Sosyal Medya

YaÅŸam

Sekiz ay sonra Şırnak

Sokağa çıkma yasağının en uzun sürdüğü Şırnak’ta halk sekiz ay sonra kente dönmeye başladı. Ancak, hasar büyük ve kış etkisini daha fazla hissettirmeden Şırnaklılar başlarını sokacakları ev istiyorlar.



Şırnak’ın giriÅŸindeki polis kontrol noktasında, eÅŸyalarını yüklediÄŸi pikabın arkasında, kontrol sırasının kendisine gelmesini bekleyen Ferhan Uslu sekiz aydan sonra ilk kez kente girecek. Bahçelievler semtindeki evinin âkıbetinden haberi yok. Yasak baÅŸlar baÅŸlamaz kaçtığı Silopi’den eÅŸyalarını yüklediÄŸi gibi yola çıkmış. "Eviniz yıkıldıysa ne yapacaksınız?" sorusunu, ellerini iki yana açarak yanıtlıyor.

“Gidecek baÅŸka yerim yok. Kiraladığım evde daha fazla kalamazdım. Elimde ne varsa tükendi. Kalsam kira ödeyecektim, ama ödeyecek param yok. Evime giderim, kalmışsa onarır otururum, yoksa bir çadır bulurum, ama bir daha Şırnak’tan gitmem.”


Ferhan Uslu evinin kalıp kalmadığını bilmiyor ama eşyalarını yükleyip yola düşmüş.
 
[[Fotoğraf: Abdülkadir Konuksever/Al Jazeera]]

6 bin ev yıkılacak

Şırnaklıların çoÄŸu sekiz aylık gurbetten sonra evlerine buruk dönüyorlar. ValiliÄŸin tespitine göre, kentte bu güne kadar 2044 ev yıkıldı, hasarlıların yıkılmasıyla da sayı 6 bine yükselecek. Tüm Şırnak’ta 14 bin 600 civarında ev olduÄŸu tahmin ediliyor ve rakamlara göre kentte ağır hasar var. Şırnaklılar ise, rakamların daha yüksek olduÄŸunu düşünüyorlar. Ferhan Uslu’nun da evinin olduÄŸu Bahçelievler Mahallesi dâhil yedi mahallenin çoÄŸu moloz yığınına dönmüş durumda. Ağır tonajlı kamyonlar durmaksızın bu molozları ÅŸehir dışına taşıyorlar.

“Şırnak çok çekti”

Sekiz ay memleketlerine giremeyen Şırnaklılar tepkili. Tepki, hem hendekleri kazıp çatışmaları başlatan örgüte, hem de devlete. Ancak, örgüte yönelik eleştirilere başlayanların çoğu isimlerinin yazılmamasını ve fotoğraflarının çekilmemesini talep ediyor. Ellili yaşlardaki bir Şırnaklı bu tavrı şöyle açıklıyor:

“EÄŸer eleÅŸtiri kaldırabileceklerini hissetsem, size deÄŸil karşılarına çıkıp bunu söylerdim. Ama çoluÄŸum-çocuÄŸum var. Örgütçülerin bir fenalık edeceklerinden endiÅŸe ediyoruz. Bak, beni dinle ÅŸimdi. Bu kent HDP’ye yüzde 85 oy verdi, evladını daÄŸa militan gönderdi, adamlarını vekil edip meclise gönderdi, kepengini kapattı, yürüyüş yaptı ve halktan ne istedilerse yerine getirildi. Peki, hak ettiÄŸimiz bu mu? Bak, üç evim vardı dünyalık, üçü de yıkıldı. Ä°ÅŸim gitti ve ÅŸimdi bu yıkıntılarda boÅŸ boÅŸ geziniyoruz. Asla hakkımı helal etmem. Devlete kızgınlığım da şöyle: Yav arkadaÅŸ,ben bir karton kaçak sigarayı evime sokmak için ecel terleri dökerken, bu adamlar bu kadar silahı nasıl soktular Şırnak’a? Devletin MÄ°T’i, polisi, askeri yok muydu? Şırnak çok çekti çok, Allah yapanlardan hesabını soracak elbette.”

“Yasak deÄŸil sokak kalkmış”


Mehmet Kaya yasağın kalkmasıyla mahallelerinin de ortadan kalktığını gördüklerini anlatıyor.

