Güncel
Musul siyasi ve insani bir operasyon
Follow @dusuncemektebi2
Musul operasyonu hazırlıkları devam ederken, Kürt Bölgesel Yönetimi'nin bu operasyona nasıl baktığını, Bağdat-Erbil ilişkisinin son durumunu ve Irak'taki gelişmeleri KDP Dış İlişkileri Sorumlusu Hemin Hawrami'ye göre, Musul sadece bir askeri harekât değil, siyasi ve insani boyutları olan bir operasyon.
Irak’ta Musul operasyonu hazırlıkları sürerken operasyona kimlerin katılacağı ve nasıl olacağı konusunda tartışmalar devam ediyor. El Åžark Forum'un düzenlediÄŸi bir konferansa katılmak için Ä°stanbul'da bulunan Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) Dış Ä°liÅŸkiler Sorumlusu Hemin Hawrami'yle, operasyona bakışlarını, BaÄŸdat-Erbil iliÅŸkisini ve Irak'taki son geliÅŸmelerini konuÅŸtuk.
Hawrami’ye göre, Musul operasyona sadece bir askeri harekât deÄŸil, aynı zamanda siyasi ve insani boyutları olan bir operasyon. Operasyonun gidiÅŸatının IŞİD’in geleceÄŸini ÅŸekillendireceÄŸini söyleyen Hawrami, operasyonla beraber IŞİD’in bir devlet olarak biteceÄŸi ancak terör örgütü olarak varlığını devam ettireceÄŸi görüşünde.
Şii milislerden oluşan Haşdi Şâbi güçlerinin Musul operasyonuna katılmasının sorun yaratabileceğini ifade eden Hawrami, Musul'da istikrarı yakalamak için sadece Irak ordusu ve yerel Sünni güçlerin kenti kurtarması gerektiğini belirtti.
Musul operasyonuna nasıl bakıyorsunuz?
Musul operasyonu IŞİD Devleti’nin sonu olacak ancak, terör örgütü olarak IŞİD’in sonu olmayacak. Belki IŞİD’in sonunun baÅŸlangıcı olabilir. Ancak bu operasyon yeni IŞİD’lar ortaya çıkarabilir. Bu nedenle çok önemli olacak. Bu operasyonla ile ilgili 2 önemli mesele var. IŞİD’in Musul’dan tamamen çıkarılması, ikincisi IŞİD’in ideolojisini alt etmek.
Bu nedenle, IŞİD’in Musul’dan çıkarılmasının akabinde orada ideolojisinin alt edilmesi de bir o kadar önemli. Bu operasyonların sahanın gerçeklikleriyle baÄŸdaÅŸan bir ÅŸekilde hayata geçirilmesi önemli. Yani, Musul’u kurtaranlar Sünniler olmalı. Ninova eyaletinin diÄŸer bölgelerini ise o bölgenin halkı kurtarmalı. Yani, Sincar ve yanındaki bölgelerde Kürtler, Telafer’de Türkmenler ve Hıristiyan nüfusun olduÄŸu bölgelerde Hıristiyanlar karar sahibi olmalı.
Musul operasyonu sadece bir askeri harekât değil. Aynı zamanda o siyasi, güvenlik ve insani yardım boyutları olan bir operasyon. Eğer bütün bu boyutları hesaba katan kollektif bir plan yapılmazsa bölgenin geleceğinde istikrar bekleyemeyiz.
Açık olmak gerekiyorsa, bu operasyonun Iraklı bir operasyon olması lâzım. PeÅŸmergenin katılacağı, ancak Irak ordusunun liderliÄŸinde bir operasyon olmalı. Bunun dışında ekstra güçlerin katılımına ihtiyaç yok. Askeri anlamda gerek yok. Ancak siyasi anlamda var. Musul’daki durum ve oradaki yönetim ile ilgili ortaya çıkan çekiÅŸmelere son vermek için tüm tarafların desteÄŸine ihtiyaç var.
İnsani yardım konusunda da büyük bir desteğe ihtiyaç var. Biz bu operasyon sırasında yaklaşık bir milyon sığınmacı bekliyoruz. Bu insanlara ihtiyaçlarını karşılamak için en az 300 milyon dolar gerekiyor. Bu insanları barındırmak ve kentlerine geri dönünceye kadar güvenli tutmak ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak gerekecek.
