Sosyal Medya

Dünya

"FETÖ'nün yedirip içirdiği isimler"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fetullah Gülen’i iade etmeyen ve ABD’de tutuklanması yönündeki taleplerine yanıt vermeyen ABD’nin işadamı Rıza Sarraf'ı tutuklamasını da eleştirdi,"Savcı Bharara da hâkim Richard Berman da Türkiye’de daha önce FETÖ'nün yedirip içirdiği isimler" dedi. Erdoğan, dünyanın Suriye konusunda da güvenli bölge ve uçuşa yasak bölgeyi öneren Türkiye'nin tezlerine yaklaştığını da kaydetti.



CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, BM zirvesi için gittiÄŸi New York dönüşünde uçakta kendisini takip eden gazetecilerin sorularını yanıtladı.  CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, dünyanın Suriye’de Türkiye’nin savunduÄŸu tezlere yaklaÅŸmaya baÅŸladığını belirtirken, “BaÅŸtan beri üç ÅŸey söylüyorum. EÄŸit-donat, uçuÅŸa yasak bölge, güvenli bölge. Gelecekleri yer burasıdır. BaÅŸka seçenek yok. ABD baÅŸtan beri güvenli bölgeye evet diyor. Putin de hayır demiyor” diye konuÅŸtu. CumhurbaÅŸkanı, ABD'de tutuklanan Rıza Sarraf'ın davasına bakan isimlerin Gülen örgütü tarafından Türkiye'de ağırlandığını da söyledi. 

Hürriyet ve Yeni Åžafak gazetelerinin aktardığına göre CumhurbaÅŸkanının sorulara verdiÄŸi yanıtlar şöyle: 

Gülen’in iadesi konusunda Türkiye’nin, ABD nezdindeki giriÅŸimleri sürüyor. Biden ile New York’ta yaptığınız görüşmede bu konuda somut bir geliÅŸme var mı?

Biden ile görüşmemizde yargı konusu açıldığında Rıza Sarraf konusunu da gündeme getirdim. ABD Adalet Bakanlığı’nın bu davayı havale ettiÄŸi mahkeme de ilginç. Savcı Bharara da hâkim Richard Berman da Türkiye’de daha önce FETÖ tarafından ağırlanmış isimler. Yani Adalet Bakanlığı Sarraf’ı tutup orada FETÖ’nün yedirip içirdiÄŸi isimlere teslim ediyor. Biden’a bunları anlattım. ‘Ben bu kadarını bilmiyordum’ dedi. Hukukla deÄŸil, iliÅŸkiler ağıyla baÅŸka iÅŸler çevirme peÅŸindeler. Enteresandır, mesela tutup iddianameye eÅŸimin TOGEM’in (Toplumsal GeliÅŸim Merkezi) kurucusu olduÄŸu, benim o dernekle iliÅŸkim olduÄŸu falan yazılıyor. Ama o derneÄŸin kurucuları arasında ne eÅŸim var ne de ben. Böyle bir ÅŸey olmamasına raÄŸmen, bunun söz konusu edilmesi adamların art niyetlerinin ne istikamette olduÄŸunu gösteriyor. Halbuki DışiÅŸleri MüsteÅŸarımın da gayet güzel ifade ettiÄŸi üzere, ABD hukuk sisteminde ‘egemen bağışıklık’ diye bir madde var. Buna göre devlet baÅŸkanlarının herhangi bir mahkemeye konu yapılabilmesi mümkün deÄŸil. Buna raÄŸmen iddianamede adımızın geçirilmeye çalışılması, iÅŸin içinde art niyet olduÄŸunu ortaya koyuyor.Bu kiÅŸi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. EÅŸi ve çocuÄŸu ile birlikte ABD’ye giriÅŸ yaptığı anda kendisi tutuklandı, eÅŸi ve çocuÄŸu da hemen Türkiye’ye gönderildi. Bu tutuklama hangi kurala göre yapıldı?’ diye sordum. Neticede bizim vatandaşımız olduÄŸu için, hukukunu aramak zorundayız. Bu Rıza Sarraf deÄŸil de bir baÅŸka vatandaÅŸ da olabilirdi. ABD, Türkiye’de bir vatandaşının tutuklanmasına nasıl duyarsız kalamıyorsa, biz de herhangi bir vatandaşımızın bir baÅŸka ülkede tutuklanmasına duyarsız kalamayız. Kaldı ki gerek Adalet gerek Ekonomi Bakanlığımızın yaptıkları çalışmalara göre, bu kiÅŸinin bir suçu da bulunmuyor. Ä°ran da aynı ÅŸeyi söylüyor. Ancak buna raÄŸmen bu kiÅŸi 6 aydır ABD’de tutuklu durumda.

