Sosyal Medya

Güncel

'Yeniden yargılama' ama nasıl?

Gülen örgütüyle irtibatlı oldukları gerekçesiyle meslekten uzaklaştırılan hâkim ve savcıların yaptığı yargılamalar tartışılıyor. CHP, “Fethullahçı Terör Örgütü üyesi olduğuna hükmolunan hâkimlerin baktığı davalarda ceza alan vatandaşların yeniden yargılanmasının sağlanması” için bir yasa teklifi verdi. Görüştüğümüz hukukçular ise “yeniden yargılama”nın yöntemi konusunda farklı görüşteler.



15 Temmuz darbe giriÅŸiminin ardından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu iki ayrı kararla toplam 3390 hakim ve savcı hakkında meslekten çıkarma kararı verdi. Ä°lki 24 AÄŸustos 2016’da, ikincisi 31 AÄŸustos 2016’da kurulca oy birliÄŸi ile verilen kararlarda meslekten çıkarılma gerekçeleri ÅŸu ÅŸekilde ifade edildi:

‘’Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu'nun 24/08/2016 tarih, 2016/426 Karar no.lu kararıyla, ekli listede yer alan 2847 hâkim ve Cumhuriyet savcısının FETÖ/PDY örgütü ile irtibat ve iltisakları bulunduÄŸu deÄŸerlendirildiÄŸinden 667 sayılı KHK'nın 3. maddesi uyarınca meslekten çıkarılmalarına oybirliÄŸi ile karar verilmiÅŸtir.’’

31 Ağustos tarihli kararda da aynı cümleler vardı:

‘’Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu'nun 31/08/2016 tarih, 2016/428 Karar no.lu kararıyla, ekli listede yer alan 543 hâkim ve Cumhuriyet savcısının FETÖ/PDY örgütü ile irtibat ve iltisakları bulunduÄŸu deÄŸerlendirildiÄŸinden 667 sayılı KHK'nın 3. maddesi uyarınca meslekten çıkarılmalarına oybirliÄŸi ile karar verilmiÅŸtir.’’

HSYK’nın meslekten çıkarma kararlarında her iki listedeki isimlerin ‘’FETÖ/PYD örgütü ile irtibat ve iltisakları bulunduÄŸu’’ gerekçesi yer alıyordu.

CHP yeniden yargılama için kanun teklifi verdi

15 Temmuz sonrasında Fethullah Gülen örgütü ile ilişkili olduğu gerekçesiye yargı mensuplarına yönelik gözaltı, tutuklama ve ardından gelen ihraçlarla birlikte, bu hâkimlerin verdiği kararlarla ilgili itiraz sesleri yükselmeye başladı.

Parlamentoda CHP Milletvekilleri Veli AÄŸbaba, Özgür Özel ve Nurettin Demir imzalı yasa teklifinde “Fethullahçı Terör Örgütü üyesi olduÄŸuna hükmolunan hâkimlerin baktığı davalarda ceza alan vatandaÅŸların yeniden yargılanmasının saÄŸlanması” istendi. Yeniden yargılamanın istendiÄŸi kanun teklifi 22 AÄŸustos 2016’da verildi.

CHP’li milletvekillerinin tasa teklifi vermelerinin çok öncesinde bazı kurum ve kuruluÅŸlar Gülen örgütü ile irtibatlı olduÄŸu gerekçesiyle haklarında hüküm verilen soruÅŸturma yürüten hâkim ve savcılar için çalışma baÅŸlatmışlardı.

Gülen Örgütü ile ilgili irtibatlı oldukları gerekçesiyle meslekten atılan hâkim ve savcıların altında imzası bulunan pek çok adli, ticari ve idari dava bulunuyor. Bu kiÅŸilerin yaptıkları yargılama ve soruÅŸturmalarla ilgili “yeniden yargılama” konusunda hukuk dünyasında farklı görüşler var.

