Güncel
İsrail'in 21 gün gözaltında tuttuğu Orhan Buyruk konuştu
İsrail’in 21 gün boyunca haksız yere gözaltında tuttuğu Orhan Buyruk, esaretin ardından ilk kez konuştu...
Ä°srail'in 28 Eylül'den 19 Ekim'e kadar gözaltında tuttuÄŸu Orhan Buyruk, 21 günlük esarette yaÅŸadıklarını Milli Gazete'ye anlattı. Kesintisiz 35 saat süren sorgularda en çok hangi soruya maruz kaldı… 8 MOSSAD ajanı en cok neyi öğrenmek istedi? SilinmiÅŸ tüm mesajları telefonuna nasıl geri yüklendi? 18 gün hiç güneÅŸ ışığı görmeyen, 12 gün tek kiÅŸilik hücrede kalan Buyruk'u hayata baÄŸlayan en önemli ÅŸey neydi…
Mossad ajanları tarafından sorgulandığını söyleyen Buyruk, “21 günlük esaretimde ÅŸunu iyi anladım ki; Ä°srail, iÅŸgal ettiÄŸi 1948 topraklarında zulmettiÄŸi Filistin halkına yardım yapılmasını kesinlikle istemiyor. O zaman bize düşen, kendimizi feda etme pahasına Filistinli kardeÅŸlerimizi bu zulümden kurtarmaktır” dedi.
PERES İÇİN 3 SAAT SORGULANDIM
Büyük psikolojik iÅŸkencelere maruz kaldığını anlatan Buyruk, bir seferinde kesintisiz 35 saat sorgulandığını vurguladı. Sorguların tamamının kayıt altına alındığını ifade efen Buyruk, “Tüm bunların dışında bizi ajanlıkla suçlayıp, Filistin için yardım çalışması yürüten STK'ların faaliyetleri hakkında bilgi topluyorlar. Türkiye'den Filistin'e giden yardımlardan çok rahatsızlar. Mesela katil Åžimon Peres için köpek demiÅŸim. Bunun için tam 3 saat sorgulandım” dedi.
Gözaltına alındığınızda neler yaşadınız?
28 Eylül'de öğlen 1'de havalimanında sorguya aldılar. Havalimanındaki sorgu gece 11'de bitti. Oradan Tel Aviv yakınlarında bir yere götürdüler. Oradaki kısa sorgu ve kayıt işlemlerinin ardından tek kişilik hücreye koydular. Gece 3'te hücreydim. İlk üç gün şok halini atlatamadım.
ŞİMON PERES İÇİN ÜÇ SAAT SORGULANDIM
Sorguda neler sordular?
Saçma olsa bile her ÅŸeyi öğrenmek istiyorlar. Mesela Facebook'ta ÅŸu adamla neden arkadaÅŸ oldun? Nasıl arkadaÅŸ oldun? Telefonumdaki bazı arkadaÅŸlarımı soruyorlardı. Nasıl arkadaÅŸ oldun diye. Zaten sorguları yazılı olarak cevaplıyorduk. Oradan anladığım, tüm sorgulama kayıt altına alınıyordu. Tüm bunların dışında bizi ajanlıkla suçlayıp, Filistin için yardım çalışması yürüten STK'ların faaliyetleri hakkında bilgi topluyorlar. Türkiye'den Filistin'e giden yardımlardan çok rahatsızlar. Yani “Åžu dernek ne iÅŸ yapıyor? Burada kaç aileye yardım etti? Mali durumu nedir?” gibi sorular da vardı. Onun dışında sosyal medyada yazdığım bazı mesajları da sordular. Mesela katil Åžimon Peres için köpek demiÅŸim. Bunun için tam 3 saat sorgulandım.
Fiziki bir işkenceye maruz kaldınız mı?
Hayır, fiziki bir işkence olmadı. Fakat çok büyük psikolojik işkence gördüm diyebilirim. Sorgulamalar çok uzun sürüyordu. Aynı soruları değişik şekilde soruyorlardı. Ben de nasıl soruluyorsa öyle anlattım. Sonra bağırıyorlar, dün bu olayı şöyle anlatmışsın bugün böyle anlatıyorsun diye. Aslında aynısını anlatıyordum ama ajanlar bir açık bulmak için saçmalıyorlardı.
En uzun sorgunuz kaç saat sürdü?
En uzun sorgulama 35 saat sürmüştü. Yani yemek ve namaz dışında hep sorgudaydım. Artık zihnim öyle yorulmuÅŸtu ki ne cevap verdiÄŸimi bile bilmiyordum. Suyu saÄŸ elle içtiÄŸini söylemiÅŸsin ama ÅŸimdi sol elle içtin diyorlar bana. “35 saat sorguda kalan birisinin böyle hareket etmesi normal bir durum deÄŸil mi?” dedim.
Bu süreçte sizi şaşırtan herhangi bir şey oldu mu?
Evet, oldu! Sildiğim whatsapp ve telefon mesajlarımı geri yüklemişler. Veya telefon numaramdan bir şekilde ulaşmışlar. Bunu sorguda sordukları sorulardan anladım. Çünkü telefondan sildiğim her şeyden sorguya çekildim. Ama telefonumu iade ettiklerinde ilk teslim ettiğim andaki şekliyle aldım. Buna çok şaşırdım.