Gülen’in iadesi konusunda ABD sizce niye direniyor?

Bunun deÄŸerlendirmesini, yorumunu siz yapacaksınız.Biz iade talebiyle ilgili olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. FETÖ’yle ilgili bütün belge ve bilgilerimizi Amerika ile paylaÅŸtık, paylaÅŸmaya devam ediyoruz. FETÖ konusunda herkes gereken hassasiyeti göstermeli. Bunlar kaçacak delik bulamamalı. Bunlarla ilgili olarak dünyadaki hükümet baÅŸkanlarını, devlet baÅŸkanlarını aynı kararlılıkla bilgilendirmeye devam ettiriyoruz.

Gülen Örgütü ile mücadele konusunda içeride ne durumdayız, tehlike geçti mi?

Biliyorsunuz, FETÖ konusunda kanser hücresi benzetmesini yaptım. Metastaz yapmış durumda. Kanserli hücreler tümüyle ortadan kaldırılmadan, bu iÅŸin bittiÄŸini söylersek kendimizi aldatırız. FETÖ ile iltisaklı memurları görevden alma iÅŸlemi bu mücadele çerçevesinde gerçekleÅŸtiriliyor. Kanserli hücrelere rastlandığı müddetçe de devam edecek. Bu mücadelede anamuhalefet liderinde MHP’deki hassasiyetigörememek üzücü. MHP, bu mücadelede beklenen netice alınana kadar hükümeti destekleyeceÄŸini söylüyor. OHAL’in amacı da bu mücadelenin en etkin biçimde verilmesi. Bunların pek çok kurumda yuvalandıklarını biliyoruz. ‘At izi it izine karışmış’ dedim. Bunların izleri doÄŸru biçimde temizlenene kadar bu süreç devam edecek. Mücadelede mesafe alınmadı mı? Ciddi mesafe alındı.

Gülen’in ABD’den baÅŸka bir ülkeye gidiÅŸi için zemin hazırlandığı ÅŸeklinde iddialar var. Sizde bu yönde bir bilgi var mı?

Bu tür iddialar, dedikodular var. Bu tür iddialar bizim aleyhimizde olan şeyler değil. Başka bir ülkeye gitseler de bunlar kaybederler. Bu kez o ülkeye markaj yaparız. Hepsinden önemli olan şey, halkımın bunları artık tanımış olmasıdır. Süreç artık onların lehlerinde değil, onların aleyhlerinde işliyor. İnşallah neticeyi de bir önce görürüz.

Türkiye’nin uyarılarına raÄŸmen, ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Suriyeli Kürtlere silah verdiklerini ve onları desteklemeyi sürdüreceklerini açıkladı.

Bizim itiraz ettiÄŸimiz husus, terör örgütü olan PYD/YPG’ye silah verilmesidir. Ama o kadar çarpık bir yapı var ki. Biden’a, iki gün önce Kobani’ye iki uçak dolusu silah indirdiklerini söyledim. Bana, ‘Benim bundan haberim yok’ dedi. Ben de ‘Siz öyle diyorsunuz ama benim haberim var’ dedim. Bu nasıl bir iÅŸtir? BaÅŸkan Yardımcısı Biden ‘Haberim yok’ diyor, ertesi gün de Carter çıkıp ‘Silah verdik, vermeye de devam edeceÄŸiz’ diyor.