Emekli Hâkim Albay Üçok: Tüm davalar için yeniden yargılama yapılmalı

Emekli Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok kanuni bir düzenleme ile “yeniden yargılama” yolunun açılması gerektiÄŸi görüşünde:

"Bence FETÖ’cü hakim ve savcıların yaptığı yargılamalar için kanuni bir düzenleme yapılmalı. Belirli bir tarihten itibaren FETÖ’cü olduÄŸu gerekçesiyle yargı ile iliÅŸkisi kesilen hâkim ve savcıların baktığı davalar için yeniden yargılama yolu açılmalı. Bu tarih 2000 olur, 2001 olur. Bu karar belirli bir iÅŸ yoÄŸunluÄŸuna, iÅŸ birikimine neden olabilir ama bir kiÅŸinin bile hukuka aykırı bir ÅŸekilde hapis yatmasından daha önemli deÄŸildir. Zaten yargılamalarda bazı yollar alınmıştır, bu durumda bu davalar hakkında çabuk kararkar da verilebilir. Kısa sürede bu davalar bitirebilir. FETÖ gerekçesiyle yargıdan ihraç edilen bütün hâkim ve savcıların asliye, ağır ceza ayrımı yapılmadan bütün dosyalar yeniden ele alınmalı, yeniden yargılama yapılmalı."

Prof. Dr. Ersan Şen: Toptancı bakış yargıya büyük zarar verir

Prof. Dr. Ersan Åžen ise mevcut ceza kanunundaki gerekli mekanizmalar ile “yeniden yargılama” yolunun açık olduÄŸu görüşünde: 

“Bir defa mevcut mevzuata göre yargılamanın yenilenmesi yöntemi vardır. Bu hâkim ve savcılarla ilgili yargılama hatası yapıldığı insanların mahkum edildiÄŸine dair illiyet bağı varsa, bu durumda yargılama yenilenebilir. Ä°lliyet bağı olmadan bu hâkim ve savcılar yargılamalar katıldığı gerekçe gösterilerek geriye dönülemez. ÖrneÄŸin, rüşvet aldığı gerekçesiyle meslekten atılan bir hâkimin tüm geçmiÅŸ yargılamalarını yok sayamazsınız. Mutlaka bir illiyet bağı aranmalı.

Ersan Şen, tüm yargılamalarının yenilenmesi kararının yargıya güveni zedeleyeceğini savunuyor:

"Bu konuda iki yol tercih edilebilir; ya bu konuda gelen yeniden yargılama taleplerini ciddiyetle inceleyecek sistemi kuracaksınız, bunun yasal alt yapısını hazırlayacaksınız ya da bu hâkim ve savcıların yargılamalarının tümünü yenileyeceksiniz. Bu ikinci yol tehlikeli, yıpratıcı ve iÅŸ yükünü artıran bir yoldur. Ä°kinci yöntem yargıya güveni çok zedeler, ciddiyeti bozar. Türk Yargısı’nda yargılanmanın yenilenmesi hükmü vardır. Bence bu iÅŸletilmeli. CMK 311. madde bunun için vardır. Tek tek davalar incelenir, gerek duyulursa yargılamalar yenilenir, devam edenler için yeni hatalar düzeltilebilir. Bunun için önyargı ile deÄŸil somut taleplerle gidilmeli. Toptancı bakış yargıya büyük zarar verir. Açığa alınan bu hakim ve savcıların artık suçluluk suçsuzluk karinelerine bakılmaz. HSYK kararını vermiÅŸtir; “Bu kiÅŸiler hâkim ve savcılık yapamaz” demiÅŸtir. Bunları mesleki açıdan kusurlu, sorunlu bulmuÅŸtur. Bu durumda; lehte veya aleyhte davaları bitenlerin sorunları gündeme getirdiklerinde, bunlar incelenir, esasa müessir hata yapıldığı tespit edilenler düzeltilir. Bu iÅŸ böyle olur. Durumdan vazife çıkarıp, tüm yargılamaları ve kararları yok saymak, Türk Adaleti ve Yargısı için sonu gelmeyecek güvensizliÄŸin önünü açar ve yargı erkinin özünü zedeler”.

