Sosyal Medya

Güncel

ErdoÄŸan: Rabbim de milletim de affetsin

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gülen örgütü ile ilgili "Bu hain örgütün gerçek yüzünü önceden ortaya dökememenin üzüntüsü içindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize, hem milletimize verecek hesap olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin" diye konuştu.



ErdoÄŸan, OlaÄŸanüstü Din Åžurası'nda konuÅŸtu. "Bekamızı yakından ilgilendiren bu geliÅŸmelerin odağında yer alan FETÖ’nün özelliÄŸi, kendisini bir dini yapı, bir cemaat, bir eÄŸitim öğretim hizmetinde bulunan kuruluÅŸ olarak gösteriyor olmasıydı" diyen ErdoÄŸan, "Esasen bu hain yapının 40 yıldır, kanserli hücre, bulaşıcı virüs gibi yaÅŸayıp sürekli büyümesi, bu deÄŸerleri öne çıkaran kimliÄŸi sayesinde mümkün olmuÅŸtur" ifadelerini kullandı. ErdoÄŸan, "Bu hain örgütün gerçek yüzünü önceden ortaya dökememenin üzüntüsü içindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize, hem milletimize verecek hesap olduÄŸunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin" dedi. 

Erdoğan, daha önce Gülen örgütü içinde yer alan, yardımda bulunan ancak daha sonra pişmanlık açıklamaları yapanlar için de 'ciddi tereddütlerimiz' var dedi. Erdoğan konuşmasının bu bölümünde "Bundan sonra her anlamda mücadeledeyiz. Hesap sorma günüdür. Bu yapının mayasında ikiyüzlülük olduğu için pişmanlıklarını belirtenlere karşı ciddi tereddüdümüz var. Gerçekten pişman mı oldunuz? İntikamcı düşünceyle söylemiyorum. Gerçekten pişman mısınız yoksa riyakarlık içinde misiniz anlamakta zorlanıyoruz. Elbette aslolan beyandır diyeceğiz ama bu tür kişilere karşı gardımızı indirmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Zaman zaman silahlı örgüt değil diyenler vardı. Biz de kendilerine 'Yanlış tespit içindesiniz, silahı vakti geldiğinde kullanacak örgüttür bunlar' diyorduk. 'Nasıl olur?' dediklerinde, 'Bunlar TSK'da örgütlenmiş ve vakti geldiğinde o silahları millete doğrultabilecek bir örgüt' dedik. İnanmazlardı... Bunu kalkıp açıkça meydanlarda söyleyebilecek durumda değildik. Bunlar özel toplantılarımızda yaptığımız görüşmelerdi. Şimdi o dostlar gelip haklıymışsın demeye başladılar."

'Ben de bu yapıya yardımcı oldum ama bambaşka niyetlerini göremedik'

"Milletimiz, meşrebi ne olursa olsun Allah diyen peygamber diyen, ibadetlerini yerine getiren, en azından böyle gözüken her yapıya olduğu gibi bu yapıya da hüsnü niyetle yaklaşmıştır. Her grup gibi bu yapı da milletimizin kolları kanatları altında varlıklarını sürdürdü. Rahmetli Özal, Demirel, Ecevit ve hatta ben de bu yapıya iyi niyetle destek olduk. Şahsen ben de katılmadığım pek çok yerleri olmasına rağmen asgari müştereklerde buluşabildiğimiz zannıyla ben de bu yapıya yardımcı oldum."

"Yurt içinde ve dışında yürütüyor göründükleri dayanışma faaliyetleri hatrına bunlara müsamaha gösterdim. Allah dedikleri için müsamaha gösterdik. Bir ortak yanımız var dedik. Ama inanın bana aynı menzile giden farklı yolalrdan biri gördüğümüz yapı aslında bambaşka niyetlerin, sinsi yapıların örtüsü olduğunu göremedik."

"Aslına bakılırsa 2010’dan itibaren bu tespiti paylaÅŸtığım üst kademe yöneticisi arkadaşım oldu. O yıldan itibaren tabii ki tavrımız deÄŸiÅŸti. Özellikle 2012 sonrası bu yapıyla çekincelerimiz açıkça ortaya koyduk. Bu dönemde hızlanan kadrolara yönelik operasyonlar ve davalarla ilgili ciddi şüphelerim oluÅŸtu.Yakın tanıdığım komutanlara yönelik soruÅŸturmaların gerekçeleri beni ikna etmiyordu. Kamuda ve özel sektörde yapıya mensup kiÅŸilerin giriÅŸtikleri mücadeleden ciddi rahatsız oluyordum."