Rakka operasyonunun, ABD-Türkiye tarafından birlikte gerçekleÅŸtirilebileceÄŸinden söz ettiniz. Bu arada operasyonda PYD/YPG’nin yer alması durumunda Türkiye’nin yer almayacağı da söylendi. Bu konuda bir geliÅŸme var mı?

BaÅŸta DışiÅŸleri Bakanımız olmak üzere yetkililerimiz Rakka konusunu görüşüyorlar. Ama ABD’lilerin tavrını henüz net olarak görmediÄŸimiz için ÅŸu an bir ÅŸey diyemeyiz. Tabii ki ABD, Rakka iÅŸini PYD ve YPG ile gerçekleÅŸtirmek isterse, Türkiye olarak böyle bir operasyonda yer almayız. Ama bu iÅŸe PYD ve YPG’yi sokmazlar ise bu mücadeleyi ABD ile birlikte verebiliriz elbet.

PYD Rakka’ya ABD ile kara gücü olarak giderse, Türkiye bu operasyona hava desteÄŸi verir mi?

CumhurbaÅŸkanı olarak, ilgili kurumlarımızla istiÅŸare yapmadan bu tür konularda bir açıklama yapmam doÄŸru olmaz. Åžartların ne olacağı ortaya çıktıktan sonra bir durum deÄŸerlendirmesi yapılır. TSK’nın yaklaşımı, MÄ°T’in yaklaşımı, DışiÅŸleri baÅŸta olmak üzere hükümetin yaklaşımı ne olacaktır? Dar kapsamlı bir görüşme yapar, gerekli deÄŸerlendirmeleri yapar, verilecek cevabı ona göre belirleriz.

Rakka operasyonuyla ilgili temaslar ne durumda?

Rakka operasyonuyla ilgili olarak askeri yetkililerimiz ABD’yle temasta. Kendileriyle ÅŸartlarımız paylaşıldı. Atılacak müşterek adım bizim için önem arz ediyor. Gerçekten netice almak isteniyorsa, ABD ve Türkiye el ele verse bu iÅŸ biter. Åžu an Suriye’deki DAEÅž'li sayısı 10 bin. Bir o kadar da Irak’ta olduÄŸunu kabul edelim. Tüm bunlarla ABD ve Türkiye zaten baÅŸa çıkamıyorsa, yazıklar olsun. Ä°mkânlarımızı beraberce ortaya koyarsak, bu iÅŸi bitiririz. Bu iÅŸin bitmesi için koalisyon ülkelerinin silahlarının, benim tankıma deÄŸil, DEAÅž’a, PYD’ye, YPG’ye yönelmesi lazım. Ama bir bakıyorsunuz teröristlerin elindeki Almanların Milan silahı, benim tankımı vuruyor.

Güvenli bölgeyi görüştüğünüz ülkelerin liderleri ne diyor?

ABD, güvenli bölge konusunda başından beri bize evet diyor. Olumlu yaklaşıyor. Putin de görüştüğümde hayır demiyor buna. Önemli olan koalisyon güçlerinin yani 65 ülkenin vereceği destektir. Kerry de son açıklamalarında uçuşa yasak bölgeden bahsetti?Gelecekleri yer burasıdır. Başka seçenek yok. Bunlar bizim üç-dört yıldır söylediğimiz konular. Hatırlayın, ben baştan beri üç şey söylüyorum: Eğit-donat, uçuşa yasak bölge, güvenli bölge. Ama genelde biz söyledik, biz dinledik. Güvenli bölgeyi yapmak için uçuşa yasak bölgeye ihtiyaç var. Bunun kara gücünü oluşturmak için de eğit-donat yöntemiyle yetiştirilmiş bölge sakini ılımlı muhaliflere ihtiyacımız var. Bunlar yapıldı mı, yapıldı. Eğit-donata biz halen devam ediyoruz. Ara vermedik. Niye? Her an, biz buraya geliyoruz dedikleri anda, o insanların güvenliği önemli. Bizim orada milli ordunun hazırlanmasını sağlamamız lazım. Bu milli ordu, bölgenin güvencesini eline almalı. Kimlerden oluşacak bu ordu? Ilımlı muhaliflerden oluşacak. Şu anda sayıları 65 bin. Bunlar güçlendikçe halk da onların yanında yer alacak.m Geçiş süreciyle ilgili olarak Rusya ile ABD arasında yakınlaşma var mı?Dün (önceki gün) üçlü görüşme oldu dışişleri bakanları arasında. Olumlu netice çıkmadı. Temenni ederim ki bu görüşmeler bir netice versin. Biz de takip edeceğiz, netice alınması için gayret göstereceğiz.

