Sosyal Medya

Kültür Sanat

Mecidi'nin filmi sinematografisi ile nerede duruyor?

Mecid Mecidi’nin merakla beklenen son filmi, seyirci ile buluştu. Yapım fikrinin duyulmasından itibaren çokça tartışılan film, daha çok da tartışılacağa benziyor



Mecid Mecidi’nin son filmi “Hz. Muhammed Allah’ın Elçisi” nihayet vizyona girdi. Dev bir bütçe ile yapımı beş yılda tamamlanan film, yapımı aşamasında ve sonrasında da tartışıldı ve daha çok tartışılacağa benziyor.

Filmin yapılacağının ilk duyulduğu andan itibaren Peygamber Efendimiz’in temsili meselesi, filmde Şii bakışının hâkim olup olmayacağı, Mecid Mecidi gibi üslubu belirginleşmiş ve de sineması özellikle “Müslüman’ın sineması nasıl olmalı” sorusuna tartışmasız örnek verilen bir ismin bunu nasıl bir sinematografi ile yapacağı merak konusuydu.

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN TEMSİLİ MESELESİ

Temsil meselesinin fıkhî açıdan ayrıntılı izahı ancak bir uzman tarafından hakkıyla yapılabilir. Bu noktada yazacaklarımızın, bir filmde Peygamber Efendimiz’in temsilinin kişisel olarak bizi nasıl etkilediği ile sınırlı kalması sağlıklı bir yorum olacaktır. Filmde Peygamber Efendimiz, yüz ve sesi hariç canlandırılmış. Bu canlandırılmanın muhayyilemizdeki peygamber algısına olumsuz anlamda etki ettiği ise söylenemez. Zira ışıkla ışıltısı dengeli biçimde abartılmadan –filmin son sahnesi hariç- güçlendirilmiş beyaz elbisesi, omuzlarına kadar dökülen ipeksi saçları zaten muhayyilemizde yer alan peygamber imajının daha somutlanmış hali. Bu somutlamanın film dilinin imkânları ile yapılması, o somutluk içinden soyuta ve daha geniş bir hayale kapı aralıyor. Bu anlamda yapılan temsilin Peygamber Efendimiz’in varlığını belli bir surete indirger yapıda olduğunu söylemek haksızlık olur.

Şİİ BAKIŞ VE İRAN MİNYATÜRÜ

Filme dair merak götüren başka bir konu, Mecid Mecidi’nin Peygamber Efendimiz’in hayatını filme aktarırken Şia kaynaklarının etkisinde ne kadar kalıp kalmayacağıydı. Filme konu edilen detayların hem Ehl-i sünnet hem de Şia kaynaklarınca nasıl yorumlandığı ve de filmde hangi bakışın ağırlıklı yer bulduğu yine ilahiyatın uzmanlık alanında bir mevzudur. Fakat filmin görselliğinin İran resminden-minyatüründen çokça pay aldığı su götürmez bir gerçek. Özellikle gök tasvirlerindeki karmaşa ve abartı, mizansendeki şaşaa söz konusu olduğunda, “genelde İran minyatürünün özelde ise Mahmud Ferşçiyan minyatürünün beyaz perdedeki aksi” gibi bir yorum yapmak yanlış olmaz.

FİLMİN SİNEMATOGRAFİSİ: BU BİR MECİDİ FİLMİ Mİ?

“Hz. Muhammed Allah’ın Elçisi” filminin nasıl bir sinematografi ile gerçekleştirileceği, bu sinematografinin Mecid Mecidi’nin fıtrat sineması diye tabir edilen naif üslubunu ne kadar yansıtacağı, meselenin film sanatı açısından merak edilen noktasıydı. Filmin Mecid Mecidi’nin bundan önceki filmlerindeki gibi minimalist imkân ve yaklaşımlarla yapılmadığı, filmin hazırlık aşamasında duyurulmuştu. 30 milyonluk bir bütçe, sırf bu film için inşa edilmiş platolar söz konusu olduğunda nasıl bir Mecidi filmi olacak sorusu, oldukça zorlaşıyordu. Peki, şimdi tüm o devasa yapım koşullarına rağmen bir Mecidi filmi mi "Hz. Muhammed" filmi? Bu sorunun cevabı hem evet hem de hayır.

SERDAR ARSLAN’IN DÜNYABİZİM’DE YAYINLANAN YAZISININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.