Sosyal Medya

Güncel

'Fidan'a sordum: Neden haberiniz yok? Cevap veremedi'

Başbakan Binali Yıldırım, CNN Türk canlı yayınında soruları yanıtladı. İşte Yıldırım'ın konuşmasından satır başları:



Dün hayatını kaybeden 7 polis ÅŸehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. 

15 Temmuz hain darbe teÅŸebbüsünde hayatını kaybeden bütün ÅŸehitlerimizi rahmetle anıyorum. Türkiye zor bir ülke. Tarih boyunca birçok medeniyetlerin hedefi olmuÅŸ bir ülke. BaÅŸkalarının bir tehdidi varsa bizim 10 tehdidimiz var. 

Bölgesel istikrarı, bölgesel barışı saÄŸlamakta umut Türkiye. 

YENİ KHK ÇIKACAK

KHK bugüne kadar 3 tane çıktı, bundan sonra da çıkacak. Önümüzdeki günlerde yeni bir KHK yayınlanacak, onunla ilgili hazırlık çalışmaları devam ediyor. Dahil olacak konular hususunda çalışılıyor, birkaç güne kadar toparlanmış olacak. 

Sayın CumhurbaÅŸkanımız ile görüşmemizde, terör hadiseleri ve YAÅž sonrasında malum jandarmada, TSK'da terfiler, tayinler oldu. O personel normalde diÄŸer yıllarda hep 30 AÄŸustos'ta devir teslim yapılırdı ama bu sene hem ÅŸurayı öne aldık hem de görev yerlerine gitmeleri için 48 saat süre tanıdık. Yarın itibariyle bu süre tamamlanacak. Bütün atanan komutanlar görev yerlerine gidecekler ki zaafiyet oluÅŸmasın. 

ERDOÄžAN GENELKURMAY'A GÄ°DÄ°YOR

Yarın malum CumhurbaÅŸkanımız Genelkurmay'a geçmiÅŸ olsun ziyaretinde bulunacak. Pazar günü Demokrasi ve Åžehitler Mitingi var, bunu konuÅŸtuk. Siyasi partilere de davet yapıldı. CHP Genel BaÅŸkanı katılmayacak ama heyet gönderecek. MHP'den de bu akÅŸam cevap geleceÄŸini düşünüyor. KeÅŸke kendileri gelseydi parti baÅŸkanları. Orada vatandaÅŸa hitap etselerdi çok daha güzel bir birlik beraberlik görüntüsü olurdu. Ama temsilci göndermeleri de bir anlamda birliÄŸe, beraberliÄŸe verdikleri önemi gösterir. 

İstihbarat ile ilgili bir çalışma yapılıyor, nasıl olacağı yönünde tam karar vermiş değiliz. Çeşitli alternatifler üzerinde çalışmalar tamamlanacak. Daha sonra Sayın Cumhurbaşkanımız ile konuyu değerlendirecek ve karar vereceğiz. İstihbarat ile ilgili dağınıklık olduğu söz konusu. Emniyet'in, Jandarma'nın, MİT'in istihbaratı var. Bütün bunlar olurken, genel anlamda istihbaratla ilgili sorunlarımız olduğu ortada. O bakımdan istihbarat bir ülkenin güvenliği için geleceği için olmazsa olmaz öneme sahiptir. Bilgiye sahip olmazsanız, başınıza gelecek olaylara tedbir almakta geç kalırsınız. Bizim 15 Temmuz'da yaşadığımızın özeti budur. Yeterli istihbarat alınabilseydi, belki de bu mesele bu noktaya gelmeyebilirdi. Bunlar ayrı meseleler.

TÄ°B YIPRANDI

İstihbaratın yeniden yapılanması, iç ve dış tehditleri aynı anda ele alacak ve onlara yönelik operasyonel tedbirler içerebilecek, gelişmiş ülkelerin sahip oldukları bir istihbarat alt yapısı var tabii. Ama önemli olan buradaki koordinasyonsuzluğu ortadan kaldırıp, bilgi kirliliğine meydan vermeden, istihbaratın sağlıklı işlemesini sağlamak. İstihbaratın birçok yönü var.

Bir olay olduktan sonra olayla ilgili derinlendirme ve olayı aydınlatma için yapılan bir çalışma var. Bütün bunların kimin tarafından nasıl yapılacağı bu düzenlemede yer alacak. TÄ°B'i de kapatacağız. TÄ°B artık epey yıprandı. 17-25 Aralık sürecinde de TÄ°B üzerinde FETÖ yoÄŸun yapılanma yaptı. TÄ°B'in yerine bir kuruluÅŸ gelmeyecek. TÄ°B de istihbarat kuruluÅŸlarına destek veren bir yapıydı. Bu yapı yeni kurulacak istihbarat sisteminde ele alınmış olacak. 

