Sosyal Medya

Güncel

'Aşiretler ayaklanacak' diyen o Albayın gerçek yüzü!

Bir gazete tarafından referans alınarak, "Aşiretler İngilizlerle işbirliği yapıp ihanet edecek" şeklindeki açıklamaları "2. Darbe Uyarısı" manşetiyle gündem edilen Emekli Albay Hasan Atilla Uğur'un kirli ilişkileri deşifre oldu. Daha birkaç yıl öncesine kadar silah üzerine ellerini koyup kan dökme yeminleri eden, 27 Nisan 2007 gecesi Genelkurmay karargâhının ışıkları yanarken muvazzaf olan, 15 Temmuz’a kadar hemen hemen bütün darbeleri kutsayan Ulusalcı tayfanın zihin yapısını, Akit gazetesi Arşiv Müdürü Zekeriya Say Albay Uğur örneğinden yola çıkarak deşifre etti.



Kaleme aldığı yazısında çok çarpıcı tespit ve değerlendirmelere yer veren Akit Gazetesi Arşiv Müdürü Zekeriya Say, Emekli Albay Hasan Atilla Uğur üzerinden Ulusalcı zihniyetin kafa yapısını irdeledi ve kritik hatırlatmalarda bulundu.

Zekeriya Say'ın “Ne Åžam’ın ÅŸekeri, ne Atilla UÄŸur’un yüzü” baÅŸlıklı yazısı ÅŸÃ¶yle:

Vatan Partisi Genel BaÅŸkan Yardımcısı emekli Albay Hasan Atilla UÄŸur’un 25 Eylül’de Yeni Åžafak gazetesine verdiÄŸi ve FETÖ’nün çok yakın tarihte yeni bir darbe planladığı, bunun 15 Temmuzda yaÅŸanan kalkışmadan daha kanlı olacağı yönündeki mülakatı çok ses getirdi.

Hâlbuki Albay UÄŸur birkaç gün önce, yani 13 Eylül’de Sözcü Gazetesinden Özlem Gürses’e verdiÄŸi ve iki gün süren röportajında benzer sözleri söylemiÅŸ ve fakat gündem olmamıştı.Ä°lk röportajında gerekli reaksiyonu alamayan istihbarat kökenli Albay UÄŸur nasıl dikkat çekeceÄŸini iyi biliyordu. Bu yüzden Kürt aÅŸiretlerinin Ä°ngilizlerle görüştüğünü ve olası bir kalkışmayı finanse etmek için Ä°ngilizlerden maddi destek aldıklarını söyledi. Böylece Kürtlerin büyük kısmını PKK ile iltisaklandırıp zan altında bırakıyor, diÄŸer taraftan da halkın bilinçaltına Kürtlerin ihanet edeceÄŸi algısını yerleÅŸtiriyor ve kamuoyunun dikkatini üzerine çekmeyi baÅŸarıyordu.


Çözüm sürecinin sona ermesiyle baÅŸlayan çukur saldırılarından sonra bölge halkının PKK’ya sırtını dönüp, devletine yaklaÅŸtığı ÅŸu günlerde, Kürt halkına atılabilecek en büyük iftiraydı bu.

Zaten CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan da önceki gün Meclis açılış konuÅŸmasında bu yakınlaÅŸmayı destekler mahiyette sözler sarf etti; “Bölge halkının da artık bölücü örgütle tüm bağını kopardığını, PKK terör örgütünün kitle eylemlerine bölge halkından katılım 10'da bire düştüğünü” söyledi.

Gerek BaÅŸbakan, gerekse Genelkurmay BaÅŸkanının bu iddiaları yalanlayan açıklamalarına raÄŸmen Albay Hasan Atilla UÄŸur’un algı operasyonu baÅŸarılı oldu. 30 Eylül’de Savcı Sayan Ã¶nderliÄŸinde 50’ye yakın aÅŸiret mensubu bu iddiayı telin etmek ve devletin yanında olduklarını belirtmek için basın açıklaması yapmak durumunda kaldılar. Son olarak; Diyarbakır Çınar ilçesine baÄŸlı YarımkaÅŸ Mahallesi'ndeki bir evde verilen yemekte bir araya gelen bazı aÅŸiret üyeleri, emekli Albay Hasan Atilla UÄŸur'un gündeme getirdiÄŸi "Ä°ngilizlerin, Kürt aÅŸiretlerinin borçlarını ödediÄŸi" iddialarını yalanladı.

