milletler halklarının, insanın temel haklarına ve bireyin, insan olarak taşıdığı haysiyet ve deÄŸere olan kesin inançlarını BirleÅŸmiÅŸ Milletler AndlaÅŸmasında bir kez daha doÄŸrulamış olduklarını ve daha geniÅŸ bir özgürlük ortamında toplumsal ilerleme ve daha iyi bir yaÅŸam düzeyi saÄŸlama yolundaki kararlılıklarını hatırda tutarak,

BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin, Ä°nsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde ve Uluslararası Ä°nsan Hakları SözleÅŸmelerinde herkesin, bu metinlerde yeralan hak ve özgürlüklerden ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da baÅŸka görüş, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doÄŸuÅŸtan veya baÅŸka durumdan kaynaklanan ayırımlar dahil, hiçbir ayırım gözetilmeksizin yararlanma hakkına sahip olduklarını benimsediklerini ve ilân ettiklerini kabul ederek,

Uluslararası Ä°nsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde, BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin, çocukların özel ilgi ve yardıma hakkı olduÄŸunu ilân ettiÄŸini anımsayarak,

Toplumun temel birimi olan ve tüm üyelerinin ve özellikle çocukların geliÅŸmeleri ve esenlikleri için doÄŸal ortamı oluÅŸturan ailenin toplum içinde kendisinden beklenen sorumlulukları tam olarak yerine getirebilmesi için gerekli koruma ve yardımı görmesinin zorunluluÄŸuna inanmış olarak,

ÇocuÄŸun kiÅŸiliÄŸinin tam ve uyumlu olarak geliÅŸebilmesi için mutluluk, sevgi ve anlayış havasının içindeki bir aile ortamında yetiÅŸmesinin gerekliliÄŸini kabul ederek,

ÇocuÄŸun toplumda bireysel bir yaÅŸantı sürdürebilmesi için her yönüyle hazırlanmasının ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler AndlaÅŸmasında ilân edilen ülküler ve özellikle barış, deÄŸerbilirlik, hoÅŸgörü, özgürlük, eÅŸitlik ve dayanışma ruhuyla yetiÅŸtirilmesinin gerekliliÄŸini gözönünde bulundurarak,

ÇocuÄŸa özel bir ilgi gösterme gerekliliÄŸinin,1924 tarihli, Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi’nde ve 20 Kasım 1959 tarihinde BirleÅŸmiÅŸ Milletler TeÅŸkilatı Genel Kurulunca kabul edilen Çocuk Hakları Bildirisi’nde belirtildiÄŸini ve Ä°nsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası SözleÅŸmesi’nde (özellikle 23 ve 24’üncü maddelerinde) ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara Ä°liÅŸkin Uluslararası SözleÅŸme’de (özellikle 10’uncu maddesinde) ve çocukların esenliÄŸi ile ilgili uzman kuruluÅŸların ve uluslararası örgütlerin kurucu ve ilgili belgelerinde tanındığını hatırda tutarak,

Çocuk Hakları Bildirisi’nde de belirtildiÄŸi gibi Ã§ocuÄŸun gerek bedensel gerek zihinsel bakımdan tam erginliÄŸe ulaÅŸmamış olması nedeniyle doÄŸum sonrasında olduÄŸu kadar, doÄŸum öncesinde de uygun yasal korumayı da içeren özel güvence ve koruma gereksiniminin bulunduÄŸunu hatırda tutarak,

Ulusal ve uluslararası düzeyde çocukları aile yanına yerleÅŸtirme ve evlât edinmeye de özel atıfta bulunan ÇocuÄŸun Korunması ve EsenliÄŸine Ä°liÅŸkin Toplumsal ve Hukuksal Ä°lkeler Bildirisi; Çocuk Mahkemelerinin Yönetimi Hakkında BirleÅŸmiÅŸ Milletler Asgari Standart Kuralları (Pekin Kuralları) ve Acil Durumlarda ve Silâhlı Çatışma Halinde Kadınların ve Çocukların Korunmasına Ä°liÅŸkin Bildirinin hükümlerini anımsayarak,

Dünyadaki ülkelerin tümünde çok güç koÅŸullar altında yaÅŸayan ve bu nedenle özel bir ilgiye gereksinimi olan çocukların bulunduÄŸu bilinci içinde,

ÇocuÄŸun korunması ve uyumlu geliÅŸmesi bakımından her halkın kendine özgü geleneklerinin ve kültürel deÄŸerlerinin taşıdığı önemi gözönünde tutarak,

Her ülkedeki, özellikle geliÅŸmekte olan ülkelerdeki çocukların yaÅŸama koÅŸullarının iyileÅŸtirilmesi için uluslararası iÅŸbirliÄŸinin taşıdığı önemin bilincinde olarak,

Bundan sonraki sayfalarda bulunan kurallar üzerinde anlaÅŸmaya varmışlardır…

Madde 1

Bu Sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.

Madde 2

Taraf Devletler, bu SözleÅŸme’de yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuÄŸa, kendilerinin, ana–babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da baÅŸka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doÄŸuÅŸ ve diÄŸer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler.

Taraf Devletler, çocuÄŸun ana–babasının, yasal vasilerinin veya ailesinin öteki üyelerinin durumları, faaliyetleri, açıklanan düşünceleri veya inançları nedeniyle her türlü ayırıma veya cezaya tâbi tutulmasına karşı etkili biçimde korunması için gerekli tüm uygun önlemi alırlar.

Madde 3

Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir.

Taraf Devletler, çocuÄŸun ana–babasının, vasilerinin ya da kendisinden hukuken sorumlu olan diÄŸer kiÅŸilerin hak ve ödevlerini de gözönünde tutarak, esenliÄŸi için gerekli bakım ve korumayı saÄŸlamayı üstlenirler ve bu amaçla tüm uygun yasal ve idari önlemleri alırlar.

Taraf Devletler, çocukların bakımı veya korunmasından sorumlu kurumların, hizmet ve faaliyetlerin özellikle güvenlik,sağlık, personel sayısı ve uygunluğu ve yönetimin yeterliliği açısından, yetkili makamlarca konulan ölçülere uymalarını taahhüt ederler.

Madde 4

Taraf Devletler, bu SözleÅŸme’de tanınan hakların uygulanması amacıyla gereken her türlü yasal, idari ve diÄŸer önlemleri alırlar. Ekonomik, sosyal ve kültürel haklara iliÅŸkin olarak, Taraf Devletler eldeki kaynaklarını olabildiÄŸince geniÅŸ tutarak, gerekirse uluslararası iÅŸbirliÄŸi çerçevesinde bu tür önlemler alırlar.

Madde 5

Taraf Devletler, bu SözleÅŸme’nin çocuÄŸa tanıdığı haklar doÄŸrultusunda çocuÄŸun yeteneklerinin geliÅŸtirilmesi ile uyumlu olarak, çocuÄŸa yol gösterme ve onu yönlendirme konusunda ana–babanın, yerel gelenekler öngörüyorsa uzak aile veya topluluk üyelerinin, yasal vasilerinin veya çocuktan hukuken sorumlu öteki kiÅŸilerin sorumluluklarına, haklarına ve ödevlerine saygı gösterirler.

