Güncel
Erdoğan'a güven %85'te!
Follow @dusuncemektebi2
İstanbul Düşünce Vakfı, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası Demokrasi ve Milli İrade nöbetleri ile Yenikapı başta olmak üzere bir çok ilde gerçekleştirilen Demokrasi ve Şehitler Mitingi sonrasında halkın nabzını tuttu.
Ä°stanbul Düşünce Vakfı, 15 Temmuz 2016 darbe giriÅŸimi sonrası Türkiye’nin her yerinde tutulan Demokrasi ve Milli Ä°rade nöbetleri ile Yenikapı baÅŸta olmak üzere tüm illerde gerçekleÅŸtirilen Demokrasi ve Åžehitler Mitingi sonrasında halkın nabzını tuttu.Ä°DV BaÅŸkanı Dr. Halil Ä°brahim Erbay’ın verdiÄŸi bilgiye göre, Ä°DV tarafından ARGETUS AraÅŸtırma Åžirketine “15 Temmuz’da Nasıl DeÄŸiÅŸtik?” üst baÅŸlığı ile yaptırılan kamuoyu araÅŸtırmasında bin 200 kiÅŸi ile yüz yüze anket yöntemiyle görüşüldü. 11 AÄŸustos'ta baÅŸlayan ve 15 AÄŸustos'ta tamamlanan araÅŸtırmada vatandaÅŸlara 30’a yakın soru yöneltildi.
“15 Temmuz her birimizi deÄŸiÅŸtirici güce sahip”
“15 Temmuz sadece ordu ve devleti deÄŸil, sivil toplumu ve birey olarak da herkesi etkileyecek güçlü bir dönüm noktası”dır, diyen Ä°DV BaÅŸkanı Dr. Halil Ä°brahim Erbay araÅŸtırmanın yapılma gerekçesini “15 Temmuz darbe giriÅŸimi ve milletin topyekûn darbeye direniÅŸi, sadece ordu ve devleti deÄŸil, sivil toplumu ve birey olarak da herkesi etkileyecek güçlü bir dönüm noktası. Bu deÄŸiÅŸim üstelik Türkiye ile sınırlı olmayacak. Çünkü Türkiye, dünya tarihinde ender rastlanacak örnek ve model bir direniÅŸ ortaya koydu. Biz Ä°DV olarak bu deÄŸiÅŸim sürecinin siyasi, askeri, sosyal ve kültürel boyutlarını görmek ve kamuoyu ile paylaÅŸmak istedik” ifadeleriyle anlattı.
“Darbeyi TV’lerden saat 21.00-24.00 arasında öğrendik”
Erbay, araÅŸtırma kapsamında görüşülen kiÅŸilerin, darbe giriÅŸimini daha çok TV'den (yüzde 75,6), Darbe bilgisine ulaÅŸma saati ise 15 Temmuz gecesi (yüzde 84,9), 21.00-24.00 saatleri arasında ulaÅŸtıklarını söylediklerini belirtti. Erbay, “VatandaÅŸlar, darbeyle ilgili bilgileri paylaÅŸmak için cep telefonu ile konuÅŸma (yüzde 52,4), Whatsapp(yüzde 10,3), Twitter(yüzde 9,2), Facebook (yüzde 8,4) SMS(yüzde 4,9) ve ev telefonu(yüzde 4,1) ile görüşme yolları tercih edilmiÅŸ. Halkın büyük çoÄŸunluÄŸu darbe giriÅŸimini öğrendikten sonra korku ve dehÅŸete kapıldıklarını, çaresizlik ve endiÅŸe içinde (evde-iÅŸyerinde) olanları takip ettiklerini (yüzde 43,3) belirtirken, bir kısmı ülke geleceÄŸi için endiÅŸe ettiklerinive CumhurbaÅŸkanı ile BaÅŸbakanın çaÄŸrısıyla sokaÄŸa çıktıklarını (yüzde 26,9), bir kısmı ise çaÄŸrı beklemeksizin sokaÄŸa çıktıklarını (yüzde 19,6) söylüyorlar. O gece sokaÄŸa çıkanların toplamı yüzde 46,6. Sonraki günden itibaren, yüzde 58,4’lük geniÅŸ bir kitle ise demokrasi nöbetlerine ve mitinglere katıldıklarını belirtiyor” dedi.