Tüm bu nedenlerden dolayı, tüm tarafların Musul operasyonunu skor artırma fırsatı deÄŸil, IŞİD’i maÄŸlup etme operasyonu olarak görmesi lazım.
"PeÅŸmerge yoksa Musul operasyonu yok"
Peşmerge güçleri katılmalı mı sizce?
PeÅŸmerge güçleri olmadan Musul operasyonu diye bir ÅŸey olmayacak zaten. Ancak, peÅŸmerge Musul’un kent merkezine girmeyecek. Biz sadece Irak ordusuna operasyonu ÅŸekillendirmek konusunda yardım ediyoruz. Çünkü biliyorsunuz, Musul’un kuzeyi, doÄŸusu, güney doÄŸusu ve batısı peÅŸmergenin kontrolünde. Tüm bu cephelerde Musul kent merkezinden sadece 20-25 kilometre uzaklıktayız. Irak ordusunun Musul’a sadece güneyden ilerlemesi mümkün deÄŸil. Bu nedenle diyorum, PeÅŸmerge yoksa Musul operasyonu da yok.
Peki, PeÅŸmerge Musul’un merkezine girmeyecek diyorsunuz, peÅŸmerge Musul dışında hangi sınırlar içinde olacak?
DediÄŸim gibi, bu ABD öncülüğündeki koalisyonun desteÄŸiyle Irak ordusunun öncülük edeceÄŸi ve PeÅŸmergenin yardımcı konumunda olacağı bir operasyon. Burada sahadaki gerçeklerin hiçbir ÅŸekilde deÄŸiÅŸmemesine dikkat edilecek. Yeni bir durum ortaya çıkmayacak. Bir örnek vereyim. Musul’un 5 kilometre uzaklıktaki Kol Halil bölgesinde Irak ordusuyla birlikte ortak bir güvenlik kontrol noktamız var.
Söz konusu tüm bölgelerde peÅŸmerge zaten var. Olmadığı hiç bir yere girmeyecek. Ancak Musul’un kent merkezine girmeyeceÄŸiz. Çünkü Irak ordusunun Sünni milislerin desteÄŸiyle bunu yapması gerektiÄŸini düşünüyoruz.
IŞİD sonrası Musul’un kendi halkı, kendi polisi ve ordu tarafından korunması gerektiÄŸini düşünüyoruz.
"Başika'daki Türk askerleri Bağdat'taki hükümetin talebiyle gelmişti"
Bu bahsettiğiniz polis mensupları nerede şu an?
Åžu an 4 ayrı Sünni güç bulunuyor. Birincisi, HaÅŸdi Vatani yani Ulusal Milisler. Bunlar, Irak Savunma Bakanı’nın talebi üzerine Türkiye’nin desteklediÄŸi ve eÄŸitim verdiÄŸi güçler. BaÅŸika’deki Türk askerleri BaÄŸdat’taki hükümetin talebiyle gelmiÅŸti.
Bağdat destekli Nevader Ninova ve Ninova Aslanları adında iki grup var.
Bir de HaÅŸdi AÅŸairi yani AÅŸiretler gücü bulunuyor. Bunların hepsi Sünni güçler. Bunların bölgeyi istikrara kavuÅŸturmaya odaklanması ve Musul’un güvenliÄŸini saÄŸlayacak polis güçleri oluÅŸturmak için yeni insan gücü bulması lâzım.
BahsettiÄŸiniz AÅŸiret güçleri Musul’un halkından mı oluÅŸuyor?
Bunların çoÄŸu Musul’un güney kırsalındaki Kayyara ve Hadar gibi bölgelerden gelen kiÅŸilerden oluÅŸuyor. Ancak sayıları yeterli deÄŸil ve aldığı eÄŸitim bakımından henüz Musul gibi büyük bir operasyona hazır deÄŸil. Bunun için operasyonda PeÅŸmerge güçlerinin ve Irak ordusunun olması çok önemli. Ancak bu Sünni güçler operasyondan sonra bölgede istikrar saÄŸlanması bakımından çok önemli olacak.
Kürt Bölgesi’nin bu operasyona katılmak için öne sürdüğü ÅŸartlar neler?