***

Peki Albay UÄŸur’un röportajı bütün reddiyelere raÄŸmen neden bu kadar ilgi çekti?Aslında bu mülakattan sonra anlıyoruz ki; Halk, 15 Temmuz’da üstün bir cesaret örneÄŸi gösterip tankları durdursa da, F16’ları bertaraf etse de, psikolojik olarak aynı olayı tekrar yaÅŸamak istemiyor. Bu yüzden de böyle açıklamalara karşı çok hassas.Tabi bu durumu fırsat bilen uÄŸur’suzlar bu tür tezviratlar ile halkı korkutup, kendilerine yaklaÅŸmasını saÄŸlıyorlar. Adeta “kuzu postuna bürünmüş kurtlar” gibi fırsatı ganimete çevirmeye çalışıyorlar.  Daha birkaç yıl öncesine kadar silah üzerine ellerini koyup kan dökme yeminleri eden, 27 Nisan 2007 gecesi Genelkurmay karargâhının ışıkları yanarken muvazzaf olan,15 Temmuz’a kadar hemen hemen bütün darbeleri kutsayan bunlar deÄŸilmiÅŸ gibi, ÅŸimdi kalkıp darbe karşıtı gibi görünmeleri, geçmiÅŸlerini göz ardı etmemiz için yeterli deÄŸil. 

***

Bu durumu en iyi özetleyen açıklamayı yazar Roni Margulies yapmıştı. Eski Taraf gazetesi yazarı ve ÅŸair Roni Margulies, Ergenekon ve Balyoz soruÅŸturmaları kapsamında tutuklananların, serbest bırakılmalarından sonra; “Veli Küçük'ün serbest olduÄŸu bir ülkede ben hiç rahat edemem” demiÅŸti. Albay Hasan Atilla UÄŸur’un da Veli Küçük ile aynı davadan yargılanmış olması, sizi de rahatsız etmiyor mu?

***

Peki, bir haftadan fazladır ülkenin gündemini meÅŸgul eden Emekli Albay Hasan Atilla UÄŸur kim? Kendisiyle alakalı geçmiÅŸe yönelik arÅŸiv taraması yaptığımda, 2008’de Ergenekon’dan gözaltına alınana kadar kayda deÄŸer pek bir habere rastlamadım. Ne zaman gözaltına alınmış, itiraflar ve belgelerden oluÅŸan haber saÄŸanağı baÅŸlamış.

MeÄŸer Albay UÄŸur; Yüzbaşı rütbesiyle Kızıltepe Ä°lçe Jandarma Komutanı olarak görev yapmış.Tabi o yıllarda özellikle jandarma personeli, köy korucuları ve siyasilerden müteÅŸekkil “tim”ler tarafından Mardin’in Kızıltepe ilçesinde birçok faili meçhul cinayet iÅŸleniyordu. Bu cinayetlerin özellikle “bıçaklama” yöntemiyle gerçekleÅŸmesinden dolayı, bu ekibe “Bıçak Timi” adı verilmiÅŸ.“Bıçak Timi” ile ilgili ortada dolaÅŸan diÄŸer bir  iddia ise, bu “tim”in emirleri dönemin Kızıltepe Jandarma Ä°lçe Komutanı Yüzbaşı Hasan Atilla UÄŸur’dan alması.