Kayıtlarıyla ilgili, süre gelen davalar var. Bunlarla ilgili araştırmalar yapıldı. Kapatılınca da orada kurumsal hafıza yok olmayacak. Onlar bir kenarda duracak. Herhangi bir hukuki delil ihtiyacı olunca oradan karşılanacak.

Bazı ülklerde iç-dış istihbarat ayrı, bazılarında tek bir çatı altında koordinasyon var. Çok deÄŸiÅŸik örnekler var. Her bir ülkeninki diÄŸerine uyacak diye bir kural yok. Biz kendi gerçeklerimizi dikkate alarak, bugüne kadarki birikimi de yok sayamayız, iyi örnekleri devam ettirmek suretiyle saÄŸlıklı bir yapıyı kurmamız lazım. 

Siz birilerini takip ediyorsunuz, dinliyorsunuz. Sizi kim kontrol edecek? Sizin ynalış yapmadığınızdan toplum nasıl emin olacak? Dinleyeni kim dinleyecek? Verilen yetkiler çerçevesinde görevini yapanlar, bu görev alanı dışına çıktı mı çıkmadı mı? Zaman zaman denetimleri yapılacak. 

TÄ°B'de denetimlerde titizlik gösterilmediÄŸi için, güven esas dedik, bu yollara gitmedik, ama olmuyor. Kontolü elden bırakmamak lazım. 

MÄ°T'Ä°N CUMHURBAÅžKANLIÄžI'NA BAÄžLANMASI GÃœNDEMDE

MÄ°T'in CumhurbaÅŸkanlığı'na baÄŸlanması gündemimizde, çalışıyoruz. 

Ä°stihbarat, gerek emniyet gerek MÄ°T, zaten FETÖ ile ve diÄŸer terör örgütleriyle ilgili izleme yapıyor. Ancak CumhurbaÅŸkanımızın ifadesinde kast edilen belki ayrı bir hassasiyetle ayrı bir bölüm marifetiyle takip edilmesi olabilir. 

MÄ°T'E Ä°HBAR 3'DE GELÄ°YOR

Bana nakledilen, MÄ°T'in naklettiÄŸi ÅŸu: Bir binbaşı bir önemli bilgi için MÄ°T'e gelmek istiyor. Daha erken geliyor. 3 civarında kabul ediliyor. Kabul edilince, ben izindeydim, beni geri çağırdılar, dediler ki 7'de hazır ol, görevin helikopterle gidip MÄ°T'i bombalamak, Hakan Fidan'ı alıp gelmek. 

Gelen arkadaÅŸ ne anlattı, detayını bilmiyorum. MÄ°T BaÅŸkanı'ndan dinlediklerimi söylüyorum. Onun üzerine Genelkurmay BaÅŸkanı Hakan Bey'i çağırıyor. 8'e kadar bir arada oluyorlar ve o ara Genelkurmay BaÅŸkanı saÄŸa sola talimatlar gönderiyor. Sonrası malum. 

MÄ°T BAÅžKANI'NA SORDUM, CEVAP VEREMEDÄ°

Ben bunu MÄ°T BaÅŸkanı'na sordum, nasıl olur dedim. BaÅŸbakan'ın, CumhurbaÅŸkanı'nın haberi yok. Genelkurmay BaÅŸkanı'nın bilgisi olabilir, ama BaÅŸbakan'a baÄŸlasınız. Ama bunun cevabını veremedi. 

Bizim için iÅŸlerin önceliÄŸi var. Büyük bir felaketin eÅŸiÄŸinden döndük. Bunları yaptıktan sonra, biz ne yanlış yaptık bütün bunların özeleÅŸtirisini tabii ki yapacağız. Kendi içimizde zaafiyete düşersek büyük yanlış olur. Büyük felaket arkasından "sen görevini yaptın, sen yapmadın" gibi bir münakaÅŸa o krizin doÄŸurduÄŸu sonuçların bertaraf edilmesine katkı saÄŸlamaz. Aksine moral deÄŸerler tekrar gidebilir ve baÅŸka bir krizle yüz yüze gelebilirsiniz. ÖnceliÄŸimiz kiÅŸilerin hangi pozisyonda olduklarından ziyade bu iÅŸle ilgili temizlememiz gereken birçok konu var. 

"YA KÜÇÜMSEDİK YA DA..."