Musul, bölgesel ve küresel tarafların güvenliği için ne kadar önemliyse bizim güvenliğimiz için daha da önemli. Açıkçası, mesele IŞİD ile mücadeleye gelince Kürt bölgesi herhangi bir şart koşmuyor. Ancak, operasyonun başarılı olması için uygun zeminin hazırlanmasını istiyorduk. Meselâ, Bağdat hükümeti ile operasyona katılacak güçleri görüşmüştük. Bu güçler şehri özgürleştirmekte mi rol oynayacak, yoksa operasyondan sonra sorunların kaynağı mı olacak?
Bize göre sadece Irak ordusu operasyonu yürütmeli. Haşdi Şâbi denilen Şii milislerin katılmasını istemiyoruz.
Peki, katılıp katılmayacağı kesinleşti mi?
BaÄŸdat hükümeti yetkililerinin ÅŸu ana kadarki açıklamaları, operasyonun Irak ordusu tarafından yürütüleceÄŸi yönünde. HaÅŸdi Şâbi’nin katılmasıyla ilgili her hangi bir resmi açıklama yapılmadı. Bizce onların katılımına gerek yok. Çünkü öyle bir ihtiyaç yok.
Ama Haşdi Şabii liderleri başka şeyler söylüyor?
Bunun cevabını Bağdat hükümeti vermeli. Ancak bu güçler Kürt bölgelerden geçemeyecek. Çünkü onlar o bölgelerde bulunmuyorlar.
Biz herhangi bir şart öne sürmüyoruz. Biz sadece iyi bir operasyon planı istiyoruz. 2015 Aralık ayından beri hazırız.
Peki, Haşdi Şâbi operasyona katılırsa tutumunuz ne olacak?
DediÄŸim gibi ÅŸu ana kadar BaÄŸdat’tan duyduÄŸumuz ÅŸey sadece ordu birliklerinin katılacağı yönünde. Bu konuda iç, dış, bölgesel ve küresel endiÅŸelerin olduÄŸuna inanıyoruz.
Az önce zikrettiğim gibi, bu sadece bir askeri operasyon değil. Bu operasyonun başka yönleri de var ve bu yönlere odaklanmak lazım.
Irak ordusunun dışından katılan her hangi bir güç operasyona yardımcı olmayacak.
Peki, Türkiye’nin bu operasyondaki rolü ve BaÅŸika kampı ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’nin BaÅŸika’da çok sayıda askeri yok zaten.
"Musul'u Musullular korumalı"
Ya Türkiye’nin eÄŸittiÄŸi güçler? Onların katılımına ne diyorsunuz?
Bu güçler, yani HaÅŸdi Vatani güçleri operasyon sırasında cephelerin ön hatlarında olmasa bile operasyondan sonra kentte istikrarı saÄŸlamakta rol alabilir. Kendi ÅŸehirlerini korumak onların görevi olacak. Bu güçler Musullulardan ve Musul’un eski polis mensuplarından oluÅŸuyor.
Sünni güçlerin tüm operasyonu yürütebilecek kadar eğitimli ve silahlı gücü olmasını umud ediyoruz.
Bağdat bu güçlerin operasyona katılımına ne diyor?
Silahlı Kuvvetlerin baÅŸkanı olan Irak BaÅŸbakanı Haydar Ä°badi’nin aÄŸzından resmi olarak bu güçlerin katılmamasıyla ilgili her hangi bir ÅŸey duymadık.
Ancak bu mesele Irak’ta bir süreden beri sorun olmaya devam eden Ulusal Muhafızlar düzenlemesi ile ilgili sorunun bir parçası. Her bölgenin kendi halkı tarafından korunması ve bu amaçla yerel meclislere baÄŸlı silahlı güçlerin kurulmasını ön gören bu tasarı parlamentodan henüz geçemedi.
Bunu için Türkiye’nin eÄŸittiÄŸi HaÅŸdi Vatani’nin güçleri henüz hazır sayılmaz.
"Yeni IŞİD'lar doğabilir"
Bu operasyondan sonra IŞİD ne olacak?
