Okuma notları

Gökhan Özcan - Yeni Şafak

"Biz O'nu hiçbir zaman tanıyamayacağımızı biliyoruz. Anlamadığımızı anlıyoruz. Fakat biz O'nun sırrını beyan ediÅŸinin bir parçasıyız. O, bizim sevdiÄŸimiz, her çeÅŸit ÅŸeklin ötesinde, bilimin ötesinde, aklın kısıtlı ufuklarının ötesinde... Allah'ın huzurunda yaÅŸamak demek yokluk aleminde emniyette olmak demektir. Merhametsizce, O'na yaklaÅŸmaya veya O'ndan uzak kalmaya muktedir olmadığımızla yüzleÅŸtiriliriz; çünkü bir hadise göre: 'Mü'minin kalbi, O en merhametlinin iki parmağı arasındadır; O nereye isterse oraya çevirir.”Kalbin Dönüşümü/ Llewellyn Vaughan-Lee/ Ä°nsan Yayınları

“Zi Gung, Han Irmağı'nın kuzey yakasından geçerken bostanda çalışan bir yaÅŸlı adam gördü. Adam bostana sulama arkları açmıştı. Su kuyusuna kendisi iniyor ve elleriyle çıkardığı bir kova suyu arka döküyordu. Bütün yorgunluÄŸuna raÄŸmen çok kötü bir sonuç elde ediyordu. Zi Gung: 'Bir günde yüz arkı sulamanın bir yolu var. Az bir yorgunlukla daha verimli sonuç alabilirsin' dedi. Bostancı ayaÄŸa kalktı ve ona baktı: 'Nasıl bir yol?' dedi. Zi Gung: 'Arkası ağır, önü hafif aÄŸaç bir levye alırsın. Böylece bol bol su çekebilirsin. Bunun adı zincirli kuyudur' dedi. YaÅŸlı adamın suratı öfkeyle gerildi. Sonra gülerek şöyle dedi: 'Ustam der ki: Makine kullanan kiÅŸi bütün iÅŸlerini makine gibi görür, iÅŸlerini makine gibi gören kiÅŸinin makine gibi bir yüreÄŸi olur. Ve göğsünde makine gibi yüreÄŸi olan bir kiÅŸi masumiyetini kaybeder. Masumiyetini kaybeden kiÅŸi ruhunun hareketlerinde kararsız olur. Ruh kararsızlığı doÄŸru anlamla uyuÅŸmaz. Bu ÅŸeyleri bilmediÄŸimden deÄŸil, kullanmaktan utanırım.” (Eski bir Çin hikayesinden...)

“Hayır ve ÅŸerri bir aÄŸacın iki dalından çıkan iki meyve olarak düşün. Dallardan birinin meyvesi tatlı, diÄŸerinin meyvesi ise acıdır. Sen, aÄŸacın acı meyveli dalının uzandığı o yasaklı iklim ve memleketi terk et! AÄŸaca yakın ol. Onun yanında onun hizmetçisi ve bakıcısı olarak kaim ol. Bu iki dalı, iki meyveyi ve iki canibi iyi tanı. Tatlı meyvenin tarafında durursan, senin gıdan ve kuvvetin ondan olur. DiÄŸer dal canibine gitmekten ve meyvesinden yemekten sakın ki; onun acılığı seni helak etmesin. Åžayet söz dinler ve sakınırsan, bütün afetlerden selamette olur; bağış, emniyet ve rahat içinde bulunursun. Çünkü afetler ve türlü belalar bu acı meyveden meydana gelirler.” Fütûhu'l Gayb/ Abdülkadir Geylanî/Gelenek Yayınları

“Ä°ÅŸledikleri günahlardan piÅŸman olup da inlemeye, sızlamaya baÅŸlayınca, suçluların iniltisinden ArÅŸ titrer! Hem de annenin çocuÄŸunun üstüne titremesi gibi titrer; onları ellerinden tutar, yukarılara doÄŸru, göklere doÄŸru çeker! Çeker de, onlara der ki: “Allah, sizi aldanmaktan korudu. Ä°ÅŸte lütuf ve ihsan bahçeleri ÅŸurada, iÅŸte Gafûr ve Rahîm olan, bütün günahları örten Rabbinizin huzuru burada!” Mesnevi/ Hz. Mevlânâ/ Ötüken Yayınları