"Ortak amaç; Darbe karşıtlığı ve dış güçlere hayır demek"
Erbay, darbe karşıtı gösterilere ve demokrasi nöbetlerine katılma amaçları arasında ÅŸu seçenekleri sıraladı:”Millet iradesine sahip çıkmak ve darbe tehlikelerine karşı önlem almak (yüzde 92,6), Darbeye karşı çıkmak ve demokrasiyi sahiplenmek (yüzde 92,5), FETÖ ve dış güçlerin oyunlarına dur demek (yüzde 91,9), CumhurbaÅŸkanı ile seçilmiÅŸ hükümete destek vermek (yüzde 88,9) yer alıyor. AraÅŸtırmaya katılanlar, darbe nedenleri arasında ABD ve NATO'yu yüzde 90,9’luk oranla ilk sırada görüyor. Devlet ve hükümetlerin 1980'den beri FETÖ'ye karşı tedbirsiz ve iyimser olması (yüzde 81,9) ile TSK'nın darbeci geçmiÅŸi ve toplum karşıtı aldığı pozisyon-vesayetçi karakteri(yüzde 80,5) ile yüzde 50 toplum desteÄŸini uzun süredir devam ettiren AK Partiyi darbe dışında yönetimden uzaklaÅŸtıracak yöntemlerin kalmaması (yüzde 79,8), darbe giriÅŸiminin varsayılan nedenleri arasında belirtiliyor”.
Darbe giriÅŸimi sonrası alınan tedbirlere verilen desteÄŸin çok yüksek oranda olduÄŸunu paylaÅŸan Erbay, “Ä°ÅŸte sonuçlar:
OHAL’i ve KHK'ları Cuntacılar ve FETÖ ile mücadele için önemli bulan (yüzde 86,5), OHAL'i gerekli görüp ve destekleyen (yüzde 72,3), KHK'ları kısıtlı ve yetersiz bulanlar(yüzde 57). OHAL'i ve KHK'ları gereksiz düzeyde kapsamlı bularak desteklemeyenler (yüzde 30,9) azınlıkta kalıyor.
Ayrıca, Emniyeti FETÖ'den arındırma çalışmaları (yüzde 95,9), Orduyu FETÖ'den arındırma çalışmaları (yüzde 95,6), Ordunun yeniden yapılandırılması (yüzde 90,8), Askeri liselerin kapatılması ve harp okullarının tüm kesimlere açılması (yüzde 83), Emir-Komuta ve terfi tayin iÅŸlerinin sivilleÅŸmesi(yüzde 79,5), Orduya ait iÅŸletmelerin bakanlığa devredilmesi(yüzde 78,3), Genelkurmay ve MÄ°T'in CumhurbaÅŸkanlığı'na baÄŸlanmak istenmesi(yüzde 78), Askerin sivil otorite altına alınması (yüzde 77,8) gibi tedbirler konusunda devlet ve hükümete büyük bir halk desteÄŸi ön plana çıkıyor. Yargı’yı FETÖ’den arındırma çalışmaları (yüzde 96,6), Hâkim ve savcılara yönelik gözaltılar ve tutuklamalar(yüzde 95), FETÖ'cü hakim ve savcıların daha önceki kararlarının yeniden iÅŸleme alınması(yüzde 94,3), Yargıdaki yeni yapılandırma (Yargıtay ve Danıştay'daki deÄŸiÅŸim ile Askeri Mahkemelerin kapatılması) çalışmaları(yüzde 91) gibi tedbirler de büyük bir halk desteÄŸi görürken, Ä°dam kararının geri getirilmesi(yüzde 77,2) konusu daha az desteklenmektedir” dedi.
