Güncel
İlhami Işık: Hayati adım atıldı kıyamet koptu!
Türkiye ile Bölgesel Kürdistan yönetimi ortak bir geleceğe doğru yürümeye karar verdi; kıyamet koptu. Gökkubbe başlarına yıkılmaya çalışıldı.
Geçen hafta Irak-Suriye hattında önemli gelişmeler oldu. DAEŞ, 100 kişilik bir grupla Kerkük'e saldırdı. Doğuda ise alel acele Musul operasyonu başladı. Başika'da taarruza geçen Peşmerge güçleri, Türkiye'nin de ateş desteğiyle önemli bir mesafe kaydetti.
Bütün bunlar olurken basın mensuplarına açıklamada bulunan Irak Türkmen Cephesi Lideri ErÅŸad Salihi, Kerkük'te korktuklarının hep baÅŸlarına geldiÄŸini belirterek "Oyun içinde oyun var. Bakın açıkça söylüyorum ben DAEÅž’in elinde kesileyim ama beni kimse terör örgütüne teslim etmesin!" dedi.
Bugün de Star Gazetesi'nden İlhami Işık "Kerkük; Kırmızı Hat!" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Yazısının hemen başında bir saptama yapan Işık, "Türkiye Cumhuriyeti ile Bölgesel Kurdistan yönetiminin birbirlerine ekmek su kadar ihtiyacı var. Bu ihtiyacın ne kadar gerçek ve ne kadar elzem olduğunu herkesten çok Türkiye Cumhuriyeti düşmanları daha iyi biliyor.
O nedenle her fırsatta bu şer cephesi, iki ülkede de ellerinden geldiğince sorun çıkarmaya, bu ülkelere güç anlar yaşatmaya çalışıyorlar. Özellikle DEAŞ ve Şii güçler, Türkiye ve Bölgesel Kürdistan ilişkilerinin 10 Haziran 2014 öncesi bahara tekrar dönmemesi için, deyim yerindeyse intihara benzer kamikaze eylemler yapmaktan bile geri durmuyorlar." tespitini paylaştı.
"Bir gece yarısı DEAÅž militanlarının Kerkük’e sızma giriÅŸimiyle, Merkezi Irak yönetiminin “Irak Yüksek Yargı Yönetimi” tarafından eski Musul Valisi ve Ninova Muhafızları Komutanı Nuceyfi hakkında “yabancı ülkeyle iletiÅŸime geçtiÄŸi” gerekçesiyle tutuklama kararı çıkarımasını aynı zaman dilimine denk düşen rastlantısallar olarak mı deÄŸerlendireceÄŸiz?" diye soran Ä°lhami Işık, yanıtını da kendisi veriyor:
"Elbette deÄŸil. Bunun bir tesadüf olmadığını Irak baÅŸbakanı Haydar Ä°badi’nin ofisinden yapılan açıklamadan anlıyoruz. Yapılan açıklamaya göre; “DEAÅž saldırılarını engellemek için Kerkük’e güç takviye edileceÄŸi” belirtildi."
DEAÅž saldırıları iÅŸle Irak merkezi hükümetinin açıklamalarıbirlikte okunduÄŸunda meselenin gayet net bir ÅŸekilde görüldüğünü belirten Işık; 1- Türkiye’nin Musul operasyonundan dışlanmasının esas nedeni ile,
2- DEAÅž ‘in Kerkük’e sürpriz sızması aynı çıkarlara hizmet ediyor. Türkiye Musul operasyonundan uzak tutularak, Bölgesel Kurdistan yönetiminin egemenlik alanlarını kuÅŸatarak, bölgesel yönetimi Ä°ran’a muhtaç hale getirip, Türkiye ile var olan bütün iliÅŸkilerine son vermek." olduÄŸunu söylüyor.
Musul operasyonunu yürüten stratejik aklın çeliÅŸkileri ve ayrı çıkarlara endeksli olması nedeniyle çok yavaÅŸ yürüdüğünü belirten Ä°lhami Işık, "Åžam rejiminin düşmanı olan ABD, Musul Operasyonunun sonuçlarından Halep’teki dengenin etkilenip Esad iktidarının hesaplarını bozmayı tasarlarken, eÄŸer deyim uygunsa BaÄŸdat’da diÄŸer odada ise Esad Rejiminin dostu olan Ä°ranlı askeri kurmaylar, Musul ile birlikte Kerkük’ü de operasyon alanına çevirmenin gayreti içindeler." diye yazdı.
Bölgede yaşanmakta olan çatışmalar ve hesaplara dair yazısını İlhami Işık şu tespitlerle bağladı:
Ä°ran’lı askeri kurmaylar, hem hükümete akıl veriyor hem de baÅŸbakanlığa baÄŸlı HaÅŸd el Åžaabi güçlerini koordine ederek, Åžii kuvvetlerin Musul’un yanı sıra Kerkük’te de “kurtarıcı” rolünü pekiÅŸtirmeye çalışıyor.
Yapılan kuÅŸatma planına göre; DEAÅž militanlarının kaçış yolu, Rakka istikametine doÄŸru belirlenmiÅŸken, DEAÅž’in Kerkük’e militan sızdırması ancak birilerinin bilerek “yol vermesiyle” izah edilebilir.
Irak Parlamentosu, 28 Mayıs 2015’te, Musul’un terör örgütü DEAÅž’ın eline düşmesinde “ihmalkarlığı” olduÄŸu gerekçesiyle Nuceyfi’yi Musul ValiliÄŸi görevinden uzaklaÅŸtırmıştı. Peki ne oldu da bugünlerde Nuceyfi hakkında tutuklama kararı çıkarıldı? Nedeni basit; Türkiye’nin Irak’daki askeri varlığını gayri meÅŸru konuma düşürmek ve BaÅŸika kampını iÅŸlevsiz hale getirmek.
Herkes çok iyi biliyor ki, Bölgesel Kurdistan yönetimi HaÅŸd el Åžaabi’nin Kerkük’e girmesine izin vermez. Nitekim BaÅŸkan Barzani büyük bir kararlılıkla Kerkük’e bakış açılarını ÅŸu sözlerle ifade etti: “Bu saldırı, teröristlerin cephede peÅŸmerge karşısında aldıkları yenilgiyi telafi etme yönündeki beyhude bir çabasıdır.
Bununla birlikte, Kerkük’lü vatandaÅŸları ve tüm Kürdistan halkını temin ederim ki Yüce Allah’ın desteÄŸi, güçlü bir irade, peÅŸmergenin birliÄŸi ve kamuyoyla birlikte teröristlere karşı durup tüm çabalarını yenilgiye uÄŸratacağız. Bedeli ne olursa olsun Kerkük korunacak ve düşmanların eline geçmesine izin verilmeyecektir”.
2013 yılında Türkiye ve Bölgesel Kürdistan yönetimi ortak bir geleceğe doğru yürümeye karar verdi. Ve kıyamet koptu. Türk ve Kürt düşmanları gökkubbeyi başlarına yıkmaya çalıştı. Gün bu geleceğin arkasında kararlıca durma günüdür. Türkiye ile Kürdistan yönetimi arasındaki ilişkiler stratejik ilişkilerden öte hayati ilişkilerdir. Bütün bu belalar da ancak bu iki güç elele verirse defedilebilir."
Kaynak: Haber10
Henüz yorum yapılmamış.