Kürsü
Trump'lı yeni dünya - II
Follow @dusuncemektebi2
''Trump'lı Yeni Dünya” serisinin 2. yazısına, bugün kaldığım yerden devam ediyorum. Odağımız, yine ekonomi... Çıkış noktamız ise, Trump'ın kampanyası boyunca sarf ettiÄŸi ve verdiÄŸi, globalizm karşıtı sözler…
Bir önceki yazımda,http://www.yenisafak.com/yazarlar/haticekarahan/trumpli-yeni-dunya-i-2034067 serbest ticaret anlaÅŸmaları (STA) bünyesindeki ticaretin, ABD için öneminden bahsetmiÅŸ ve bu kapsamda NAFTA'nın ağırlığına dikkat çekmiÅŸtim. Meksika-ABD ticari iliÅŸkilerini masaya yatırdıktan sonra, ÅŸimdi ise sıra kuzeydeki komÅŸuya geldi. O halde, bugün Kanada tarafına geçip bir göz atalım. Nitekim Trump Kanada'ya bir Meksika gibi saldırmasa da, yeni dönemin bu komÅŸu ekonomi için de çeÅŸitli açılardan iz bırakması muhtemel…
NAFTA'NIN KANADASI
Meseleye NAFTA ile başlayalım. Ne demişti Trump?
“Berbat ticaret anlaÅŸmalarını ya elden geçiririm ya da yırtıp atarım”.
Trump galibiyetinin hemen ardından ise Meksika'nın, görüşmeye açık olduğunu ima eden beyanatlar verdiğine şahit olduk. Gerçi verdi vermesine de, Meksika bana şimdilik öyle çok da değişiklik yanlısı gibi gelmedi. Latin ekonominin eli bu oyunda zayıf ancak yine de bir müddet dik durmaya çalışabilir.
Trump ise, baktı gördü iÅŸ istediÄŸi yöne evirilmiyor, NAFTA'yı tarihe gömmeyi deneyebilir. Tabii buradaki farzımız, geçen yazıda detaylarıyla altını çizdiÄŸim “NAFTA'nın ABD için önemi meselesini” yok sayması durumunun gerçekleÅŸmesi...
Zira sadece Meksika deÄŸil, Kanada da ABD'nin kallavi bir ortağı. Şöyle ki; 2015 verilerine göre Kanada, mal ticaretinde ABD için 1 numaralı ihracat ve 2 numaralı ithalat pazarı… Ayrıca hizmet ticaretinde de, ABD'nin yine en büyük 2. ortağı. Ãœstelik ABD'nin, mal ticaretinde komÅŸuya verdiÄŸi açığı, söz konusu bu hizmetten gelen fazlayla kapattığını da ekleyeyim.
Bu doğrultuda veriler, asıl bir de Kanada'nın ABD'ye epeyce bağlı olduğunu gösteriyor. 2015'te ülkenin gerçekleştirdiği mal ihracatının %76'sının ABD'ye yapıldığını söylesem ne dersiniz?
O BAÅžKA, O BAÅžKA
Åžimdi yeniden NAFTA cephesinden konuya dönersek, anlaÅŸmanın istikbali elbette Kanada'nın da tutumuna bakacak. Ve açıkçası, Meksika kadar olmasa da ve “hay hay konuÅŸalım” dese de, Kanada'nın da kaygıları var. Evet, ABD Kanada'ya ve Kanada da ABD'ye önemli ölçüde baÄŸlı ancak Trump'ın sözünü tutmak üzere “bana ne bunlardan” deyip NAFTA'yı masaya getirmesi ihtimali, soru iÅŸaretleri yaratıyor.
Lakin şöyle de bir ÅŸey var: Yukarıda belirttiÄŸim gibi, Trump NAFTA'ya saydırırken, iki ortağına asla eÅŸit sertlikte yaklaÅŸmamıştı. Dolayısıyla, gerek NAFTA'nın “Trump ve yeni yönetim” tarafından ne sertlikte ele alınacağı, ne de bu sertliÄŸin farklı ortaklara nasıl yansıyacağı hiç net deÄŸilken, anlaÅŸma olur da yırtılırsa, ABD'nin Meksika'ya acı çektirip Kanada ile baÄŸlarını yeniden tazelemesi de pek mümkün. Ä°ki ülkenin, NAFTA'dan daha önce 1989'da imzaladıkları STA ile baÅŸ baÅŸa takıldıkları dönemler de olmuÅŸtu. Ãœretim deÄŸer zincirlerinin birbirine geçtiÄŸi ÅŸu entegrasyon noktasında ve yukarıdaki saikler çerçevesinde, ABD'nin Kanada ile agresif bir ayrılık yaÅŸamak isteyeceÄŸini düşünmüyorum.