“Kamudaki FETÖ operasyonları derinleÅŸtirilmeli”
FETO Operasyonarına halkın verdiÄŸi desteÄŸin büyük boyutlarda olduÄŸuna dikkat çeken Erbay,”Kamu çalışanları, STK'lar, Medya ve Özel Sektördeki; Kamuda çalışan ve FETÖ ile iliÅŸkili olduÄŸu düşünülen personellerin iÅŸine son verilmesi(yüzde 97,3), FETÖ ile iliÅŸkili STK ve Medya kuruluÅŸlarının kapatılması (yüzde 97,1), FETÖ ile iliÅŸkili okul ve iÅŸ yerlerine el konulması (yüzde 96,3), FETÖ ile iliÅŸkili gazeteci ve medya mensuplarının gözaltına alınması(yüzde 96,1), FETÖ ile iliÅŸkili üniversitelerin kapatılması (yüzde 96) gibi tedbirler konusunda da etkili bir halk desteÄŸi görülmektedir. 15 Temmuz'un darbe giriÅŸiminin ortaya çıkardığı toplumsal deÄŸiÅŸimler konusunda ise önemli farklılıklar gözleniyor. ÖrneÄŸin, darbe giriÅŸimlerine karşı tepki gösterme davranışının geliÅŸtiÄŸi(yüzde 97,4), Millet iradesinin üstünlüğünün korunduÄŸu(yüzde 97,4), Bayrak ve vatan sevgisinin geliÅŸtiÄŸi(yüzde 97), Türkiye üzerinde emelleri olan iç ve dış güçlere karşı önemli bir mesajın verildiÄŸi(yüzde 96,8), Türkiye'de demokrasiye olan baÄŸlılık inancının dünyaya gösterildiÄŸi(yüzde 96,2), Toplumdaki ayrışmaların azaldığı (yüzde 95,7), Demokrasiye olan inancın ve bilincin geliÅŸtiÄŸi(yüzde 94,5), Hak ve özgürlüklere ilginin arttığı(yüzde 94,2), Tarihsel ve milli deÄŸerlerin idrakinin saÄŸlandığı(yüzde 93,3) düşünülüyor. Ayrıca diÄŸer deÄŸiÅŸimlere oranla asker-sivil iliÅŸkilerinin normalleÅŸtiÄŸi(yüzde 89,6) konusunda halkta daha az bir iyimserliÄŸin ortaya çıktığı görülüyor” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'a karşı güven ortalaması 78'den 85'e yükseldi”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'a karşı güven ortalamasının 78'den 85'e yükseldiÄŸini açıklayan Erbay, ”15 Temmuz darbe giriÅŸimi öncesi ve sonrasına göre siyaset ve bürokraside ön plana çıkan kiÅŸiler hakkındaki kanaatlerin deÄŸiÅŸip deÄŸiÅŸmediÄŸi konusunda;
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'a yönelik kanaatler ortalaması olumlu yönde deÄŸiÅŸim göstererek 78,7'den 85,5'e yükseldi. TBMM BaÅŸkanı Ä°smail Kahraman 60,6'dan 69,3'e, BaÅŸbakan ve AK Parti Genel BaÅŸkanı Binali Yıldırım 66'dan 75,6'ya, CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu 21,9'dan 30,1'e, MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli 47,5'ten 70,3'e, Genelkurmay BaÅŸkanı Hulusi Akar 60,9'dan 75'e yükseldi. HDP EÅŸgenel BaÅŸkanı Selahattin DemirtaÅŸ'a yönelik kanaatler olumsuz yönde 57'den 36'ya, MÄ°T BaÅŸkanı Hakan Fidan'a yönelik kanaatler ise olumsuz yönde 52'den 41,4'e geriledi. 1960'tan bu yana sayısı 15'i geçen darbe, darbe giriÅŸimi ve muhtıralar ile 15 Temmuzdaki kanlı darbe giriÅŸiminin, güvenilir ordu anlayışımızda olumsuz deÄŸiÅŸiklik meydana getirdiÄŸi yönündeki görüşe katılanlar halkın çoÄŸunluÄŸunu (yüzde 69,7) oluÅŸturuyor. Halkın az kısmı bu güvenilir ordu anlayışının sürdüğünü belirtirken (yüzde 23,4), bir kısmı ise (yüzde 6,9) bu konuda fikir belirtmiyor. 