Güncel
Hukukçular: Önerge geri çekilsin
AK Parti'nin Meclis'e sunduğu cinsel istismar düzenlemesine hukukçular ve kadın hakları savunucuları tepki gösterdi, düzenlemenin derhal geri çekilmesini istedi. Hukukçulara göre, tasarı yasalaşırsa zorla evlendirmelerin önü açılacak.
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ve bazı milletvekilleri tarafından Perşembe günü Meclis'e cinsel istismar suçuyla ilgili önerge verildi. Önergeye göre, "cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın, 16 Kasım 2016'ya kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda CMK'deki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmişse cezanın infazının ertelenmesine" karar verilecek. Genel Kurul'da tartışmalara yol açan düzenleme kabul edildi. Ancak, düzenlemenin içinde yer aldığı tasarının tümü üzerinde yapılan oylamada toplantı yeter sayısı bulunamadığı için henüz kanunlaşmadı.
Düzenlemeye tepki gösteren kesimler oldu. Sosyal medyada imza kampanyaları başlatıldı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "düzenlemenin sadece evlenmiş, ama yaş şartı nedeniyle nikah yapmamış olanların resmi nikahla evlenmeleri halinde uygulanacağını" söyledi. Hukukçular ve kadın hakları savunucularına göre düzenleme hemen geri çekilmeli.
"Evlenmesi öngörülen çocuklar 15 yaşın altındakiler"
Antalya Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu Üyesi Avukat Aylin Onursev, "15 yaş altındaki çocuklarda rıza kesinlikle söz konusu değildir. Uluslararası sözleşmelerle de biz bunu böyle kabul ettik. Düzenleme ise 15 yaş altında çocukların rızası vardır" diyor. Onursev, düzenleme yasalaşırsa bunun zorla evlendirmelere sebep olacağını vurgulayarak şöyle konuşuyor:
"TCK’ya göre, 15 yaşından küçük ya da 15-18 yaÅŸ arasında olsa da fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneÄŸi geliÅŸmeyen çocuklara yönelik her türlü cinsel davranış ve 15-18 yaÅŸ arasında çocuklara yönelik cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen baÅŸka bir nedene dayalı olarak gerçekleÅŸtirilen cinsel davranışlar, cinsel istismar suçu. Önergede bahsedilen, cinsel iliÅŸkide ‘rızası’ varsayılan çocuklar. TCK 104. madde gereÄŸince, 'cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beÅŸ yaşını bitirmiÅŸ olan çocukla cinsel iliÅŸkide bulunmak' rıza ile cinsel iliÅŸki suçunu oluÅŸturuyor. Oysa, önergede rıza ile cinsel iliÅŸki suçundan deÄŸil, cinsel istismar suçundan bahsediliyor. Dolayısıyla, önergede cinsel istismara uÄŸrayıp da evlenmesi öngörülen çocuklar, yalnızca 15 yaşın altındaki çocuklar. "
"Ne geçici, ne de sınırlı olur"
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Adem Sözüer, önerilen maddenin kanunlaşması halinde bunun belirli kişilerle sınırlı olmayacağının altını çiziyor. Sözüer, düzenlemenin kalıcı olma tehlikesine de dikkat çekiyor:
"Cinsel istismar suçunu işleyen herkes yararlanacak. Mağdur, 'Benim rızam vardı ve evleniyorum' dediği zaman bundan yararlanmayacak kişi yok. Bunun belirli bir sayıda kişiyle sınırlı olması mümkün değil. 'Geçici maddedir' diyorlar. Bu da mümkün değil. Gerçekten yaşı uygun olmadığı halde aileleri tarafından kanuna aykırı evlendirilen kişiler sorunsa ve bu sorun da devam ettiği sürece, 'Bizi de affedin' denecek. Eğer, 13-15 yaşındaki iki çocuk aileleri tarafından geleneksel şekilde karı koca yapılıyor ve erkek ceza alıyorsa, bunun çözümü kanunda var. Bu yaştaki iki çocuk suç işlediği bilinci ile hareket etmediği için cinsel istismardan ceza verilemez. Ama verilmişse, herkese af değil, kanundaki bu maddenin uygulanmasını sağlamak lâzım. Ya da, sadece o çocukların cezalandırılmasını önleyici düzenleme yapmak gerekli. Bu düzenlemede ne bir yaş farkı var, ne bir fail sayısının farkı var. Ayrıca, 'Çocuklar kaçtılar, evlendiler' denilen olayların çoğu rıza dışı kaçırmalardır. Tecavüzden sonra aileler utanç duyduğu için imam nikahıyla evlendirip kurtulmaya çalışıyorlar. Olayların çoğu da zannedildiği gibi masum değil. Uygulamada herkes bunu biliyor."
"Kız çocukları öyle ya da böyle razı edilecek"
Eski Aile Hâkimi Eray Karınca, düzenlemeyi "utanç verici" olarak değerlendiriyor. Karınca, cinsel şiddet suçlarında faillerin genelde kollandığını ve bu düzenlemenin durumu daha da zorlaştıracağını söylüyor:
"Mevcut tecavüzler meşrulştırılıyor. Tecavüzcüyle evlendirmeye geri döndürdüğü için utanç verici. Öyle ya da böyle o kız çocuğu ailesi ve çevresi tarafından râzı edilecek. Belirli bir tarih sınırı koyuyorlar ama böyle bir delik açıldığında büyür. İlerde de buna benzer düzenlemeler yapılır ve bu legalleşir tekrar. Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında cinsel şiddet suçlarında makamlar genellikle faili kollama eğilimindeler. Bir süre sonra bu yargılamalar failden sonra mağdurun yargılandığı yargalamalara dönüşüyor. Düzenleme yasalaşırsa rızası var mı, yok mu konusunda çocuğun canı çıkar. Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi (CEDAW) ile nasıl bağdaştıracaklar bu yapılanı? Sözleşme, 'Kız çocuklarını koruyacaksın' diyor.
"Yıllarca tecavüzcüsüyle evlendirilen kadınların ızdırabını dinledim"
Kamer Vakfı Kurucusu Nebahat Akkoç, bakanın bahsettiği mağduriyetlerin çözümünün genel bir üslûpla yazılmış bir önerge olamayacağını vurguluyor:
"AK Parti döneminde elde edilen en önemli kazanımlardan biri geri alınıyor. Tecavüzcüsüyle evlendirilenlerin serbest bırakılmasını kastediyorum. Bu, ayrıca Türkiye'nin Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığı Önleme SözleÅŸmesi ve Avrupa Konseyi SözleÅŸmesi’ndeki imzalarının boÅŸa çıkması demektir. Bakan'ın anlattığına benzer maÄŸduriyetler var. Tanık oldum buna, ama bu maÄŸduriyeti gidermenin yolu, böyle genel bir üslûpla hazırlanmış bir önerge ve yasa deÄŸiÅŸikliÄŸi deÄŸildir. Yıllarca tecavüzcüsüyle evlenmek zorunda bırakılmış kadınların ızdırabını dinledim ve tanığı oldum. Hiçbir kadın rızasıyla evlenmedi. Ben tanığım. Çağırsınlar kadın kuruluÅŸlarını, söz konusu maÄŸduriyetlerin nasıl giderileceÄŸini hep birlikte bulalım."
Henüz yorum yapılmamış.