Madde 6

Taraf Devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler.

Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.

Madde 7

Çocuk doÄŸumdan hemen sonra derhal nüfus kütüğüne kaydedilecek ve doÄŸumdan itibaren bir isim hakkına, bir vatandaÅŸlık kazanma hakkına ve mümkün olduÄŸu ölçüde ana–babasını bilme ve onlar tarafından bakılma hakkına sahip olacaktır.

Taraf Devletler, özellikle çocuğun tabiiyetsiz kalması sözkonusu olduğunda kendi ulusal hukuklarına ve ilgili uluslararası belgeler çerçevesinde üstlendikleri yükümlülüklerine uygun olarak bu hakların işlerlik kazanmasını taahhüt ederler.

Madde 8

Taraf Devletler, yasanın tanıdığı şekliyle çocuğun kimliğini; tabiiyeti, ismi ve aile bağları dahil, koruma hakkına saygı göstermeyi ve bu konuda yasa dışı müdahalelerde bulunmamayı taahhüt ederler.

Çocuğun kimliğinin unsurlarının bazılarından veya tümünden yasaya aykırı olarak yoksun bırakılması halinde, Taraf Devletler çocuğun kimliğine süratle yeniden kavuşturulması amacıyla gerekli yardım ve korumada bulunurlar.

Madde 9

Yetkili makamlar uygulanabilir yasa ve usullere göre ve temyiz yolu açık olarak, ayrılığın çocuÄŸun yüksek yararına olduÄŸu yolunda karar vermedikçe, Taraf Devletler, çocuÄŸun; ana–babasından, onların rızası dışında ayrılmamasını güvence altına alırlar. Ancak, ana–babası tarafından çocuÄŸun kötü muameleye maruz bırakılması ya da ihmâl edilmesi durumlarında ya da ana–babanın birbirinden ayrı yaÅŸaması nedeniyle çocuÄŸun ikametgâhının belirlenmesi amacıyla karara varılması gerektiÄŸinde, bu tür bir ayrılık kararı verilebilir.

Bu maddenin birinci fıkrası uyarınca girişilen her işlemde, ilgili bütün taraflara işleme katılma ve görüşlerini bildirme olanağı tanınır.

Taraf Devletler, ana–babasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuÄŸun, kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça, anababanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kiÅŸisel iliÅŸki kurma ve doÄŸrudan görüşme hakkına saygı gösterirler.

Böyle bir ayrılık, bir Taraf Devlet tarafından giriÅŸilen ve çocuÄŸun kendisinin ana veya babasının veya her ikisinin birden tutuklanmasını, hapsini, sürgün, sınırdışı edilmesini veya ölümünü (ki buna devletin gözetimi altında iken nedeni ne olursa olsun meydana gelen ölüm dahildir) tevlit eden herhangi benzer bir iÅŸlem sonucu olmuÅŸsa, bu Taraf Devlet, istek üzerine ve çocuÄŸun esenliÄŸine zarar vermemek koÅŸulu ile; ana–babaya, çocuÄŸa veya uygun olursa, ailenin bir baÅŸka üyesine, sözkonusu aile bireyinin ya da bireylerinin bulunduÄŸu yer hakkında gereken bilgiyi verecektir. Taraf Devletler, böyle bir istemin baÅŸlı başına sunulmasının ilgili kiÅŸi veya kiÅŸiler bakımından aleyhe hiç bir sonuç yaratmamasını ayrıca taahhüt ederler.

Madde 10

9’uncu Maddenin 1’inci fıkrası uyarınca Taraf Devletlere düşen sorumluluÄŸa uygun olarak, çocuk veya ana–babası tarafından, ailenin birleÅŸmesi amaçlarıyla yapılan bir Taraf Devlet ülkesine girme ya da onu terketme konusundaki her baÅŸvuru, Taraf Devletlerce olumlu, insani ve ivedi bir tutumla ele alınacaktır. Taraf Devletler, bu tür bir baÅŸvuru yapılmasının baÅŸvuru sahipleri veya aile üyeleri aleyhine sonuçlar yaratmamasını taahhüt ederler.

Ana-babası, ayrı devletlerde oturan bir çocuk olaÄŸanüstü durumlar hariç, hem ana hem de babası ile düzenli biçimde kiÅŸisel iliÅŸkiler kurma ve doÄŸrudan görüşme hakkına sahiptir. Bu nedenle ve 9 uncu maddenin 1 inci fıkrasına göre Taraf Devletlere düşen sorumluluÄŸa uygun olarak, Taraf Devletler çocuÄŸun ve ana–babasının Taraf Devletlerin ülkeleri dahil herhangi bir ülkeyi terketmeye ve kendi ülkelerine dönme hakkına saygı gösterirler. Herhangi bir ülkeyi terketme hakkı, yalnızca yasada öngörüldüğü gibi ve ulusal güvenliÄŸi, kamu düzenini, kamu saÄŸlığı ve ahlak veya baÅŸkalarının hak ve özgürlüklerini korumak amacı ile ve iÅŸbu SözleÅŸme ile tanınan öteki haklarla baÄŸdaÅŸtığı ölçüde kısıtlamalara konu olabilir.

Madde 11

Taraf Devletler, çocukların yasadışı yollarla ülke dışına çıkarılıp geri döndürülmemesi halleriyle mücadele için önlemler alırlar.

Bu amaçla Taraf Devletler iki ya da çok taraflı anlaşmalar yapılmasını ya da mevcut anlaşmalara katılmayı teşvik ederler.

Madde 12

Taraf Devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar.

Bu amaçla, çocuğu etkileyen herhangi bir adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci ya da uygun bir makam yoluyla dinlenilmesi fırsatı, ulusal yasanın usule ilişkin kurallarına uygun olarak çocuğa, özellikle sağlanacaktır.

Madde 13

Çocuk, düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahiptir; bu hak, ülke sınırlarına bağlı olmaksızın; yazılı, sözlü, basılı, sanatsal biçimde veya çocuğun seçeceği başka bir araçla her türlü haber ve düşüncelerin araştırılması, elde edilmesi ve verilmesi özgürlüğünü içerir.

Bu hakkın kullanılması yalnızca:

Başkasının haklarına ve itibarına saygı;

Milli güvenliğin, kamu düzeninin, kamu sağlığı ve ahlakın korunması nedenleriyle ve kanun tarafından öngörülmek ve gerekli olmak kaydıyla yapılan sınırlamalara konu olabilir.

Madde 14

Taraf Devletler, çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlükleri hakkına saygı gösterirler.

Taraf Devletler, ana–babanın ve gerekiyorsa yasal vasilerin; çocuÄŸun yeteneklerinin geliÅŸmesiyle baÄŸdaşır biçimde haklarının kullanılmasında çocuÄŸa yol gösterme konusundaki hak ve ödevlerine, saygı gösterirler.

Bir kimsenin dinini ve inançlarını açıklama özgürlüğü kanunla öngörülmek ve gerekli olmak kaydıyla yalnızca kamu güvenliği, düzeni, sağlık ya da ahlâki ya da başkalarının temel hakları ve özgürlüklerini korumak gibi amaçlarla sınırlandırılabilir.