“Cezaevlerinde KardeÅŸlerimiz Var Çalışma Grubu”

Yeniden yargılanma taleplerini dile getirenler arasında “Ä°slâmi Örgüt” davalarından hüküm giyen kiÅŸiler de var. “Cezaevlerinde KardeÅŸlerimiz Var Çalışma Grubu” da bu konuda kapsamlı bir hazırlık içinde. HÃœDA PAR’ın da içinde bulunduÄŸu grup, 1990’ların sonu ve 2010’larda görülen yüzlerce dosyayı mercek altına aldı.

“Hizbullah’ın üzerine gittiler”

GeçmiÅŸte Hizbullah Davası’ndan yargılanan ve üç yıl hapis cezası alan HÃœDA PAR Genel BaÅŸkan Yardımıcı Sait Åžahin, Gülen örgünün geçmiÅŸte bilerek kendi üzerlerine geldiÄŸini söylüyor:

“Ä°slâm’ın önünü almak için Hizbullah Cemaati’nin üzerine gittiler mensuplarını kaçırdılar iÅŸkence ettiler. Ä°ÅŸkence seanslarında Hizbullah mensuplarına iÅŸkence edenler bir taraftan JÄ°TEM yani derin devletti bir taraftan da Gülen grubuydu. Çünkü açıkça Gülen’i dayatıyorlardı 'Hocaefendi varken baÅŸka birine niye tâbi oluyorsunuz” veya “Fethullah Gülen varken niye baÅŸka bir cemaat, bakın orada rahatça Ä°slâm’ı yaÅŸayacağınız, içinde yer alacağınız bir cemaat var, niye baÅŸka bir cemaat?' ÅŸeklinde konuÅŸuyorlardı.”

Åžahin, kendi dosyalarını soruÅŸturan savcılar ve hüküm veren hâkimlerin büyük bir kısmının Güler örgütü soruÅŸturması kapsamında ÅŸu anda cezaevinde olduÄŸunu, açığa alındığını veya yurtdışına kaçtığını söylüyor. Bu konuda 100’e yakın dosyayı incelediklerini ve binlerce kiÅŸinin maÄŸdur olduÄŸunu belirtiyor. Åžahin’e göre bu dosyalar için “yeniden yargılama” yolu açılmalı. 

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin Gülen Cemaati'nin Hizbullah'ın üzerine gittiğini söylüyor.
 
 

HÃœDA PAR yetkilileri, özellikle 2008-2011 arasında kurulan dernekler ve vakıflar üzerinden Gülen Grubu’nun kendi üzerlerine gelip “örgüt üyeliÄŸi” davalarıyla binlerce kiÅŸinin cezaevine girdiÄŸini söylüyor. Bu iddialarına örnek olarak da Elazığ Ä°hya-Der ve Adıyaman Vahder-Der davalarını örnek gösteriyorlar.   

İHYA-DER ve VAHDET-DER Yargılaması yapanlar meslekten atıldı

Elazığ Ä°HYA-DER Dosyası, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/81 esas nolu dosyasıyla açılan ve 18 kiÅŸinin “Hizbullah – Ä°lim Örgütüne Ãœye Olmak” suçlamasıyla mahkum olduÄŸu dava. HÃœDA PAR yetkililerine göre dava bir kumpas davasıydı ve sanıklara ait olmayan dokümanlar kendilerinde bulunmuÅŸ gibi gösterilip yargılama yapılmıştı. Davada karar veren mahkeme hâkim heyeti BaÅŸkan E.A. üyeler O.K. ve B.C.’ydi. BaÅŸkan E.A. ve üye hâkim O.K. 24 AÄŸustos 2016 tarihli HSYK kararı ile görevden alınıp meslekten ihraç edildiler. DiÄŸer üye hâkim B.Ç. ise darbe giriÅŸiminden bir gün sonra HSYK ikinci daire tarafından açığa alınan isimler arasında yer aldı.

