Sosyal Medya

Coğrafyamız

Dışardan ve içerden çift yönlü bir saldırı var!

Küresel sistem, Soğuk Savaş'ın bitirilmesinden itibaren çeyrek asırdır İslâm'la savaşıyor. Postmodern bir savaş bu. Postmodern; yani iki yüzlü!



Dışarıdan ve içeriden çift yönlü bir saldırı var! Basiret ve tayakkuz şart!

Yusuf Kaplan - Yeni Åžagak

Küresel sistem, Soğuk Savaş'ın bitirilmesinden itibaren çeyrek asırdır İslâm'la savaşıyor.

Postmodern bir savaş bu. Postmodern; yani iki yüzlü!

15 Temmuz saldırısı, küresel sistemin İslâm'la savaşının uzantısı, anlamakta zorlandığımız, son derece karmaşık ve çok yönlü bir saldırı.

BATILILAR, HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADI VE İSLÂM'LA SAVAŞI BAŞLATTI

Åžunu henüz göremedik bile: SoÄŸuk SavaÅŸ, Ä°slâm'la savaÅŸ için bitirildi. Batılılar, postkolonyal süreçte, Ä°slâm dünyasını bu kez içerden köleleÅŸtirdiler; Ä°slâm dünyasına Batılıların uydusu Nasır vesaire gibi diktatörleri diktiler; sosyalizm ve ulusalcılık gibi seküler ideolojileri ihraç ettiler ama bütün bu tezgâhların hiç biri Ä°slâm'ı fosilleÅŸtirmeyi baÅŸaramadı.

Aksine 1970'lerden itibaren Ä°slâm dünyasını Ä°slâm'dan uzaklaÅŸtırmayı amaçlayan sosyalizm ve ulusalcılık gibi seküler projeler, sonuç itibariyle, hem fiyaskoyla sonuçlandı hem de Ä°slâm, Fas'tan Malezya'ya kadar Ä°slâm dünyasının siyasî, fikrî, sosyal ve ahlâkî olarak yeniden omurgası konumuna yükseldi.

Oysa Batılılar, Osmanlı'yı durdukları zaman İslâm'ın tarih sahnesinden çekildiğine hükmetmişlerdi. Bu iş bitti, diye düşünmüşlerdi

Ama tam tersi oldu. Bu iÅŸin bitmediÄŸi, Ä°slâm'ın bütün diriliÄŸini koruduÄŸu, Müslüman toplumlara ruh vermeyi sürdürdüğü görüldü: Batılıların sömürgeleÅŸtirdikleri Müslüman coÄŸrafyaların hepsinde de Ä°slâm hem bütün seküler ideolojileri ezdi geçti; hem de Müslüman toplumların yeniden toparlanabileceÄŸi umudunu yeÅŸertti.

TÜRKİYE, İSLÂM'I TERKETMEDİ, BATILILARI ŞOK ETTİ!

Bu süreçte Türkiye, Ä°slâm'ı, Ä°slâmî ruhunu kaybetmenin eÅŸiÄŸinden döndüLaikleÅŸme projesiyle Türkiye'nin içerden teslim alınabileceÄŸi ve Ä°slâmî ruhunu unutacağı düşünülmüştü.

Burada da tam tersi oldu. Bu toplum, yarma harekâtlarıgerçekleÅŸtirdi, Ä°slâmî kimliÄŸine ve ruhuna -iyi kötü- sahip çıktığını gösterdi. 15 Temmuz direniÅŸi, Ä°slâmî kimliÄŸin ve ruhun küllerinden doÄŸuÅŸunun ve ÅŸahlanışının bir göstergesiydi.

Batılılar, böyle bir ÅŸahlanış beklemiyorlardı. O yüzden büyük ÅŸok yaÅŸadılar. Türkiye'ye saldırı olmasına raÄŸmen Batı ittifakının ve kurumlarının bir üyesi olan Türkiye'ye yapılan bu saldırıyı kınamak yerine saldırıya direnen ErdoÄŸan'ı ve Türkiye'yi kınadılar! Böylelikle takke düştü ve kel göründü: Bu saldırının bizzat Batılılar tarafından tezgâhlandığı gün gibi ortaya çıkmış oldu. Maskeli balo son buldu.

