Sosyal Medya

Ekonomi

Bu üçgenin çözülmesi Türkiye ekonomisini uçurur

Ekonominin sorun trilemması olarak görülen ve köşelerinde enerji, finans ve Ar-Ge'nin bulunduğu üçgenin çözülmesi, Türkiye ekonomisini yüksek gelirli ekonomiler grubuna taşıyacaktır.



Türkiye ekonomisinde en önemli üç temel sorunu nedir ya da ekonominin çıkmazları nedir?” sorusunun cevabında ilk sıradakiler, enerji, finans ve Ar-Ge olacaktır. Bu konu baÅŸlıkları aynı zamanda, hâlihazırda uygulanmaya devam eden yapısal dönüşüm programları içerisinde, öncelikli yapısal reformlar olarak da yer alıyor.

Türkiye ekonomisi bu alanlarda yapısal reformları tamamladığında hem temel sorunlarını çözmüş olacak, hem de bu üç sorunun neden olduÄŸu çıkmazdan da kurtulacak. Ã‡Ã¼nkü, geçmiÅŸ yıllarda toplam milli gelirin düşük olmasında, kiÅŸi başı gelirin düşük orta gelir grubuna denk gelmesinde ve tabi ki “olaÄŸan” olarak görülen ekonomik krizlerin yaÅŸanmasının kökeninde bu sorunlar var.

Türkiye ekonomisinde gerçekleÅŸtirilen deÄŸiÅŸimle birlikte saÄŸlanan ilerleme, Türkiye için bir baÅŸarı hikâyesidir. Ancak, hep söylediÄŸimiz gibi, Türkiye'nin insan kaynağı, dinamizmi ve potansiyeli dikkate alındığında, ekonomide yeni bir hikâyeye ihtiyaç var. Bu hikâyenin yazılabilmesi de,enerji, finans ve Ar-Ge alanlarındaki stratejik hamlelerle mümkün.

EKONOMOMİDEKİ DÖNÜŞÜMLER VE BAŞARI ŞARTI

Türkiye ekonomisinin açmazlarının anahtarları, enerji, finans ve Ar-Ge.

Peki, bu üç alanda neler oldu?

Aslında, her üç konuda kayda değer bir ilerleme sağlandı. Küresel ekonominin ve tabi ki siyasi gündemin başlıca konularından birisi olan enerjide, Türkiye, tarihinde ilk kez bu denli bir sorumluluk üstleniyor, enerjide taşları yerinden oynatacak hamlelerde öne çıkıyor.

Enerji arz güvenliÄŸinin saÄŸlanmasında baÅŸlamış olan TANAP hızla ilerlerken, Türk Akımı projesinde de atılan imzalarla uygulama aÅŸamasına geçildi. Enerji arz güvenliÄŸini saÄŸlamada kilit ülke olan Türkiye, bu konumuyla ekonomisindeki enerji ithalatı ve cari açık çıkmazını da bir çözüme kavuÅŸturacaktır.

Ayrıca, Türkiye bulunduÄŸu coÄŸrafyanın saÄŸladığı avantaj sayesinde, birçok tedarikçi ülkenin doÄŸalgaz kaynaklarını Türkiye ve Türkiye üzerinden Avrupa piyasalarına taşımasıyla enerjide ticaret merkezi olma ÅŸansını yakalayacak bir konumda.

Diğer taraftan, yıllardır gerçekleşemeyen nükleer enerji santral projeleri için atılan adımlar, dünyada başka ülkede olmayan yenilenebilir enerji kapasitesinin değerlendirilmesi ve mevcut kömür rezervlerini kullanma konusunda oluşturulan yeni bakış açısı sayesinde, enerjide bir dönüşüm başladı.

Unutmayalım ki, enerji politikaları ve uygulamaları, yalnızca ekonominin konusu deÄŸil. Enerji, multi-disiplin bir özellik taşıyor. Yani, siyaset, ekonomi, uluslararası iliÅŸkiler ve güvenlik disiplinlerinin kesiÅŸim noktasında enerji var. Dolayısıyla, enerji ekonomiyle ne kadar ilgiliyse aynı zamanda her siyasi konunun, diplomasinin, bölgesel ya da ülkeler arası iÅŸbirliÄŸinin temel dinamiÄŸi ve katalizörü de enerji oluyor.

Finans alanında ise, Varlık Fonu uygulaması öne çıkıyor. Ekonomide temel altyapı yatırımlarını, enerji, ulaşım ve finans projelerini gerçekleÅŸtirmek için kurulanTürkiye Varlık Fonu, aslında büyük projelerin sigortası gibi. Türkiye Varlık Fonu'na yeni dönemde aktarılacak kaynakla birlikte, finansman sorunu nedeniyle projelerin ertelenmesi veya projeler için gereken dış kaynaÄŸa olan bağımlılık riski azalacak. Böylece, Türkiye'nin finansman sorunu nedeniyle, dışarıda ve içeride negatif algı oluÅŸturma çabası ve manipülasyonlar da boÅŸa çıkacaktır.

Türkiye finansman ihtiyacını karşılama, finansal araçları çeÅŸitlendirme ve bölgenin finans üssü merkezi olma hedefi için Ä°stanbul Finans Merkezi Projesi'ni de baÅŸlattı.Ä°stanbul Finans Merkezi, Ã¶zellikle Ä°slam ülkelerinden gelecek sermaye için güçlü bir alternatif oluÅŸturabilir, hem de bölgesel ekonomide siyasi risklerin etkilemediÄŸi bir finans habitatını kurabilir.

Ar-Ge ise, ihracatın artırılmasından, ithal edilen birçok ürünün ülke sınırları içerisinde üretilmesine ve üretilen malların katma deÄŸerinin yükselmesine kadar birçok konuyu kapsıyor. Türkiye GSYH içindeki Ar-Ge oranını ilk defa yüzde 1 seviyesine yükseltti. Ancak, orta gelir grubundan çıkabilmek için GSYH içindeki Ar-Ge oranı daha da artmalı. Nicelik olarak artışın yanı sıra, Ar-Ge çalışmalarının sahiplenilmesi ve desteklenmesi de gerekiyor.

Dolayısıyla, ekonominin sorun trilemması olarak görülen ve köşelerinde enerji, finans ve Ar-Ge'nin bulunduğu üçgenin çözülmesi, Türkiye ekonomisini yüksek gelirli ekonomiler grubuna taşıyacaktır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.