 

 

 

 

 

Yasağın kaldırılmasıyla Şırnak’a gelip hayal kırıklığı yaÅŸayanlardan Mehmet Kaya, yasağın kaldırılmasına sevindiklerini, ancak geldiklerinde yasakla birlikte sokaklarının da kaldırılmış olduÄŸunu gördüklerini anlatıyor.

“Yeni Mahalle’de oturuyorduk. Bize sokaÄŸa çıkma yasağının kaldırıldığını söylediler. KoÅŸup geldik, baktık ki, ne evim kalmış ne yolum. Çok üzüldüm, ne yapacağımı bilmiyorum. Hendeklerin kazılmasına karşıydım ben, hep karşı olacağım. Ne olduysa o hendekler yüzünden oldu. Evler yıkılmış, Şırnak’ın yarısı yok. Çıkıp ev aradık, bodrum katına 500 lira istedi vicdansızlar. Devletten tek istediÄŸim buraya ne yapacaklarsa bir an önce yapsınlar, herkes evine kavuÅŸsun, millet çok periÅŸan.”

“Burada sekiz daireli binamız vardı”


Sabri Cavlak bir zamanlar evinin olduğu çukurun başından ayrılmıyor.

 

 

 

 

 

Sabri Cavlak’ın ve kardeÅŸlerinin oturdukları binanın yerinde derin bir çukur var. Çukurun başında bekleyen Cavlak’ın kimi zaman gözlerinden yaÅŸ, kimi zaman da aÄŸzından öfkeli sözler dökülüyor.

“Mutluyduk evimizde, çocuklarımızla, kardeÅŸlerim ve yeÄŸenlerimle binanın tamamında akrabalar oturuyorduk. Çatışmalar baÅŸladığında bir iÄŸne bile alamadan çıkıp gittik. Bugün, yarın bitecek diye bekleyip durduk, ama sekiz ay sürdü. Dönüp gelebildiÄŸimizde gördük ki, ne evimiz var ne de koskoca mahallemiz. Bu da benim zoruma gidiyor. TuÄŸlalarını tek tek ellerimizle dizdiÄŸimiz bina yok. EÅŸyalarımız yok ve artık hayatımız yok.”

Çocuklarının ısrarına karşın Sabri Cavlak Bahçelievler Mahallesi’nde bir zamanlar evinin olduÄŸu çukurun başından ayrılmıyor.

“Biz giremedik ama hırsızlar girmiÅŸ”


Asiye Ekinci'nin evine yasak sırasında hırsız girmiş.

 

 

 

 

 

Asiye Ekinci’nin iki oÄŸlu ile oturdukları üç katlı bina aldığı hasara karşın ayakta. Ancak, Ekinci ailesi sekiz ay sonra evlerine döndüklerinde kendilerinden önce hırsızların girdiÄŸini görmüşler.

“Yasak baÅŸladığında çıkıp, Şırnak’ın dışındaki Sanayi Sitesi’nin orada bir ahıra sığındık. Aylarca orada elektriksiz, susuz yaÅŸadık. Dönüp geldiÄŸimizde baktık ki, eÅŸyalarımızı çalmışlar, buzdolabı, çamaşır makinesi ne varsa götürmüşler. Kapıları ve pencereleri, hatta elektrik tesisatını bile sökmüşler. Ev bomboÅŸ. Gelinimin yeni aldığımız çeyizlerinin tamamı gitmiÅŸ. Evimizin durumu için ValiliÄŸe çok baÅŸvurduk ama giremedik Şırnak’a. Ama hırsızlar girip her ÅŸeyi götürmüşler. Evimizi yıkmalarını istemiyoruz. Onarıp tekrar oturmak istiyoruz. Bize yıkılacağını söylüyorlar ama izin vermeyeceÄŸiz.”

Asiye Ekinci ve ailesi yasak baÅŸladığında evlerinden çıkarken duvarına ‘bu evi yıkan ölsün cennet görmesin’ diye yazmışlar. Evleri yıkılmamış, ama içi tamamen boÅŸaltılmış.

“Ä°stediÄŸimiz sadece huzur”


Fatma Katar'ın evi hasarlı ve soyulmuş ancak balkonundan bakacağı bir mahalle artık yok.
 
[[Fotoğraf: Abdülkadir Konuksever/Al Jazeera]]

 

 

 

 

 

 

Evi yıkılan ailelerden bazıları giden mallarından daha fazla, geleceklerinin belirsiz olmasından endişeliler. Fatma Katar, yedi çocuğu ile yaşadığı evi ağır hasarlı bulmuş. Buna karşın istediği şeyin sadece huzur olduğunu söylüyor.

