Dürüst bir ABD için Donald Trump

Hakan Albayrak - Karar

Ä°stanbul’da, ABD’li Müslüman bir sivil toplum temsilcisiyle tanıştık. Serde gazetecilik var ya, hemen mülakat yapmaya kalktım. “Yapmayalım” dedi. Niçin? “BirleÅŸik Devletler’e dönüşümde sorun çıkabilir.”

1970’lerin Sovyetler BirliÄŸi, Bulgaristan, DoÄŸu Almanya vatandaÅŸları gibi korkuyordu kardeÅŸimiz. Nasıl korkmasın? Bundan birkaç sene evvel New York’a gidip gelmiÅŸtim de, orada tanıştığımız bir Türk’ü ben Türkiye’ye döndükten sonra New York Polis Departmanı’ndaki bilmem hangi dedektife hesap vermeye çağırmışlardı, “Türkiye’den gelen misafiriniz konusunda.”

Bildiğin Demir Perde ülkesi olmuş ABD. Hele Obama döneminde!

Harlem’de, Åžehid Malcolm X’in kurduÄŸu Tevhid Mescidi’ne gitmiÅŸtim. Cuma namazıydı. 8-10 kiÅŸilik bir cemaat vardı. Hutbenin konusu, Müslümanlar üzerindeki polis gölgesiydi. New York Polis Departmanı’nın, eyaletteki bütün Müslümanları -çocuk yuvalarındaki bebeleri bile- ajanlar vasıtasıyla takip ettiÄŸi ortaya çıkmıştı o günlerde. Bir gazete bunu belgeleyerek kamuoyuna haber vermiÅŸti. Ä°mam, hutbede, polis ajanlarının Müslümanlardan seçildiÄŸini, Müslüman’ın kuyusunun yine Müslüman’a kazdırıldığını esefle belirtti. Kimini tehditle, kimini de rüşvetle ajan yapmışlar. Gayriihtiyari sağıma soluma baktım, bu Afro-Amerikalı kardeÅŸlerimizden acaba hangisi hükümetin köpeÄŸi diye.

Barack Obama ABD BaÅŸkanı seçildiÄŸinde “Siyah Devrim” diye zırvalayanlar olmuÅŸtu. Bu beyefendi Beyaz Saray’a yerleÅŸtikten birkaç ay sonra (2009 senesinin nisan ayında) Cenevre’de BirleÅŸmiÅŸ Milletler Irkçılığa Karşı Dünya Konferansı düzenledi ve Amerika BirleÅŸik Devletleri o konferansı boykot etti. Sebep: “Ä°srail’in kınanmayacağına dair güvence verilmemesi.” Al sana siyah devrim! Siyahlara yönelik ırkçı beyaz polis ÅŸiddeti Obama döneminde tavan yaptı, deÄŸil mi? Gene al sana siyah devrim!

Barış-marış diyerek baÅŸkan olmuÅŸtu bu zat; hümanist ayaklarına yatıyordu; ama Ä°HA’larla öldürttüğü sivil Pakistanlıların haddi hesabı yok. Irak’ta rejime, Suriye’de PYD’ye verdiÄŸi destekle çanak tuttuÄŸu ‘mezhebî/etnik temizlik’ furyalarında canına okunan masum insanların da haddi hesabı yok. Bir de neymiÅŸ? Ä°srail’le arası iyi deÄŸilmiÅŸ, Filistinlilerin hakkını-hukukunu gözetmeye mütemayilmiÅŸ Obama. Öyle pazarlanmıştı bize. Ama Ä°srail, Obama döneminde Filistinlileri güle oynaya bombalamaya devam etti ve ABD’den kayda deÄŸer bir ses çıkmadı. Çıkan kayda deÄŸer sesler de aslında kayda deÄŸmez seslermiÅŸ. Geçen hafta, ABD’nin Ä°srail’e 38 milyar dolarlık askeri yardımda bulunmasına dair mutabakat muhtırasını aÅŸk ve ÅŸevkle imzaladı Obama. “Ä°srail’in savunmasına” (yani vahÅŸetine) olan “sarsılmaz taahhüdünü” vurgulayarak. “Yeni mutabakat muhtırası, ABD tarihinde, tek seferde yaptığımız en büyük askeri yardım sözüdür” diye pis pis böbürlenerek hem de. Al sana barışçı, al sana hümanist!

Bu alçaklığı yaparken bir de bağımsız Filistin devletinin gereÄŸinden dem vurmasın mı? Evvelki gün BM Genel Kurulu’nda da “Ä°srail, Batı Åžeria’yı ilelebet iÅŸgal altında tutamayacağını idrak etmeli” filan demesin mi? Sevsinler! Ä°ÅŸgalden vazgeçeceÄŸine dair en ufak bir iÅŸaret vermeyen, üstelik Batı Åžeria’da her gün yeni yerleÅŸim yerleri kurarak iÅŸgalini kalıcı kılmaya ahdettiÄŸini açıkça ortaya koyan Ä°srail’e ABD tarihinin en büyük askerî yardımını taahhüt et, sonra da Filistinlileri ve Filistin dostlarını böyle sefil bir rüşvet-i kelamla kafalamaya çalış… Küstahlığa bakar mısınız?

Bill Clinton da barışçı hümanist cart curt ayaklarına yatıyordu, ama onun baÅŸkanlık döneminde de emperyalizmin aÅŸağılık çarkı her zamanki gibi dönmeye devam etmiÅŸti. Her zamanki gibi dönmeye devam etmiÅŸti, ama Bill Clinton’ın o tatlı imajı yüzünden iÅŸlerin her an düzelebileceÄŸine dair yaygın bir beklenti vardı her ÅŸeye raÄŸmen. Bekle babam bekle, bekle babam bekle, bekle babam bekle. Netice? Eski hamam, eski tas. Bu kazık hafif gelmiÅŸ olmalı ki, aynı iyimserlik Obama döneminde tekerrür etti. Netice? Eski hamamdan beter bir hamam, eski tastan beter bir tas. Ä°srail’e ABD tarihinin en büyük askerî yardımı; boru deÄŸil!

Bıktık usandık bu riyakârlıktan, ikiyüzlülükten. Bu “ılımlı” ABD baÅŸkanlarına bel baÄŸlama aymazlığından da bıktık usandık. Åžimdi de “Hillary Clinton ılımlı. Aman o gelsin baÅŸkanlığa! Beyaz-Anglosakson-Protestan asabiyetini gizlemeyen ve alenen Müslüman düşmanlığı yapan Donald Trump gelmesin!” deniliyor. Geçiniz efendiler! Geçerken, soykırımcı Henry Kissinger’ın en sevdiÄŸi dışiÅŸleri bakanı olmakla övünen ve Ä°srail’e toz kondurmayan Hillary Clinton’ın “ılımlılığı”na tükürmeyi de ihmal etmeyiniz.

ABD’nin gerçekte olduÄŸu ÅŸey ne ise onu söyleyen Donald Trump gelsin de yalan bitsin artık. Beyhude beklentilere mahal kalmasın. Herkes iÅŸine baksın.