Sosyal Medya

Güncel

Hüseyin Çapkın'ın ifadesi ortaya çıktı

FETÖ'nün mülkiye yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın verdiği ifadelerin detayları ortaya çıktı.



İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılarından Mehmet Şenay Baygın tarafından yürütülen FETÖ/PDY'nin mülkiye yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında, gözaltına alınan ve sevk edildiği hakimlikçe tutuklanan Hüseyin Çapkın'ın hakim huzurunda verdiği savunmasında, emniyette hangi kademelerde görev yaptığını anlatarak en son görevinin İstanbul olduğunu ve buradaki görev süresinin de bizzat o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından uzatıldığını söyledi.

Çapkın, 19 Aralık 2013 tarihinde ise merkez valisi olarak tayininin çıktığını anlatarak, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Devletin hiyerarÅŸik yapısında hiçbir kurumu, kuruluÅŸ veya ÅŸahsiyetle iliÅŸki içerisinde bulunmadığını iddia eden Çapkın, ''OkuduÄŸum yıllarda böyle bir örgüt olmadığından, bu örgütün yapısı ve iÅŸleyiÅŸi ile ilgili bir kültürüm ve bilgim olmadığından bu 'abiler ve imamlar' adı altında bahsedilen ÅŸahıslardan kimseyi tanımıyorum.

FETÖ/PDY silahlı terör örgütü elebaşı Gülen ile yüzyüze iletişim kurmadım. Sohbetlerde bulunmadım. Herhangi bir şekilde temasım olmamıştır.

17 Aralık 2013 darbe giriÅŸimine kadar, 'Gülen cemaati' olarak adlandırılan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu ÅŸahıs ya da ÅŸahıslar, himmet, kurban, burs ya da baÅŸka bir yardım kisvesi adı altında herhangi bir nedenle para talebinde bulunmadı'' dedi.

Darbe giriÅŸimi gecesi evinde olduÄŸunu, darbe giriÅŸimini TV'lerden duyduÄŸunu belirten Çapkın, ''O gece havalimanına giderek CumhurbaÅŸkanımızın yanında olmak istedim. Ancak uçaklar üstümüzden geçip 'sonik' patlamalar yapıyordu ve yollar kapalı olduÄŸu için gidemedik'' dedi.

Darbe soruşturmalarında tutuklanan şahıslardan hiçbirini tanımadığını öne süren Çapkın, ifadesinde şunları kaydetti:

''Ben böyle bir örgüt üyesi olmadım. Meslek hayatımda örgütten bir yardım almadım. Çocuklarımı bu örgüte ait herhangi bir okula göndermedim.

İstihbarat, KOM, TEM daire başkanlıkları merkezi planlama yaparak, il emniyet müdürlerine fazla takdir yetkisi bırakmadan merkezden atama yaptıklarından dolayı bu saydığımız şubelere direkt olarak müdahaleniz söz konusu olmamaktadır.

Bu nedenle, Ä°stanbul Ä°l emniyet müdürü olarak atandığımda Türkiye gündeminde 2007 yılı itibariyle geniÅŸ yer bulan Ergenekon-Balyoz gibi davaların soruÅŸturmalarını yürüten Ä°stihbarat, KOM ve TEM birimlerinin mevcut kadrolarına müdahalem olmadı. 

Emniyet müdürlüklerinde operasyon palanlandığında, operasyon safhasına geçilmeden makama bilgi verilir. Teammüller bunu gerektirir. Ancak şube müdürleri kumpas kurmak isterse bilgi ve belge saklayabiliyor.

7 Åžubat MÄ°T MüşteÅŸarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağırılmasından hiç bir bilgim yoktu. Haberim olsa bu hususu BaÅŸbakana bildirirdim. 7 Åžubat MÄ°T krizinden sonra 8 Åžubat'ta istihbarat ve terör müdürü müdüriyet emrine alındı.

Daha sonra merkezin takdiri ile Ankara'ya tayinleri çıktı. 17 Aralık 2013 olayı akabinde Selam Tevhid dosyasından, medyaya sızmasından sonra öğrendim ve soruÅŸturmanın bir kumpas olduÄŸunu gördüm. TahÅŸiye grubuna yapılan operasyon ile ilgili bilgi verilmedi.''

Çapkın savunmasında, 17-25 Aralık soruÅŸturmasını ise o sabah dönemin Ä°stanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun aramasıyla öğrendiÄŸini ifade ederek,"Sırasıyla müdürleri aradım. Nazmi Ardıç'ı aradığımda konu bizim dedi. 'Nasıl olur bilgi vermezsiniz' diye kızdığımda, 'arz edeceÄŸim efendim' dedi. Neredesiniz diye sordum. 'AÅŸağıdayız efendim' dedi.

