Sosyal Medya

Coğrafyamız

Şemdinli-Başika saldırısı: Bize yeni Musul oyunu dayatıyorlar

Dün Şemdinli'de ağır terör saldırısına maruz kaldık. 10'u asker, 18insanımız hayatını kaybetti, şehit oldu.



 

Ä°brahim Karagül

Şüphesiz bu PKK saldırısı sadece terör saldırısı deÄŸildi. Özellikle 15 Temmuz darbe ve iç savaÅŸ saldırısından sonra, terör görünümlü bütün saldırılarınçokuluslu saldırı olduÄŸunun altını çizelim. Aynı gün DAEÅž de BaÅŸikaaskeri üssüne saldırdı. Åžemdinli'deki saldırı gibi, DAEÅž saldırısının daçokuluslu niteliÄŸi ortada.

ABD ve Avrupa'nın kiralık katilleri onlar!

Çünkü iki örgüt de, ülkemize yönelen, bölgemizi kana bulaÅŸanuluslararası müdahalelerin kiralık katilleridirABD ve Avrupatarafından yönetilmekte, saldırılarını onların istihbarat Ã¶rgütlerinintalimatları doÄŸrultusunda yapmaktadır. Bu yüzden, artık terör meselesini yeni kavramlarla, yeni bir siyasi dille ele almak durumundayız. Artık terör deÄŸil, savaÅŸ kavramı ile ifade etmek durumundayız.

Artık Suriye'de, Irak'ta olanları, Halep savaşını, Musul'a yönelik operasyon hazırlıklarını çokuluslu müdahaleler çerçevesinde sorgulamak, 15 Temmuz saldırısıyla aynı senaryonun parçası görmek, bölgedeki güç mücadelesini bu çerçevede izlemek, Türkiye'yi Irak ve Suriye'den uzak tutmaya yönelik ABD-Avrupa iradesinin yeni coÄŸrafya haritası üzerinde uzun uzun düşünmek zorundayız. Artık eski sözlerle, ezberlerle, ön kabullerle, ittifak iliÅŸkileriyle bu karmaşık mücadeleyianlama imkanı kalmamıştır.

Halep ve Musul: Şehirler savaşı mı?

Peki;

Suriye savaşı ve Irak'taki belirsizlik, ÅŸehirler savaşına mı dönüşecek?Halep ve Musul, coÄŸrafyamızdaki en büyük hesaplaÅŸmanın iki ana cephesi mi olacak? Bu iki ÅŸehir üzerindeki güç mücadelesi, Türkiye dahil, bölgedeki hemen her ülke ile ilgili Batı baÅŸkentlerinde çizileniÅŸgal haritalarına son ÅŸeklini mi verecek? Åžehirler savaşı, ülkeler savaşının yerini mi alacak? CoÄŸrafyanın yeni halini bu iÅŸgal haritaları mı, yoksa bölgemizin direnci mi ÅŸekillendirecek?

Halep'in kuzeyini bir terör örgütü ya da dışarıdan bir güç denetlemeye baÅŸladığı anda Suriye sınırı boyunca bir düşman cephe inÅŸa edilecek ve bu cephe on yıllarca Türkiye'ye saldıracaktır. Musul'un kuzeyinde bir düşman güç demetim kurarsa, o cephe de on yıllarca Türkiye'yi vuracaktır? Daha bugünden ülkemiz aynı bölgelerden ağır saldırılar altına alındı bile. Tehdit güneyden, bu bölgelerden geliyor çünkü. Bugünkü tehditler, gelecekte büyük saldırıların ya da açık savaşın da bu bölgeden geleceÄŸinin iÅŸaretidir.

Bize yeni bir Musul oyunu dayatıyorlar

Türkiye bu iki ÅŸehrin ve kuzeyinde mutlaka ama mutlaka var olmak zorundadır. Aksini düşünmek ürperticidir. Çünkü aksi ÅŸu demektir: Bugün FETÖ ya da baÅŸka terör örgütleriyle içeriden vurulan Türkiye, iÅŸte o zaman doÄŸrudan açık, çokuluslu saldırılara maruz bırakılacaktır.

Ãœlkelerin kendini sınırlarında, topraklarında savunma anlayışı, son yirmi yılda coÄŸrafyamızda olanlar göz önüne alındığındaçok tehlikeli bir stratejik körlük haline gelmiÅŸtir. Bunu tavsiye eden, dayatan her çevre, her ülke veya Türkiye içindeki lobiler, ya bu körlüğün kurbanıdır ya da baÅŸka bir hesabın parçasıdır.