FETÖ ile doÄŸrudan irtibatları bulunanların tespitini yapıyoruz. Bu darbeye dolaylı destek veren kuruluÅŸlar var, sadece devlet içinde deÄŸil ki. Ä°ÅŸ aleminde de, üniversitelerde de var. Bütün bunlar üzerine çalışma var. Bir anlamda çorap söküğü gibi geliyor. 

Bir Genelkurmay BaÅŸkanı'nın yıllardır en yakınında bulunan özel kalemi, yaveri, "buraya kadar komutanım" diyebiliyor ve onu alıp hainlerin merkezine götürülmesini saÄŸlayabiliyor. Bunlar düşündürücü. Arkasında ne var, ya bu iÅŸi küçümsedik aşırı özgüvenle hareket ettik, ya da bu örgüt o kadar kendisini saklayabiliyor ki ne kadar dikkat ederseniz edin fark edemiyorsunuz. CumhurbaÅŸkanımızın yaveri, bizim yanımızda çalışanlar, bunlar ortaya çıktığında insanlar "bu da mı, hiç aklıma gelmezdi" diyor. Kapalı, ÅŸeffaf olmayan yapılarla mücadele zordur. Karanlıkta ıslık çalmak gibi bir ÅŸey. 

Elinizde bilgi yok, veri yok, bir sürü bilgi kirliliÄŸi var. Bu olay çok büyük tahribat yaptı, en baÅŸta ordumuza. Ordumuzun itibarına yönelik çok büyük tahribat oldu. Balkan Savaşı'ndan beri Türk ordusu böyle bir olayla karşılaÅŸmadı. Siviller üzerine ateÅŸ ettiler, o gün de söyledim, bu görüntüleri binlerce çocuk gördü. Torunum diyor ki "dede, bunlar bizim askerimiz deÄŸil mi, niye insanları öldürüyor?" Ben açıklayamadım, laf boÄŸazıma düğümlendi. Ama ÅŸimdi açıklıyorum. Bunlar en ağır ÅŸekilde adaletin el verdiÄŸi en ağır ÅŸekilde cezalandırılacak. Hiçbir ÅŸey yanlarına kar kalmayacak. Adaletle davranacağız, intikam ve merhametle hareket etmeyeceÄŸiz. Hukuk devletinde yargısız infaz olmaz. 

Mutlaka arzu etmesek de tek tük hatalı iÅŸlem yapılmış olabilir, yanlış tespit olabilir. Tüm bu ihtimalleri göz önünde bulunduruyoruz. Ä°tirazları deÄŸerlendireceÄŸiz. 

Biz bir ölçü koyduk, doÄŸrudan bunlarla teması olan, hatta temasları devam eden, 17-25 Aralık'tan sonra finansal desteÄŸe katkı saÄŸlayan, bu yapıda aktif görev alan bütün bu insanlar zanlı olarak toplanıyor. Daha sonra "bu iÅŸle alakam yok" diyenler itirazlarını yaptıkları zaman gözden geçireceÄŸiz. Ä°kna edici delil ortaya çıkarsa o zaman tabii ki diÄŸer zanlılardan ayrılacak. Ä°ÅŸimiz kolay deÄŸil ama hukuk devletiyiz, haklıyla haksızı mutlaka ayırt etmemiz lazım. BoÅŸver 3 tane adam da gitsin, deme lüksümüz yok. 

Görevden uzaklaÅŸtırma 62 bin 10, bunların 58 bin 611'i açığa alma. Görevden çıkarılan, memuriyetten ihraç edilen sayısı 3 bin 499. Bunun da ağırlıklı olarak darbeye katılan subaylar, astsubaylar, asker elbisesini giymiÅŸ caniler, hainler. Söylerken Silahlı Kuvvetler ile bunları birbirine karıştırmasın vatandaÅŸlarımız. Ordumuz bizim gözbebeÄŸimiz, Mehmetçik demiÅŸiz, peygamber ocağı. Åžanlı tarihi olan Silahlı Kuvvetlerimizi bir kolaycılıkla bunlarla eÅŸ deÄŸer tutmak büyük yanlış olur. 

2010 KPSS NE OLACAK?

Memuriyete girmiÅŸ toplam 86 bin kiÅŸi, 2010 KPSS iptal olunca 86 bin kiÅŸi çıkarılacak demektir. Aradan ÅŸu kadar sene geçti deme ÅŸansımız yok. Ya yasa düzenleyeceÄŸiz bu mahkeme kararını etkisiz hale getireceÄŸiz, ya da mahkeme kararını uygulayacağız. 

Åžunu yapmamız daha doÄŸru olacak; bunların sınavlarını incelemek lazım. Tamamı mı soruları aldı, yoksa FETÖ'nün hedef gördüğü belli bir grup mu? Geriye yönelik sınav sonuçlarına bakılır, failler ortaya çıkar, diÄŸerleri muaf tutulur. 