Bu, operasyonun gidiÅŸatına baÄŸlı olacak. Åžu an IŞİD'in iki yıl önceki IŞİD’den daha zayıf olduÄŸunu düşünüyoruz. Daha az topraÄŸa ve kaynaklara sahip. Ölüme daha az istekliler.
Ancak en baÅŸta söylediÄŸim gibi bu operasyon IŞİD’in terör örgütü olarak deÄŸil, devlet olarak sonu olacak.
Bu operasyondan sonra IŞİD’den türeyecek baÅŸka terör örgütleri ortaya çıkabilir. Birçok IŞİD ile karşı karşıya kalabiliriz.
Musul’dan baÅŸka yerlerde terör saldırıları düzenleyebilirler. IŞİD, daha önce kullandığı metodlara baÅŸvurabilir. Yani, kentlerde sivilleri ve kamu kurumlarını hedef alan bombalı saldırılar, vur kaç saldırıları. Bunun için hazırlıklı olmamız lâzım.
'Bir insani felaketle karşı karşıya kalabiliriz'
Operasyon sırasında ortaya çıkacak sığınmacılar için yeterince hazırlık yapıldı mı?
Hayır.
Operasyonun insani yardım boyutu var derken, aslında bunu kastetmiştim.
Operasyon sırasında, 700 bin ile 1 milyon sığınmacı bekleniyor. Kürt Bölgesi hükümetinin yaptığı çalışmaya göre, bu sığınmacıların 248 milyon dolarlık maliyeti olacak. Bunu uluslararası yardım kuruluşlarına ve Bağdat hükümetine ilettik. Ancak şu ana kadar Bağdat, Erbil ve Duhok belediyelerine sadece 10 milyon dolar tahsis etti.
Uluslararası yardım kuruluÅŸları sığınmacı kamplarının Ocak 2017’de hazır olabileceÄŸini söylüyor. Bu tarihte kış etkili olacak.
Musul operasyonu yakın bir tarihte başlarsa sığınmacılara kim hizmet verecek? Bir insani felaketle karşı karşıya kalabiliriz. Bunun için bu konuda yardıma ihtiyaç var. Meselâ, Türkiye, İran ve uluslararası toplum bu konuya el atabilir.
Eğer taraflar sorumluluk almak istiyorsa sığınmacıların temel ihtiyaçlarını temin etmek için maddi destek ve deneyimlerini ortaya koyabilirler.
Bu insanları barındırmazsak ve ihtiyaçlarını karşılamazsak operasyondan sonra bölgede istikrar sağlamak zor olacak.
Ramadi kentinde olduÄŸu gibi… Orada, 280 okul yerle bir oldu. Bazı istatistiklere göre, Irak’ta Sünni halkın çocuklarının yüzde 54’ünün okula eriÅŸimi bulunmuyor.
Bu, halkın devlete güvenini azaltıyor. Aşırıcılık yanlılarına kapı açıyor. Halkın duygularını istismar edebilirler.
Bunun için Musul operasyonun insani boyutunun askeri boyutundan daha önemli olduğunu söylüyorum.
"Kerkük'te referandum yapmaya hazırız"
Kürt bölgesi ile BaÄŸdat arasında Kerkük’ün durumuyla ilgili bir geliÅŸme var mı?
Kekük’te hâlâ anayasanın 140. maddesine baÄŸlıyız. Kentin durumunu normalleÅŸtirmek için 3 aÅŸama vardı. Konsensüs ve referandum olması gerekiyor.
Maalesef, BaÄŸdat hükümeti 140. maddeyi 2007’den beri uygulamıyor. Bu da, BaÄŸdat ile aramızdan olan sorunlardan biri.
Kerkük’te normalleÅŸme süreci bunun için askıda ve biz referandum yapmak için hazırlanıyoruz. Kerkük’ün geleceÄŸine Kerküklüler karar vermeli.
Biliyorsunuz tarihi ve coÄŸrafi bakımından Kerkük Kürdistan’ın bir parçasıydı.
Oradaki askeri varlığımızı kullanarak her hangi bir dayatma yapmayacağız. Kerkük bir mozaik kenti. O bir Kürt ÅŸehri deÄŸil o bir Kürdistan ÅŸehri, bir Irak ÅŸehri. Kentte Kürtlerin yanı sıra Araplar ve Türkmenler de var. Bu kesimlerin çoÄŸu Kerkük’ün Kürt Bölgesi’nin bir parçası olmasını istiyor.
