Sosyal Medya

Kürsü

Kardeşlik ahlakı

Ä°brahim Tenekeci



Arkadaşlık ve dostluk ahlakı da diyebiliriz. İş ahlakından, aşk ahlakından, isyan ahlakından bahsedilir de, kardeşlik ahlakından pek bahsedilmez. Oysa İmanın ve İslam"ın olduğu gibi, kardeşliğin, arkadaşlığın, dostluğun da şartları bulunmaktadır. Her geçen gün eksikliğini hissettiğimiz şeylerden birisi de maalesef ve maalesef budur.

Sühreverdi, dostluk bahsini, Kur"an"ın emirleri arasında görür. Buna bağlı olarak da, dostluğu bir "amel" kabul eder. Ona göre, dostluğun şartları vardır ve o şartlardan birkaç tanesi şöyledir: Ayrılıktan şiddetle kaçmak ve birlikte olmaya ısrarla devam etmek. Dostun hatalarını görmezden gelmek, kusurlarını örtmek. Dost aleyhinde kalbe gelen vesveseleri kovmak için gayret sarfetmek. Elindekinin yarısını dostuna verip ondakinin yarısını istememek...

Evet, kardeşlik ahlakı... Mehmet Kaplan, "birbirine yalan söyleyen ve birbirini aldatan insanlar haydut çetesi bile kuramazlar" der. O halde, "kardeşlik ahlakı"nın birinci maddesine "itimat" bahsini yazabiliriz. Malum, "itimat, itikattan önce gelir" denilir. Bir de Hadisi Şerif: Mümin, güven yurdudur.

İtimat duygusu yıkılırsa, insana mahsus birçok incelik o duygunun / durumun altında kalır, kalmıştır. O andan itibaren, mümin müminin kardeşi değildir, insan insanın kurdudur.

İtimat bahsinin hemen altına veya yanına "vefa"yı yazmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Bana kalırsa, en önemli kusurlarımızdan biri, "kendini kurtaran" veya birkaç adım öne çıkan kişinin, dönüp geriye bakmamasıdır. Kardeşlik ahlakı, ileriye değil, geriye bakmayı uygun görür. Bu ve buna benzer şeylerin (himmeti ve hizmeti unutmamak vs) toplamına "vefa" diyoruz. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerine göre, arkadaşını geride bırakmak, bedenin afetlerinden biridir. (Marifetname, Sayfa 1296) Afetler bahsini hafife almayalım derim. Yine, birçok büyüğümüz, kesin bir dille şunu söyler, söylemiştir: "Vefasızlık, ahlaksızlıktır." Bize de atalar sözünü hatırlatmak düşsün: Vefası olmayanın sefası olmaz! Emek olmadan yemek olmaz gibi bir şeydir bu...

Peki, kardeş bildiklerimizden bir vefasızlık görürsek, ne yapacağız? Elbette Hüseyin Kazım Kadri"nin şu nasihatini dinleyeceğiz: "Dostlarından bir vefasızlık görürsen, onları sakın kırma; üslup ile geri çekil."

Bir de emanet bahsi var. Kardeş kardeşin, arkadaş arkadaşın emanetidir. Sadece bedenen değil. Sözler, ameller ve mahrem meseleler de kardeşler arasında karşılıklı emanetlerdir. Emaneti korumak ile korumamak arasındaki yakıcı farkı herhalde bilmeyenimiz yoktur. Yine de "küçük" bir uyarı yapalım: "Sırrı ifşa etmek, dilin afetlerindendir."

Kardeşlik ahlakının vazgeçilmez başlıklarından birisi de hürmet meselesidir. Konuyla ilgili, İsmail Kara hocamızın bir sözünü hatırlatmak, sanırım yeterli olacaktır: "Dostluk ve hukuk, biraz da karşı tarafın hissiyatına ve hassasiyetlerine hürmet etmektir." (Ezel Erverdi Kitabı, sayfa 5)

Kuşkusuz, örneklerimizi madde madde çoğaltabiliriz. Etkili olur mu, olmaz mı, orasını bilemeyiz. Bildiğimiz bir şey varsa, o da, bunların ilk defa söylenmiyor, yazılmıyor oluşudur.

Artık devir değişti deniliyor. Dost ararsak, cebimize bakacakmışız vb. Ben de, üzgün ve yorgun zamanlarımdan birinde, şunu demiştim: "Artık her insanın son kullanma tarihi var. Çünkü karşımızdakine insan olarak değil, imkân olarak bakıyoruz." Bu da bir şairimizden: "Arkadaş adreslerinde eskiden / İncecik ve güzel şeyler vardı."

"Eşyayı dahi incitme" diyen medeniyetin mensupları, bugün, özellikle siyaset ve sosyal medya üzerinden, birbirlerini incitme yarışı içindeler. "Bunu düşman yapmaz" diyebileceğimiz birçok şeyi, maalesef birbirimize reva görmekten çekinmiyoruz.

Bütün bu olumsuzlukları hızlı bir şekilde geçelim ve şunu diyelim: Çok kuvvetli bir biçimde kardeşlik ahlakına ihtiyacımız var. Hesapsız ama kitaplı dostlara, arkadaşlara, kardeşlere...

İsmet Özel, "Titizlik, ahlakın ta kendisidir" diyor. (Henry Sen Neden Buradasın, Sayfa 14) Demem o ki, bu titizliği, dolayısıyla bu ahlakı, önce insan ilişkilerinde göstermemiz gerekiyor.

Bu hayati meseleler, hem kişiseldir, hem toplumsal. Sözgelimi son zamanlarda yaşanan olaylara ve gerilimlere de kardeşlik ahlakı penceresinden bakmamız icap ediyor. "Ayrılıktan şiddetle kaçmak ve birlikte olmaya ısrarla devam etmek" nasihatine veya prensibine, ülke olarak, en çok bugünlerde ihtiyacımız var. İsmail Kara hocamızın o önemli tespitini de unutmayalım, tekrar ve tekrar hatırlayalım.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.