Åžu anda zannediyorum 23 bin civarında öğretmen açığa alındı. Dolayısıyla ders sezonu geliyor, öğretmen ihtiyacı var. Bu yüzden 15 bin öğretmen alınması konusunda bir karar aldık ve M.E.B.'e talimat verdik. Sütten aÄŸzımız yandı, yoÄŸurdu üfleyerek yiyeceÄŸiz. Okul açılma tarihinde erteleme ihtimali söz konusu deÄŸil, okullar zamanında açılacak. 

"DARBECÄ°LERÄ°N BUNU TEKRARLAMAYACAÄžININ GARANTÄ°SÄ° YOK"

Sadece cemaat deÄŸil, TSK'nın yapısını, savunma kabiliyetini, caydırıcılık kabileyitini azaltacak her türlü tehdide karşı yeniden yapılanma ihtiyacı var. Bu ihtiyaç yıllardan beri var ama maalesef yapmak mümkün olmadı. KeÅŸke böyle bir olay arkasında olmasaydı. Yıllardan beri hep konuÅŸulur. Åžu anda yaptığımız yıllardan beri Silahlı Kuvvetler'in kendi yapmak istediÄŸi reformları, yaÅŸadığımız bu hain darbe teÅŸebbüsü sonucu ortaya çıkan tablo belli. Bu ÅŸartlarda kim garanti edebilir darbecilerin bunu tekrarlamayacağına? Garantisi var mı, yok. 

Yaptığımız şey şu; Bir, dünyanın gelişmiş ülkelerinde ordunun nasıl bir fonksiyonu var, o görevi esas alarak bu yapılanmayı gerçekleştirdik. İkincisi de bu terör örgütünün bundan sonra ordu içinde tahribatının olmaması, veya buna benzer darbe teşebbüsünün meydana gelmemesi için yapılması gereken işleri yaptık. Bütün eleştirileri saygıyla karşılıyoruz, gerekirse düzeltmeler de yapılabilir. Allah emri değil, yapılan bir kanundur.

Yapılan iÅŸle TSK zaafiyete uÄŸratılmamıştır, aksine asli görevlerinde daha etkin çalışmasına zemin hazırlanmıştır. GATA'yı, atölyeleri, bakım tesislerini aldık, dolayısıyla Genelkurmay artık harbe hazırlık gibi kendi asli konularına daha çok zaman ayıracak. Kuvvet Komutanlarını ayırdık, niye? Milli Savunma Bakanı, kuvvet komutanlarının üzerinde görünüyor ama bir ÅŸey yaptıramıyor. Aniden karar almanız gerekiyor, alamıyorsunuz. 

"O GECE ESKİŞEHİR'İ ARADIM, BİR SÜRÜ MAZERET SÖYLENDİ"

Diyelim ki bir darbe teşebbüsü var, siz de siyasi irade olarak sistemde yoksunuz. Nasıl müdahale edeceksiniz? Eskişehir'i arıyorum, halkın üzerine bomba atılıyor diyorum o gece. Bir sürü mazeret. Diyorum ki yapacağınız, bir yerde uçak kaldıracaksınız, insanları öldürenlerin üzerine siz gideceksiniz. Bunu onların söylemesi lazım, ben akıl veriyorum, bu sefer diyorlar ki "efendim uçaklar yüklü değil." Onlarınki nasıl yüklü kardeşim? Efendim "filanca üsten gelecek o da bir saat", bir sürü mazeret. Üstlerine gidince "yazılı emir verin." İnsanlar ölüyor, ne yazılı emri? "Bu telefon konuşması yazılı emirdir" dedim, öyle yaptırabildik.

Öyle bir ihtiyaç doÄŸar ki siz, siyasi irade olarak, Genelkurmay BaÅŸkanı, Kuvvet Komutanı dışında birine de emir verebilirsiniz. Derhal yerine getirilmesi lazım. Bu darbeyi önlemek için geliÅŸmiÅŸ ülkelerde uygulanan bir metod.  

Ãœlke bir krizdeyse, darbe tehdidi ile karşı karşıyaysa, partiler arasında duruÅŸ farkı olmaz. Milli iradede bir araya geldik, onun için her gün canım sıkıldı ÅŸuradaki komutana emir vereyim denecek bir ÅŸey deÄŸil, belki ihtiyaç olmayacak. Ama olması halinde de yasa dışı, milli iradeye yönelik herhangi bir giriÅŸimi önlemek için bir tedbirdir. Bundan kimsenin rahatsız olmaması gerekir. Bundan kafasında darbe fikri olan rahatsız olur. 

