Sosyal Medya

Kürsü

Batı'nın ahlaki krizi!

Batı'nın hayatta kalmaktan başka hiçbir isteği olmayan daha zayıf ve yoksul kültürlerden talebi, o gün de bu gün de şu oldu. ''Kültürel farklılıklarınızı silin, bize benzeyin; gelişmek için artık olduğunuz gibi olmayı geride bırakın''.



Birbirimizi sevmek için eÅŸit olmamız gerekmiyor ama birbirimizle dost olabilmemiz için eÅŸit olmamız ÅŸarttır. Biz kedimizi de severiz, arabamızı da. Sevgi ateÅŸi yüksek bir duygudur, kiÅŸiler arasında bir ayırım yapmaz. İçindeki sevgi yoÄŸunluÄŸu ile ateÅŸi nispeten düşük olan ''dostluk'', eÅŸitliÄŸe dayalı karşılıklı bir hayranlığa dayanır. Bu iki insani duygunun ortak paydası ahlaktır. Yüce ruhlu insanların üstünde oturduÄŸu zemin ahlaktan baÅŸka da bir ÅŸey deÄŸil. Bu yanıyla ahlak bir duygudaÅŸlık kapasitesi gerektirir.

Aslında, doÄŸal olanla insani olan, maddi olanla anlamlı olan arasındaki en güçlü baÄŸlantı ahlakın kendisidir. Tabiri caizse, ahlaki varlığımız, maddi somut doÄŸamızın, anlam ve deÄŸerle buluÅŸtuÄŸu baÄŸlamdır. EÄŸer bu temel saptamalar doÄŸruysa -ki doÄŸrudur- salt birlikte doÄŸmuÅŸ olduÄŸumuz ''insani bedenlerimiz'' sayesinde hepimiz aslında evrensel varlıklarız.

Bu temel insani hakikatı, Batı, Aydınlanmacı felsefesiyle, uzun zaman önce, kültür ve siyaseti baz alarak bir ''düzmece evrensellik'' anlayışı icat etti. Beyaz ve Avrupa kökenli olan bu anlayış, özellikle  kültürel farklılıkları ayrışmanın esas kaynağı haline getirdi. Kültürel olarak kendini en ''yüksek'', en ''yetenekli'' ve en ''zeki'' ilan eden Batı, herkesi ''uygarlaÅŸtırmak'' yalanıyla ÅŸiddeti meÅŸru hale getirerek ''küresel kapsama alanını'' kendi lehine sürekli geniÅŸletti.

Batı'nın hayatta kalmaktan baÅŸka hiçbir isteÄŸi olmayan daha zayıf ve yoksul kültürlerden talebi, o gün de bu gün de ÅŸu oldu. ''Kültürel farklılıklarınızı silin, bize benzeyin; geliÅŸmek için artık olduÄŸunuz gibi olmayı geride bırakın''.

Yakın geçmiÅŸte bu düzmece evrenselciliÄŸin adı George Bush'tu. Bu satırları yazdığım ÅŸu anda korkarım bu düzmece evrenselciliÄŸin adı Donald Trump olmak üzere! Düpedüz yaygaracı bir ikiyüzlülük, yerini küstahlık derecesinde açıkça dışa vurulan bir çıkarcılığa bırakıyor.

Bugünlerde Amerika BirleÅŸik Devletleri’nde yönetim, aşırılıkçıların ve ırkçı, yarı fanatik güçlerin eline teslim edilmek üzere. Ä°lginçtir; bu durum ABD' de ''El Kaide ya da DEAÅž'ın''iktidarı ele geçirmek üzere darbe giriÅŸiminde bulunması nedeniyle de olmuyor! Bunun esas nedeni, aşırılıkçılığın ve saldırganlığın küresel boyutta egemen güç haline geldiÄŸi yeni bir evreye girilmiÅŸ olmasıdır.

Farklılıkları yok etmek işi şiddet içeren bir iştir ve bu işten dolayı kimlikleri tehlikeye giren de büyük ihtimalle artık aynı şekilde karşılık vereceklerdir. Şu anda Batı dünyasında pragmatik türdeki ahlaki gerekçelendirmeler pek revaçta. Mesela Küresel terörle mücadele, mesela ifade özgürlüğünü koruma, mesela mülteci sorununa çözüm adı altında dünyamız, pimi çekilmiş bir el bombasına dönüştürülüyor.

Kültürel çoğulculuğu kutsayan Batı'nın farklılıkları şiddetle giderme yoluna başvurması, bu anlamda, yaşadığı en büyük ahlaki krizidir.

15 Temmuz 2016’da Türkiye'de gerçekleÅŸtirilmek istenilen darbe esasen 1952 yılından bu yana NATO ittifakı içinde yer alan bir ülkede kalkışılan bir darbe giriÅŸimidir. Peki, Batı dünyası bu darbeye neden seyirci kaldı? Hatta kimi Batılı müttefiklerimiz bu darbe giriÅŸiminin içinde ciddi rollerinin olduÄŸu biliniyor. Bu darbe giriÅŸiminin nasıl mümkün hale gelebildiÄŸini sanırım daha uzun yıllar tartışacağız ama bunun hangi nedenlerden ötürü yapıldığının yanıtlarının aklı başında herkes için çok açık olması gerekir.

15 Temmuz darbe girişiminin gerçek nedeni, iddia edildiği gibi diktatörlüğe doğru bir gidiş değil, tam tersine Batı'ya bağımlılıktan vazgeçip kendi kendine yeterli bir toplum haline gelme kararı ve iradesidir.

Türkiye, Batı ile ya gerçek bir dayanışmanın eşit bir aktörü olacak ya da gönülsüz konsensüslere ve sahte müttefiklik konforundan kesin biçimde vazgeçecek. Orta yol yok. Orta yolcu olmakta bir erdem yoktur.

Kendi kendine yetme iradesi, belirli amaçlar için işbirliği içinde dayanışmalar yaratarak muteber yeni amaçlar üretebilir ve herkesi bu amaçlar etrafında yeniden birleştirebilir.

Ä°LHAMÄ° IÅžIK - STAR

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.