DiÄŸer bir dosya ise Adıyaman VAHDET-DER dosyası. Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2011/12 esas nosu ile açılan dosyada da altı kiÅŸi “Hizbullah Ä°lim örgütü üyesi olmak” suçundan cezaya çarptırıldı. Yine HÃœDA PAR yetkililerine göre bu dosyada bir kumpas davasıydı. Basit dernek faaliyetleri örgüt faaliyeti kapsamına sokulmuÅŸtu. Bu davada karar veren hâkimler baÅŸkan H.K. hâkim üye M.M. ve davanın savcısı Åž.G. yine 24 AÄŸustos 2016 tarihli HSYK kararı ile görevden alınıp meslekten ihraç edildiler. DiÄŸer üye hâkim Ä°HYA-DER davasında da karar veren darbe giriÅŸimi sonrasında açığa alınan hâkim B.Ç.’ydi.

2000’li yıllardaki bu davaların yanı sıra “Cezaevlerinde KardeÅŸlerimiz Var Çalışma Grubu” sözcüsü olan ve Umut Davası’ndan 5 yıl cezaevinde yatan Fatih Akıncılar DerneÄŸi Onursal BaÅŸkanı Mehmet Åžahin, 28 Åžubat sonrasındaki davaları da tek tek incelediklerini araalrında Ä°slâmi Hareket, Ä°BDA-C, Umut Davası, Sivas Davası’nın da bulunduÄŸu dosyalar ile FETÖ yapılanmasından ihraç edilen hâkim ve savcılar arasında iliÅŸki üzerine çalışma yaptıklarını anlattı. Åžahin, araÅŸtırmalarını bir rapor haline getirip CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’a sunacaklarını söyledi.

“KCK Basın Davası” yargılamasını yapanlar da meslekten çıkarıldı 

Fethullah Gülen Grubu’nun yargı uzantıları olduÄŸu iddia edilen hâkim ve savcılardan ÅŸikayet sadece “Ä°slâmcı Örgüt davalar” ile sınırlı deÄŸil. Ä°stanbul’da görülen “KCK Basın Davası” olarak adlandırılan ve hâlâ devam eden davanın da tüm mahkeme heyeti ve savcısı darbe soruÅŸturması kapsamında ya tutuklandı ya da meslekten ihraç edildi. Dava açıldığı dönemde. Mahkeme heyeti, baÅŸkan A.A. hâkim üye A.U. ve hakkında tutuklama kararı bulunan ve 8 Eylül 2016’da fındık bahçesinde saklanırken yakalanan hâkim K.K.’dan oluÅŸuyordu. Her üç hâkim de 24 AÄŸustos 2016 tarihli HSYK kararı ile görevden alınıp meslekten ihraç edildiler. Dava soruÅŸturmasını yürüten savcı B.B. ve duruÅŸma savcılığı yapan Ä°.I. da yine aynı kararla meslekten uzaklaÅŸtırıldılar.

KCK Basın davası hâlâ sürüyor. Davada tutuklu sanık kalmadı. Operasyonda gözaltına alınıp 13 ay hapis yatan DÄ°HA muhabiri ÇaÄŸdaÅŸ Kaplan, davanın artık düşmesi gerektiÄŸi görüşünde: 

“Bizim yargılamızı yapan bütün hâkim heyeti ve davanın savcısı ÅŸu anda darbe soruÅŸturması nedeniyle tutuklu. O dönemde Cemaat yapılanması davayı siyasi iktidarla birlikte yürüttü. O dönemin davalarından Balyoz, Ergenekon davaları düştü, kapandı. Bizim davanın hâlâ düşmemesini anlayamıyoruz. Davayı yürütenlerin kim olduÄŸu ortaya çıktı. Bu utanç verici bir dava devam etmesinin bir anlamı yok. Bugün hükümet bu kiÅŸilerin terör örgütü üyesi olduÄŸunu söylüyor. Terör örgütü üyesi olan kiÅŸilerin baÅŸlattığı mahkeme hâlâ devam ediyor. Bunu anlamak mümkün deÄŸil.”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.