Türkiye 3. dünya savaşını nasıl durdurdu?

Nedret Ersanel - Yeni Åžafak

 Genelkurmay BaÅŸkanı Orgeneral Joseph F. Dunford, 15 Temmuz'un ardından Ankara-Washington arasında gittikçe incelen pamuk ipliÄŸine tutunarak Türkiye'yi ziyaret etti.

General'in geleceÄŸi gün, bir kalkışma ihbarı nedeniyle Ä°ncirlik Ãœssü'ne giriÅŸ-çıkışları da yasaklayarak 7 bin polisle yapılan kuÅŸatmayı Türkiye'nin Pentagon'a “hoÅŸ geldini” sayabiliriz...

***

“ABD dünya sahnesinden çekiliyor, liderlik konusundaki görüş birliÄŸi sona eriyor: ABD dünya sahnesinden çekilirken dünya daha karmaşık ve çirkin hale geliyor. Obama'nın baÅŸkanlık döneminde birtakım baÅŸarılar elde edildi ama dünyanın sekiz yıl öncesine göre daha iyi bir durumda olduÄŸunu söylemek zor. Irak yine alevler içinde, Suriye daha da kötü durumda. IŞİD, el Kaide'nin hiçbir zaman baÅŸaramadığı ÅŸeyi baÅŸardı. Orta DoÄŸu'daki kaos, milyonlarca insanı mülteci sınıfına soktu.” ('The U.S. steps back from the world stage, and the consensus for leadership dissolves', 31/07, Washington Post.)

***

“Bağımsız bir ülke olarak Suriye'nin geleceÄŸi konusunda ciddi endiÅŸe duyuyorum. Ortaya çıkan durum ve gerçekler karşısında ABD ciddi anlamda hayal kırıklığına uÄŸradı”...

Bu sözler, Cumartesi günü ABD-Colorado'da yapılan Aspen Güvenlik Forumu'nda CIA şefi John Brennan'ın ağzından döküldü. ('CIA chief Brennan not optimistic about Syria's future as one country', 29/07, Reuters.)

ABD'nin içine düştüğü durumu sadece 'hayal kırıklığı' ifadesi izah etmeyebilir.. Küçük de düşüyor. Rusya, İran, Hizbullah ve Şam'ın Halep kuşatması ve olası sonuçları Washington'u kötü gösteriyor.

***

Bunların hepsi, darbe giriÅŸimine ABD'nin farklı kurumlarından gelen “açıklamalar” dahil, ülkede yaÅŸanacak BaÅŸkanlık seçimi ile baÄŸlantılı..

Tıpkı, generalin gelişinin; Suriye, Ankara-Brüksel ilişkileri ve gerçekleşecek Putin-Erdoğan görüşmesi ile ilgili olduğu gibi...

***

FETÖ'ye yönelik YAŞ kararları ve adli atağın arifesinde bulunulması ile Ankara'nın Ortadoğu'da Amerika'ya duyduğu güvenin dibe vurmasının ardından yüzünü Rusya'ya dönmesi, bu darbenin gerekçelerini oluşturuyor.

Bölgede istikrarsızlaÅŸtırılması ve savaÅŸamayacak hale getirilmesi gereken son halka olarak Türkiye'nin, “müstakbel ABD BaÅŸkanı ve savaÅŸları” için terbiye edilmesi gerekiyordu.

İşte Türk halkının bozduğu 3'üncü Savaş budur...

***

ABD'nin-eğer Hillary Clinton-Başkan seçilirse yüzünü Pasifik-Çin'e çevireceği ve ateş hattının Ortadoğu'dan güney yarım küreye kayacağının verilerini hayli önce ve sık yazdım.

Hem Pasifik'te hem de dünyanın çalkantılı bölgelerindeki düzenin bu yüzleşmeye uygun/hazır hale getirilmesine uğraşıldığını delilleriyle gösterdim.

