Sosyal Medya

Güncel

'Geçmişin darbeci generalleri fırsatı ganimete çevirme derdinde'

Millet 15 Temmuz'da FETÖ'cü teröristlerin kalkıştığı darbe ve işgal girişimini püskürttü; asker eskileri "biz önledik" edasıyla poz yapıyor. Ekranlardaki asker eskileri, bu ülkede sanki hiç darbe yapılmamış, AK Parti de hiç darbe girişimine maruz kalmamış gibi tek kale maç yapıyor.



"Son zamanlarda bazıları TV’lerde birer “kahraman” olarak çıkıyorlar.. Eski rejimi, kemalizmi hâlâ bir kurtarıcı olarak anlatıyorlar…

Eski müesses düzenin bir görevlisinin asla ve asla Türkiye’nin geleceÄŸi hakkında konuÅŸmaya hakkı yoktur. Kim bunları konuÅŸturuyor ve bunları ciddiye alıyorsa, ahmaktır, ahlaksızdır.. Hiçbir biçimde bunlarla konuÅŸacak bir ÅŸeyimiz yok.

Åžimdi çıkıp ne yüzle konuÅŸuyorsunuz? Siz hâlâ bunu anlamıyorsanız, ya çekilin ya da susun. Bu milletin sabrını da zorlamayın artık; millet her ÅŸeyin farkında ve bu gereksiz kavgalara girmek istemediÄŸinden susuyor. Farkında olmayan sadece sizsiniz. 90 senedir bu ülkeye, bu millete çektirdiÄŸiniz yeter.." Bu tespit Haber10 yazarı Ahmet Özcan'a ait. Son 15 yılda ülkenin darbelerle sınanmasını kaleme alan Serbestiyet yazarı Alper Görmüş de bugünkü  "Bir ‘rüzgâr eken fırtına biçer’ hikâyesi..." baÅŸlıklı yazısında benzer görüşleri okurlarıyla paylaÅŸtı.

Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararından sonra yeniden görülen Balyoz davasının beraatle sonuçlandığı 1 Nisan 2015’ten bir gün sonra Al Jazeera Türk’te kaleme aldığım “Balyoz’un davası ve hakikati” baÅŸlıklı makalesini hatırlatan Alper Görmüş süreçle ilgili olarak ÅŸunları yazmış:

“Dün itibarıyla idrak ettiÄŸimiz hukuki sonucun toplumsal algıda neye yol açacağı açık: Davaların başından beri ‘2002’den sonra seçilmiÅŸ hükümete karşı hiçbir gayri meÅŸru giriÅŸim olmadı, her ÅŸey senaryo, her ÅŸey tertip’ propagandasını yürüten ve doÄŸrusu hayli de etkili olan kesimlerin elinde artık hukuki bir belge de var.

“Öte yandan, seçilmiÅŸ hükümete karşı hiçbir müdahale giriÅŸiminde bulunmadıkları halde kendilerine ‘kumpas’ kurulduÄŸu duygusu toplumda kök saldıkça, askerlerin yeni dönemde nasıl bir performans sergileyeceklerini hep birlikte izleyeceÄŸiz.”

Bugün gelinen noktada o günlerin yaşanmakta olduğunu belirten Görmüş, "Hep birlikte izliyoruz. Emekli subaylar durmaksızın konuşuyorlar. Televizyon ekranlarını kalecisiz kale gibi kullanıyorlar, her şutları gol oluyor. Neler anlatıyorlar neler:

Siyasete son müdahale giriÅŸimlerinin 28 Åžubat’ta (1997) gerçekleÅŸtiÄŸini, bir daha da böyle bir iÅŸe kalkışmadıklarını; buna karşılık 2002’den sonra Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iktidarını defalarca hal’etme giriÅŸiminde bulundukları iftirasına maruz kaldıklarını... Ve nihayet bütün bunların ‘gerçek dışı’ ve ‘yalan’ olduÄŸu ortaya çıktığına göre de itibarlarının iade edilmesi gerektiÄŸini anlatıp duruyorlar... Altın vuruÅŸ ise 15 Temmuz gecesi AK Parti’yi Cemaat’in elinden Atatürkçü generallerin kurtardığı mugalatasının eÅŸliÄŸinde geliyor: “KurtuluÅŸ, Kemalist ideolojinin toplumda ve orduda yeniden tesisinden geçer.”

