Sosyal Medya

Güncel

'Halk istiyorum derse iÅŸ biter'

Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin çıkışıyla başlayan Başkanlık Sistemi tartışmasını Al Jazeera’ye değerlendiren MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, ısrarlı “MHP’li vekiller kısmen de olsa evet oyu verecek mi?” sorusuna net yanıt vermedi. Henüz bu konuda karar verilmediğini belirten Yalçın, referanduma gidilmesi gerektiğini düşünüyor. Ve Yalçın’a göre “Halk ben bunu istemiyorum, şunu istiyorum dediğinde iş biter”.



11 Ekim Salı günü partisinin grup toplantısında yaptığı konuÅŸmadan bu yana Devlet Bahçeli ve baÅŸkanlık sistemi konusundaki yaklaşımı Türkiye’de en çok tartışılan konular arasında yer alıyor. Bahçeli’nin önerisi “Anayasa uygulanmıyor, sistem fiilen deÄŸiÅŸti. AK Parti baÅŸkanlık sistemi önerisini getirsin, konuÅŸalım. Son sözü halk söylesin” önerisi MHP referanuma destek olacak ÅŸeklinde anlaşıldı. Al Jazeera, bu soruyu MHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Semih Yalçın’a sordu. Yalçın’ın yanıtı, “Åžu anda öyle bir kararımız yok” oldu. Ancak MHP baÅŸkanlık sistemi konusunda halkın oyuna baÅŸvurulmasından yana, bu net. CHP ve HDP’nin katı tutumu göz önüne alındığında MHP’nin desteÄŸi olmadan referanduma gitmek de zor gibi görünüyor. Peki MHP’li vekiller Genel BaÅŸkan’ın iÅŸaret ettiÄŸi gibi baÅŸkanlık sistemini içeren anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi referanduma gitsin diye Meclis’te düzenlemeye evet oyu verirse meydanda sisteme karşı olduklarını mı söyleyecekler? Yalçın’ın bu soruya yanıtı ise, “Bundan bir sıkıntı yok. Bunun için bize övgüler düzmeniz lâzım. Hem fikirleri bu deÄŸil hem de halka sorup ne diyecekse “hay hay” diyorlar diye” oldu.

Özellikle 15 Temmuz darbe giriÅŸiminin ardından “BaÅŸkanlık Sistemi” tartışması siyasi gündemde sıralamadaki gerilere düşmüştü. Åžimdi Genel BaÅŸkan’ın açıklamalarıyla geçen haftadan bu yana yeniden gündemde. MHP bu konuyu neden ÅŸimdi gündeme taşıdı?

Siyasetin gündeminden baÅŸkanlık hiç çıkmadı. En yakın delil de CumhurbaÅŸkanı’nın Meclis’i açış konuÅŸmasında yaptığı yeni anayasa ısrarıdır. Yine BaÅŸbakan’ın seçildiÄŸi günden itibaren her fırsatta “BaÅŸkanlık Sistemi”ni getireceÄŸiz telkini ve söylemi, bu iÅŸin öyle pek de rafta olmadığını çok aleni bir ÅŸekilde gösteriyor. Bu ülkenin önünde duran ve çözülmesi gereken bir yönetim sistemi meselesi var. Bunun çözümü için MHP daha önce yaptığı gibi ülke meseleleriyle alakalı olarak yol gösterici olma talebinde bulundu. Çıkışı da bundan yaptı. Çıkışı yaparken dikkat ederseniz seçenekliydi. Her ÅŸeyden evvel bu siyasi düzen Anayasa ÅŸartlarına uymuyor. Anayasa’yı taÅŸan, onun üzerinde yetkiler kullanan halk tarafından seçilmiÅŸ bir CumhurbaÅŸkanı var. Sayın Genel BaÅŸkan “Bunun ya görev alanı neyse ona çekilmesi lazım. DoÄŸrusu olan da budur. MHP’nin tercihi de budur.” dedi. Ama “Bu olmuyorsa ki olmuyor 2 yıldır, o zaman ÅŸu andaki fiili durumun bir anayasal zemine oturtulması gerekir” dedik. Bu bizim için önemliydi. Neden? Ãœlke geleceÄŸi adına bir başıbozukluk meydana gelmemesi için. Terörle uÄŸraÅŸan, PKK terörü dışında FETÖ uÄŸursuzluÄŸuyla mücadele eden bir Türkiye aynı zamanda dış politikada bir çıkmaz, bir kıskaç içerisinde. Bu problemler üst üste geldiÄŸinde bu namüsait durum çok tehlikeli boyutlar alabilir dedik. Onun için bunun behemehal çözüme kavuÅŸması lazım. Ãœlke geleceÄŸi için önemli gördüğümüzden kamuoyu önüne çıkardık. Türkiye’de kaos ve kriz ortamı olmaması adına içinde bulunulan durumdan ülkeyi kurtarmak, bunun yol göstericiliÄŸini yapmaktı amaç.