MOSSAD AJANLARI SORGULADI
Sorgulamanın hem polisin hem de Mossad ajanları tarafından yapıldığını anlatan Buyruk, “8 farklı Mossad ajanı tarafından sorgulandım. Ä°srail hukuk tanımayan bir devlet… Kafasına göre insanları alıkoyabiliyor. Ancak iÅŸin ilginç yanı, dünyanın bu zulme sessiz kalması” diye konuÅŸtu. Buyruk, “Ben kurtuldum ama orada kendi topraklarında Ä°srail'in zulmü altında ezilen Müslüman kardeÅŸlerimiz var. Onlar evlerinden, eÅŸlerinden, evlatlarından koparılıyorlar. Esasen onların bu zulümden kurtarılması gerekiyor” dedi.
Sorguyu kimler, kaç kişi yapıyordu?
Sorgulamayı hem polis hem MOSSAD ajanları yapıyordu. 8 farklı MOSSAD ajanı tarafından sorgulandım. Onun dışında 3 tane de İbranice- Türkçe tercümanı vardı. Sorgular bazen Türkçe bazen Arapça oluyordu.
Ä°KÄ° METRE KARE HÃœCREDE KALDIM
Nasıl bir hücrede kaldınız?
Hücre iki metrekarelik bir yer. Penceresi yok. Tuvaleti vardı. Yani söyle düşünün bir metrekarelik bir alanda yatak var. Hemen yanında tuvalet var. Yani tuvaletin yanında uyuyorsunuz. Ayrıca üç dört defa da hücre değiştirdim. Daha sonra beni beş kişinin kaldığı 6 metrekarelik bir koğuşa aldılar. Orada kapısı olmayan bir banyo da vardı. Yataklardan birini kapı olarak kullanıyorduk.
Ä°SRAÄ°L, HUKUK TANIMAYAN BÄ°R DEVLET
Gözaltında başka hangi ülkelerden insanlar vardı?
Hücrenin olduÄŸu yerde sadece Filistinlileri gördüm. Fakat sorguların ortasında beni Mecittu diye bir cezaevine götürdüler. Orada da 3 gün kaldım. Orada bir Ä°ngiliz vatandaşı ile tanıştım. 25 gündür sorgudaymış. Hiçbir Ä°ngiliz devlet yetkilisi ile görüşemediÄŸini söyledi. Onun dışında Pakistanlı bir öğrenci vardı. O da uzun süredir gözaltındaymış. Bunlar benim ÅŸahit olduklarım. Allah bilir onların dışında nice insanlar var. Ä°srail hukuk tanımayan bir devlet… Kafasına göre insanları alıkoyabiliyor. Ancak iÅŸin ilginç yanı, dünyanın bu zulme sessiz kalması…
Serbest olduğunuzu öğrendiğiniz anda neler hissettiniz?
Son 5 gün koÄŸuÅŸa geçmiÅŸtik bu 5 gün içinde hiç sorguya almadılar. Sadece yemek yiyor ve Kur'an okuyorduk. Filistinliler çok güzel bir sistem kurmuÅŸlar orada. Namazları cemaatle kılıyorlar. Zaten beni diri tutan da okuduÄŸum Kur'an ve kıldığım namazlardı. Son gün yine aynıydı. Yemek ve namazdan sonra ben her ÅŸeyin aynı ÅŸekilde devam edeceÄŸini, mahkemenin yine bir hafta erteleneceÄŸini düşünüyordum. Türkiye'de olup biten hiçbir ÅŸeyden haberdar deÄŸildim. Gardiyan geldi. Bana eÅŸyalarımı verdi ve dışarı çık dedi. Dışarı çıktığımda Büyükelçilik görevlileri karşıladılar. Oradan da havalimanına geçtik. Havalimanında telefonunu açtığımda gelen mesajlardan telefon tıkanmıştı… Ä°stanbul'a geldiÄŸimde ise buradaki arkadaÅŸların benim için verdikleri mücadeleyi gördüm. EmeÄŸi geçen herkesten Allah razı olsun…
BİZE DÜŞEN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİ KURTARMAKTIR
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Burada önemli olan şahsi bir kurtuluş değil, bütün esaret altındaki insanların kurtuluşudur. 21 günlük esaretimde şunu iyi anladım ki; İsrail, işgal ettiği 1948 topraklarında zulmettiği Filistin halkına yardım yapılmasını kesinlikle istemiyor. O zaman bize düşen, kendimizi feda etme pahasına Filistinli kardeşlerimizi bu zulümden kurtarmaktır. Siyonistler, Filistin'de (yasal olsa bile) çalışan yardım kuruluşlarını ve görevlilerini direkt düşman olarak görüyor. Ben kurtuldum ama orada kendi topraklarında İsrail'in zulmü altında ezilen Müslüman kardeşlerimiz var. Onlar evlerinden, eşlerinden, evlatlarından koparılıyorlar. Esasen onların bu zulümden kurtarılması gerekiyor.
Gazetemiz hakkında söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Türkiye'de her kesimin desteÄŸini gördüm. Ancak Milli Gazete'ye ayrıca teÅŸekkür ediyorum. Çünkü benimle ilgili attığı “Tanklar ezemedi Ä°srail'e ezdirmeyin” manÅŸeti çok önemli bir dönüm noktası olmuÅŸ. O döneme kadar medyadan pek fazla destek olmamış. Ama Milli Gazete'nin manÅŸetinden sonra herkes sahiplenmiÅŸ. Yakınlarımdan ve ailemden öğrendiklerimle bunları söylüyorum. Zaten sosyal medyadaki hareketlilik süreci de bunu gösteriyor. Milli Gazete baÅŸta olmak üzere Ä°srail terörüne karşı dik duran herkese ayrı ayrı teÅŸekkür ediyorum.
Kaynak: Milligazete
Henüz yorum yapılmamış.