Genelkurmay BaÅŸkanlığı'nın CumhurbaÅŸkanlığı'na baÄŸlanmasıyla ilgili, anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸini baÅŸarabilirsek, önce Meclis'te geçmesi lazım, sonra referandumla kapsamlı bir anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi. Ama bunun için Ak Parti olarak sayımız yetmiyor. CHP açıkça bunu uygun görmediÄŸini beyan etti. 

"SÄ°STEM İÇİN MÄ°LLETE SORARIZ" 

Sistem konusunda Ak Parti ile CHP ayrı düşünüyor. CHP parlamenter sistem diyor, AK Parti baÅŸkanlık diyor. Onların gerekçesi parlamenter sistemin Türkiye ÅŸartlarına daha uygun olması. Her iki sistem de halka sunulabilir. Millete sorarız, millet hangisini tercih ediyorsa. Yeter ki o noktaya getirebilelim. 

Bu iÅŸ Meclis'e gelecek, oylanacak, 330 üzerinde kabul olursa, referanduma gidiyor. Referandumda vatandaÅŸ ya kabul ediyor ya reddediyor. ÅžÃ¶yle bir takvimimiz olabilir, genel baÅŸkanlarla yaptığımız görüşmenin amacı ÅŸuydu: Bir, OHAL sürecine iliÅŸkin açıklamalarda bulunmak. Çok güzel, verimli görüşme yaptık, her iki parti baÅŸkanıyla. Burada tabii onlar bu son KHK ile ilgili biraz endiÅŸelerini dile getirdiler, biz de dikkatlice not ettik, düzeltme ihtiyacı olursa her zaman yapabiliriz dedik. Ayrıca o görüşmede anayasa uzlaÅŸmasını beklemeden, ona devam etmekle öncelikli ve acil ihtiyaç olarak daha az maddeyi içeren bir deÄŸiÅŸiklik konusunda birlikte çalışma kararı aldık. 60 maddenin olduÄŸu çalışma devam edecek, ama onu beklemeden daha küçük bir paket, mesela diyelim ki CHP'nin, MHP'nin, bizim istediÄŸimiz hususları ortaya koyacağız, ortak istediklerimizi tespit edeceÄŸiz, bu maddeler için hemen Meclis'e getirelim diyeceÄŸiz. Biz ÅŸu an iki partimizle görüşme yaptık. 

"DEVLET MEMURLARI İÇİN TEKLİFİMİZ VAR"

AB konusu da olması itibariyle, bu yüksek idare mahkemesi ve askeri yargıtayın kaldırılmasında bütün partilerin mutabakatı var. CHP'nin HSYK'nın yapısının göden geçirilmesi yönünde teklifi var. Devlet memurları konusunun tanımının daha anlaşılır hale gelmesi yönünde bir teklifimiz var. Amaç, partilerin ortak paydada birleÅŸtikleri maddeleri gündeme getirmek. Belki 5 biz, 5 CHP, 5 MHP getirecek. 

Bu ülkenin geleceÄŸi hepimizi ilgilendiriyor, o yüzden kavga edecek çok ÅŸeyimiz yok ama paylaÅŸacak çok ÅŸeyimiz olduÄŸunu düşünüyorum. Türkiye bir küresel FETÖ tehdidiyle karşı karşıya. Bu tehditlere karşı nasıl ortak zeminde hareket edebiliyorsak, Türkiye'nin geleceÄŸini, gelecek nesillerin daha iyi bir ülkede yaÅŸamasını, Gazi Mustafa Kemal'in gösterdiÄŸi hedefe ulaÅŸması için birçok konuda ortak hareket edebiliriz. 

Bunlar vatandaÅŸlarımızın özlediÄŸi tablolar. Biz yukarıda hangi havada olursak, vatandaÅŸ da aÅŸağıda o pozisyonu alıyoruz. 

Biz zaten her ÅŸeyde ortak olsaydık, farklı partiler olmazdık. Her partinin kendine göre düşüncesi var. Bunların hepsi anlaşılabilir ancak konu memleket meselesi olunca, gerisinin teferruat olması lazım. 

Ben de muhalefet liderlerine yönelik davalarımı dün çektim. Epey vardı, saymadım. 

657 DEĞİŞMİYOR

657 deÄŸiÅŸmiyor, temel teÅŸkil eden anayasa hükmü var. Onda bir deÄŸiÅŸiklik öneriyoruz. Bir devlet memuru var, bir kamu işçisi var, sözleÅŸmeli var, bütün bu statülerin tek bir ad olarak ele alınması, bunun adı "kamu çalışanı" olabilir, bu ÅŸekilde bir düzeltme yapılacak. 