Genel Başkan tepki gösteriyor ama ilk hafta yapılan açıklamada tam olarak ne kastedildiği anlaşılamadı, tartışma konusu oldu. Bu hafta yapılan grup toplantısında ise biraz daha netleşti. Şu anda genel olarak kamuoyunun anladığı şu; Siz referandumda halkın görüşü neyse o hayata geçsin diyorsunuz. Dolayısıyla burada söylediğiniz bu referanduma gitsin...

Hayır şöyle... Bu iddia sahipleri ne talep ediyorlar, ne istiyorlarsa çözüm makam ve mercii Meclis değil mi? Oraya gelsin, bir inceleyelim hep beraber bir görelim. Memleketin hayrına mı değil mi bir tartışalım. Milletin mekânı Meclis ise oraya gelmesinde bir beis var mı? Yok. Burada siyaset kurumu konuyu çözemiyorsa halka gitsin, halk çözsün.

Ben de bunu sormak istiyorum zaten. BaÅŸkanlık sistemi tartışıldığı ÅŸekliyle gelirse ve sizin açıklamalarınızdaki gibi aklınıza yatmazsa Ak Parti’nin referandum için 14 milletvekili eksik kalıyor. Yani az önce söylediÄŸiniz gibi siyaset kurumu çözememiÅŸ oluyor, siz destek olmazsanız...

Belki çözecek Meclis’te. Çözüm 367’dir. Çözüm 330’u bulup referanduma gitmektir.

MHP’li 14 milletvekilinin oy vermesi söz konusu mu?

Şu anda öyle bir kararımız yok parti olarak.

Ama referandumda sakınca görmüyoruz dediÄŸinizde bu “referanduma evet” dediÄŸiniz anlamına geliyor...

Referandum nedir? Halka sormaktır, biz halka sormakta bir sakınca göremeyiz. Niye? Biz siyasi partiyiz. Hangi siyasi parti, “Halka gidelim arkadaÅŸ, buna o karar versin” dendiÄŸinde yok diyebilir? Böyle deÄŸil mi? BeslendiÄŸimiz kaynaktır halk.

Bunu soruyorum işte... Siz destek olmazsanız AK Parti tek başına kendi oylarıyla halka gidemiyor...

Bunun ne olacağını kimse bilemez. Müneccimlik yapmaya ne gerek var? Siz nereden biliyorsunuz? Meclis’teki milletvekilleri fert olarak karar verecekler, olayları görüyorlar, Türkiye’nin gidiÅŸatını görüyorlar. Az da olsa CHP içinde destek çıkmayacağını nereden biliyorsunuz? HDP’nin bu olaya doÄŸru bakıp halk karar versin demeyeceÄŸini nereden biliyorsunuz? Bizim için de aynı ÅŸey söz konusu. Dolayısıyla Meclis Genel Kurul’u, yani 550 vekil verecek, bir partileÅŸme kararı gibi görmeyin.

Ama evet grup kararı alınamıyor sözde ama biliyoruz ki genelde lider neyi işaret ederse milletvekilleri o yönde oy kullanıyor...

Kanunun mantığına aykırı o zaman. Anayasa’da, “Grup kararı alamazsınız” diyor. Siz diyorsunuz ki “Arka planda alıyorsunuz”. Almayabilirler, diÄŸer partiler de serbest bırakabilirler.

Neticede MHP milletvekilleri olarak siz “Hayır” dediÄŸiniz bir sistemin referanduma gitmesi için Meclis’te ona evet oyu verir misiniz? Bir yandan da burada Genel BaÅŸkan’ın esas iÅŸaret ettiÄŸi ÅŸey referandum çünkü...