Fırat kalkanı harekâtı ne durumda?

Biliyorsunuz, harekâta Cerablus’a girerek baÅŸladık. Kimlerle girdik buraya? EÄŸit-donat programı içinde eÄŸittiÄŸimiz 1400-1500 kadar ılımlı muhalifle girdik. Biz buraya girince, DEAÅž güneye doÄŸru kaçmaya baÅŸladı. Åžurada Münbiç var. Buranın nüfusunun yüzde 95’i Arap. Yani burası, PYD ve YPG’lilerin yaÅŸadığı bir yer deÄŸil. Ama ABD, buradaki operasyonları çok önemsediÄŸi PYD ve YPG ile yapmak istiyor. Terör koridoru diyebileceÄŸimiz ÅŸu ÅŸeritte DEAÅž’ın boÅŸalttığı bazı yerlere PYD ve YPG’nin yerleÅŸtiÄŸine tanık olduk. DEAÅž’ın Cerablus’u boÅŸaltmak zorunda kalmasının ardından ise oraya Cerablus sakinleri yerleÅŸti. Åžimdi Münbiç’te de geri dönüş baÅŸlıyor inÅŸallah. Buralar boÅŸalıyor, aynı ÅŸekilde El Rai boÅŸaldı. Ilımlı muhalifler, obüslerin desteÄŸinde Bab’a ilerliyorlar. Bab da DEAÅž’tan kurtarılacak. Kurtarılınca sahiplerine teslim edilecek. Rakka aÅŸağıda. Fırat burası. Azez’den Fırat’a bu arada 90-95 km’lik mesafe var. El Rai’den güneye doÄŸru Bab’ın aÅŸağısına kadar da 40-45 kilometrelik bir mesafe var. Burada yaklaşık 4 bin 500 kilometre karelik bir güvenli bölge yapalım diyoruz. Gri olarak gördüğünüz yerler DEAÅž’ın kontrolünde. Buranın DEAÅž’tan temizlenmesi lazım. Bunu halletmemiz gerekiyor. HalledeceÄŸiz inÅŸallah. YeÅŸil olan bölge ılımlı muhaliflerin kontrolünde. Burası güvenli bölge olarak ilan edilirse, bize de parasal destek verilirse, bu alanda konut yapımına girebiliriz.

PYD Münbiç’ten çıktı mı tam olarak?

Şu anda sadece cüzi olarak varlar. Orası güvence altına alındığında o da gerçekleşir.

BM’deki konuÅŸmanızda ‘Milletim olmasa burada olmazdım’ dediniz. Ä°kili görüşmelerde yaÅŸananları konuÅŸan oldu mu, itirafları oluyor mu?

Tabii ki konuÅŸuluyor yaÅŸananlar. Genel itibarıyla itiraflar olumlu, olumsuz itiraf yok. Ama önemli olan söylenilenlerin fiiliyata da yansıtılmasıdır. Bu noktadaki eksiklikler konusunda bize hak veriyorlar. Ä°nsan tabii ki dar günlerde, zor zamanlarda insanların atlayıp gelmesini istiyor. Paris’teki terör eylemi karşısında dayanışma için oraya yürüyüşe gidenler, keÅŸke aynı dayanışmayı 15 Temmuz darbe giriÅŸimi karşısında da sergileselerdi. Zira burada basit bir terör hadisesi yok. Burada bir terör örgütünün, demokrasiye inanmış Türkiye’yi darbeyle yıkma teÅŸebbüsü var. YaÅŸananlardan umarım herkes gerekli dersi çıkarmıştı.

Kaynak: Yeni Şafak, Hürriyet

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.