Kemal Bey de davaları geri çekme konusunda benzer bir ÅŸey yaptı diye duydum, bunlar iyi niyet göstergesidir. Kimseyle davalı olmak arzumuz deÄŸil. Maalesef siyasetçi olmanın ağır bedeli var, herkes hakareti hak zannediyor. Ä°ÅŸgal ettiÄŸimiz makamın itibarını korumak mecburiyetindeyiz, yoksa bu davalar kendimizi tatmin için açtığımız davalar deÄŸil. Bu size verilen sorumluluÄŸun itibarını korumak mecburiyetindesiniz. Sizin artık ÅŸahsi kararınız olmaktan çıkıyor. Ãœmit ederim dava açacak düzeyde bir olayla karşı karşıya gelmeyiz. 

Liselerde okuyanlar, okullara giriÅŸ ve aldıkları puanlar dikkate alınarak meslek liselerine ve liselere dağıtılacak. Ayrıca bunların yatılı okumalarından kaynaklanan yükümlülükler var. Onları affediyoruz. Daha önce de bir ÅŸekilde atılmış, ayrılmış bütün askeri öğrencilerin de tazminatlarını affediyoruz. Böylece o maÄŸduriyetler ortadan kalkmış oluyor. 

HARP OKULLARINDA OKUYANLARIN AKIBETÄ° NE OLACAK?

Harp okullarına gelince de yine öğrenciler mezun olmayacaklar, onlar da YÖK tarafından yine harp okuluna giriÅŸ puanları esas alınarak istedikleri yere kayıtlarını yaptıracaklar. Böylece hak kayıpları olmayacak. 

Bu FETÖ'nün 15 üniversitesi kapatıldı. Oradaki öğrenciler de, aynı ÅŸekilde diÄŸer üniversitelerin ilgili bölümlerine nakledilecek ama ÅŸunu yapacağız, onların bir hami üniversitesi var. Özel üniversiteler kurulurken, hami üniversiteler oluyor. Diyelim ki Fatih Ãœniversitesi'ninki Ä°stanbul Ãœniversitesi. Öğrenciler oraya devrediliyor. 

Harp okulları kapatılmıyor. Ãœniversite sınavına giren öğrencilerden alıp eÄŸitmeye devam edecekler, ama Milli Savunma Ãœniversitesi adı altında birleÅŸtiriliyor. 

Ä°ade-i itibara dair bir hüküm var; haksız yere bu düzmece raporlarla ordudan atılanlar tekrar haklarını aramak için müracaat edebilecekler. 

"Ä°STEDÄ°KLERÄ° KADAR TARÄ°H VERSÄ°N, BÄ°ZÄ°M CEVABIMIZ VAR"

Kimin yarına çıkacağı, kimin çıkmayacağı onun kararıyla olmuyor. Bu bir tehdittir, suçtur, hedef göstermektir. Zaten iÅŸlediÄŸi suçların hesabı yok, bu da ilave oldu. Ä°stediÄŸi kadar tarih versin, bizim de verecek cevabımız var. 15 Temmuz'da da çok kendilerine güvendiler ama hesap edemedikleri bir ÅŸey oldu, bu büyük millet bütün hesapları alt üst etti. Herkesin bir hesabı var ama Hakk'ın da bütün hesapların üzerinde hesabı var. Tehditlerin hiçbirinde "bu önemsizdir" demiyoruz, dikkate alıyoruz. Tehlike, tehdit devam ediyor derken kast ettiÄŸim budur. Ãœlkede karışıklık çıkarmak suretiyle emellerini gerçekleÅŸtirmek isteyebilirler. 

VatandaÅŸlarımızdan özellikle istirham ediyorum, farklılıklarımızı zenginlik kabul edelim. Bugün kucaklaÅŸma günüdür. Bu demokrasi nöbetlerine devam edelim. 

Biz dedikodulara göre amel edemeyiz. Gerçekleri tespit etme yükümlülüğümüz var. 

OHAL kararnamelerinin anayasaya uygunluÄŸu konusunda hukukçular çalışıyor. Bundan sonraki tek net olan ÅŸey, bir OHAL kararına dayalı olarak çıkarılacak KHK'lar, çıktıktan hemen sonra Meclis'e gönderilir.  