2008 yılında Mardin Kızıltepe Savcılığı’nın, Kızıltepe Katarlı Köyü’nde yaptığı “Faili meçhul” kazılarında, 1995'te gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Åžemsettin ve Nejat Yalçınkaya'ya ait kemikler bulunmuÅŸtu. Kızıltepe Belediyesi’nde zabıta memuru olarak görev yapan Åžemsettin Yalçınkaya ve kardeÅŸi Nejat Yalçınkaya, evlerine gelen bazı kiÅŸilerce ‘Beyaz Toros’a bindirilmiÅŸ, iki kardeÅŸten bir daha haber alınamamıştı. Ä°ÅŸte bu faili meçhul cinayetler soruÅŸturmasının bir numaralı şüphelisi de o dönem yüzbaşı olan Emekli Albay Atilla UÄŸur’dan baÅŸkası deÄŸil.

O yıllarda Albay UÄŸur ile birlikte görev yapan 18 yıllık korucu Bedran AkdaÄŸ‘Dağın Ardındaki Gerçekler’ isimli kitabında UÄŸur’un oluÅŸturduÄŸu ve “Bıçak timi” diye adlandırılan ekiple birlikte çok sayıda faili meçhul cinayete imza attığını iddia etmiÅŸti.

 Albay UÄŸur ile ilgili “Bıçak Timi” iddiası son olarak 2011 seçimlerinde gündeme gelmiÅŸti. Ergenekon davası sanıklarının bağımsız olarak seçime girdikleri “Cumhuriyet GüçbirliÄŸi” Ã§atısı altında milletvekili adayı olan UÄŸur’un 14. seçim bürosu Kumluca’da açılmıştı. Açılışı da ‘Bıçak Timi’nde UÄŸur ile birlikte görev yaptığını iddia eden Abdurrahman KurÄŸa Ã¼stlenmiÅŸti.

KurÄŸa’nın, Albay UÄŸur ile olan “Bıçak Timi” baÄŸlantısı, Ergenekon soruÅŸturmasında ele geçirilen bir belgede;“...Abdurrahman KurÄŸa: Ben Mardin Kızıltepe’de 94-95 yıllarında Hasan Atilla UÄŸur albayımla görev yaptım.... Ölünceye kadar da arkasındayım. Silivri Cezaevinden de çıkaracağız kimsenin şüphesi olmasın...” ÅŸeklindeki ifadesine dayandırılıyor. Evet,  ÅŸu sıralar “FETÖ KâhinliÄŸi”ne soyunan Emekli Albay Hasan Atilla UÄŸur’un geçmiÅŸi ile ilgili iddialar böyle.

***

Åžimdi gelelim yazının “kehanet” kısmına!.. Öyle ya; Albay UÄŸur kehanette bulunur da ben ondan aÅŸağı kalır mıyım?

Efendim; ben, söz konusu “kehanet”imi iki olaya dayandıracağım!..

Birinci olay şöyle; Yıl 2006, Yer Ankara.. Genç TeÄŸmen Emrah DurmuÅŸ, Jandarma Okullar Komutanlığı'nda staj yapmakta. Olay gerçekleÅŸtiÄŸi gün çok üzgündür. Zira bir arkadaşı vefat etmiÅŸtir. TeÄŸmen DurmuÅŸ’un hazırlanıp, cenaze törenine katılması gerekir. Cenaze törenine gitmeden önce duÅŸ almaya karar verir. GirdiÄŸi banyoda, kalp krizi geçirerek hayatını kaybeder. DurmuÅŸ’un naaşı memleketi Çanakkale'ye getirilir ve Åžehir Mezarlığı'nda topraÄŸa verilir. Cenaze töreninde Ankara’dan, Jandarma EÄŸitim Alay Komutanı Albay Hasan Atilla UÄŸur da katılır.