Madde 15

Taraf Devletler, çocuğun dernek kurma ve barış içinde toplanma özgürlüklerine ilişkin haklarını kabul ederler.

Bu hakların kullanılması, ancak yasayla zorunlu kılınan ve demokratik bir toplumda gerekli olan ulusal güvenlik, kamu güvenliği, kamu düzeni yararına olarak ya da kamu sağlığı ve ahlâkın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla yapılan sınırlamalardan başkalarıyla kısıtlandırılamaz.

Madde 16

Hiçbir çocuğun özel yaşantısına, aile, konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahale yapılamayacağı gibi, onur ve itibarına da haksız olarak saldırılamaz.

Çocuğun bu tür müdahale ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır.

Madde 17

Taraf Devletler, kitle iletişim araçlarının önemini kabul ederek çocuğun; özellikle toplumsal, ruhsal ve ahlâki esenliği ile bedensel ve zihinsel sağlığını geliştirmeye yönelik çeşitli ulusal ve uluslararası kaynaklardan bilgi ve belge edinmesini sağlarlar. Bu amaçla Taraf Devletler:

Kitle iletişim araçlarını çocuk bakımından toplumsal ve kültürel yararı olan ve 29 uncu maddenin ruhuna uygun bilgi ve belgeyi yaymak için teşvik ederler;

Çeşitli kültürel, ulusal ve uluslararası kaynaklardan gelen bu türde bilgi ve belgelerin üretimi, değişimi ve yayımı amacıyla uluslararası işbirliğini teşvik ederler;

Çocuk kitaplarının üretimini ve yayılmasını teşvik ederler;

Kitle iletişim araçlarını azınlık grubu veya bir yerli ahaliye mensup çocukların dil gereksinimlerine özel önem göstermeleri konusunda teşvik ederler;

13 ve 18’inci maddelerde yer alan kurallar göz önünde tutularak çocuÄŸun esenliÄŸine zarar verebilecek bilgi ve belgelere karşı korunması için uygun yönlendirici ilkeler geliÅŸtirilmesini teÅŸvik ederler.

Madde 18

Taraf Devletler, çocuÄŸun yetiÅŸtirilmesinde ve geliÅŸmesinin saÄŸlanmasında ana–babanın birlikte sorumluluk taşıdıkları ilkesinin tanınması için her türlü çabayı gösterirler. ÇocuÄŸun yetiÅŸtirilmesi ve geliÅŸtirilmesi sorumluluÄŸu ilk önce ana–babaya ya da durum gerektiriyorsa yasal vasilere düşer. Bu kiÅŸiler her ÅŸeyden önce çocuÄŸun yüksek yararını göz önünde tutarak hareket ederler.

Bu SözleÅŸme’de belirtilen hakların güvence altına alınması ve geliÅŸtirilmesi için Taraf Devletler, çocuÄŸun yetiÅŸtirilmesi konusundaki sorumluluklarını kullanmada ana–baba ve yasal vasilerin durumlarına uygun yardım yapar ve çocukların bakımı ile görevli kuruluÅŸların, faaliyetlerin ve hizmetlerin geliÅŸmesini saÄŸlarlar.

Taraf Devletler, çalışan ana–babanın, çocuk bakım hizmet ve tesislerinden, çocuklarının da bu hizmet ve tesislerden yararlanma hakkını saÄŸlamak için uygun olan her türlü önlemi alırlar.

Madde 19

Bu SözleÅŸme’ye Taraf Devletler, çocuÄŸun ana–babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kiÅŸinin yanında iken bedensel veya zihinsel saldırı, ÅŸiddet veya suistimale, ihmal ya da ihmalkâr muameleye, ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eÄŸitsel bütün önlemleri alırlar.

Bu tür koruyucu önlemler; burada tanımlanmış olan çocuklara kötü muamele olaylarının önlenmesi, belirlenmesi, bildirilmesi, yetkili makama havale edilmesi, soruşturulması, tedavisi ve izlenmesi için gerekli başkaca yöntemleri ve uygun olduğu takdirde adliyenin işe el koyması olduğu kadar durumun gereklerine göre çocuğa ve onun bakımını üstlenen kişilere, gereken desteği sağlamak amacı ile sosyal programların düzenlenmesi için etkin usulleri de içermelidir.

Madde 20

Geçici ve sürekli olarak aile çevresinden yoksun kalan veya kendi yararına olarak bu ortamda bırakılması kabul edilmeyen her çocuk, Devletten özel koruma ve yardım görme hakkına sahip olacaktır.

Taraf Devletler bu durumdaki bir çocuk için kendi ulusal yasalarına göre, uygun olan bakımı sağlayacaklardır.

Bu tür bakım, başkaca benzerleri yanında. bakıcı aile yanına verme, İslâm Hukukunda kefalet (kafalah), evlât edinme ya da gerekiyorsa çocuk bakımı amacı güden uygun kuruluşlara yerleştirmeyi de içerir. Çözümler düşünülürken, çocuğun yetiştirilmesinde sürekliliğin korunmasına ve çocuğun etnik, dinsel, kültürel ve dil kimliğine gereken saygı gösterilecektir.

Madde 21

Evlât edinme sistemini kabul eden ve/veya buna izin veren Taraf Devletler, çocuğun en yüksek yararlarının temel düşünce olduğunu kabul edecek ve aşağıdaki ilkeleri gerçekleştireceklerdir:

Bir çocuÄŸun evlât edinilmesine ancak yetkili makam karar verir. Bu makam uygulanabilir yasa ve usullere göre ve güvenilir tüm bilgilerin ışığında; çocuÄŸun, ana–babası, yakınları ve yasal vasisine göre durumunu gözönüne alarak ve gereken durumlarda tüm ilgililerle yapılacak görüşme sonucu onların da evlât edinme konusundaki onaylarını alma zorunluluÄŸuna uyarak, kararını verir;

Çocuğun kendi ülkesinde elverişli biçimde bakılması mümkün olmadığı veya evlât edinecek veya yanına yerleştirilecek aile bulunmadığı taktirde, ülkelerarası evlât edinmenin çocuk bakımından uygun bir çözüm olduğunu kabul ederler;

Başka bir ülkede evlât edinilmesi düşünülen çocuğun, kendi ülkesinde mevcut evlât edinme durumuyla eşdeğer olan güvence ve ölçülerden yararlanmasını sağlarlar;

Ülkelerarası evlât edinmede, yerleştirmenin ilgililer bakımından yasadışı para kazanma konusu olmaması için gereken bütün önlemleri alırlar;

Bu maddedeki amaçları, uygun olduğu ölçüde, ikili ya da çok taraflı düzenleme veya anlaşmalarla teşvik ederler ve bu çerçevede, çocuğun başka bir ülkede yerleştirilmesinin yetkili makam veya organlar tarafından yürütülmesini güvenceye almak için çaba gösterirler.