1926'da Musul'un kaybedildiÄŸi dönemde yeni kurulan Türkiye'nin yaÅŸadığı iç sorunlarla, bölgede Ä°ngilizlerin servis ettiÄŸi isyanlarla, bugünkü olaylar birbirine çok benziyorDoksan yıl öncesi ile bugünü kıyaslamak bile olanları anlamak için yeterli olacaktır.

ABD'nin, Suriye ve Irak'ın kuzeyinde Türkiye'ye karşı aldığı düşmancapozisyon ile doksan yıl önce Ä°ngilizlerin oyunları birebir örtüşmektedir. O zaman isyanlarla iÅŸ yürütüyorlardı, ÅŸimdi terör örgütleriyle yürütüyorlar. Buradan bakınca, önümüzdeki dönemdeÅžemdinli ya da bazı bölgelerde baÅŸka nelerin olabileceÄŸinisorgulamak zorunda kalıyor insan.

Tek ortakları terör örgütleri

PKK ile, PYD ile, DAEÅž ile yürütüyorlar. Bütün bu örgütler bölgenin paylaşılmasına yönelik jeopolitik hesaplaÅŸmanın tetikçileri olarak kullanılıyor. Ne hazindir ki, Türkiye'nin içinde bulunduÄŸu ittifak halkaları ya da müttefikleri, Türkiye'yi vurulacak hedef olarak belirlemiÅŸ, o örgütleri Türkiye'nin üstüne salmış durumda.

ABD'nin Irak ve Suriye'de Türkiye gibi müttefikini kenara itip terör örgütleriyle açıktan ortaklık kurması yeni bir durumdur ve bize çok ÅŸey söylemektedir. Çünkü bu önceden Ã¶rtülü yapılıyordu, artık açık biçimde terör örgütleriyle ortaklıklarını ilan ediyorlar, onlara kendiüniformalarını giydirebiliyorlar.

Akdeniz-İran sınırına kadar dışarıdan ve içeriden koridor

Åžemdinli'deki saldırı, haftalardır Åžemdinli, Aktütün, Çukurcabölgesindeki çatışmalar, BaÅŸika Ã¼ssünün Ä°ncirlik'ten bile çok tartışılır hale getirilmesi, Fırat Kalkanı'nın yine ABD eliyle güneyden çevrelenmek istenmesi, Akdeniz kıyısından Ä°ran sınırına kadar Türkiye'nin güneyine terör örgütleri üzerinden bir kuÅŸatma duvarı inÅŸa edilmek istenmesi, Ã§okuluslu bir operasyondur, coÄŸrafyanın yeni harita taslaklarıyla ilgili bir tasarruftur ve bu plan Türkiye'yi hedef almaktadır.

Ellerinden gelse, Türkiye içinde de bir koridor açmaya yeltenecekler. Şemdinli gibi bölgelerde böyle bir hesap yapılıyor oluşu dikkate alınmalıdır. PKK'nın Karadeniz'e yönlendirilmesi de bu çerçevede ele alınmalıdır. Bu yüzden Şemdinli'deki saldırı Musul-Halep'le bağlantılı saldırılardır.

Sadece bugüne deÄŸil, bir kaç yıl sonrasına odaklanmak, bugünün iÅŸaretlerinin nerelerde ne tür sonular ortaya çıkaracağını öngörebilmek, günübirlik tartışmalardan kurtulup geleceÄŸe yönelik Ã§ok ciddi hazırlıklar yapmak acil bir zorunluluktur.

Türkiye'nin siyasi aklı derin değişimi okuyor

Türkiye'de sadece hükümet, sadece güvenlik çevreleri, sadece istihbaratçılar deÄŸil, az çok bölgeyi izleyen herkes, bu yeni durumlara dikkat etmek durumundadır. Türkiye'nin entelektüel aklı, düştüğü sığlıktan derhal kurtulmalı, öne çıkmalı, bu konularda Türkiye ve dünyaya bir ÅŸeyler söylemelidir. Tarihin dönüştüğü bir dönemde yaşıyorsak ki yaşıyoruz, o zaman aydınlarımız, düşünce öncülerimiz bu açığı kapatmalı, güçlü sözler söylemeli, bu yönde kendilerini zorlamalıdır.