“Evimiz oturulacak halde deÄŸil. Bizler fakir insanlarız. Yıkıldığı yerde yeniden ayaÄŸa kalkamayız buna gücümüz yok. Yedi çocuÄŸum var ve geleceklerinden çok endiÅŸeliyim. Başımızı sokacak bir yer buluruz Allah’ın izniyle ama sonrasında ne olacak? Yine, gelip çukur mu kazacaklar? Yine yollara mı düşeceÄŸiz? Benim tek istediÄŸim barış ve huzur. Ä°ki taraftan da istiyoruz bunu. Yazıktır bize, vallahi gücümüz yok, kış kapıda ve ne olacağımız belli deÄŸil.”

“Kentin yüzde 60’ı hasarlı”


Rauf Yürek, Şırnak'ın yüzde 60'ının hasarlı olduğunu söylüyor.

 

 

 

 

 

Rauf Yürek emekli bir Şırnaklı. Yasak kararı baÅŸladığında ailesiyle Mersin’e gidip ev kiralamış. Åžimdi hasar görmüş evini onarıyor ve devletin bir an önce maÄŸduriyetleri gidermesini istiyor.

“Yeni Mahalle’de oturuyorum. Bakın, semtin tamamı yok olmuÅŸ. GittiÄŸimizde yanımızda bir çatal dahi götüremedik. Dayalı döşeli bir ev tuttuk, çok şükür durumumuz vardı. Yasak bitince dönüp geldik. Bizimkisi gibi birkaç ev ayakta kalmış. Åžimdi onarmaya çalışıyoruz. Yeni Mahalle, Bahçelievler, GazipaÅŸa, Dicle, Cumhuriyet ve YeÅŸilyurt Mahallelerinin tamamı yerle bir olmuÅŸ. Yazık, günah deÄŸil mi. Bu insanlar size ne yaptılar? Suçumuz ne? Biz huzurdan baÅŸka bir ÅŸey istemiyoruz. Devlet bu maÄŸduriyetleri ne kadar çabuk giderirse o kadar çabuk normalleÅŸir Şırnak.”

“Bu kirli bir savaÅŸ”

Şırnaklıların çoÄŸu ancak kayıt cihazı kapatıldığında rahatça konuÅŸabiliyor. Bu istekleri yerine getirildiÄŸinde PKK ve HDP’yi eleÅŸtiriyor. Kayıt alındığında ise daha çok yuvarlak ve belli bir hedefi iÅŸaret etmeyen tanımlamalar yapılıyor. Mehmet adındaki bir Şırnaklı durumu, kimsenin başına bela almak istememesi olarak açıklıyor.

“Ben HDP’liyim. Uzun yıllar hizmet ettim partiye ve bu halka. Burada örgüte yakın çok kiÅŸi var. Çarşıda, pazarda dolaşıp insanları dinliyorlar. Ben ÅŸahsen onlardan biriyle konuÅŸmak bile istemem. Çünkü çukur meselesi bir ayrıştırmaya yol açtı. PKK ve HDP yanlış yaptı burada. Bütün bölgede yaptı. Tamam, PKK böyle bir ÅŸeye kalkışmış olabilir ama sen siyasetçi olarak buna engel olacaksın. Karşı durmak yerine PKK’nın yanlış politikalarının savunucusu oldular. Halktan kopuklar ve sadece kendi çevrelerinin isteklerine kulak veriyorlar. Burada bir savaÅŸ var ve bu kirli bir savaÅŸ. Niye? Çünkü, sivillerin öldüğü her savaÅŸ kirlidir.”


Şırnak'ın girişindeki polis kontrol noktasında yoğun bir trafik gözleniyor.

 

 

 

 

 

Şırnak’ta hummalı bir çalışma var. Yıkılan binaların hafriyatları ÅŸehir dışına taşınırken, ayakta kalmış hasarlı binalar da kepçe ve dozerlerle yıkılıyor. Ana caddelerde belediye ve karayolları ekipleri bozulan yolların onarımı için mesai harcıyorlar. Şırnak giriÅŸindeki polis kontrol noktasında ise kente dönenlerin oluÅŸturduÄŸu yoÄŸun bir trafik var. ÇoÄŸu evlerine kavuÅŸma umuduyla düşmüş yola. Ancak o umut bazıları için kentte umutsuzluÄŸa dönüşecek. Zira yedi mahallede evlerin büyük bölümü artık yok.

Kaynak: Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.