Çözüm için özel bakanlık (1)

Her ÅŸey bir retorik ve aslında bir istismar meselesiymiÅŸ; “olgular’’ ve ‘’ nesnellikten söz etmek belirli çıkarların gözetilmesine hizmet eden bir kalkandan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸilmiÅŸ mi diyeceÄŸiz? Açıkçası bu türden bir akıl yürütme Kürt sorununu PKK’nin imal ettiÄŸi ÅŸiddet sorununa indirger ve sadece ondan ibaret varsayar. Bu tür bir akıl, sadece yanlış bir bilinç deÄŸil, o oranda belki de PKK’den daha büyük ve daha tehlikeli saldırılara davetiye çıkarmak olur.

Kürt sorununun hakiki kabuÄŸuna bir sülük gibi yapışmış olan PKK’yi süpürüp atmak,  her ÅŸeyden önce bu sorunun gerçek sahipleriyle, gerçek temsilcileriyle hemen, hakiki, makul ve sürdürülebilir bir çözüme, bizi bir adım daha yakınlaÅŸtırır. Kürtler ile Kürt sorununun çözümü ‘’arasına’’ bir ayraç gibi giren PKK, sorunun özünü kendi tabiatını yabancılaÅŸtırarak, meseleyi her zaman iç politikanın kullanışlı bir malzemesi haline getirdi.

Hatırlayın, vesayetçi bütün hükümetler “Terör var; terör sürdükçe demokratik adımlar atılamaz” diyerek sürekli demokrasiyi askıya almadılar mı? Kürt meselesinin varlığını demokrasinin önündeki en büyük, neredeyse tek engel olarak yorumlayıp kendi iktidar mevzilerini tahkim etme yoluna gitmediler mi? PKK sayesinde Kürt meselesi vesayetçi hükümetlerin en elveriÅŸli oyuncağı, en “kullanışlı aptalı” konumunda deÄŸil miydi?

PKK’nin varlığı sadece Kürt meselesinin çözümü için bir engel deÄŸildi; 12 Eylül rejimi dahil, sonradan iÅŸbaşına gelen bütün vesayetçi hükümetlerin en güçlü “can simidiydi” adeta nefes borusuydu.

Cumhuriyet tarihinde ilk kez AK Parti Kürt sorununu basit bir iç politika malzemesi olmaktan çıkarıp, zihin dünyamızda çözümü hepimizin yararına olan hakiki bir sorun haline getirdi. Bir kavram ve deneyim olarak çözüm süreçleri, ilk kez AK Parti iradesi ve samimiyetiyle, siyasetin “çıkar gözetmeyen” asli düzeyine taşındı.

Bugün geldiğimiz noktada PKK askeri ve siyasi bakımdan Kürt meselesinin çözüm dinamiklerini etkileyecek bir odak olmaktan çıkarıldı. Bu, kim ne derse desin çok hayırlı bir gelişmedir. Hiç tereddütsüz bu durumun hak ettiği takdiri, hiç kimse hiç bir kimseden esirgememelidir. Bu büyük bir başarı ve büyük bir zaferdir.

Åžimdi her zamandan daha güçlü ve daha gerçekçi bir biçimde Kürt sorununun çözümüne en yakın mesafedeyiz. Kürt meselesi “gerçek Kürtlerle” buluÅŸmak üzere. Yapılması lazım gelen, eski çözüm sürecinin bütün “mirası” ile “yeni çözüm sürecine” bir kurumsallık niteliÄŸi kazandırmaktır.

Kürt meselesinin çözümü için planlanan her ÅŸey ile planlanması lazım gelen her ÅŸeyi; her adımı, her stratejiyi, her politikayı ve her türlü uygulamayı merkezileÅŸtirip “Kürt Bakanlığı” adıyla bir statüye kavuÅŸturmaktır. 

PKK’ye tarihinin en ağır yenilgisini yaÅŸatan devlet, bu büyük zaferi meÅŸru bir kazanıma dönüştürerek, 40 yıldır devam eden ve Türkiye’nin her sorununu rehin alan bu meseleyi kurumsal bir sistematik içinde çözmeyi gündemleÅŸtirmelidir. OlaÄŸanüstü sorunlar olaÄŸan tavır ve imkanlarla çözülemez.  Bu sorun özel bir bakanlığın 24 saat ilgisine muhtaç bir sorundur.

Devam edeceÄŸim...

Ä°LHAMÄ° IÅžIK - STAR