Sosyal Medya

YaÅŸam

'Gençlerin Dünyasına Nüfus Etmek' Yıldız Ramazanoğlu

Türkiyeye baktığımızda ,dünya edebiyatını, sanatını, siyasetini takip eden, mühendislik okurken şiir yazan, tefsir derslerine katılan, bir yandan grafik tasarımı yapan, dijital dünyayı azami derecede kullanma hünerine sahip çok yönlü yeni bir kuşakla karşı karşıyayız.İnsanı sürekli azaltan, hacmini küçülten, olandan olması gerekene doğru harekete geçiremeyen atıl çabalar üzerinde konuşmamız lazım.



 Bütün dünyada takipçisi olan ve iletiÅŸim imkanlarını kullanarak sesini geniÅŸ gençlik kitlelerine duyuran alimlerden söz etmiÅŸtim. Dünya küçüldüğü için artık tecrübe, bilgi ve üslup deneyimlerinin paylaşılması hem mümkün hem de gerekli. 

Türkiye’de katıldığım bazı gençlik kamplarında tarihten sanata, felsefeden tefsire, edebiyattan sosyolojiye birçok konuda seminerler veriliyor, atölye çalışmaları yapılıyordu. Bu çalışmalara katılmak yerine yüzmeye, gezmeye gitmek de mümkün olmasına raÄŸmen gençlerin mümkün mertebe kaçırmamaya özen göstermeleri önemliydi. Bilginin güncellenebilmesiydi çekici gelen.

2002’de Avrupa’da yaÅŸayan Müslümanların (Milli Görüş’tü sanırım) davetiyle Stockholm’de katıldığım bir gençlik kampı bende çok önemli izler bırakmıştır. BaÅŸta Ä°skandinav ülkeleri olmak üzere Avrupa’nın çeÅŸitli ÅŸehirlerinden kampa seçilen öğrencilerin profili hayrete düşürmüştü. Farklı etnik kökenlerin buluÅŸtuÄŸu ailelerden gelen, en az üç dili su gibi konuÅŸan, yazan beÅŸyüz gençle bir hafta. Toplantılarda herkes konuÅŸuyor, soru soruyor, bazen soruyu konuÅŸmacı yerine baÅŸka bir genç cevaplıyor ve dünyada olup bitenlerle Ä°slam’ın öngörüleri hiç duraksamadan kolayca telif ediliyor. Ortama dikte etme deÄŸil makul ve insani olana birlikte ulaÅŸma kaygısı hakimdi.    

Türkiye’ye bakalım; dünya edebiyatını, sanatını, siyasetini takip eden, mühendislik okurken ÅŸiir yazan, tefsir derslerine katılan, bir yandan grafik tasarımı yapan, dijital dünyayı azami derecede kullanma hünerine sahip çok yönlü yeni bir kuÅŸakla karşı karşıyayız. Ä°nsanı sürekli dar bir alanda tanımlayan, dünya halklarıyla köprüler kurmanın yordamını veremeyen, sadece koruma ve muhafaza etmeye dayalı yaklaşımlar onlar için ne kadar yetersiz. Ä°nsanı sürekli azaltan, hacmini küçülten, olandan olması gerekene doÄŸru harekete geçiremeyen atıl çabalar üzerinde konuÅŸmamız lazım.

Sevgili arkadaşım Emira ile Saraybosna’da Hafız Buhari adlı genç bir alimi dinlemeye gitmiÅŸtik. Salonda belki bin kiÅŸi vardı, insanlar yerlere oturmuÅŸtu. RaÄŸbetin nedenini konuÅŸmayı kulağıma spontan tercümeyle fısıldayan Emira’yı dinlerken anladım. Bütün dünyayı içine alacak kurucu fikirleri çok zengin çarpıcı bir dille serdediyordu. SavaÅŸtan, kıyımdan yeni çıkmış bir halka nefret ve intikamdan uzak bir tonda sesleniyor, Ä°slam’ın insanlığa vadettiÄŸi adaleti anlatıyordu. 

***

Ä°slam dünyasında ve elbette ki Türkiye’de kendini tebliÄŸe, gençliÄŸe hitap etmeye, sorulara cevap bulmaya adamış vaizler var. Etkilerine, sonuçlarına bakmak ufuk açıcı olur. Mesela Türkiye’de lise ve üniversite gençliÄŸi arasında hızla yayılan Avrupalı, Amerikalı vaizleri takip etme fenomenini dünyabizim.com da Mehmet Erken sorgulamış.

Gençler arasında yaptığı soruÅŸturmaya bir göz atalım. Her ÅŸeyin en doÄŸrusunu bilen la yüsel bir kiÅŸinin kesintisiz konuÅŸmasını baÅŸlarında kuÅŸ varmış gibi kıpırtısız dinleyen bir cemaat tarzı yeni yetiÅŸen kimi gençlere artık uymuyor belli ki. Gerginlikten çok biraz mizaha espritüelliÄŸe, “talk show” tarzına raÄŸbet ediyorlar. Tatlı bir üslupla kendilerini sorgulamalarına yol açan ortamlara, güncel yaÅŸamla inanç arasında kurulacak baÄŸlantılara ilgi daha fazla. Bazı gençler kimi alimlerimizi bencil, sadece kendi topluluÄŸunu savunan kiÅŸiler olarak görüp, aralarındaki rekabetten duydukları rahatsızlığı dile getirmiÅŸler. Kimilerine göre dünyada bu kadar ihtida eden varken onlarla kurulacak diyaloÄŸu, Batılı müminlere hitap etmeyi önemsemeyen, bunun kıymetini görmeyen ilahiyat camiası dünyaya açılamıyor. Batılı vaizleri görmeden dinlemeyi yalnızlaÅŸmanın sıkıntısına baÄŸlayan da var. Ä°lla birini dinleyeceksem bütün dünyaya seslenen, salonda her milletten dinleyicisi olan renkli birilerini dinleyeyim bari diyenler. Gönül ister ki gençlerimiz Gönenli Mehmet Efendi, Ali Ulvi Kurucu ve daha nice büyüklerimizle rabıtalar kursun. Onları ve dünyanın birikimini gençlerin diline, semboller dünyasına aktarma kaygısını yabana atmamak lazım. Bu Ä°slami ilimlerin yanı sıra geniÅŸ bir entelektüel açılımı gerekli kılıyor. Ä°slam evrensel ama o evrenselliÄŸi bizim alimlerimizde yakalayamıyoruz demiÅŸ gençlerden biri.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.