Madde 22

Taraf Devletler, ister tek başına olsun isterse ana–babası veya herhangi bir baÅŸka kimse ile birlikte bulunsun, mülteci statüsü kazanmaya çalışan ya da uluslararası veya iç hukuk kural ve usulleri uyarınca mülteci sayılan bir çocuÄŸun, bu SözleÅŸmede ve insan haklarına veya insani konulara iliÅŸkin ve sözkonusu Devletlerin taraf oldukları diÄŸer Uluslararası SözleÅŸmelerde tanınan ve bu duruma uygulanabilir nitelikte bulunan hakları kullanması amacıyla koruma ve insani yardımdan yararlanması için gerekli bütün önlemleri alırlar.

Bu nedenle, Taraf Devletler, uygun gördükleri ölçüde, BirleÅŸmiÅŸ Milletler TeÅŸkilatı ve onunla iÅŸbirliÄŸi yapan hükümetlerarası ve hükümetdışı yetkili baÅŸka kuruluÅŸlarla bu durumda olan bir çocuÄŸu korumak, ona yardım etmek, herhangi bir mülteci çocuÄŸun ailesi ile yeniden biraraya gelebilmesi için ana–babası veya ailesinin baÅŸka üyeleri hakkında bilgi toplamak amacıyla iÅŸbirliÄŸinde bulunurlar. Herhangi bir nedenle kendi aile çevresinden sürekli ya da geçici olarak ayrı düşmüş bir çocuÄŸa bu SözleÅŸmeye göre tanınan koruma, aynı esaslar içinde, ana–babası ya da ailesinin baÅŸkaca üyelerinden hiçbirisi bulunmayan çocuÄŸa da tanınacaktır.

Madde 23

Taraf Devletler zihinsel ya da bedensel özürlü çocukların saygınlıklarını güvence altına alan, özgüvenlerini geliştiren ve toplumsal yaşama etkin biçimde katılmalarını kolaylaştıran şartlar altında eksiksiz bir yaşama sahip olmalarını kabul ederler.

Taraf Devletler, özürlü çocukların özel bakımdan yararlanma hakkını tanırlar ve eldeki kaynakların yeterliliÄŸi ölçüsünde ve yapılan baÅŸvuru üzerine, yardımdan yararlanabilecek durumda olan çocuÄŸa ve onun bakımından sorumlu olanlara, çocuÄŸun durumu ve ana–babanın veya çocuÄŸa bakanların içinde bulundukları koÅŸullara uygun düşecek yardımın yapılmasını teÅŸvik ve taahhüt ederler.

Özürlü çocuÄŸun, özel bakıma gereksinimi olduÄŸu bilincinden hareketle bu maddenin 2’nci fıkrası uyarınca yapılması öngörülen yardım, çocuÄŸun ana–babasının ya da çocuÄŸa bakanların parasal (mali) durumları gözönüne alınarak, olanaklar ölçüsünde ücretsiz saÄŸlanır. Bu yardım; özürlü çocuÄŸun eÄŸitimi, meslek eÄŸitimi, tıbbi bakım hizmetleri, rehabilitasyon hizmetleri, bir iÅŸte çalışabilecek duruma getirme hazırlık programları ve dinlenme/eÄŸlenme olanaklarından etkin olarak yararlanmasını saÄŸlamak üzere düzenlenir ve çocuÄŸun en eksiksiz biçimde toplumla bütünleÅŸmesi yanında, kültürel ve ruhsal yönü dahil bireysel geliÅŸmesini gerçekleÅŸtirme amacını güder.

Taraf Devletler, uluslararası işbirliği ruhu içinde, özürlü çocukların koruyucu sıhhi bakımı, tıbbi, psikolojik ve işlevsel tedavileri alanlarına ilişkin gerekli bilgilerin alışverişi yanında, rehabilitasyon, eğitim ve mesleki eğitim hizmetlerine ilişkin yöntemlerin bilgilerini de içerecek şekilde ve Taraf Devletlerin bu alanlardaki güçlerini, anlayışlarını geliştirmek ve deneyimlerini zenginleştirmek amacıyla bilgi dağıtımını ve bu bilgiden yararlanmayı teşvik ederler. Bu bakımdan, gelişmekte olan ülkelerin gereksinimleri, özellikle göz önüne alınır.

Madde 24

Taraf Devletler, çocuğun olabilecek en iyi sağlık düzeyine kavuşma, tıbbi bakım ve rehabilitasyon hizmetlerini veren kuruluşlardan yararlanma hakkını tanırlar. Taraf Devletler, hiçbir çocuğun bu tür tıbbi bakım hizmetlerinden yararlanma hakkından yoksun bırakılmamasını güvence altına almak için çaba gösterirler.

Taraf Devletler, bu hakkın tam olarak uygulanmasını takip ederler ve özellikle:

Bebek ve çocuk ölüm oranlarının düşürülmesi;

Bütün çocuklara gerekli tıbbi yardımın ve tıbbi bakımın; temel sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine önem verilerek sağlanması;

Temel sağlık hizmetleri çerçevesinde ve başka olanakların yanısıra, kolayca bulunabilen tekniklerin kullanılması ve besleyici yiyecekler ve temiz içme suyu sağlanması yoluyla ve çevre kirlenmesinin tehlike ve zararlarını gözönüne alarak, hastalık ve yetersiz beslenmeye karşı mücadele edilmesi;

Anneye doğum öncesi ve sonrası uygun bakımın sağlanması;

Bütün toplum kesimlerinin özellikle ana–babalar ve çocukların, çocuk saÄŸlığı ve beslenmesi, anne sütü ile beslenmenin yararları, toplum ve çevre saÄŸlığı ve kazaların önlenmesi konusunda temel bilgileri elde etmeleri ve bu bilgileri kullanmalarına yardımcı olunması;

Koruyucu saÄŸlık bakımlarının, ana–babaya rehberliÄŸini, aile planlanması eÄŸitimi ve hizmetlerinin geliÅŸtirilmesi; amaçlarıyla uygun önlemleri alırlar.

Taraf Devletler, çocukların sağlığı için zararlı geleneksel uygulamaların kaldırılması amacıyla uygun ve etkili her türlü önlemi alırlar.

Taraf Devletler, bu maddede tanınan hakkın tam olarak gerçekleştirilmesini tedricen sağlamak amacıyla uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi ve teşviki konusunda karşılıklı olarak söz verirler. Bu konuda gelişmekte olan ülkelerin gereksinimleri özellikle gözönünde tutulur.

Madde 25

Taraf Devletler, yetkili makamlarca korunma ve bakım altına alma, bedensel ya da ruhsal tedavi amaçlarıyla hakkında bir yerleştirme tedbiri uygulanan çocuğun, gördüğü tedaviyi ve yerleştirilmesine bağlı diğer tüm şartları belli aralıklarla gözden geçirme hakkına sahip olduğunu kabul ederler.

Madde 26

Taraf Devletler, her çocuğun, sosyal sigorta dahil, sosyal güvenlikten yararlanma hakkını tanır ve bu hakkın tam olarak gerçekleşmesini sağlamak için ulusal hukuklarına uygun, gerekli önlemleri alırlar.

Sosyal Güvenlik, çocuğun ve çocuğun bakımından sorumlu olanların kaynakları ve koşulları gözönüne alınarak ve çocuk tarafından ya da onun adına yapılan sosyal güvenlikten yararlanma başvurusuna ilişkin başkaca durumlar da gözönünde tutularak sağlanır.

