Irak Büyükelçisi: Türkiye Musul için gelmesin

Al Alawi, Türkiye’nin Musul operasyonuna katılmasına iliÅŸkin olarak, “Bunun Irak’ın veya bölgenin kesinlikle çıkarına olmayacağına inanıyoruz. Koalisyon tarafından verilecek bir hava desteÄŸini memnuniyetle karşılarız” dedi.

Al Alawi, DAEÅž’in elindeki Musul’un alınması konusunda kendilerine güvendiklerini belirterek “Kendimize Musul’u yeniden oldukça kısa zamanda kontrol edebileceÄŸimiz konusunda çok güveniyoruz” ifadelerini kullandı.

Ä°ÅŸte Irak Büyükelçisi Al Alawi'nin Cumhuriyet'e verdiÄŸi o  röportaj:

-BaÅŸika’daki son durum nedir?

Gerginlik henüz çözülmedi. Özellikle de son birkaç hafta içerisinde bazı açıklamalar, röportajlar oldu gerginliÄŸin seviyesini daha da artırtı. Buraya geldiÄŸim 4 aydan beri bu tip gerginlikleri önlemeye çalışıyorduk. Türkiye’nin KBY (Kürdistan Bölgesel Yönetimi) ile de karmaşık bir iliÅŸkisi var, detaylı olarak incelenmeli. Irak hükümeti, KBY ile birlikte çalışmakta ve aramızdaki farklılıkları çözmekte kararlı. Petrol ve gazın Ceyhan üzerinden ihracında, DAEÅž ile mücadelede onların olası askeri katkıları elbette önemli. Ama biz Türkiye’nin doÄŸrudan bölgesel hükümetle veya Ninova vilayetindeki eski yetkililerle temasa geçmesinin doÄŸru olduÄŸuna inanmıyoruz.

-Yani kim?

BildiÄŸiniz gibi son ziyaretler oldu; Mesut Barzani, Nuceyfi buradaydı. Mesela Nuceyfi Irak hükümetine danışmadan geldi…

-O zaman iki hükümet arasında doğrudan bir kanal olmadığını anlıyorum?

Bazı toplantılar oldu son zamanlarda ama bunlar bizim istediÄŸimiz gibi sorunların çözümü ile sonuçlanmadı. Elbette bu diyalogları yeniden artırmalıyız. Belki de bunu daha üst seviyede sürdürmeliyiz. Bu nedenle de ben DışiÅŸleri Bakanımızın Türkiye’yi ziyaret etmesi çabalıyordum. Eylül’ün 7’sinde gelmesi için çalıştık ama DışiÅŸleri Bakanınız burada deÄŸildi. Ben ÅŸimdi önerilecek zamanı bekliyorum. Ä°ki hükümmetin en üst seviyede doÄŸrudan temasa geçmesi önemli. BaÄŸlantısızlar Hareketi için Venezüella’dayken iki bakanın görüşme imkanı vardı. Ne yazık ki New York’tayken de bizim baÅŸbakanımızla ErdoÄŸan arasında görüşme olamadı.

- Talepte bulunan oldu mu?

Bizim başbakanımız yapılan son açıklamalardan memnun değildi o yüzden de talepte bulunmadı. Bizim hükümetimiz en üst düzeyde temasların olmasını ve Türkiye ile en üst düzeyde çalışmayı çok istiyor bu meseleri çözmek için. Gerçekten inanıyoruz ki bu konular ne kadar hızlı çözülürse bu ilişkiler için çok daha iyi olacak.

- Ama Irak askeri güçleri arasında da bölünme var mı?

Bu artık geçmiÅŸte kaldı. Son 18 aydaki olumlu geliÅŸmeleri artık dikkate almak zorundasınız. Bizim güvenlik güçlerimizin Anbar’da, Selahaddin’de ya da birkaç gün öncesinde Åžarkad ilini nasıl özgürleÅŸtirdiÄŸine bakın. Kendimize Musul’u yeniden oldukça kısa zamanda kontrol edebileceÄŸimiz konusunda çok güveniyoruz. Ama bizim ihtiyacımız olan baÅŸarılı bir operasyonun ardından durumu nasıl yöneteceÄŸimiz konusunda uzlaÅŸmak. Bu nedenle de yerel insanları sürece dahil etmek önemli.

– Sizin sözlerinizden Türkiye’ye Musul’dan uzak durun, yapılanma sürecinde gelin diyorsunuz?

Sadece operasyon için deÄŸil. Operasyon sonrasındaki süreç için de birlikte çalışmaya ihtiyacımız var. Biz bölgeyi, Musul’u yeniden kontrol etmekte çok kararlıyız. Ama bunu mümkün olan en az hasar ve kayıpla yapmak istiyoruz. Ve baÅŸarılı bir operasyonun ardından ÅŸehri yeniden inÅŸa etmek için birlikte çalışmayı istiyoruz.

-Yani Musul operasyonunda BaÅŸika’dakiler de rol almasın diyorsunuz?

Bunun Irak’ın veya bölgenin kesinlikle çıkarına olmayacağına inanıyoruz. Koalisyon tarafından verilecek bir hava desteÄŸini memnuniyetle karşılarız. Dostlarımızın eÄŸitim, donat, istihbarat paylaşımı veya danışma konusunda verebileceÄŸi her ÅŸeyi memnuniyetle karşılarız ama konu sahada askeri birliklere geldiÄŸinde bunun bölgenin çıkarına olacağına inanmıyoruz

-Türkiye’nin Cerablus operasyonunu nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz? EndiÅŸeli misiniz?

Bizim Irak’taki deneyimlerimiz gösteriyor ki bir ülkede yabancı askeri müdahaleler birçok olumsuz sonuçları beraberinde getiriyor. Biz bunu Irak’ta, 1991’de ve 2003’te birçok ÅŸekilde açıkça gördük. Suriye’deki çatışmaya geldiÄŸimizde, biz Suriye halkının daha fazla hesap sorma ve demokratik bir sisteme ulaÅŸmak için haklı mücadelesini gerçekten destekliyoruz. Ama dış müdahalenin Suriye veya diÄŸer ülkelerin çıkarına olmayacağını en başından söyledik.

-O zaman terörle mücadele ne olacak?

Konu terörle mücadeleye geldiğinde bölgedeki ülkeler birçok şekilde birlikte çalışabilir; çabalarını IŞİD, Nusra ile savaşta en üst düzeye getirebilir. Ama bu uluslararası hukuka uygun şekilde yapılmalı; BM kararlarına uymalı ve bölgedeki diğer hükümetlere danışılmalı.

-PKK konusunda Türkiye’ye iÅŸbirliÄŸi mi öneriyorsunuz?

Olumlu ortam ve karşılıklı güveni yaratmak için Başika konusunu tamamen çözmemiz gerek. Bu PKK, DAEŞ söz konusu olduğunda daha fazla işbirliği yapmamız için gerekli.

-Terörizmle mücadele için yeni bir anlaşma mı öneriyorsunuz?

Terörle mücadelede iki ülkenin ortak çabalarını pekiÅŸtirecek yeni bir anlaÅŸma. Sadece PKK hakkında konuÅŸmak yeterli deÄŸil; elbette DAEÅž ve diÄŸer tehditlere de iÅŸaret etmeli bu anlaÅŸma. BaÅŸika’daki askeri varlıktan söz ettiÄŸimizde bu sadece iki ülke arasında gerginliÄŸe neden olmuyor; bizim güvenlik ve terörle mücadelede daha yakın ve etkin bir ÅŸekilde çalışmamızı da engelliyor.