Ben de çabuk yukarı gel dedim. Kendilerini polisevinin bir odasına aldırdım. Yakup Saygılı ve Nazmi Ardıç özellikle belirtmek isterim ki ellerinde olaylar ile ilgili daha önceden hazırlamış oldukları 20-25 sayfalık bilgi notları ile karşıma geldiler.

Bana nasıl haber vermeden böyle bir iş yaparsınız dediğimde savcının böyle istediğini ve bu yönde talimat verdiğini, yaptıklarının yasal olduğunu söylediler. Ben kendileri bu iddiaların Türkiye'yi derinden sarsacağını ve herkesin bunun altında kalacağını söylediğimde, her ikisi de 'biz herşeyi göze aldık'' dediler.

Her iki ÅŸube müdürünü de yanımdan kovdum. 18 Aralık'ta konu ile ilgili olan ÅŸube müdürlerini görevden alarak yerlerine yeni müdür atadım. Daha sonra da 19 Aralık tarihinde benim tayinim çıktı" diye konuÅŸtu.

''KİŞİSEL İLİŞKİLERİMİ TAKİP ETTİLER''

''25 Aralık dosyasından ise hiç haberim yoktu. Benim yanıma sabah geldiklerinde de hiç bu husustan bahsetmediler. Bu da kendilerinin ne kadar art niyetli olduklarının açıkça göstergesidir'' diyen Çapkın, ÅŸunları savundu:

"Bu dosyada şüpheli konuma sokmuş oldukları birçok iş adamı benim yıllardır tanıdığım kişilerdir. Muhtemelen benimle ilgili olan kısımları ayıklamışlardır. Bu vesile ile beni de dinlemiş olduklarını ve kişisel ilişkilerimi takip ettiklerini düşünüyorum.

Bu dosyadan basına gözaltı listesinin yayınlanması ile haberim oldu. Operasyonun başlangıcı olan kararların nasıl alındığından bana bilgi verilmedi.

Basında, FETÖ/PDY soruşturmalarından tutuklu yargılanan Ali Fuat Yılmazer'in el notları ile Sancaklara yapılacak operasyondan 'il emniyet müdürünün haberi olmasın' diye farklı notlar olduğu şeklinde haberler çıkmıştı.''

Şike operasyonundan da haberinin olmadığını ifade eden Hüseyin Çapkın, 3 Temmuz süreci ile ilgili şunları söyledi:

"Şike operasyonunun başlangıcı ve sefahatları ile ilgili bilgim olmadı. Ancak operasyon aşamasından önce savcıdan kararlar alındıktan sonra tarafıma sorumlu il müdür yardımcısı Mutlu Ekizoğlu bir bilgi notu getirdi.

Aziz Yıldırım ismini görünce 'bu konudan emin miyiz?' diye sorduğumda, Mutlu Ekizoğlu bana 'evet efendim, eminiz, tespitler var' dedi.

Ben de 'Türkiye gündeminde uzun süre kalır, ülke gündemini boşa meşgul etmeyelim' dedim. Sadece operasyonun hukuka uygun yönde yapılması talimatını verdim. Hatta Aziz Yıldırım'ın operasyon aşamasındaki fotoğrafları basına yansıması üzerine ilgili polis memuru hakkında idari işlem başlattım."

Çapkın, 2009 yılında İstanbul emniyet müdürü olarak atandığı sırada, FETÖ/PDY yapılanmasının olduğuna dair bir bilginin bulunmadığını öne sürerek,''Yumuşak görünüşlü adı cemaat olan siyaseten herkesin yan yana durdukları bir yapı vardı. 17 ve 25 Aralık olaylarından benim haberimin olmadığı nettir. Kumpasın başında olan kişiler bile ifadelerinde 'benim haberimin olmadığını' söylemişlerdir.

 1,5 yıl öncesine varan teknik takipler ile bu kumpasların yapıldığı anlaşılmıştır. Hatta bu kumpaslardan BaÅŸsavcımızın bile haberi yoktu. 15 Temmuz darbe giriÅŸiminde gördük, Genelkurmay BaÅŸkanının bile bu ihtilal giriÅŸiminden haberi yoktur.

Kripto casusun yanı başında olduÄŸu ortaya çıkmıştır. Haberinin olmaması da normaldir. Çünkü bunlar kripto ÅŸeklinde çalışıyorlar'' dedi. 

''Cemaat siyaset ile yürüyen bir yapı diye biliyordum'' diyen Çapkın, böyle bir kumpasa doÄŸru gidebileceklerini düşünmediÄŸini, söz konusu örgüte yönelik operasyonlarda adı geçen Nazmi Ardıç veya bazı ÅŸube müdürlerinin de zaman zaman "bizi alacaklar'' ÅŸeklinde söylemlerde bulunduklarını bunlara da o zaman bir anlam veremediÄŸini anlattı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.