Avrupa'daki eski Sovyet sınırının tamamından yükselerek, Karadeniz, Akdeniz, Basra, Suriye, Mısır, Körfez Ülkeleri, Afganistan, Pakistan'dan artı Orta Asya çizgisinden Çin'e uzanan fayın yırtılma endişesini çok okudu bu köşenin müdavimleri.

Ve ÅŸunu da okudu... “Türkiye'nin oyun kurma gücünün azaldığı yerde oyun bozma kapasitesi devreye girer!”

Ä°ÅŸte 15 Temmuz'da Türkiye, bu yırtılmanın son ve büyük söküğünü “Åžehitler Köprüsü”ne çengellemiÅŸ olabilir...

***

Kim seçilirse seçilsin, Amerika'da “Obama Doktrini” sona erecek.

EÄŸer Hillary Clinton BaÅŸkan seçilirse, DışiÅŸleri Bakanlığı döneminde elleriyle kaleme aldığı “Amerika'nın Pasifik Yüzyılı”nı rafa kaldırmak zorunda kalabilir.

Amerikan planı Türkiye tarafından çelmelendiÄŸi için, ikinci dört yılı garanti edebilecek, “kolay savaÅŸları” arayacak yeni BaÅŸkan. Dört yıl, ABD BaÅŸkanı'nın Rusya ve(ya) Çin'i yenebilmesi için yeterli deÄŸil. Çünkü OrtadoÄŸu'nun kilidi Türklerin elinde kaldı! BaÅŸkan, en az 2023'e kadar Ankara ile yaÅŸamak zorunda.

Çin ve(ya) Rusya ile son hesaplaşmaya Türkiyesiz kalkışmak, '3'üncü Dünya Savaşı'nı başlatır.

***

Büyük bir değişken araya girmez ise bunun anlamı, ABD'nin o meşhur Ortadoğu bataklığına dönmesi demektir.

Bölgedeki ülkeleri ve iliÅŸkileri tek tek elden geçirdiÄŸinizde, “15 Temmuz gecesi uyumadım” diyen Ä°ran CumhurbaÅŸkanı'nın sözlerini çözebiliriz...

Türkiye'nin Tahran Büyükelçisi Rıza Hakan Tekin; “Ruhani darbe teÅŸebbüsü sonrası ErdoÄŸan'ı aradı. Sabaha kadar uyuyamadığını, olayı takip ettiÄŸini söyledi. BaÅŸka ülke liderlerinin konuyu böylesi ince takip ettiÄŸini zannetmiyorum».

Ä°ran deyince.. Ä°srail'in darbeye bakışı? Åžu taze haberin satırlarında olabilir; “Ä°srail Parlamentosu EÄŸitim, Kültür Komitesi'nin, 1915 olaylarını 'Ermeni soykırımı' olarak tanıdığı bildirildi”...

Ankara'nın önce Ä°srail ardından Rusya ile yakınlaÅŸması Tahran'da,“Suriye'de pozisyon düzeltme” olarak okundu. Ä°ÅŸin ilginç yanı ABD tarafından da öyle algılandı! Zaten sıkıntı o noktada zirve yaptı...

***

“Putin ve ErdoÄŸan'ın yakınlaÅŸması büyük felaket. Avrupa bu ikili karşısında hiç bu denli zayıf olmamıştı. Darbenin ardından halkının neredeyse tamamının desteÄŸini arkasına alan ErdoÄŸan'ı baÅŸlattığı temizlikten alıkoyacak bir güç yok. Hele sığınmacı anlaÅŸmasıyla gemlerini veren Avrupa buna hiç karşı koyamaz. Ancak bir diyalog yolu bulmak gerekiyor çünkü NATO üyesi olan Türkiye'nin Suriye krizinde ciddi bir rolü var.” ('Avant-goût', 31/07, Liberation.)

'Ankara, Amerika'yı boğazından yakaladı' demiştik..

Sıkıyor.