FETÖ ELEBAŞI GIYABİ TUTUKLU GÜLEN'İN İADESİ

Kaçmasına karşı, bir tutuklama talebimiz var. Çok hukuki ve makul bir taleptir. ABD yetkilileri ümit ederiz ki dikkate alırlar. 15 Temmuz öncesine yönelik 4 dosya gitti, 15 Temmuz artık her ÅŸeyin ayan beyan ortada olduÄŸu bir iÅŸ olduÄŸu için, arkadaÅŸlarımız elleri daha kuvvetli oraya gitsin diye düşünüyoruz. Elimiz dolu gitmemiz lazım. Var da zaten, yeterli görmüyorlar anladığımız kadarıyla, ne istiyorlarsa göstereceÄŸiz.

ABD GENELKURMAY BAÅžKANI'NIN ZÄ°YARETÄ°

ABD Genelkurmay BaÅŸkanı geldi Meclis'i gördü, ÅŸaşırdı tabii. Bir film hazırlanmış Ä°ngilizce olarak BaÅŸbakanlık tarafından, o geceye dair. DediÄŸi ÅŸu, "Türk milleti, büyük millet, bunu ancak bu millet yapar." Bunun bir terör olayı olduÄŸunu net bir ÅŸekilde ifade etti. 

Biz resmi bilgilere itibar ederiz, bu darbenin Fethullah Gülen tarafından planlandığını biliyoruz. Ama kapasitesi bunu planlamaya yeter mi, yetmez mi, o konuda tartışmalar devam ediyor. Ãœst aklı mutlaka var, bunu biliyoruz ama ispatlamak gerekir. Ãœlke midir, kuruluÅŸ mudur, grup mudur, hepsi ortaya çıkacak. Bu tartışmaları ABD'nin sona erdirmesi için eline altın bir fırsat geçti. 

Darbenin görünen ismini Türkiye'ye teslim eder, o zaman bu tartışmalar ortadan kalkmış olur. Böylelikle iki stratejik ortak arasında sıkıntı kalmamış olur. 

20-21 AÄŸustos gibi üst düzey bir ABD'li yetkili Türkiye'ye ziyaret yapacak. Gelip görsünler. 

ÖĞRETMEN ATAMALARI

Engellileri tabii ki bu iÅŸte ihmal edecek deÄŸiliz, gerekli kontenjanı vereceÄŸiz. Rahat olsunlar, her zaman toplumun en üretken, yaratıcı kesimleri. Bugüne kadar yaptığımız her düzenlemeden çok büyük zevk aldık. Kimin engelli, kimin engelsiz olacağını göremeyiz. Önemli olan fiziki engel deÄŸil. Zihinlerdeki engeli kaldırırsak zaten tanıma ihtiyaç kalmaz. 

HDP'den bir talep yok. DiÄŸerlerinden talep geldi, deÄŸerlendirdik. Ayrımcılık yapmadık ama HDP'nin bir ÅŸeye karar vermesi lazım. Bölücü terör örgütü ile iliÅŸkilerine karar vermesi lazım. Terör örgütüyle baÄŸlarını kesip açıkça "PKK ve arkasındakileri lanetliyorum ve alakam yok, parti olarak biz Türkiye2nin bölünmez bütünlüğünden yanayız, bölgede ayrı devlet hayalimiz yok" diyebilseler, iÅŸler kolaylaÅŸacak. Biz büyük bir mücadele veriyoruz. Terör örgütüne karşı sesini yükseltemeyen, terör örgütünün iÅŸine yarayacak bir pozisyon alan partiyle nasıl konuÅŸacağız? 

Yeni dönemden kastı nedir DemirtaÅŸ'ın bilmiyorum ama bizim çözüm sürecinden anladığımız, vatandaÅŸlarımızla devlet arasından terör örgütünün tamamen çekilmesi, yok olması. Terör örgütünü bu ülke gündeminden çıkarmadan, silahları en derine gömmeden konuÅŸacak bir ÅŸey yok. KonuÅŸacaksak vatandaşımızla konuÅŸacağız. PKK'nın Kürtler gibi bir sorunu yok, Kürtlerin en büyük sorunu PKK. Bu sorundan vatandaÅŸları kurtarmak boynumuzun borcu. 

AVRUPA BİRLİĞİ İLE GERİLİM

Yüksek perdeden insan hakları, demokrasi, kiÅŸi hak ve özgürlükleri, basın özgürlüğü, söylemedikleri kalmıyor ama bir günde nasıl oluyor Anayasa Mahkemesi'nden karar çıkıyor? CumhurbaÅŸkanı'nın hitabı Almanya'yı mı karıştıracak, buna kimi inandırabilirsin? Oradaki insanlar, darbeyi lanetleyen bir toplantı yapıyorlar. Kaldı ki oraya gelenlerin o kadar çeÅŸitliliÄŸi var ki, ama herkes bir taraf olmuÅŸ, Türkiye'nin demokratik deÄŸerlerinin korunması o taraf. Bundan Almanya'nın endiÅŸe duymasına gerek var mı? Abartarak tedbir almasına gerek var mı? Yadırgadık ve hoÅŸ karşılamadık. 