15 Temmuz sonrasında halkın siyasi görüşlerinde de büyük bir deÄŸiÅŸimin ortaya çıktığı görülüyor. Darbe giriÅŸimini muhatabı olan CumhurbaÅŸkanı ve AK Parti'ye olan ilgi siyasal tercihlerin yeni yapısında da etkili oluyor. 15 Temmuz öncesi kendini HDP'ye yakın hisseden yüzde 10,1'lik kesim yüzde 6,5'e düşmüş. 15 Temmuz öncesi CHP'yi destekleyen yüzde 21,8'lik kesim, 15 Temmuz sonrasında yüzde 19,8'e gerilemiÅŸ durumda. MHP, yüzde 7,6'lık desteÄŸini yüzde 8,2'ye yükseltmiÅŸ görünüyor. AK Parti'nin ise, 15 Temmuz öncesi yüzde 48,3'lük halk desteÄŸini 15 Temmuz darbe giriÅŸiminin ardından yüzde 55,4'e yükselttiÄŸi anlaşılıyor.15 Temmuz sonrası diÄŸer partilere olan desteklerde önemli bir azalış görünürken, fikir belirtmeyen kararsızlar ise yüzde 5,6'lık kesimi temsil ediyor” ifadelerini kullandı.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünya liderliği algısı pekişti"
15 Temmuz darbe giriÅŸiminin, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın dünya liderliÄŸi yolundaki algıyı nasıl etkilediÄŸi konusunda olumlu bir tablo ortaya çıktığını dile getiren Erbay, “Halkın yüzde 92,4'ü, ErdoÄŸan'ın, ülkesi içindeki farklı kesimleri harekete geçirebilen bir lider olarak yansıdığını düşünüyor. yüzde 92,3'ü ErdoÄŸan'ın, halkı tarafından dikkate alınan ve itibar gören bir lider olarak yansıdığını, yüzde 91,8'i de ErdoÄŸan'ın, zor süreçleri ve kaosu yöneten, ülkeyi iç ve dış tehditlere karşı demokrasi gücü ile koruyan bir lider olarak yansıdığını ifade ediyor. yüzde 49,7'lik bir kesim CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın, devlet içindeki yasadışı örgütlerin yuvalanmalarından habersiz, yalnız bir lider olarak yansıdığını belirtirken, yüzde 44,6'lık bir kesim ise bu görüşe karşı çıkıyor. 15 Temmuz sonrası yapılması gerekenler hakkında halkın yüzde 96,3'ü medya özgürlüğüne önem vermek konusunda birleÅŸiyor. Darbe giriÅŸiminin ardından Askere ve Polise yönelik denetimlerin arttırılması ve disiplini saÄŸlayacak önlemlerin alınması konusu (yüzde 95,3) ön plana çıkıyor. Yine devleti ve siyasi iktidarı ele geçirme tehdidine karşı;ideolojilere, düşüncelere ve inançlara olan mesafeyi korumak (yüzde 95,3) noktasında önemli bir uyarı dile getiriliyor. Gözaltına alınan ve tutuklananların adil mahkemelerde yargılanması ve cezalandırılması (yüzde 96) hususu ile Darbe giriÅŸiminin ardından Ordu, Emniyet ve Yargı baÅŸta olmak üzere bürokrasi ve devletim tüm kurumlarının yeniden düzenlenerek hükümet kontrolü altına alınması (yüzde 95,3) yapılması gerekenler arasında öne çıkanlar arasında. Darbeler konusunda sürekli teyakkuzda olunması (yüzde 91,8)Yeni Anayasanın hazırlanması (yüzde 89,2), Siyasi ve dini liderlerin birleÅŸtirici üslubu tercih etmeleri(yüzde 93,5) ise diÄŸer yapılması gerekenler olarak ifade ediliyor” dedi.