IŞİD saldırınca Kerkük’ü kim korudu. Irak ordusu orada birden eriyiverdi. Çok büyük bir tümen vardı. 12. Tümen diye geçiyordu. Bütün hepsi kaçtı. PeÅŸmerge güçleri orada Sünnileri, Arapları ve Türkmenleri IŞİD’den korudu.
Herhangi bir senaryoda Kerkük bir özel statüye sahip olmalı.
Kürt Bölgesi’nin BaÄŸdat’a raÄŸmen böyle bir referandum yapması sorunun çözümüne yardımcı olacak mı?
Bunun için biz BaÄŸdat’a seslendik. Bu referandumu yapalım dedik. Biz hazırlıklıyız. Uluslararası toplumun ve BM’nin gözetiminde olsun dedik. Bunu tek taraflı yapmak istemiyoruz. Ancak BaÄŸdat’ın anlaması lâzım. Kerkük’ün geleceÄŸi Kerküklüler tarafından kararlaÅŸtırılmalı. Onlara istediklerini söyleyebilmesi için demokratik bir fırsat tanımalıyız.
Petrol ile ilgili Bağdat ile bir anlaşmaya vardınız mı? Aranızda yüzde elli-elli oranı masadaydı, o ne oldu?
Bu anlaÅŸma tamamlandı ve uygulamaya konuldu. Kerkük’ün petrolü Kuzey Petrol ÅŸirketinin denetiminde borularla Türkiye üzerinden ihraç ediliyor. Sanırım üretim ÅŸu an 150 bin varilde. Petrol gelirleri Kürt Bölgesi ile BaÄŸdat arasında yüzde elli-elli oranla bölünecek. Tabii, Kekük yönetimine verilecek payı çıkardıktan sonra.
Kerkük petrolünün Türkiye’ye giden boru hatları üzerinden deÄŸil, tankerlerle Ä°ran üzerinden ihraç edilmesinden bahsediliyordu, bunun aslı var mı?
Evet, böyle talepler vardı. Ancak buna karşıyız. Petrolü tankerlerle taşımak şeffaf bir yöntem değil.
Bağdat mı bu talebi öne sürdü?
Hayır, Bağdat değil, bazı Kürt siyasi partiler tarafından öne sürüldü. Özellikle Süleymaniye merkezli partiler. Ancak biz ona karşı durduk. Çünkü böyle bir yöntem hiç şeffaf değil. Petrolü borularla taşımak en doğru ve sağlıklı yol. Maliyet açısından da tankerleri kullanmak hiç mantıklı değil.
"Süleymaniye sorunu, partiler arasında bir iç çekişme"
Süleymaniye derken… Oradaki bazı partilerin son dönemde ademi merkeziyetçilik talepleri olmuÅŸtu, bu olayın arka planı neydi?
Bizde eyalet Meclisi Kanunu’muz var. Irak anayasasına göre, Irak Kürdistan Özerk bölgesi federal bir bölge. Bu federal bölgenin sınırları çok net. Süleymaniye, Erbil ve Duhok’tan oluÅŸuyor. Bu sınırları içerisinde yerel meclisler ademi merkeziyetçilik gibi istediÄŸi idari düzenlemeleri yapma özgürlüğüne sahip. Bu onların bu federal bölgenin sınırları dışına çıkabilecekleri anlamına gelmiyor.
Peki, Erbil Süleymaniye’ye bu hakkı vermeye hazır mı?
Bu hak zaten onların. Yürürlükte olan Eyalet Mmeclisi Kanunu bu hakkı tanıyor. Ancak Süleymaniye’deki sorun, baÅŸka bir sorun. DeÄŸiÅŸim hareketi (Gorran) ile Kürdistan Yurtseverler BirliÄŸi Partisi (KYB) arasında iç çekiÅŸme var. Süleymaniye valisinin kim olacağı konusunda bile anlaÅŸamıyorlar. Bu iki parti arasında bir sorun.