Madde 27

Taraf Devletler, her çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâksal ve toplumsal gelişmesini sağlayacak yeterli bir hayat seviyesine hakkı olduğunu kabul ederler.

ÇocuÄŸun geliÅŸmesi için gerekli hayat ÅŸartlarının saÄŸlanması sorumluluÄŸu; sahip oldukları imkânlar ve mali güçleri çerçevesinde öncelikle çocuÄŸun ana–babasına veya çocuÄŸun bakımını üstlenen diÄŸer kiÅŸilere düşer.

Taraf Devletler, ulusal durumlarına göre ve olanakları ölçüsünde, ana babaya ve çocuğun bakımını üstlenen diğer kişilere, çocuğun bu hakkının uygulanmasında yardımcı olmak amacıyla gerekli önlemleri alır ve gereksinim olduğu takdirde özellikle beslenme, giyim ve barınma konularında maddi yardım ve destek programları uygularlar.

Taraf Devletler, Taraf Devlet ülkesinde veya baÅŸka ülkede bulunsun; ana–babası veya çocuÄŸa karşı mali sorumluluÄŸu bulunan diÄŸer kiÅŸiler tarafından, çocuÄŸun bakım giderlerinin karşılanmasını saÄŸlamak amacıyla her türlü uygun önlemi alırlar. Özellikle çocuÄŸa karşı mali sorumluluÄŸu olan kiÅŸinin, çocuÄŸun ülkesinden baÅŸka bir ülkede yaÅŸaması halinde, Taraf Devletler bu konuya iliÅŸkin uluslararası anlaÅŸmalara katılmayı veya bu tür anlaÅŸmalar akdinin yanısıra baÅŸkaca uygun düzenlemelerin yapılmasını teÅŸvik ederler.

Madde 28

Taraf Devletler, çocuğun eğitim hakkını kabul ederler ve bu hakkın fırsat eşitliği temeli üzerinde tedricen gerçekleştirilmesi görüşüyle özellikle:

İlköğretimi herkes için zorunlu ve parasız hale getirirler;

Ortaöğretim sistemlerinin genel olduğu kadar mesleki nitelikte de olmak üzere çeşitli biçimlerde örgütlenmesini teşvik ederler ve bunların tüm çocuklara açık olmasını sağlarlar ve gerekli durumlarda mali yardım yapılması ve öğretimi parasız kılmak gibi uygun önlemleri alırlar;

Uygun bütün araçları kullanarak, yüksek öğretimi yetenekleri doğrultusunda herkese açık hale getirirler;

Eğitim ve meslek seçimine ilişkin bilgi ve rehberliği bütün çocuklar için elde edilir hale getirirler;

Okullarda düzenli biçimde devamın sağlanması ve okulu terketme oranlarının düşürülmesi için önlem alırlar.

Taraf Devletler, okul disiplininin çocuÄŸun insan olarak taşıdığı saygınlıkla baÄŸdaşır biçimde ve bu SözleÅŸme’ye uygun olarak yürütülmesinin saÄŸlanması amacıyla gerekli olan tüm önlemleri alırlar.

Taraf Devletler eğitim alanında, özellikle cehaletin ve okuma yazma bilmemenin dünyadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve çağdaş eğitim yöntemlerine ve bilimsel ve teknik bilgilere sahip olunmasını kolaylaştırmak amacıyla uluslararası işbirliğini güçlendirir ve teşvik ederler. Bu konuda, gelişmekte olan ülkelerin gereksinimleri özellikle gözönünde tutulur.

Madde 29

Taraf Devletler çocuk eğitiminin aşağıdaki amaçlara yönelik olmasını kabul ederler:

Çocuğun kişiliğinin, yeteneklerinin, zihinsel ve bedensel yeteneklerinin mümkün olduğunca geliştirilmesi;

İnsan haklarına ve temel özgürlüklere, Birleşmiş Milletler Andlaşmasında benimsenen ilkelere saygısının geliştirilmesi;

ÇocuÄŸun ana–babasına, kültürel kimliÄŸine, dil ve deÄŸerlerine, çocuÄŸun yaÅŸadığı veya geldiÄŸi menÅŸe ülkenin ulusal deÄŸerlerine ve kendisininkinden farklı uygarlıklara saygısının geliÅŸtirilmesi;

Çocuğun, anlayışı, barış, hoşgörü, cinsler arası eşitlik ve ister etnik, ister ulusal, ister dini gruplardan, isterse yerli halktan olsun, tüm insanlar arasında dostluk ruhuyla, özgür bir toplumda, yaşantıyı, sorumlulukla üstlenecek şekilde hazırlanması;

Doğal çevreye saygısının geliştirilmesi.

Bu maddenin veya 28’inci maddenin hiçbir hükmü gerçek ve tüzel kiÅŸilerin öğretim kurumları kurmak ve yönetmek özgürlüğüne, bu maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen ilkelere saygı gösterilmesi ve bu kurumlarda yapılan eÄŸitimin Devlet tarafından konulmuÅŸ olan asgari kurallara uygun olması koÅŸuluyla, aykırı sayılacak biçimde yorumlanmayacaktır.

Madde 30

Soya, dine ya da dile dayalı azınlıkların ya da yerli halkların varolduğu Devletlerde, böyle bir azınlığa mensup olan ya da yerli halktan olan çocuk, ait olduğu azınlık topluluğunun diğer üyeleri ile birlikte kendi kültüründen yararlanma, kendi dinine inanma ve uygulama ve kendi dilini kullanma hakkından yoksun bırakılamaz.

Madde 31

Taraf Devletler çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlence (etkinliklerinde) bulunma ve kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını tanırlar.

Taraf Devletler, çocuğun kültürel ve sanatsal yaşama tam olarak katılma hakkını saygı duyarak tanırlar ve özendirirler ve çocuklar için, boş zamanı değerlendirmeye, dinlenmeye, sanata ve kültüre ilişkin (etkinlikler) konusunda uygun ve eşit fırsatların sağlanmasını teşvik ederler.

Madde 32

Taraf Devletler, çocuğun, ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkını kabul ederler.

Taraf Devletler, bu maddenin uygulamaya konulmasını sağlamak için yasal, idari, toplumsal ve eğitsel her önlemi alırlar. Bu amaçlar ve öteki uluslararası belgelerin ilgili hükümleri gözönünde tutularak, Taraf Devletler özellikle şu önlemleri alırlar:

İşe kabul için bir ya da birden çok asgari yaş sınırı tesbit ederler;

Çalışmanın saat olarak süresi ve koşullarına ilişkin uygun düzenlemeleri yaparlar.

Bu maddenin etkili biçimde uygulanmasını sağlamak için ceza veya başka uygun yaptırımlar öngörürler.

Madde 33

Taraf Devletler, çocukların uluslararası anlaşmalarda tanımladığı biçimde uyuşturucu ve psikotrop maddelerin yasadışı kullanımına karşı korunması ve çocukların bu tür maddelerin yasadışı üretimi ve kaçakçılığı alanında kullanılmasını önlemek amacıyla, yasal, sosyal ve eğitsel niteliktekiler de dahil olmak üzere, her türlü uygun önlemleri alırlar.

