'Elhamdülillâh yettik'

Yenikapı'daki "Demokrasi ve Şehitler" mitinginde AK Parti ile MHP seçmeni çoğunluktaydı. CHP seçmeni daha az sayıdaydı.

Miting alanı dışında dile getirilen farklı söylemler, güvenlik kontrolünden itibaren ortak 'dile' yerini bıraktı.

Aynı durum, ellerde taşınan bayraklar için de geçerliydi. Farklılıklar, miting alanı dışında bırakıldı. Miting alanında hâkim olan tek şey bütünlük ruhuydu.

Alanda daha önce belirlendiği gibi sadece Türk bayrakları taşındı.

[Fotoğraf: Başak Çubukçu / Al Jazeera Türk]

 

 

"Elhamdülillâh yettik"

Kalabalığın arasında tek başına duran bir kadın. Sağında solunda kimse yok. Elinde bayrağı, başında da ayyıldızlı şapkası var. Rukiye Yeşilyurt, İstanbul Ataşehir'den mitinge katlıyor.

Mitinge yalnız geldiğini söylüyor. Yeşilyurt, darbe gecesinden itibaren ağladığını ifade ediyor ve ekliyor: Elhamdülillâh yettik ama keşke bu beraberliği, birliği böyle bir 'şer' ile yaşamasaydık.

"Darbe gecesinden bu yana meydanlardayım. Allah razı olsun, birbirimizi hiç yalnız bırakmadık. Bu birliği görmek çok güzel. Böyle bir beraberliği, birliği böyle yakalamak istemezdik. Elhamdülillâh yettik. Düşmanın aslında kim olduğunu da gördük."

Sultan Kul ve Perihan Çevik

 

[[Fotoğraf: Başak Çubukçu / Al Jazeera Türk]]

Bir Rabia bir bozkurt 

Mitinge gelenler arasında Sultan Kul ile Perihan Çevik de vardı. Onlar da Pendik'ten birlikte geldiler. İki arkadaş miting alanında birbirlerinin fotoğrafını çekiyor.

Biri fotoğraf çekimi sırasında eliyle 'Rabia' işareti, diğeri 'Bozkurt' işareti yapıyor. Her ikisi mitinge getiren nokta tek: Vatan, bayrak ve demokrasiye olan bağlılıkları.

Perihan Çevik, mitinge parti farkı gözetmeksizin geldiğini söylüyor:

"Vatan ve demokrasi için geldim. Erdoğan çok zeki adam. Darbe gecesi halka çağrı yaparak en doğru şeyi yaptı. Ona saygım sonsuz."

Ferit Tulu

 

[[Fotoğraf: Başak Çubukçu / Al Jazeera Türk]]

Mitingte çok az sayıda CHP seçmeni vardı. Onlar da Atatürk'lü Türk bayraklarıyla zaten hemen seçilebiliyordu. Aralarında 'Atam izindeyiz' tshirtleri giyenler de vardı.

Ferit Tulu, 12 yaşındaki oÄŸlu Kaan ile alandaydı. Baba Tulu'nun elinde Atatürk'lü bayrak, oÄŸlunun başındaysa 'Atam izindeyiz' bandı vardı. Miting alanı dışında konuÅŸtuÄŸumuz Ferit Tulu, yalnız kalmaktan rahatsız olmadığını ifade etti: 

"Şu bayrağı bulmak, iki saatimi aldı. Ne acı değil mi, dönem değişti. Bu mitinge Atatürk'ün bıraktığı mirasa sahip çıkmak için geldim. Laik ülke olmasaydı, burada olamazdık. Ben CHP'liyim. Anlamadığım şey, hani tek bayrak olacaktı. Yeşil bayraklar görüyorum, şu anda. Hani tek bayrak altında toplanacaktık, hani birlik beraberlik mitingi olacaktı? Ben her ne olursa olsun Atam, vatanım ve şehitlerim için buradayım."

"Siyaset bir seviyeye gelsin"

Liderlerin biraraya gelip aynı sahneden halka seslenmesi, birlik mesajı vermesi, pekçok kişi için 'kelimelerle tarif edilemez.' Ancak bunun ne kadar süreceği merak ediliyor. Günün özetini, ismini vermek istemeyen birinden geliyor:

"Şu an önemli olan burada olabilmek. bütün toplumun burada olmasının tarifi imkânsız. Sağcı, solcu yok. Herkes burada. Bana eğer, 'Günün birinde liderler böyle biraraya gelecek.' deseydiniz, size inanmazdım. Biz, 15 Temmuz öncesi böyle bir şeyi asla düşünemezdik. Tabii ki, siyasette farklı görüşler olacak. Ama keşke siyasiler, bu seviyeyi korusa. Siyaset artık bir seviyeye gelsin. Basına da çok iş düşüyor. Keşke bu birlik süreci uzunca sürse."

Dursun Ellialtıoğlu

 

[[Fotoğraf: Başak Çubukçu / Al Jazeera Türk]]

"Yıldırım gibi çarptık"

Herkesin görüşünü ifade etme şekli farklıydı. Sadece bayrakla gelen de vardı, sırf bu miting için geceden evde döviz hazırlayan da. 57 yaşındaki Dursun Ellialtıoğlu, elindeki esprili dövizle dikkat çekiciydi. Ellialtıoğlu, 'Yıldırım gibi çarptık' diyordu:

"Ben buraya demokrasimizi korumak, hainlerin gözünü korkutmak için geldim. Bu yazıyı da kendim yazdım. Bize o gece ani ÅŸoklama yaptılar ama bizim yıldırım olduÄŸumuzu unuttular. Yıldırım gibi çarptık. Türk'ün önem verdiÄŸi iki ÅŸey var. Biri demokrasisi diÄŸeri de canı. Birine dokunulduÄŸu anda dünyaya baÅŸkaldırır. Biz de o akÅŸam baÅŸkaldırıdık."