BEDELLÄ° ASKERLÄ°K GÃœNDEMDE YOK

Biz OHAL'i millete ilan etmedik, kendimize ilan ettik. Bu darbecilerle ilgili kararları hızlı almamız lazım, zaman kaybetmememiz lazım, yapısal sorunlarımızı vakit geçirmeden çözmemiz lazım dedik. Yoksa vatandaÅŸ her gün gündüz iÅŸinde gücünde, akÅŸam meydanlarda. 

Memurların izinlerinin kaldırılması bir tedbirdi. Memurlar arasında maalesef bu örgütle iç içe olan insanlar var, adaletten kaçmamaları için bu tedbiri aldık. Adalet Bakanlığı ve İçiÅŸleri Bakanlığı ile bir deÄŸerlendirme yapmamız lazım, mesajı aldık, bu konudaki beklentiyi karşılıksız bırakmayız. 

Bedelli askerlik Türkiye'nin gündeminde yok. 

"YATARIM, ÇIKARIM YOK"

15 Temmuz sözün bittiÄŸi yer. Türkiye'nin binbir emekle, yemeyip içmeyip biriktirdiÄŸi paralarla, aldığı silahlar, ordum güçlü olsun, bölgede barışın istikrarın teminatı olsun diye, iki asırdır gözbebeÄŸimiz gibi üzerine titrediÄŸimiz ordumuzun içinde yuvalanmış, 30-40 yıldan beri orduyu içeriden kanser hücreleri gibi kuÅŸatmış bir terörist yapının bir gece ansızın yurtta sulh adına darbe yapıyorum diyor ve sivil insanların üzerine acımasızca kurÅŸunları yaÄŸdırıyor. Ve bunu da hangi ulvi hedef adına yaptığını da bir türlü anlayamıyoruz. EÄŸer bu ülkenin geleceÄŸi, refahı ise bunun adı, neden öldürüyorsunuz insanları? Niye uçaklar, bombalar indiriyorsunuz? Niye helikopterden rastgele tarıyorsunuz? Bu sorular sorulacak. Bu darbe sona erdi, hesabı soruluyor ama o hesap sadece kiÅŸisel bir hesap olmayack. Bu devlet malına verilen zararlar, bu silahların kullanılması, bu hasarlar, tahribatlar, vatandaşın psikolojisinin bozulması her yönüyle dava konusu olacak ve onların ÅŸahsına bir fatura çıkacak. "Yatarım, çıkarım" yok. Bir daha sittin sene aklından geçiremeyecek ÅŸekilde ağır cezalar alacaklar. Avrupa bize adalet dersi vermeye kalkmasın. Ä°ÅŸlerine geldiÄŸinde bir günde ErdoÄŸan'ın vatandaÅŸlarına hitap etmesinde mahzur görüyorlar, ondan sonra burada insanları acımasızca öldürenler için "acab?" diyorlar. Artık bu samimiyetsizlik son bulmalıdır. Türkiye bir Batı ülkesidir, aynı zamanda bir Asya ülkesidir. Medeniyetlerin buluÅŸtuÄŸu noktadadır. Dostumuzu da düşmanımızı da iyi görüyoruz, hesap ediyoruz. 

DeÄŸerli vatandaÅŸlarım, büyük bir badireden döndük. Sizler bu darbenin badtırılmasında en büyük katkıyı saÄŸladınız. Meydanları doldurdunuz, bu belayı def ettik. Artık görev bize düşüyor. Ağır bir sorumluluk taşıdığımızın bilincindeyiz. Aldığımız tedbirler bir daha bu sorunun karşımıza gelmemesi içindir, bunu özellikle bilmenizi istiyoruz. Yaptığımız iÅŸler ne ordumuzu zayıflatmaya yöneliktir, ne de darbecileri yargısız infazla yok etme iÅŸidir. Türkiye hukuk devletidir. VatandaÅŸlarımızdan mesajları alıyoruz, o mesajlar enine boyuna tartışılacak. Bir kez daha bütün medya kuruluÅŸlarımıza o gece gösterdikleri güzel duruÅŸtan dolayı teÅŸekkür ediyoruz. Bu belanın def edilmesinde emeÄŸi geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Türkiye'nin 81 vilayetinde bir ÅŸenlik havasında nöbet tutan vatandaÅŸlarımızı bir kez daha selamlıyorum. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.