Madde 34

Taraf Devletler, çocuğu, her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suistimale karşı koruma güvencesi verirler. Bu amaçla Taraf Devletler özellikle:

Çocuğun yasadışı bir cinsel faaliyete girişmek üzere kandırılması veya zorlanmasını;

Çocukların, fuhuş, ya da diğer yasadışı cinsel faaliyette bulundurularak sömürülmesini;

Çocukların pornografik nitelikli gösterilerde ve malzemede kullanılarak sömürülmesini,

önlemek amacıyla ulusal düzeyde ve ikili ile çok taraflı ilişkilerde gerekli her türlü önlemi alırlar.

Madde 35

Taraf Devletler, her ne nedenle ve hangi biçimde olursa olsun, çocukların kaçırılmaları, satılmaları veya fuhuşa konu olmalarını önlemek için ulusal düzeyde ve ikili ve çok yanlı ilişkilerde gereken her türlü önlemleri alırlar.

Madde 36

Taraf Devletler, esenliğine herhangi bir biçimde zarar verebilecek başka her türlü sömürüye karşı çocuğu korurlar.

Madde 37

Taraf Devletler aşağıdaki hususları sağlarlar:

Hiçbir çocuk, işkence veya diğer zalimce, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ve cezaya tâbi tutulmayacaktır. Onsekiz yaşından küçük olanlara, işledikleri suçlar nedeniyle idam cezası verilemiyeceği gibi salıverilme koşulu bulunmayan ömür boyu hapis cezası da verilmeyecektir.

Hiçbir çocuk yasadışı ya da keyfi biçimde özgürlüğünden yoksun bırakılmayacaktır. Bir çocuğun tutuklanması, alıkonulması veya hapsi yasa gereği olacak ve ancak en son başvurulacak bir önlem olarak düşünülüp, uygun olabilecek en kısa süre ile sınırlı tutulacaktır.

Özgürlüğünden yoksun bırakılan her çocuğa insancıl biçimde ve insan kişiliğinin özünde bulunan saygınlık ve kendi yaşındaki kişilerin gereksinimleri gözönünde tutularak davranılacaktır. Özgürlüğünden yoksun olan her çocuk, kendi yüksek yararı aksini gerektirmedikçe, özellikle yetişkinlerden ayrı tutulacak ve olağanüstü durumlar dışında ailesi ile yazışma ve görüşme yoluyla ilişki kurma hakkına sahip olacaktır.

Özgürlüğünden yoksun bırakılan her çocuk, kısa zamanda yasal ve uygun olan diğer yardımlardan yararlanma hakkına sahip olacağı gibi özgürlüğünden yoksun bırakılmasının yasaya aykırılığını bir mahkeme veya diğer yetkili, bağımsız ve tarafsız makam önünde iddia etme ve böylesi bir işlemle ilgili olarak ivedi karar verilmesini isteme hakkına da sahip olacaktır.

Madde 38

Taraf Devletler, silahlı çatışma halinde kendilerine uygulanabilir olan uluslararası hukukun, çocukları da kapsayan insani kurallarına uymak ve uyulmasını sağlamak yükümlülüğünü üstlenirler.

Taraf Devletler, onbeş yaşından küçüklerin çatışmalara doğrudan katılmaması için uygun olan bütün önlemleri alırlar.

Taraf Devletler, özellikle onbeş yaşına gelmemiş çocukları askere almaktan kaçınırlar. Taraf Devletler, onbeş ile onsekiz yaş arasındaki çocukların silah altına alınmaları gereken durumlarda, önceliği yaşça büyük olanlara vermek için çaba gösterirler.

Silahlı çatışmalarda sivil halkın korunmasına ilişkin uluslararası insani hukuk kuralları tarafından öngörülen yükümlülüklerine uygun olarak, Taraf Devletler, silahlı çatışmadan etkilenen çocuklara koruma ve bakım sağlamak amacıyla mümkün olan her türlü önlemi alırlar.

Madde 39

Taraf Devletler, her türlü ihmal, sömürü ya da suistimal, işkence ya da her türlü zalimce, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ya da ceza uygulaması ya da silahlı çatışma mağduru olan bir çocuğun, bedensel ve ruhsal bakımdan sağlığına yeniden kavuşması ve yeniden toplumla bütünleşebilmesini temin için uygun olan tüm önlemleri alırlar. Bu tür sağlığa kavuşturma ve toplumla bütünleştirme, çocuğun sağlığını, özgüvenini ve saygınlığını geliştirici bir ortamda gerçekleştirilir.

Madde 40

Taraf Devletler, hakkında ceza yasasını ihlâl ettiği iddia edilen ve bu nedenle itham edilen ya da ihlâl ettiği kabul edilen her çocuğun; çocuğun yaşı ve yeniden topluma kazandırılmasının ve toplumda yapıcı rol üstlenmesinin arzu edilir olduğu hususları gözönünde bulundurularak, taşıdığı saygınlık ve değer duygusunu geliştirecek ve başkalarının da insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygı duymasını pekiştirecek nitelikte muamele görme hakkını kabul ederler.

Bu amaçla ve uluslararası belgelerin ilgili hükümleri göz-önünde tutularak Taraf Devletler özellikle, şunları sağlarlar:

İşlendiği zaman ulusal ya da uluslararası hukukça yasaklanmamış bir eylem ya da ihmâl nedeniyle hiçbir çocuk hakkında ceza yasasını ihlâl ettiği iddiası ya da ithamı öne sürülemeyeceği gibi böyle bir ihlâlde bulunduğu da kabul edilmeyecektir.

Hakkında ceza kanununu ihlâl iddiası veya ithamı bulunan her çocuk aşağıdaki asgari güvencelere sahiptir:

Haklarındaki suçlama yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılmak;

Haklarındaki suçlamalardan kendilerinin hemen ve doÄŸrudan doÄŸruya; ya da uygun düşen durumlarda ana–babaları ya da yasal vasileri kanalı ile haberli kılınmak ve savunmalarının hazırlanıp sunulmasında gerekli yasal ya da uygun olan baÅŸka yardımdan yararlanmak;

Yetkili, bağımsız ve yansız bir makam ya da mahkeme önünde adli ya da baÅŸkaca uygun yardımdan yararlanarak ve özellikle çocuÄŸun yaşı ve durumu gözönüne alınmak suretiyle kendisinin yüksek yararına aykırı olduÄŸu saptanmadığı sürece, ana–babası veya yasal vasisi de hazır bulundurularak yasaya uygun biçimde adil bir duruÅŸma ile konunun gecikmeksizin karara baÄŸlanmasının saÄŸlanması;

Tanıklık etmek ya da suç ikrarında bulunmak için zorlanmamak; aleyhine olan tanıkları sorguya çekmek veya sorguya çekmiş olmak ve lehine olan tanıkların hazır bulunmasının ve sorgulanmasının eşit koşullarda sağlanması;

Ceza yasasını ihlâl ettiği sonucuna varılması halinde, bu kararın ve bunun sonucu olarak alınan önlemlerin daha yüksek yetkili, bağımsız ve yansız bir makam ya da mahkeme önünde yasaya uygun olarak incelenmesi;

Kullanılan dili anlamaması veya konuşamaması halinde çocuğun parasız çevirmen yardımından yararlanması;

Kovuşturmanın her aşamasında özel hayatının gizliliğine tam saygı gösterilmesine hakkı olmak;

Taraf Devletler, hakkında ceza yasasını ihlâl ettiği iddiası ileri sürülen, bununla itham edilen ya da ihlâl ettiği kabul olunan çocuk bakımından, yalnızca ona uygulanabilir yasaların, usullerin, onunla ilgili makam ve kuruluşların oluşturulmasını teşvik edecek ve özellikle şu konularda çaba göstereceklerdir:

Ceza Yasasını ihlâl konusunda asgari bir yaş sınırı belirleyerek, bu yaş sınırının altındaki çocuğun ceza ehliyetinin olmadığının kabulü;

Uygun bulunduğu ve istenilir olduğu takdirde, insan hakları ve yasal güvencelere tam saygı gösterilmesi koşulu ile bu tür çocuklar için adli kovuşturma olmaksızın önlemlerin alınması.

