YaÅŸam
Gelidonya'nın son fenercisi
Gelidonya Feneri, Antalya'nın en güney ucunda... Fener, 72 yıldır, üç nesil, Demir ailesine emanet. Aile üyeleri, yürüyerek bile zor ulaşılan fenerde tam 67 yıl geçirdi. Son dönemde ise teknolojinin ilerlemesiyle kontrol uzaktan sağlanıyor. Ama fenerin bakımını yine Demir ailesinin son ferdi Mustafa Demir yapıyor. Mustafa Demir, en yakın köyün 10 kilometre uzakta olduğu ıssız bir fenerde büyümenin, yaşamanın nasıl olduğunu anlattı.
Bilinen adıyla "Gelidonya" resmi adıyla "TaÅŸlık Burnu Feneri", 80 yıldır denizcilere rehberlik yapıyor. Antalya’nın en güney noktasında bulunan Gelidonya Burnu’ndan ismini alan fener, 1936'dan beri aralıksız çalışıyor. 72 yıl boyunca, üç nesildir fenerin bakımını yapan Demir ailesininin fertleri, tam 67 yılını yürüyerek bile zor ulaşılan bu fenerde geçirdi. Ailenin ilk fenercisi Ali Demir, 28 yıl fenerin bakımını yapmış ve emekli olmuÅŸ. Hasan Demir, babasından devraldığı feneri, 28 yıl boyunca çalıştırıp, oÄŸlu Mustafa Demir'e devretmiÅŸ. Mustafa Demir, fenerde yaÅŸamanın sanıldığı kadar kolay olmadığını anlatıyor:
“Çok uzun yıllar burada kaldım. Hayatım burada geçti. Babam buraya bebekken geliyor, burada büyüyor. Ä°ÅŸi burada devralıyor. Burada yol yok, elektrik yok, suyumuz yok. Burası mahrumiyet bölgesi. Dışarıdan gelen birisi için burası çok güzel. 'Manzarası güzel, çok güzel yerde yaşıyorsunuz' diyorlar, ama gelin de bize sorun. Burada 24 saat kalmak çok zordu. Åžiddetli, fırtınalı havalarda kapıyı açmakta bile zorlanırdık. Kışın bir fırtına olur, bir hafta dışarı çıkamazsın rüzgârdan.”
“EÅŸyamızı at ve katırlarla taşırdık”
Gelidonya Feneri'ne, en yakın yerleşim yeri 10 kilometre uzaktaki Karaöz köyü. Köyden sonra, fenere ulaşmak için yaklaşık 7 kilometre toprak yoldan arazi aracıyla gidebiliyorsunuz. Daha sonra 2,5 kilometre patika yoldan yürümeniz gerekiyor. Bu yol oldukça dar ve taşlı. Mustafa Demir, yıllarca bu yolu kullandıklarını anlatıyor:
“Buraya ulaşım çok zordu. Bayramda akrabalar bile gelemezdi. Fenerin olduÄŸu yer 227 rakımlı. Kendi imkanlarımızla bir patika yol yaptık. Ä°lk zamanlar eÅŸyalarımızı elde taşıyıp getiriyorduk. Sürekli tırmanıyor olmak insanı daha çabuk yoruyordu. Sonraları, eÅŸyalarımızı at ve katırlarla taşımaya baÅŸladık. Zaman zaman motosikletle kullandık. Buraya omuzda ya da elde eÅŸya çıkartmak çok zor. Yürüyerek zor çıkıyoruz zaten.”
“Tek başına ne oyunu oynayacaksın?”
Mustafa Demir’in 4 kardeÅŸi daha var. Onların çocukluÄŸu ise anne ve babalarından ayrı Finike'de, dedelerinin yanında geçmiÅŸ. Demir, fenerde tek başına büyümenin zor olduÄŸunu söylüyor:
“ÇocukluÄŸum kötü geçti. ArkadaÅŸların gelme imkânları yok. Çünkü, yol çok uzak. Bisiklete binemiyordum. Burada keçilerimiz vardı. Keçilere bakardım, keçilerle ilgilenirdik, yavrularını severdik. Onlarla vakit geçirirdim. Tek başına ne oyunu oynayacaksın, hiç bir oyun oynayamıyorsun. Ancak bir salıncak kurardık fenere. AkÅŸama kadar ya salıncakta sallanırdım ya da oÄŸlak severdim. Denize balığa inerdim. Vaktim böyle geçerdi.”
"Annemi akrep soktu, babamı yılan ısırdı"
Mustafa Demir, fenerde yaÅŸamanın zorluklarını anlatırken, annesi Zekiye Demir’i bir gün zehirli bir akrebin soktuÄŸunu, baÅŸka bir gün de babası Hasan Demir’i yılan soktuÄŸu için hastaneye zor yetiÅŸtirdiklerini anlatıyor:
“Bir gün yine annemle beraberiz. Kapı çalar gibi oldu, pencereye eÄŸildi. O anda alnını tutu. ‘Ne oldu anne?’ dedim. ‘Akrep soktu’ dedi. Ben hemen baktım, büyük siyah bir akrep. Aksilik de alnından sokmuÅŸ. Allah'tan abim gelmiÅŸti. Annemi aldık alelacele Kumluca’ya hastaneye yetiÅŸtirdik. Yoksa kafadan soktuÄŸu için tehlikeliydi. Bir gün de babam çalıların arasından muavin fenerimiz var kıyıda, oraya iniyor. Böyle yaz günüydü. Yılanın tam yanına basıyor. Yılan da babamı bacağından sokuyor. En zehirli yılan, ala yılan diyoruz. Tekneye zor ulaşıyor. SoÄŸukkanlı olduÄŸu için ısırılan yeri kesmis, emmiÅŸ. Tekneyi çalıştırıp Karaöz’e varıyor. Hastaneye yetiÅŸtiriyorlar. Ölümden döndü.”
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, gazla çalışan ve sürekli elle kurulması gereken fenere, uydudan kontrol edilebilen bilgisayar sistemi kurmuÅŸ. Demir ailesi, son beÅŸ yıldır, led ışık sistemiyle çalışan fenerde kalmıyor. Mustafa Demir, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne baÄŸlı, Antalya BaÅŸ TeknisyenliÄŸi’nde çalışmaya devam ediyor ve ayda bir kez rutin kontrollerini yapmak üzere Gelidonya Feneri'ne gidiyor.
Henüz yorum yapılmamış.