Güncel
Balkanlardan gelen sıcaklık: Kosova
Follow @dusuncemektebi2
11-12 Kasım günü Kosova-Ä°dea derneÄŸinin davetlisi olarak Prizren ve Rahoveç’te idik. Lise ve üniversite gençleri ile bir araya geldik.
Henüz çok genç bir devlet olan Kosova nüfus itibariyle de genç bir çoğunluğa sahip.
BaÅŸkent PriÅŸtine alışıldık bir Batı kentini pek aratmasa da Özellikle Prizren ve Ä°pek Osmanlı’dan kalma Anadolu kentlerinden farksız.
Camileri, hamamları, tekkeleri ve tarihi dokusuyla ecdadın izlerini sürdürüyorlar.
Kosova’da nereye gitseniz mutlaka Türkçe konuÅŸan birilerine rastlıyorsunuz.
Åživelerine baktığınızda insanların çoÄŸunun sanki DoÄŸu Karadenizli olduÄŸunu sanabilirsiniz. Özellikle Arnavutların Türk milletine ve Türkiye’ye karşı duydukları muhabbet görülmeye deÄŸer.
Yüzyıllarca Osmanlı-Türk hâkimiyetinde kalmış (1389-1913) bir milletin hafızasını nasıl koruduğuna şahit oluyorsunuz.
Aile hayatından (geniş aile) mutfağına, ev düzeninden manevi yaşantısına kadar bunun izlerini rahatça görmek mümkün.
Kosova ordusu olmayan bir ülke. Bu yüzden bize özgü darbe endişesinden uzaklar.
Her ne kadar ordusu olmasa da milli mücadele ruhu devam ediyor.
15 Temmuz gecesi Türk Milletinin yanında olduklarını ifade etmek için sokaklara çıkmış bir halktan bahsediyorum.
Fetö konusunda teyakkuz halinde oldukları gözden kaçmıyor.
Bu yönleriyle komÅŸuları Arnavutluk’tan daha dikkatli ve daha tavizsizler.
Kosova ile Arnavutluk arasındaki en belirgin fark bu ruh farkıdır.
İdea derneğinin üç fedakâr genci Faruk, Bayram ve Beni bu ruhun muhafızları gibi, dakik, çalışkan ve maharetliler.
Samimiyetleri bu genç ülkenin sigortası gibi.
Kosova’nın kültür savaşında maÄŸlup olmaması için geceli gündüzlü çalışıyorlar.
Edebiyat, sanat ve eğitim bütün Müslüman coğrafyaların düştükleri yerdir.
Bunun farkında olmak büyük bir seviye.
Bu konuda girişimlerde bulunuyorlar ve imkânlarını zorlayarak daha önce hiç gerçekleştirilmemiş programlara imza atıyorlar.
Bir süredir tercüme faaliyetlerine de giriÅŸen Ä°dea DerneÄŸi ve Kosovalı gençler birçok kitabı farklı dillerden Arnavutça’ya kazandırmayı baÅŸarmışlardır.
Merhum Necmettin Erbakan’ın hayatı, düşüncesi ve siyasi mücadelesini içeren bir kitabı Arnavutça’da görmek güzeldi.
Hüseyin Su’nun hikâyelerinden üç tanesi de yine aynı ÅŸekilde Arnavutça’ya çevrilmiÅŸ. Balkanlarda zihinsel sınır iÅŸgalleri en az toprak iÅŸgalleri kadar önem arz etmektedir.
Bunun ne denli önemli olduğunu bu coğrafyalarda kurulan kitap fuarlarından anlayabiliriz. Bu fuarlarda tek kelimeyle kültür misyonerliği yapılmaktadır.
Halk edebiyatın yanında değil, çünkü edebiyat halkın yanında değil.
Din eÄŸitimi ve ne idüğü belirsiz Ä°slami bilinç cemaatlerin insafına terk edilmemesi lazımdır. Balkanların birçok yerinde olduÄŸu gibi Kosova’da da sözüm ona Selefi, Fetöcü ve ibaheci tasavvufi akımların zihinsel iÅŸgali engellenmelidir.
Kur’an eÄŸitimine, hayatla barışık din öğretimine ihtiyaç vardır.
Bu ülkelerle Türkiye arasında mutlaka bir köprü kurulmalıdır.
Tercüme faaliyetleri üzerinde daha ciddi olarak durulmalıdır.
Ä°dea Fikir ve Düşünce Kulübü’ne kıt imkânlarla devletlerin ve hükümetlerin ancak yapabileceÄŸi derinlik ve büyüklükte yaptıkları faaliyetlerden dolayı teÅŸekkür ediyoruz.
HÃœSEYÄ°N AKIN - MÄ°LLÄ° GAZETE
Henüz yorum yapılmamış.