Koruma tedbiri, yönlendirme ve gözetim kararları, danışmanlık, şartlı salıverme, bakım için yerleştirme, eğitim ve meslek öğretme programları ve diğer kurumsal bakım seçenekleri gibi çeşitli düzenlemelerin uygulanmasında, çocuklara durumları ve suçları ile orantılı ve kendi esenliklerine olacak biçimde muamele edilmesi sağlanacaktır.

Madde 41

Bu SözleÅŸme’de yeralan hiçbir husus, çocuk haklarının gerçekleÅŸtirilmesine daha çok yardımcı olan ve:

Bir Taraf Devletin yasasında veya

Bu Devlet bakımından yürürlükte olan uluslararası hukukta yeralan hükümleri etkilemeyecektir.

Madde 42

Taraf Devletler, Sözleşme ilke ve hükümlerinin uygun ve etkili araçlarla yetişkinler kadar çocuklar tarafından da yaygın biçimde öğrenilmesini sağlamayı taahhüt ederler.

Madde 43

Taraf Devletlerin bu Sözleşme ile üstlendikleri yükümlülükleri yerine getirme konusunda kaydettikleri ilerlemeleri incelemek amacıyla, görevleri aşağıda belirtilen bir Çocuk Hakları Komitesi kurulmuştur.

Komite bu Sözleşme ile hükme bağlanan alanda yetenekleriyle tanınmış ve yüksek ahlâk sahibi on uzmandan oluşur. Komite üyeleri Taraf Devletlerce kendi vatandaşları arasından ve kişisel olarak görev yapmak üzere, adil bir coğrafi dağılımı sağlama gereği ve başlıca hukuk sistemleri göz-önünde tutularak seçilirler.

Komite üyeleri, Taraf devletlerce gösterilen kişiler listesinden gizli oyla seçilirler. Her Taraf Devlet, vatandaşları arasından bir uzmanı aday gösterebilir.

Komite için ilk seçim, bu SözleÅŸme’nin yürürlüğe giriÅŸini izleyen altı ay içinde yapılır. Sonraki seçimler iki yılda bir yapılır. Her seçim tarihinden en az dört ay önce, BirleÅŸmiÅŸ Milletler TeÅŸkilatı Genel Sekreteri, Taraf Devletleri iki ay içinde adaylarını göstermeye yazılı olarak davet eder. Daha sonra Genel Sekreter böylece belirlenen kiÅŸilerden, kendilerini gösteren Taraf Devletleri de iÅŸaret ederek, alfabetik sıraya göre oluÅŸturduÄŸu bir listeyi, Taraf Devletlere bildirir.

Seçimler, Birleşmiş Milletler Teşkilatı Merkezinde, Genel Sekreter tarafından davet edilen Taraf Devletler toplantılarında yapılır. Nisabı, Taraf Devletlerin üçte ikisinin oluşturduğu bu toplantılarda, hazır bulunan ve oy kullanan Devletlerin salt çoğunluğuyla en fazla oy alan kişiler Komiteye seçilir.

Komite üyeleri dört yıl için seçilir. Aday gösterildikleri takdirde yeniden seçilebilirler. lk seçimde seçilmiş olan beş üyenin görevi iki yıl sonra sona erer, bu beş üyenin isimleri ilk seçimden hemen sonra toplantı başkanı tarafından çekilen kura ile belirlenir.

Bir komite üyesinin ölmesi veya çekilmesi ya da başka herhangi bir nedenle bir üyenin Komitedeki görevlerini yapamaz hale gelmesi durumunda adaylığını öneren Taraf Devlet, Komitenin onaylaması koşuluyla, böylece boşalan yerdeki görev süresi doluncaya kadar, kendi vatandaşları arasından başka bir uzmanı atayabilir.

Komite, iç tüzüğünü kendisi belirler.

Komite, memurlarını iki yıllık bir süre için seçer.

Komite toplantıları olağan olarak Birleşmiş Milletler Teşkilatı Merkezinde ya da Komite tarafından belirlenecek başka uygun bir yerde yapılır. Komite olağan olarak her yıl toplanır. Komite toplantılarının süresi, gerektiğinde, Genel Kurulca onaylanmak koşuluyla, bu Sözleşmeye Taraf Devletlerin bir toplantısıyla belirlenir veya değiştirilir.

Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri gerekli maddi araçları ve personeli bu Sözleşme ile kendisine verilen görevleri etkili biçimde görebilmesi amacıyla, Komite emrine verir.

Bu Sözleşme uyarınca oluşturulan Komitenin üyeleri, Genel Kurulun onayı ile, Birleşmiş Milletler Teşkilatının kaynaklarından karşılanmak üzere, Genel Kurulca saptanan şart ve koşullar çerçevesinde kararlaştırılan ücreti alırlar.

Madde 44

Taraf Devletler, bu SözleÅŸme’de tanınan hakları yürürlüğe koymak için, aldıkları önlemleri ve bu haklardan yararlanma konusunda gerçekleÅŸtirilen ilerlemeye iliÅŸkin raporları:

Bu SözleÅŸme’nin, ilgili Taraf Devlet bakımından yürürlüğe giriÅŸ tarihinden baÅŸlayarak iki yıl içinde;

Daha sonra beş yılda bir, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri aracılığı ile Komiteye sunmayı taahhüt ederler.

Bu madde uyarınca hazırlanan raporlarda, bu SözleÅŸme’ye göre üstlenilen sorumlulukların, ÅŸayet varsa, yerine getirilmesini etkileyen nedenler ve güçlükler belirtilecektir. Raporlarda ayrıca, ilgili ülkede SözleÅŸme’nin uygulanması hakkında Komiteyi etraflıca aydınlatacak biçimde yeterli bilgi de bulunacaktır.

Komiteye etraflı bilgi içeren bir ilk rapor sunmuş olan Taraf Devlet, bu maddenin 1 (b) bendi gereğince sunacağı sonraki raporlarında daha önce verilmiş olan temel bilgileri tekrarlamayacaktır.

Komite, Taraf Devletlerden SözleÅŸme’nin uygulamasına iliÅŸkin her türlü ek bilgi isteminde bulunabilir.