"Telafer'de etnik-dini temizlik olabilir"
Musul’a girmesine izin verilmeyen Åžii HaÅŸdi Şâbi milislerinin ağırlıklı olarak Türkmenlerin yaÅŸadığı Tel Afer’e girmek konusunda ısrarlı olduÄŸu söyleniyor. Ä°ntikamlarını orada almak istedikleri yönünde haberler vardı? Böyle bir risk var mı sizce?
İntikam arayışı sadece Haşdi Şâbi için geçerli bir risk değil. Irak ordusunun içinde bazı unsurları için de geçerli bir tehlike.
IŞİD’in yükseliÅŸi sırasında insanlar büyük kayıplara maruz kaldı. Ä°ntikam arayışı her zaman var olan bir risk. Felluce, Ramadi, Tikrit ve Diyala’da bunları gördük.
Bun nedenle, tehlikeyi aza indirmek için iyi bir planlama yapmak gerek. Ancak gerçekçi olmak gerekiyorsa böyle bir riskin her zaman mevcut olduğunu söylemek gerekiyor.
Telafer, Türkmenlerin yoğunlukta yaşadığı bir bölge. Ancak bu Türkmenlerin bir kısmı Şii ki bunlar Haşdi Şâbi şemsiyesinin altına girdi. Diğer kısmı ise Sünni, bunların büyük bir kısmı IŞİD ile beraber hareket etti.
Yani bu Türkmen topluluğunun içinde olan bir sorun. Onların yeniden bir arada yaşayıp yaşayamayacağı ile ilgili bir mesele.
Telafer’de Åžii Türkmenler etnik-dini temizliÄŸe mâruz kaldı. bu kesimin Telafer’e geri dönüp Sünni Türkmenlere benzer eylemlerde bulunması sizce iyi bir fikir mi? Bunun için çok dikkat etmek lâzım ve herkesin kolektif bir ÅŸekilde sorumluluk üstlenmesi gerekiyor.
"İhlallerin tekrarlanmaması için caydırıcı önlemler alınmadı"
Bağdat daha önceki operasyonlarda yaşanan ihlâllerin failleri hakkında caydırıcı önlemler aldı mı?
Hayır, bu bir sır deÄŸil. BaÄŸdat’taki resmi kurumlar zayıf. Bunun için bu olmadı. HaÅŸdi Şâbi neden ortaya çıktı? Çünkü, ordu kurumu çökmüş durumdaydı. Bir çok savaÅŸta HaÅŸdi Şâbi Irak ordusunda daha efektif oldu.
Haşdi Şabi liderleri birçok kez ülkedeki en güçlü silahlı güç olmakla övünmüştü, siz bunu doğruluyor musunuz?
Burada bir ayrım yapmak gerekiyor. HaÅŸdi Şâbi içinde 3 farklı çeÅŸit insan var. Birincisi çok sadık ve onlara verilen görevi yerine getirmeye çalışan bir grup. Ancak aynı zaman HaÅŸdi Şâbi içinde çeteler var. Bunlar HaÅŸdi Şâbi’nin adını istismar ediyor.
Irak devlet kurumlarının zayıflığı, adaleti yerine getirme konusunda engel oldu. İhlâllerde bulunan insanlar cezalandırılmadı.
Sincar’da bulunan ve maaÅŸlarını BaÄŸdat hükümetinden alan PKK unsurları olduÄŸu söyleniyor, bu doÄŸru mu?
PKK’nın Sincar’da olmaması gerekiyor. Irak’ta da bulunmaması gerekiyor. Bunu birden çok kez söyledik. Çünkü onların orada olmalarına gerek yok.
Ä°lk baÅŸta Suriye’deki YPG güçleri Sincar’dan kaçanlara yardım etti. Biz bunu takdir ediyoruz. Ancak ÅŸu an PKK’nın Sincar’da bulunmaması gerekiyor. EÄŸer sorun aramıyorlarsa Sincar’dan çekilmeleri lazım.
EndiÅŸe ettiÄŸimiz bir baÅŸka husus ise, PKK’ya baÄŸlı bazı grupların HaÅŸdi Åžabii adı altında BaÄŸdat’tan maaÅŸ almaları. Bunun için PKK’nın bir sorun yaÅŸatmadan oradan çekilmesini umuyoruz.
Kaynak: AL JAZEERA
Henüz yorum yapılmamış.