Türkiye'nin siyasi aklının doÄŸru yerde durduÄŸuna inanıyorum. CoÄŸrafya ve dünyadaki derin deÄŸiÅŸimi, güç hesaplaÅŸmalarını gördüğünü, buna göre pozisyon almaya çalıştığını, imkanları ölçüsünde müdahil olduÄŸunu görüyorum.

Şaşırtıcı manevralar yapılmalı

Fırat Kalkanı müdahalesi bu açıdan kritiktir, tarihi izler bırakacaktır, yoluna devam etmelidir. BaÅŸika'daki askeri üs daha ÅŸimdiden uluslararası boyutta kritik bir stratejik pozisyon olarak öne çıkmıştır. Türkiye, bölgede asimetrik müdahalelere devam etmek durumundadır.

Åžaşırtıcı manevralara ihtiyaç vardır. Geleneksel pozisyon alışları bu çok cepheli mücadelede bize saÄŸlam pozisyonlar kazandırmayacaktır. Bu yüzden beklenmedik müdahaleler yapılmalıdır. Bütün dünya, sadece OrtadoÄŸu'da deÄŸil, Baltıklar'da, Pasifik'te hatta Balkanlar'da bir süre sonra benzer ÅŸaşırtıcı müdahaleler görebilir. Dolayısıyla ezberler yerine öngörüler Ã¶ne çıkmaktadır.

Onlar gerilerken, Türkiye yükseliyor

Türkiye'ye öncülük eden, onu görülmemiÅŸ bir hızla küresel ölçekte güç arayışına yönlendiren iradeye neden müdahale ediliyor sanıyorsunuz? Neden Gezi terörü, 17/15 Aralık oldu, neden 15 Temmuz'da o kanlı saldırı oldu sanıyorsunuz? Bu müdahaleler bitti misanıyorsunuz? Neden CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ı devreden çıkarmakiçin bu kadar uÄŸraÅŸ veriyorlar, dalga dalga saldırıyorlar sanıyorsunuz?

Onların hesabı Türkiye'yi avuçlarının içine almak. GeçmiÅŸte olduÄŸu gibi. Bugünkü siyasi akıl ve öncülük buna izin vermiyor. Türkiye ellerinden çoktan kayıp gitti ve kendi yolunu çizdi. Eskivesayetçilerden bir çoÄŸundan daha güçlü hale geldi. Bununintikamını almak alıyorlar. Zaman geçtikçe ellerindeki kartlar zayıflıyor, müdahale araçları, içerideki ortakları güç kaybediyor.

Geçen her zaman Türkiye'nin güçlenmesi, onların zayıflaması demek. Çünkü Türkiye yükseliÅŸ dönemini yaÅŸarken onlar duraklama hatta gerileme dönemlerini yaşıyor. Ä°ÅŸte bu yüzden mücadele her yerde, çok boyutlu. GüneydoÄŸu'da, Suriye'de, Musul'da, Ankara'da, Ä°stanbul'da…

Cepheyi daha da ileri taşımak

Biz bu ülkeye inanıyoruzGücüne, imkanlarına, derin tarihi tecrübesine inanıyoruz. Bugünkü siyasi aklına, siyasi öncülüğüneanıyoruz. Bölgeyi ve dünyayı okuma biçimine inanıyoruz. CoÄŸrafyamızda yaÅŸanan DoÄŸu-Batı mücadelesinde Türkiye'nin tek yanlı bağımlılıkiliÅŸkisi yerine karmaşık güç iliÅŸkilerine göre pozisyonlar almasını doÄŸru buluyoruz. Yapmamız gereken tek ÅŸey, evimizi daha da güçlendirmek, sınırlarımızı, sınır ötesindeki savunma kalkanlarımızı daha da güçlendirmek.

Korkmak deÄŸil diri durmak için sürekli teyakkuzda olmak. 15 Temmuz sonrası neler olacağına dair saÄŸlam öngörülerde bulunmak. Yapmamız gereken tek ÅŸey, bugünkü mevzilerimizi daha da geniÅŸletmek. Onlar savaşı Türkiye'nin içine taşıdıkça cepheyi sınırların çok daha ötelerinde taşımak. Bugün yapılan o, engellemek istedikleri o…

Kaynak: YeniÅŸafak.com

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.