Ä°kinci olay ise;

12 Kasım 2011’de Silivri Cezaevi’nde kalp krizinden kaynaklanan bir ölüm vakasıdır. KoÄŸuÅŸ arkadaşının ifadesine göre; Oda TV soruÅŸturmasının dikkat çeken isimlerinden biri olan MÄ°T'çi KaÅŸif KozinoÄŸlu, yaptığı spordan sonra duÅŸ alıp odasına gelir. Yatağına uzanan KozinoÄŸlu ansızın fenalaşır ve akabinde geçirdiÄŸi kalp krizi sonucu hayatını kaybeder. Oysa ailesinin ifadesine göre; KozinoÄŸlu, yıllardır düzenli olarak ağır spor yapıyordu ve o güne kadar da kalp rahatsızlığı yaÅŸamamıştı. “Takipsizlik” verilmiÅŸ olsa da şüphelerin ortadan kalkmadığı bu “kalp krizi” vakasında KozinoÄŸlu’nun koÄŸuÅŸ arkadaşı bilin bakalım kim? Evet, tam da tahmin ettiÄŸiniz gibi Emekli Albay Hasan Atilla UÄŸur!


Ä°ki olayda ölüm ÅŸekli tanıdık. Ã–nce duÅŸ, ardından kalp krizi. Kesinlikle ben, bu kalp krizlerinde “Albay UÄŸur’un parmak izi var” demiyorum. UÄŸur’un orada bulunması tesadüftür belki. Ben sadece hatırlatayım istedim.

Bu olayın üzerinden Ergenekon davasının tutuklu sanığı KaÅŸif KozinoÄŸlu ve Albay Atilla UÄŸur’un koÄŸuÅŸ arkadaşı Hasan Ataman Yıldırım, mahkemeye sunduÄŸu dilekçesinde ilginç bir iddiada bulunmuÅŸtu:

“Hasan Atilla UÄŸur'u öldürebilirler!”

Hasan Ataman Yıldırım’ın iddiasına göre; “KaÅŸif KozinoÄŸlu, ölmeden bir gece önce rahatsız olan koÄŸuÅŸ arkadaşı Hasan Atilla UÄŸur’un kalp krizi geçirebileceÄŸi endiÅŸesiyle sabaha kadar nöbet tutmuÅŸtu.”

 Ne ilginç deÄŸil mi? “Kime niyet, kime kısmet” dedirtecek bir “kalp krizi” vakası!.. .
.
***

Bu iki örnekten hangi sonuca ulaÅŸmak istediÄŸimi, eminim merak ediyorsunuz!..Efendim; yukarıda da sözünü ettiÄŸim, Sözcü’den Özlem Gürses ile yaptığı röportajdan Albay UÄŸur’un “Saray'a danışmanlık yaptığı” söylentisini öğrendim.H ele UÄŸur’un, Gürses’in sorusuna verdiÄŸi cevap uyku kaçırtacak cinsten.

UÄŸur’un diÄŸer “danışmanlar” ile ilgili sözleri şöyle;

 “ErdoÄŸan'ın çevresinde çok saÄŸlıklı bir danışmanlar ekibinin olmadığını düşünüyorum. FETÖ'nün yaverliÄŸe kadar sızdığı bir durumda, danışmanların arasında da olmaması mümkün mü?”

Alın size bir vesvese daha!..

***

Geçen gün okuduÄŸum “ErdoÄŸan, Yaverini çakı ile sınamış” haberinden sonra,“Bıçak Timi”nin komutanı ve faili meçhul cinayetler zanlısı Albay UÄŸur, sahiden ErdoÄŸan’a “danışmanlık” yapıyorsa durum vahim!.. Hele bir de CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Albay UÄŸur’u da tıpkı yaveri gibi “çakı” ile test etmeye kalkarsa…Maazallah!.. Hayal etmesi bile korkunç!.. Öyle ya; Albay UÄŸur, Menderes’in idamıyla neticelenen 27 Mayıs 1960'ı “darbe olarak görmeyen”DoÄŸu Perinçek’in Vatan Partisi’nin Genel BaÅŸkan Yardımcısı. Bu partinin “MeÅŸruiyet dairesi”  bizim tahayyülümüze sığamayacak kadar geniÅŸ!.. 

Hâsılı kelam; ben, CumhurbaÅŸkanının yerinde olsam; “Ne Åžam’ın ÅŸekeri, ne Atilla UÄŸur’un yüzü” derdim!.. Zira Atilla UÄŸur’un;
“MaÅŸallah” dediÄŸinin sonu maalesef kalp krizi!”…

www.zekeriyasay.com

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.