Sosyal Medya

Güncel

Rusya ile yeni eksen mümkün mü?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in bir süredir beklenen buluşması darbe girişiminin sonrasına denk geldi. “Türkiye’nin Batı ile ilişkilerinin gerildiği bir dönemde gerçekleşecek olan bu buluşmanın Türkiye ile Rusya’yı yeni bir eksende buluşturması mümkün olabilir mi?” sorusu akıllarda. Al Jazeera, bu soruyu uzmanlara sordu.



CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan ile Rusya Devlet BaÅŸkanı Putin’in uçak krizinden sonra ilk defa buluÅŸması baÅŸlı başına önemli bir geliÅŸme. Ancak Türkiye’de 15 Temmuz darbe giriÅŸiminden sonra baÅŸlayan yeni süreç bu buluÅŸmaya baÅŸka anlamlar da yüklüyor.

Dış ilişkiler konusunda ise Türkiye'nin ABD ve AB cephesinde yaşadığı iki hayal kırıklığı Erdoğan-Putin görüşmesini daha da önemli hale getiriyor.

Türkiye, darbe giriÅŸiminin arkasındaki Fethullah Gülen’i Türkiye’ye iade etmeyen ABD’ye tepkili. Bu, bir süredir zaten Suriye’de PYD’ye desteÄŸi nedeniyle iki ülke arasında zaman zaman su yüzüne çıkan gerginlik ile birlikte ele alındığında daha da anlam kazanıyor.

Darbe giriÅŸimi sonrasında Türkiye, Avrupa’ya da tepkili. Batılı ülkelerin darbe giriÅŸimine yönelik tepkileri Türkiye açısından yeterli deÄŸil. Ãœstelik gösterilen bu “yetersiz” tepkilerin de geç geldiÄŸi biliniyor.  

Al Jazeera, bu koşullar altında gerçekleşen Erdoğan-Putin görüşmesinin, uzun vadede Rusya ile stratejik yönelimi olan daha derinlikli bir ilişki yaratıp yaratmayacağını uzmanlara sordu.

“Kurumsal deÄŸil spesifik iliÅŸkiler kurulabilir”

Al Jazeera Studies Center araÅŸtırmacısı ve Al Sharq Forum AraÅŸtırma Direktörü Galip Dalay’a göre Türkiye’nin Batı ile iliÅŸkilerinde çok daha fazla sorun yaÅŸayacağı, duygusal kopuÅŸun daha da artacağı bir döneme girdiÄŸi aÅŸikâr ama bunun alternatifinin Rusya olması ihtimali yok.

“Batı ile kurumsal bir iliÅŸki var ama artık bu iliÅŸki güvensizlik üzerine kurulu. Ben yaÅŸanan gel-gitlere raÄŸmen Türkiye ile Batı iliÅŸkisinin kurumsal boyutunun süreceÄŸini düşünüyorum. Eksen kayacağını, Türkiye’nin Rusya ile yakınlaÅŸacağını düşünmüyorum. NATO ya da ABD karşısında Rusya’nın bir opsiyon olacağına inanmıyorum. Çünkü Rusya ile çeÅŸitli alanlarda iÅŸbirliÄŸi yapılabilir ama Türkiye ile Rusya’nın, Batı ile iliÅŸkilerini ikame edebilecek, kurumsal konumu olan bir iliÅŸki geliÅŸtirebileceÄŸini düşünmüyorum.”

Dalay, Türkiye’nin Rusya alternatifini Batı'ya olan kızgınlığının bir eseri olarak kullandığı görüşünde. “Rusya ile iliÅŸkilerimiz jet düştüğü için bozulmadı. O zaten bir sonuçtu” diyen Dalay, Türk-Rus iliÅŸkilerindeki önemli sorunlara da dikkat çekti.

“Türkiye ile Rusya, yakın coÄŸrafyada çıkar uyuÅŸmazlığı yaşıyor ve yaÅŸamaya devam edecek. Stratejik olarak baktığımızda OrtadoÄŸu’da, Orta Asya’da, Balkanlarda Türkiye ile Rusya’nın tahayyülleri çatışıyor. Bazı çok spesifik iÅŸbirlikleri olabilir ama bunlar çok güçlü kurumsal zemini olan iÅŸbirlikleri olmayacaktır.”

Dedeoğlu: Türkiye kullanılmak istemiyor

Al Jazeera’nin ulaÅŸtığı Galatasaray Ãœniversitesi Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü BaÅŸkanı Profesör Doktor Beril DedeoÄŸlu ise Batı ülkeleri ve Rusya’nın Türkiye’yi itmeye çalıştığı senaryonun bu olduÄŸu görüşünde.