Tabii esas iÅŸaret ettiÄŸi, “Milletten korkmayın”. Bu ülkenin geleceÄŸi ile istiklâli ve istikbali ile alakalı olduÄŸu için buna gitmekten korkmaya gerek yok. Bu mantaliteyle Meclis’teki milletvekilleri kendi düşüncelerini tartmak suretiyle karar verecekler. Åžimdi nereden biliyorsunuz kimin ne ÅŸekilde destek olacağını? Bu öneriyi ortaya atan siyasi hareket olarak biz 330 düğümünün nasıl çözüleceÄŸini söylemiyoruz. Hangi partinin nasıl tavır alacağını bilmiyoruz.

O zaman siz kısmen de olsa destek verip “Halk ne diyor?” onu görmekten yanasınız...

Bu bugün konuşulacak bir mevzu olmadığı için çözüme kavuşturalım diyoruz. Bu da sistem gelince olacak...

Peki siz “anayasa ihlâl ediliyor, sistem fiilen deÄŸiÅŸti” diyorsunuz.. O zaman sizce ülke için en iyisi ihlal edilen bir anayasa ile yönetilmek yerine baÅŸkanlık ile yönetilmek mi?

Böyle bir tercih yapmam ben. Bu noktada beni zorlayamazsınız. Ben görüş ve düşüncemi partimin düşüncesi doğrultusunda zaten ifade ediyorum. Parlamenter sistemin faydalı olduğu ile alakalı bir sürü açıklamamız var.

O zaman bu parlamenter sistem boyutuna geçelim. “Reforme edilmiÅŸ bir parlamenter sistemden” söz ediliyor. Nesi reforme edilmeli bu sistemin somut olarak anlatır mısınız?

Parlamenter sistemin iÅŸlemediÄŸini ÅŸu anda görüyoruz. Anayasası iÅŸlemiyor. Yürürlükte bir anayasa var. ÇiÄŸneniyor. Ama bunun müeyyidesi için hiç bir kurum harekete geçmiyor. Niye? Belki CumhurbaÅŸkanı’na karşı geçemiyorlar. Belki tek parti iktidarı var, onun yüzünden geçemiyorlar. Yani böyle bir parlamenter sistem olur mu?

Başka örnekler de verebilir misiniz talebinizin ne olduğunun tam olarak anlaşılabilmesi için?

Yargı, yürütme erklerinin ayrılığı... Yasada ayrı doğru ama uygulamada böyle değil. Birbirini zorluyorlar. Birbirlerinin üzerine çıkmaya, yetkilerini almaya çalışıyorlar. Birbirlerine nüfuz etmeksizin hepsinin kendi alanında kalmak suretiyle görevini yerine getirmesi gerekiyor. Bu ülkedeki en büyük sıkıntı bu zaten. Mesela yürütme... Özellikle son yıllarda yargının üzerinde ayrı bir güç oldu. Bunu inkâr edecek bir baba yiğit var mı bu ülkede? Bunun için bir yasal düzenleme de yapılabilir. Mevcut yasal düzenlemenin uygulamaları iyileştirilir. Bazı hususlarda mesele yasal düzenlemelerde değil. Bunun yönetmelikle uygulaması sırasında sıkıntılar çıkmaktadır. Bu tip değişiklikler.

Peki Genel BaÅŸkan “ilke ve hassasiyetlerimiz” diyerek yine satır arasında önemli bir mesaj verdi konuyla ilgili yaptığı konuÅŸmada. Bunları baÅŸkanlık sistemi konusunda tekrar dinleyelim mi sizden?

Sadece başkanlık olarak düşünmeyin. Bu ülkenin geleceği adına hangi sistemi getirirseniz getirin veya hangi sistemi teklif ederseniz edin, bu ülkenin üniter yapısı gözardı edilemez. Üniter yapıyı bozacak bir sistemi MHP kabul edemez. Kurucu değerlerimizle alakalı değişimlerin veya bunların yok olmasına yönelik girişimlerin hiç birini kabul etmeyiz. Dilden, milli birlikten, başkentten, devlet ve millet hayatındaki bir ve beraber olma ihtiyacından taviz vermeyiz.Bunların her biri hassasiyet. Bunlar muhafaza olsun ama mahalli idarelere aşırı yetki vermek suretiyle eyaletler sistemi şekliyle bir yapılanma da bu ülkeye zarar verir. Bunun da kabulu mümkün değil. İktidar partisi böyle bir teklif ile geldiğinde, yani ortaya başkanlık sistemi diye bir teklif koyduğunda imit ederiz ki bunların hepsine dikkat ederler. Siyasi partileri yok eden bir anlayışla başkanlık sistemini getirmek söz konusu olamaz. Getirilen başkanlık sisteminde eyaletleri ön plana çıkararak ayrışmayı kolaylaştıran bir teklif olamaz.