Komite, iki yılda bir Ekonomik ve Sosyal Konsey aracılığı ile Genel Kurula faaliyetleri hakkında bir rapor sunar.

Taraf Devletler kendi raporlarının ülkelerinde geniş biçimde yayımını sağlarlar.

Madde 45

SözleÅŸme’nin etkili biçimde uygulanmasını geliÅŸtirme ve SözleÅŸme kapsamına giren alanda uluslararası iÅŸbirliÄŸini teÅŸvik etmek amacıyla:

UzmanlaÅŸmış kurumlar, UNICEF ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler TeÅŸkilatının öteki organları, bu SözleÅŸme’nin kendi yetki alanlarına iliÅŸkin olan hükümlerinin uygulanmasının incelenmesi sırasında, temsil edilmek hakkına sahiptirler. Komite; uzmanlaÅŸmış kurumları, UNICEF’i ve uygun bulduÄŸu öteki yetkili kuruluÅŸları, kendi yetki alanlarını ilgilendiren konularda uzman olarak görüş vermeye davet edebilir. Komite, uzmanlaÅŸmış kurumları, UNICEF’i ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler TeÅŸkilatının öteki organlarını kendi faaliyet alanlarına iliÅŸkin kesimlerde SözleÅŸme’nin uygulanması hakkında rapor sunmaya davet edebilir;

Komite, uygun bulduÄŸu takdirde, Taraf Devletlerce sunulmuÅŸ, bir istem içeren ya da teknik danışma veya yardım ihtiyacını belirten her raporu, gerekiyorsa Komitenin bu istek veya ihtiyaca iliÅŸkin tavsiye ve gözlemlerini de ekleyerek, uzmanlaÅŸmış kurumlara, UNICEF’e ve öteki yetkili kuruluÅŸlara gönderir;

Komite, Genel Kurula Genel Sekreterden Komite adına çocuk haklarına ilişkin sorunlarda incelemeler yaptırması isteğinde bulunulmasını, tavsiye edebilir;

Komite, bu SözleÅŸme’nin 44 ve 45’inci maddeleri uyarınca alınan bilgilere dayanarak, telkin ve genel nitelikte tavsiyelerde bulunabilir. Bu telkin ve genel nitelikteki tavsiyeler, ilgili olan her Taraf Devlete gönderilir ve ÅŸayet varsa, Taraf Devletlerin yorumları ile birlikte Genel Kurulun dikkatine sunulur.

Madde 46

Bu Sözleşme bütün Devletlerin imzasına açıktır.

Madde 47

Bu Sözleşme onaylamaya bağlı tutulmuştur. Onay belgeleri Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri nezdine tevdi edilecektir.

Madde 48

Bu Sözleşme bütün Devletlerin katılmasına açık olacaktır. Katılma belgeleri Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri nezdine tevdi edilecektir.

Madde 49

Bu Sözleşme, yirminci onay ya da katılma belgesinin Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri nezdine tevdi tarihini izleyen otuzuncu gün yürürlüğe girecektir.

Yirminci onay ya da katılma belgesinin tevdiinden sonra bu SözleÅŸme’yi onaylayacak ya da ona katılacak Devletlerin her biri için, bu SözleÅŸme, sözkonusu Devletin onay ya da katılma belgesini tevdi tarihinden sonraki otuzuncu gün yürürlüğe girecektir.

Madde 50

Bu SözleÅŸme’ye Taraf herhangi bir Devlet bir deÄŸiÅŸiklik önerisinde bulunabilir ve buna iliÅŸkin metni BirleÅŸmiÅŸ Milletler TeÅŸkilatı Genel Sekreteri nezdine tevdi edebilir. Genel Sekreter bunun üzerine deÄŸiÅŸiklik önerisini Taraf Devletlere, önerinin incelenmesi ve oya konulması amacıyla bir Taraf Devletler Konferansı oluÅŸturulmasını isteyip istemediklerini kendisine bildirmeleri kaydıyla, iletir. Böyle bir duyuru tarihini izleyen dört ay içinde Taraf Devletlerin en az üçte biri sözkonusu konferansın toplanmasından yana olduklarını ifade ederlerse Genel Sekreter, BirleÅŸmiÅŸ Milletler TeÅŸkilatı çerçevesinde bu konferansi düzenler. Konferansta hazır bulunan ve oy kullanan Taraf Devletlerin çoÄŸunluÄŸu tarafından kabul edilen her deÄŸiÅŸiklik, onay için BirleÅŸmiÅŸ Miletler Genel Kuruluna sunulur.

Bu maddenin 1’inci fıkrasında yeralan hükümlere uygun olarak kabul edilen bir deÄŸiÅŸiklik, BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Kurulunca onaylandığı ve bu SözleÅŸme’ye Taraf Devletlerin üçte iki çoÄŸunluÄŸu tarafından kabul edildiÄŸi zaman yürürlüğe girer.

Bir değişiklik yürürlüğe girdiği zaman, onu kabul eden Taraf Devletler bakımından bağlayıcılık taşır. Öteki Taraf Devletler bu Sözleşme hükümleri ve daha önce kabul ettikleri her değişiklikle bağlı kalırlar.

Madde 51

Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri, onay ya da katılma anında yapılabilecek çekincelerin metnini alacak ve bütün Devletlere bildirecektir.

Bu SözleÅŸme’nin amacı ve konusu ile baÄŸdaÅŸmayan hiçbir çekinceye izin verilmeyecektir.

Çekinceler, Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreterince, geri alınacağına ilişkin bildirimde bulunma yoluyla her zaman geri alınabilir. Bunun üzerine Genel Sekreter, bütün Devletleri haberdar eder. Böyle bir bildirim, Genel Sekreter tarafından alındığı tarihte işlerlik kazanır.

Madde 52

Bir Taraf Devlet, bu SözleÅŸme’yi, BirleÅŸmiÅŸ Milletler TeÅŸkilatı Genel Sekreterine vereceÄŸi yazılı bildirim yoluyla feshedebilir. Fesih, bildirimin Genel Sekreter tarafından alınması tarihinden bir yıl sonra geçerli olur.

Madde 53

BirleÅŸmiÅŸ Milletler TeÅŸkilatı Genel Sekreteri, bu SözleÅŸme’nin tevdi makamı olarak belirlenmiÅŸtir.

Madde 54

Ä°ngilizce, Arapça, Çince, Ä°spanyolca, Fransızca ve Rusça metinleri de aynı derecede geçerli olan bu SözleÅŸme’nin özgün metni, BirleÅŸmiÅŸ Milletler TeÅŸkilatı Genel Sekreteri nezdine tevdi edilecektir.

Hükümetleri tarafından tam yetkili kılınan aÅŸağıda imzaları bulunan Temsilciler, yukarıdaki kuralların ışığında, bu SözleÅŸme’yi imzalamışlardır.

Ä°htirazi Kayıt: Türkiye Cumhuriyeti BirleÅŸmiÅŸ Milletler Çocuk Haklarına Dair SözleÅŸme’sinin 17, 29 ve 30. maddeleri hükümlerini T.C. Anayasası ve 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan AnlaÅŸması hükümlerine ve ruhuna uygun olarak yorumlama hakkını saklı tutmaktadır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.