OYUNU GÖREMEZSEK, SALDIRIYI PÜSKÜRTEMEYİZ!

Yazının başında da söyledim: 15 Temmuz saldırısı, küresel sistemin İslâm'la postmodern yöntemlerle savaşının bir uzantısı.

Kavramakta zorlandığımız en hayatî meselelerden biri burada gizli:Küresel sistem, görünüşte terörizm'le savaşıyormuÅŸ gibi yapıyor ama gerçekte Ä°slâm'la savaşıyor. SaÄŸ gösterip sol vuruyor. Ä°ÅŸte postmodern iki yüzlü savaÅŸ bu ÅŸekilde sürdürülüyor...

Bunu biraz açalım...

Küresel sistemin lordları Batılılar, bir yandan Ä°slâm'ın “barış dini” olduÄŸunu söylüyorlar ama öte yandan da postmodern yöntemlerle Ä°slâm'ı terörle özdeÅŸleÅŸtirecek bir strateji yürütüyorlar.

Ä°slâm'ı terörle özdeÅŸleÅŸtirme stratejisini hem medya hem de kendi kurdukları ve kukla olarak istedikleri gibi kullandıkları terör örgütleri Ã¼zerinden yürütüyorlar!

15 Temmuz saldırısından sonra bu postmodern, iki yüzlü savaÅŸ biçimini Türkiye'ye karşı da yürütmeye baÅŸladılar: Bir yandanmedya üzerinden Türkiye vuruluyor, ErdoÄŸan, Hitler'i aratmayacak bir diktatör olarak sunuluyor. Öte yandan da 7 Haziran seçimlerinden itibaren baÅŸlatılan terör örgütleri üzerinden Türkiye'yi vurma, köşeye sıkıştırma savaşı veriliyor...

Bu Ä°slâm'la postmodern savaÅŸ süreci Türkiye'deki medyalar üzerinden de bütün hızıyla yine medya üzerinden sürdürülüyor: Neredeyse belli baÅŸlı bütün televizyonlar, adeta söz birliÄŸi etmişçesine görünüşte cemaatleri hedef gösteriyor, gerçekte Ä°slâm'ı vuruyor... VelaikliÄŸin / Kemalizm'in önünü alabildiÄŸine açıyor...

Oysa bu küresel ölçekte süründürülen İslâm'la postmodern savaş sürecinin Türkiye'de sürdürülmesinden başka bir şey değil.

Ürpertici olan şu: Toplum, bu zokayı yutmuş durumda... Siyaset bu tuzağın farkına varamadı bile...

BÃœYÃœK HATA YAPMA LÃœKSÃœMÃœZ YOK!

Özetle: Küresel sistem, çeyrek asırdır ikiyüzlü / postmodern yöntemlerle Ä°slâm'la savaşıyor. Bu savaÅŸ, 15 Temmuz saldırısıyla Türkiye üzerinden yürütülüyor ve bundan sonra Türkiye, bu savaşın merkez üssü olarak belirlendi.

Türkiye hem içerden hem de dışardan büyük bir saldırı ile karşı karşıya...

Türkiye, dışardan -terör örgütleri üzerinden- SuriyelileÅŸtirilerek parçalanmak isteniyor...

İçerdense, bu toplumun tarihî derinliÄŸinin, medeniyet dinamiklerinin yegâne kaynağını oluÅŸturan -görünüşte- cemaatler, tarikatler -gerçekte Ä°slâm- hedef tahtasına yatırılarak bu toplumun direnç noktaları yerle bir edilmek isteniyor.

O yüzden içerde de dışarda da büyük hata yapma lüksümüz yok.

Dışardan ve içerden kurulan tuzaklara ve geliÅŸtirilen tezgâhlara karşıhem basiretli hem de teyakkuz hâlinde olmak zorundayız... Vesselâm.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.