"O zamanlarda meseleyi kendi arkadaşlarımıza anlatmakta dahi güçlük çekiyorduk. 17-25 aralık bu örgütün hain yüzünü ilk defa ortaya koydu. Her şey ortadayken, bu örgütün en başına şahsımı, (şema elimize geçti) altına Başbakan Yıldırım, enerji bakanımız, oğlum, sizlerin de tanıdığınız, iyi bildiğiniz iş adamı bu örgütün çatısında görülen isimler oldu."

"Bunlar böyle bir şeyin içerisine girmez, yahu etmeyin, bunlar önemli bir operasyonun adımlarını atıyorlar. Hala inanmayanlar olduğunu da biliyorum. Hala maalesef bakıp görmeyenler olduğunu biliyorum."

"17-25 Aralık'ta aldığımız önlemler olmasa..."

"Bu noktadan sonra artık saygıdeğer hocalarım, şüphe dönemi bitti, mücadele dönemi başladı. Şayet 17-25 aralık sonrası önlemlerimiz olmasa, özellikle yargıda aldığımız önlemler olmasa, bu darbe girişimi sadece silahlı kuvvetler içindeki bir grup teröristin değil, polisiyle, yargısıyla, bürokrasi katılımıyla çok daha büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkacaktı."

"Bu hain örgütün gerçek yüzünü önceden ortaya dökememenin üzüntüsü içindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize, hem milletimize verecek hesap olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin."

"Değerli kardeşlerim, peygamberimizin ifadesiyle Müslüman, başına sevinecek hal geldiğinde hamdeden, sıkıntı geldiğinde sabreden kişidir. Böylesi hayırlıdır."

"Yeri geldiğinde onlar beraberler, PYD ile PKK ile. Bunu seçimlerde yaşadık. Seçim karargahlarında nasıl beraber olduğunu, giyimleriyle kuşamlarıyla biliyoruz. Ama bakıyorsunuz, karargahlarda onlarla olduklarını gördük, biliyoruz."

"Nerede kimle nasıl hareket edecekleri belliydi. Bu yapının mensuplarının 17-25 Aralık'ta yaÅŸanan hukuk ve emniyet skandallarına, birnbir çeÅŸit rezalete, 15 Temmuz’da ÅŸahit oldukları vahÅŸete raÄŸmen orada kalmaya devam etmelerinin izahatı kalmadı."

'Yüzlerine tükürseniz...'

"Bu saatten sonra Pensilvanya’daki ÅŸarlatanın, terörist başının heseyanlarına kulak verecek herkes, başına gelecekleri peÅŸinen kabul etmiÅŸ demektir. Tabii bu yapının en önemli özelliÄŸi, tedbir ve takiye adı altında ikiyüzlülüğü yalanı riyayı, maskeyle dolaÅŸmayı karekteri haline dönüştürmüş olmasıdır. Yüzlerine tükürseniz yaÄŸmur yaÄŸdı diyen, en kutsallarına sövseniz ses çıkarmayan bir yapıya dönüşmüş."

"Bir ihanet ÅŸebekesinin dini motifleri kullanıyor olması onu aklamaya yeterli olabilir mi? Dünyadaki tüm sapkınlar kendi inançlarında samimidir. FETÖ’cülerin baÄŸlılıklarında samimi olmaları, sorgulamaksızın kabul etmeleri, haklılığı deÄŸil itikadi olarak yanlış yolda oldukları söylenir. Kuran’da onlarca defa aklımızı kullanmamız emrediliyor. Aklını ve iradesini Allah’a deÄŸil bir faniye, üstelik de ABD’de yaÅŸayan bir faniye ipotek eden kiÅŸi dönüp kendini sorgulamıyorsa ona denecek bir ÅŸey yok.

"Biz yıllarca söyledik. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet dedik. Tabanı ibadette bile çekincelerim var artık. Niye? Aklını, vicdanını, her ÅŸeyini bir ÅŸarlatana ipotek etmiÅŸ insanlar kusura bakmasınlar..."

'Pişmanlık belirtenlere karşı tereddütümüz var'

"Bundan sonra her anlamda mücadeledeyiz. Hesap sorma günüdür. Bu yapının mayasında ikiyüzlülük olduğu için pişmanlıklarını belirtenlere karşı ciddi tereddüdümüz var. Gerçekten pişman mı oldunuz? İntikamcı düşünceyle söylemiyorum. Gerçekten pişman mısınız yoksa riyakarlık içinde misiniz anlamakta zorlanıyoruz. Elbette aslolan beyandır diyeceğiz ama bu tür kişilere karşı gardımızı indirmeyeceğiz."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.