Ä°lki 3 Kasım 2002 seçimlerinde olmak üzere üç dönem Kütahya’dan AK Parti milletvekilliÄŸi yapan Hasan Fehmi Kinay'ın 14 Eylül 2016’da medyakutahya.com sitesinde yayınlanan makalesinden ÅŸu çarpıcı tespiti okurlarıyla paylaÅŸtı:

“Åžimdilerde geçmiÅŸin darbeci generalleri fırsatı ganimete çevirme derdindeler. Sivil vesayetten bahsetmeye baÅŸladılar” diyen Kinay, makalesinde, “geçmiÅŸin darbeci generalleri”ne fırsatı ganimete çevirme ÅŸansı veren koÅŸullardan birini tartışmaya açıyor: Gülen Cemaati’ne karşı mücadelenin bürokratlar marifetiyle yürütülmesi...

Kinay, bunun, vesayetçi güçlere karşı 2002’den sonra verilen mücadelede Cemaat’in bürokrasi içindeki gücünün kullanılmasından kaynaklanan hayati sorunları tersinden yeniden üreteceÄŸi kanısında... Kinay, bu defaki temizliÄŸin de -bir öncekinin tersine- devletin eski müesses nizamının kadrolarına alan açmak üzere yürütüleceÄŸi endiÅŸesini taşıyor. AK Parti içinde ve hükümete yakın medyada son zamanlarda sıkça dillendirilen endiÅŸeyi derli toplu bir biçimde dile getiren Kinay’ın “Devlet aklı tamam da, ille de siyasi akıl” baÅŸlıklı makalesinden kısa bir özeti buraya alıyorum:

‘Ordu'ya deÄŸil AK Parti’ye kumpas kuruldu’

“Sayın CumhurbaÅŸkanımız Valileri kabulünde önemli mesajlar verdi. Bunlardan en önemlisi, FETÖ ile baÄŸlantısı nedeniyle görevden uzaklaÅŸtırılan memurlar için Milletvekili ve Bakanların araya girmelerine iliÅŸkin uyarısıydı. Aldığı bazı ÅŸikayetler üzerine bu uyarıyı yaptığı anlaşılıyor.

Ancak, ortada bir sorun var. Bir taraftan bu işin yarışa dönüştürülmemesi vurgusu yapılıyor, diğer taraftan suçsuzluğuna inanılan kişiler için araya girilmesi istenmiyor. Eğer at izi ile it izi birbirine karıştırılmışsa siyasi gözleme değer vermek yerinde olmaz mı?

(...)

Ordu'ya deÄŸil AK Parti’ye kumpas kuruldu. Bir taraftan 27 Nisan bildirisiyle, 367 garabetiyle, parti kapatma davalarıyla sıkıştırdılar, diÄŸer taraftan bunu yapanları tasfiye ederek paralel yapıyı kurdular. Sonra da MÄ°T MüsteÅŸarı, 17/25 Aralık operasyonları ve 15 Temmuz meÅŸum darbe giriÅŸimiyle üzerimize çullandılar.

Şimdilerde geçmişin darbeci generalleri fırsatı ganimete çevirme derdindeler. Sivil vesayetten bahsetmeye başladılar.

(...) Aynı hataya yine düşebiliriz. Åžimdi siyasi akıl yine dışlanıyor. Milletvekilleri, Bakanlar, Belediye BaÅŸkanları özenle bu sürecin dışında tutuluyor. Yine süreci baÅŸkaları yönetiyor ve sonrasında kimin yerine kimin geçeceÄŸini bilmiyoruz. Ama sonuçlarına katlanan yine biz olacağız.”

“GeçmiÅŸin darbeci generalleri” hangi zeminde böyle konuÅŸuyorlar?

Eski Kütahya milletvekili Hasan Fehmi Kinay’ın uyarılarının yerinde ve çok önemli olduÄŸunu ben de düşünüyorum. Özellikle devlet aklı ve siyasi akıl üzerine vurgusuyla hayati bir noktaya temas ettiÄŸi kanaatindeyim. Fakat “geçmiÅŸin darbeci generallerine fırsatı ganimete çevirme” ÅŸansı veren baÅŸka bir nokta daha var ki, analize katılmazsa, gündeme getirdiÄŸi tartışma epeyce eksik kalır.

O noktayı, 2002’den sonra askerlerin AK Parti iktidarını hal’etmek için hiçbir ÅŸey yapmadıkları halde kendilerine karşı “kumpas” kurulduÄŸu söyleminin 17-25 Aralık’ın ihtiyaçları doÄŸrultusunda AK Parti ve AK Parti’ye yakın medya tarafından da satın alınması oluÅŸturuyor. O iÅŸin faturası iÅŸte ÅŸimdi (15 Temmuz’dan sonra) çıkartılmaya baÅŸladı. Askerler, “madem iftiraya uÄŸradığımızı kabul ediyorsunuz...” diyerek diyet isterken, AK Parti cenahından ÅŸaÅŸkınlık ve direniÅŸ imâ eden “o kadar da deÄŸil” itirazları yükseliyor. Haklı bir itiraz, fakat sormadan edemeyeceÄŸim: Ne sanmıştınız?

Haber10

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.