“Bugün darbe ile ilgili Putin’in tavrı Batı ülkelerini korkutmaya dönük. ‘Türkiye bizim tarafa doÄŸru kayıyor’ diyerek Batı bloÄŸunu, NATO’yu telaÅŸlandırmayı amaçlıyor. Putin bir çok amaçla bu durumu siyaseten kullanmak istiyor. Türkiye ise bu arada bu anlamda kullanılan bir oyuncu olmaktan çıkmak istiyor ve diyor ki, “Beni iterek kurtarmayın. KonuÅŸalım, ben zaten Batı ittifakının bir parçasıyım. Yani Türkiye NATO ile Rusya arasındaki büyük bilek güreÅŸinde kullanılan oyuncu olmak istemiyor.”

“Ä°liÅŸkilerin taktik deÄŸil stratejik düzeye çıkarılması gündemde”

Emekli Tümgeneral ve ANKA Enstitüsü Bilimsel Danışma Kurulu üyesi Soner Polat ise konuya her iki isimden de farklı yaklaşıyor. Polat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşmenin bölgedeki jeopolitik fay hatlarını hareketlendireceğini söyledi.

“Ãœlkemizde Türkiye’deki darbe giriÅŸiminin arkasında Batı dünyasının olduÄŸuna dair bir kamuoyu oluÅŸmuÅŸtur. Bunun doÄŸru ya da yanlış olması fark etmez. Önemli olan algının böyle olması. Dolayısıyla Türkiye güvenmediÄŸi Batı ülkelerine karşı seçenekler arayacaktır. Netice olarak bu bir süreçtir, Türkiye’nin Batı’dan kopması, NATO’dan ayrılması kısa dönemde gerçekleÅŸmez ama artık bu durum birbirine güvenmeyen eÅŸlerin durumuna benzemektedir. BoÅŸanma söz konusu olmasa bile en azından aile içindeki gerginlik kiÅŸileri birbirinden uzaklaÅŸtırmıştır.”

Peki bu uzaklaÅŸma Türkiye ile Rusya gibi aralarında bir dizi köklü sorun, yaklaşım farkı olan iki ülkeyi buluÅŸturabilir mi? Polat’a göre iki taraf da sorunların farkında, bu yüzden de görüşmeler artık iliÅŸkileri taktik düzeyden stratejik düzeye çıkarmak için yapılacak.

“Türkiye ile Rusya arasındaki iliÅŸkiler taktik düzeyde. Ama bir saman ipliÄŸine baÄŸlı, en küçük bir tertipte bile bozulabiliyor. Son olarak neredeyse savaşılacak bir duruma düşüldü. Ben bu görüşmelerin turizm, yatırım gibi alanlardan ziyade stratejik alanlara odaklanacağını düşünüyorum. Yani Balkanlardan baÅŸlayarak Kırım, DaÄŸlık KarabaÄŸ, Kuzey Irak, Suriye gibi konularda taraflar kendi kırmızı çizgilerini masaya yatıracaktır. Åžunun da altını çizmek gerekiyor; Suriye’de iki tarafı bir araya getiren bir alanda bir inisiyatif ortaya çıktığı takdirde bunun süratle geliÅŸeceÄŸini düşünüyorum.”

“Büyük stratejik atlamaları mümkün görmüyorum”

Gazeteci Soli Özel ise bu soruyla ortaya çıkan senaryoyu, “Büyük bir stratejik atlama olur” diye tanımladı ve bunu mümkün görmediÄŸini söyledi.

“Ben böyle uzun atlamalar yapmanın çok saÄŸlıklı olmadığı kanaatindeyim. Böyle olacaksa o zaman Türkiye, NATO’dan çıkacak. Ä°ÅŸin bu aÅŸamalara kadar gideceÄŸini düşünmüyorum. Bir Avrasya BirliÄŸi kurulabileceÄŸinden de emin deÄŸilim. Åžu sıra Batılı müttefiklerimizle çok sorunumuz var ama Rusya ile de sorunsuz bir iliÅŸkimiz yok.”

Peki Türkiye ile Rusya’nın ÅŸimdi deÄŸil ama uzun vadede Avrasya BirliÄŸi gibi bir eksende buluÅŸması, böyle bir eksen oluÅŸturması söz konusu olabilir mi? Özel’e göre bu da çok mümkün görünmüyor.

“Uzun vadeyi düşünmek lazım ama Rusya’nın bugünkü gücü ne kadar devam edecek? Rusya sonuçta yaÅŸlanan bir ülke. Ekonomisini gaz ve petrol dışında çeÅŸitlendirmeyi pek beceremedi. Bugünkü göreli avantajları veya üstünlüğü ne kadar devam edecek? Bu konu üzerinde de düşünmek lazım.”

Kaynak: Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.