ABD'NÄ°N EKONOMÄ°SÄ°NE BAKAR
NAFTA'yı sabit bir faktör olarak ele alıp, şimdi bir diğer potansiyel etki kanalına bakalım. Trump sonrası Kanada ekonomisini etkileyecek bir diğer mevzu da, ABD ekonomisinin durumu olacaktır. Altyapı harcamaları ve vergi kesintileriyle ekonomisini güçlendirmeyi amaçlayan yeni Başkan, (bütçe ve ticaret gibi alanlardaki riskleri vs. bir yana koyduğumuzda!) bu konuda ilerleme gösterirse, bunun Kanada ekonomisine olumlu yansımaları görülebilir. Yok gösteremezse, o pek de iyi olmaz. Öte taraftan, NAFTA'yı sabit tutmayıp değişimlere gebe konumlandırdığımızda, Kanada'ya ABD ekonomisinin gelişiminden esecek etkiler, bu rüzgârın yönüne göre de şekillenecektir.
Şimdi şöyle etkiler de mümkün tabii: ABD'nin korumacı ve milliyetçi bir dalgaya kapılması, ekonomisine olan ilgiyi azaltır mı? Eğer azaltırsa, bu ilgi hemen üst taraftaki Kanada'ya kayar mı? Başka bir fikir: ABD'de vergilerin kırpılması, Kanada'nın vergideki rekabetçiliğini azaltır mı?
Tüm bunlar, Trump sonrası etkileÅŸimde iyi kötü rolü olabilecek unsurlar…
TPP NE OLACAK?
Trump Başkanlığı'ndan Kanada'ya düşecek bir diğer yansıma ise, Trans-Pasifik Ortaklığı (TPP) olacak. Nitekim Cumhuriyetçi Başkan'ın, Asya-Pasifik'teki 12 ekonomiyi bir araya getirmesi planlanan TPP'ye başından beri ne zıt olduğunu biliyoruz. Ve Trump'ın bu söylemi bu saatten sonra terk etmesi de zor. Dolayısıyla, TPP sanki şu sıralar, sahibi Obama gibi son günlerini yaşıyor.
Ä°ÅŸte bu beklentiden yola çıkıp TPP'nin ABD'siz kalacağını varsayarsak, iÅŸte o zaman Kanada'nın da, büyük bir bölgesel ticaret anlaÅŸmasından mahrum kalma durumu doÄŸar. Peki, Kanada'nın TPP'den mahrum kalması ne demek? Burada özellikle bir fırsat maliyetinden bahsetmek mümkün… Bir diÄŸer ifadeyle, Kanada'nın TPP aracılığıyla serbest ticarete entegre olacağı 7 ek pazarın getireceÄŸi potansiyelden…
Öte yandan, ABD'nin yeni dönemde set çekebileceği bazı ticari ilişkilerin Kanada'ya yaraması da bir diğer ihtimal olabilecekken, Kanada-ABD arasındaki enerji işbirliğinin canlanabileceğini ekleyeyim. Nitekim Obama'nın elinin tersiyle ittiği Keystone XL boru hattı projesini, Trump'ın tasdiklediğini biliyoruz. Hatta bu noktada, Trump'ın OPEC kartelinden de kurtulma söylemi olduğunu hatırlayacağız.
Bu arada, TPP'nin akıbeti Çin'i de yakından ilgilendiriyor.
Ve aslında yazıya başlarken, Çin'i de kapsama almayı düşünüyordum ancak burada durmam gerekiyor. Serinin 3. sayısına bıraktığım meselelerin ciddiyetini ise, Trump'ın sözleriyle hatırlatayım:
“Büyük odağım Çin ve OPEC. Bu ülkeler, ABD'yi kesinlikle mahvediyor.”
HATÄ°CE KARAHAN - YENÄ° ÅžAFAK
Henüz yorum yapılmamış.