“Darbe giriÅŸimi sonrası dış politikada AB, NATO ve ABD ÅŸoku”
Dış politika ile ilgili 15 Temmuz sonrası yapılması gerekenler hakkında halkın yüzde 95,8'i FETÖ'nün iadesinin saÄŸlanması konusunda hemfikir olduÄŸunu belirten Erbay, “Aynı zamanda darbe giriÅŸimine katkısı olduÄŸu düşünülen veya tehdit unsuru olarak görülen üslerin dış ülkelere karşı kontrolünün saÄŸlanması konusunda da yüzde 93,6'lık güçlü bir halk desteÄŸi ortaya çıkıyor. Darbe giriÅŸimi sonrası AB'nin etkili bir destek sunmaktan kaçınması ve zorlaÅŸtırılan üyelik süreci, AB ile ilgili dış politikalarda olumsuz bir tablonun geliÅŸmesinde etkili oluyor. AB'ye üye olma isteÄŸine devam etmek konusunda halkın yüzde 33'ü destek veriyor. AB'ye üye olma isteÄŸini askıya almak konusunda yüzde 55,3'lük yaklaşım ile AB'ye üye olma isteÄŸini sonlandırmak konusundaki yüzde 64,2'lik düşünce AB Ä°le ilgili dış politikada halkın olumsuz ve isteksiz bir tavır sergilediÄŸini ifade etmek mümkün. Benzer bir dış politika yaklaşımı NATO konusunda da öne çıkıyor. ÖrneÄŸin, NATO üyeliÄŸine devam etmek konusunda halkın yüzde 42,8'i, NATO üyeliÄŸini askıya almak konusunda yüzde 49,9'u, NATO üyeliÄŸini sonlandırmak konusunda ise halkın yüzde 51,8'i olumsuz kanaatini belirtiyor. Öte yandan NATO'nun ve AB'nin dışında bir alternatif olan Åžanghay Ä°ÅŸbirliÄŸi Örgütüne üye olma isteÄŸi konusunda halkın yüzde 46,8'inin desteÄŸi bulunuyor. Darbe giriÅŸimi konusunda doÄŸrudan etkisi bulunduÄŸu ifade edilen ve FETÖ liderini koruduÄŸu iddia edilen ABD ile iliÅŸkilerin askıya alınması konusunda da yine yüzde 64,1'lik olumsuz bir yaklaşım ortaya çıkıyor. FETÖ'nün manipülasyonu ile düşürülen Rus uçağıyla bozulan Rusya ile iliÅŸkilerin geliÅŸtirilmesi konusunda ise yüzde 84,9'luk güçlü bir destek ortaya çıkıyor. Yaklaşık 6 yıldır yaÅŸanan iç savaşın ardından yoÄŸun göç alınan Suriye ile iliÅŸkilerin geliÅŸtirmesi konusunda da yüzde 56,3'lük bir destek söz konusu. Yakın zamanda Mısır'da yaÅŸanan darbe ile bozulan iliÅŸkilerin geliÅŸtirilmesi konusunda da halkın yüzde 61,6'lık pozitif desteÄŸi görünüyor.Ermenistan ile iliÅŸkilerin geliÅŸtirmesi konusunda ise halkın sadece yüzde 34,8'i olumlu görüş belirtiyor” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Darbe giriÅŸimi baÅŸarılı olsaydı”
Erbay, darbe giriÅŸiminin baÅŸarılı olması durumda yaÅŸanabilecek durumlara ÅŸu ÅŸekilde ışık tuttu: “15 Temmuz Darbe giriÅŸimi, milletin destansı direniÅŸi ile püskürtüldü. Ancak 1960'tan bu yana gerçekleÅŸen 15'in üzerindeki Darbe, Darbe giriÅŸimi ve Muhtıralar, toplumsal hafızadaki kötü yerini koruyor. Daha önce darbe süreçlerinden geçen halkın, darbe giriÅŸiminin baÅŸarılı olması durumunda nelerle karşılaÅŸabileceÄŸine dair olası tahminleri ise büyük bir felaketin eÅŸiÄŸinden dönüldüğünü ortaya koyuyor.