Bir dönem mesela başkanlık altında iki partili bir sistem olsun tartışması da vardı.

Buna karşıyız. Tabii ki baÅŸkanlık sistemi öyle bir ÅŸey ki, her türlü siyasi fikir Meclis’te temsil edilebilmeli. Bu zaten parlamenter sistemin gereÄŸidir. Dünyada baÅŸkanlık sistemi dediÄŸinizde çok farklı uygulamaları vardır. Güney Amerika, ABD, Rusya farklı uyguluyor bunları. O halde getireceÄŸiniz yasadaki ufak bir nüans çok ÅŸeyi deÄŸiÅŸtirebilir, bakalım taslak o dengeyi kurabilecek mi? Devlet BaÅŸkanı karşısında onu dengeleyen bir Meclis sistemi getirebilecek mi? Çünkü bu dengeyi bozduÄŸunuz an diktatörlüğe doÄŸru gidersiniz. Çünkü seçilmiÅŸ baÅŸkanlık olur.

Böyle bir yapı gelirse AK Parti’den teklif olarak, bunun da referanduma gitmesini destekler misiniz?

Bütün bunlar önce gelecek, ondan sonra Milliyetçi Hareket Partisi görüşlerini netleÅŸtirecek. Bizim söylemek istediÄŸimiz bu. Åžimdiden o soruları sorduÄŸunuzda cevap vermek de zorluk çekeriz. “Daha ortada olmayan bir ÅŸeyi destekler misiniz?” diye soruyorsunuz.

Ama ne olursa olsun referanduma gitmesini istemiyor musunuz zaten?

Hayır, “Daha doÄŸrusu halka gitmekten korkulmamalıdır” bizim temel fikrimiz. Bu demokrasinin gereÄŸidir. Bunu ben söylüyorsam, bunu benden önce halk isminin geçtiÄŸi ana muhalefet partisi söylemeli. O sahip çıkmalı. Nasıl korkabiliriz biz halka gitmekten? Birisi çıkıp da herhangi bir siyasi parti halka sormak istediÄŸinde, hangi parti “Yok hayır” der?

Burada sıkıntı şu gibi görünüyor. Siz referanduma gitmesini istiyorsunuz ama gidecek sistem sizin onaylamadığınız bir sistem. Siz orada gitsin derken meydanda hayır diyecek olmanız...

Hayır hiç bir sıkıntısı yok. Bunu biz yaparken bize övgüler düzmeniz lâzım. Hem fikirleri bu deÄŸil hem de halka sorup halk ne diyecekse “hay hay” diyor.

O zaman size seçmen sormaz mı, “Meclis’te siz referandum için deÄŸil anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi için evet dediniz” diye...

Biz referandumu kendi bakış açınızla evet ile hayır arasına sıkıştırırsanız yaptığımız anlamakta, izahta zorluk çekersiniz. Burada MHP’nin yaptığı, halka sormak, o da referandum yoluyla olur. Benim fikrim farklı da olsa, hakem halktır. Biz halkı hakem yerine koyuyoruz. Bunda ne mahsur var? Ben bu sistemi savunmuÅŸ olabilirim bu sistemi ama halk derse, “Ben bunu istemiyorum, ÅŸunu istiyorum” dediÄŸinde iÅŸ biter. Burada ana muhalefet veya sizler neyi sorguluyorsunuz ben onu anlamıyorum. Halka gitmekte ne yanlışlık olabilir?

Ak Parti ile bundan sonra bir diyalog sürecinde olacaksınız gibi görünüyor...

Åžu ana kadar bu anayasa süreci dışında bir diyalog sürecinde olmadık. Kapalı kapılar ardında bir siyaset geliÅŸtirmedik, bu da bilinsin, bununla da suçlanabiliyoruz. Pazarlık zaten söz  konusu olamaz. Bundan sonra gelen taslak metin üzerinden Meclis görüşmesini yapacak. O zaman MHP’nin bakış açısı daha da netleÅŸecektir.

Kaynak: Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.