15 Temmuz Darbe girişiminin başarılı olması durumunda nasıl bir Türkiye'de yaşanacağına dair halkın yüzde
97,8'i,başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere siyasetçilerin büyük bir kısmının can güvenliği ve tutuklanma tehdidi ile karşı karşıya kalacağını belirtiyor.
Darbe girişiminin başarılı olması durumundaki olası diğer kötü sonuçlar ise şöyle:
Ülke genelinde uzun süreli sıkıyönetim yaşanırdı (yüzde 97,6).
İnternet ve telefon gibi iletişim kanallarına uzun süreli erişim ve kullanım yasağı getirilirdi (yüzde 97,9).
Medya lağvedilerek basına uzun süreli yayın yasakları getirilirdi (yüzde 98).
Terör vb. suçlardan hapse girenler serbest bırakılırdı (yüzde 91,6).
Yüz binleri aşan gözaltı ve tutuklamalar gerçekleşirdi. 1980 darbesinde olduğu gibi işkence ve kötü hapis koşulları halkın tüm kesimlerine yayılırdı (yüzde 96,6).
Darbeye karşı direnen onbinlerce kişi öldürülür ve ağır yaralanırdı (yüzde 97,6).
2002 yılından bu yana iyileşen ekonomi ve toplum istikrarı bozulurdu (yüzde 96,6).
Kitlesel işsizlik, ucuz ve güvencesiz iş koşulları ile enflasyon ve dışa bağımlı kötü ekonomik atmosfer yıllarca etkisini gösterirdi (yüzde 97,4).
Terör örgütleri ülkenin farklı yerlerinde güçlenir ve kanlı eylemler yaparlardı (yüzde 97,4).
Suriye'de olduğu gibi, yıllarca sürebilecek dini-mezhepsel ve etnik iç çatışmalar başlardı (yüzde 92).
Bölge coğrafyasındaki karışıklıktan yararlanmak isteyen güçlü devletler, Türkiye'nin hepsini veya bir kısmını işgal edebilirlerdi (yüzde 91,1).
Demokrasi ve insan hakları anlayışı iflas ederdi (yüzde 97,3)
“15 Temmuz’un deÄŸiÅŸim etkisi birkaç yıl sürecek”
AraÅŸtırmanın danışmanlığını yürüten ARGETUS Danışmanı Sosyolog-Ä°lahiyatçı Erol ErdoÄŸan, Ä°stanbul Düşünce Vakfı (Ä°DV) tarafından yaptırılan araÅŸtırmanın nöbetler ve mitingler sonrasında olması sebebiyle objektiflik içerdiÄŸini belirterek ÅŸunları söyledi: “Ä°DV araÅŸtırması, nöbetler ve mitingler sonrasında olması sebebiyle bu alanda çalışma yapanlar için objektif veriler içeriyor. Ancak, ÅŸunu da bilmemiz lazım; 15 Temmuz’un toplumsal deÄŸiÅŸim etkisi birkaç yıl daha sürecek. Onun için bu deÄŸiÅŸimi ilgili herkes yakından izlemeli. 15 Temmuz pek çok deÄŸiÅŸimi tetikleme gücüne sahip.
Henüz yorum yapılmamış.