Sosyal Medya

Güncel

Sivil irade eliyle ilk büyük tasfiye

15 Temmuz Darbe girişiminin ardından Kanun Hükmünde Kararname ile 149'u general 1684 asker Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edildi. Türk siyasi tarihinde benzer tasfiyeler olsa da ilk defa sivil iktidar bu çapta büyük bir ihraç kararına imza atıyor. Bu ihraç kararlarının önemini ve tarihteki örneklerinden farklarını uzmanlarına sorduk.



Türkiye tarihinde üç  darbe iki muhtıra gördü. 28 Åžubat 1997'de askerin siyasete müdahalesi tarihe "postmodern darbe" olarak geçti. 2007’deki 27 Nisan bildirisi ise e-muhtıra olarak tarih sayfalarında yerini aldı.

15 Temmuz'daki darbe giriÅŸiminin ardından  Kanun Hükümünde Kararname ile ordudan 149'u general 1684 asker Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edildi. Türkiye’nin darbeler tarihinde defalarca ihraç kararları alındı, hatta 1960’larda 200’den fazla general beÅŸ bin civarında subayın orduyla iliÅŸiÄŸinin kesildiÄŸi dönemler oldu. Ancak Cumhuriyet tarihinde ilk defa sivil siyaset eliyle orduda bu çapta tasfiye kararları alınıyor.

 Türkiye tarihinde benzer ihraçları ve  bugünden farklarını uzmanlarına sorduk.

"Bu çok geniş bir yapının ordudan uzaklaştırılması girişimidir"

Gazeteci yazar Hasan Bülent Kahraman Ordudan ihraç kararların tarihte benzeri olmadığını söylüyor. Farkını ise şöyle anlatıyor:

ÇeÅŸitli dönemlerde çeÅŸitli ihraçlar olmuÅŸtur. Özellikle darbelerin arkasından bu ihraçlar gerçekleÅŸmiÅŸtir. ÖrneÄŸin 27 Mayıs’tan sonra ordudan ihraç edilenler emekli ihtilalci Eminsular diye bir dernek bile kurmuÅŸlardı. Kaldı ki 27 Mayıs darbesinde bu ihraçlar sadece ordu arasında deÄŸil bizzat Milli Birlik Komitesi’nin kendi içinde de cerayan etmiÅŸtir.  12 Mart’tan sonra da olmuÅŸtır. Hatta ilginç bir anektor ÅŸudur: Demirel darbe ile yerinden edilen, ihraç edilen baÅŸbakan olarak bu defa ihraç edilen subayların veya ordu personelinin ihraç kararlarını imzalamıştır.  Bunların altında yatan en önemli neden bu darbelerin hiyerarÅŸi dışında olmalarıdır. Emir komutra zinciri içinde gerçekleÅŸmemesidir.  Tabii ordu kendi içerisindeki bie cunta giriÅŸmine karşı yüksek komuta konseyinin aldığı bir kara olduÄŸundan 9 Mart'ta darbeyi hazırlayanların tamamı da ihraç edilmiÅŸtir. Bu defa da bu ihraçlar önümüze geldi. Ama bunlar diÄŸerlerinden daha farklıdır. Çünkü  bu, ordu içinde öteden beri izlenen, gözlemlenen bir Paralel Devlet Yapılanması, bir FETÖ hareketinin neticesidir. Bir terör örgütünün ordu içindeki izlerinin ortaya çıkartılmasıdır. O bakımdan da ihraçlar bu defa devlet tarafından YAÅž’ta onun öncresinde siyasi iktidar tarafından gerçekleÅŸmiÅŸtir. Dolayısıyla evet orduda daha önce ihraçlar olmuÅŸtur. Fakat bu onlardan farklıdır. Bu, çok geniÅŸ çok yaygın bir yapının ordudan uzaklaÅŸtırılması giriÅŸimidir. “

 

[Fotoğraf: Güray Ervin/Al Jazeera]
 
 

"Daha önce YAŞ'la yapılan tasfiyeler KHK ile yapıldı"

Ordu ve siyaset iliÅŸkisi konusunda uzman olan Ali BayramoÄŸlu  tarihte benzer örnekler olmakla birlikte bu tür bir ihraç kararının ilk defa alındığını söylüyor:

“Böyle bir ÅŸey ilk defa oluyor. Åžu anda OHAL var. OHAL’de Kanun Hükmünde Kararname çıkarıldı. Ä°lk çıkarılan kararnamede 'Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na tabi personel, ilgili Kuvvet Komutanının teklifi, Genelkurmay BaÅŸkanının inhası, Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır' maddesi var. Bu birinci KHK’nin 4’üncü maddesi. Bu maddeye istinaden yapılıyor bu ihraçlar. Yani bu, YAÅž’ta yapılan iÅŸlemin kanun yoluyla ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılması anlamına geliyor. Bu tabii olaÄŸanüstü bir dönem. Bir darbe giriÅŸimi var. BaÅŸarısız bir darbe giriÅŸiminin ardından normal rutin bir akış deÄŸil, bir kararname ile bunların hepsini emekli edildiler. Daha önce bu tür emeklilikler yok.”

 

Ali BayramoÄŸlu. [FotoÄŸraf: AA]
 
 

Bayramoğlu tarihteki benzer diğer örnekleri ve farklarını ise şöyle anlatıyor:

“Daha önce benzerleri yaÅŸandı. Mesela 1960’da... 1960 ihtilali sonrası Eminsular adı verilen büyük bir tasfiye yapıldı. Bu tasfiyeleri ordunun kendisi yaptı. Mayıs’ta ihtilâl oldu. Demokrat Parti tarafından Ordu içerisindeki piramidin çok bozulduÄŸu iddia ediliyordu. Yani fazla general, az albay, çok binbaşı ama az yarbay vardı... Bunun üzerine büyük bir tasfiye yapıldı. O zaman bu tasfiyeler AÄŸustos ayındaki YAÅž’ta yapıldı. Bugünkü gibi siyasi mekanizma ile deÄŸil ordu kendisi yaptı. 222 general gitmiÅŸ o dönemde... Toplam subay da beÅŸ bin civarındaydı sanıyorum... Bir de Talat Aydemir’in iki baÅŸarısız darbe giriÅŸimi var. Birinci sefer affedildi, emekliye sevk edildi. Tekrar ayaklanmaya giriÅŸince Fethi Gürcan ve 12 kiÅŸi ile asıldı. O yıl Harp okullarının son sınıfları okuldan uzaklaÅŸtırıldı.”

Gazeteci Fikret Bila 15 Temmuz darbe girişimini Türkiye tarihinin gördüğü en kanlı ve insanlık dışı darbe girişimi olarak tanımlıyor. İhraç kararları konusunda ise tarihteki benzer örnekleri şöyle anlatıyor:

“27 Mayıs darbesinden sonra da TSK’dan 235 General ihraç edilmiÅŸti. 3 bin 500 de subay atılmıştı. Bu rakamlar general düzeyinde bugünkü tasfiyeden daha büyük bir rakamlar içeriyor. Yine Talat Aydemir olayında 1459 Harbiyeli öğrenci Ordu’dan atılmıştı. 12 Eylül darbesinden sonra da 521 subay ordudan atıldı. O dönem onlar deÄŸiÅŸik yetkiler tarafından atıldı. Mesela o dönem Hukuk Konseyi vardı. 27 Mayıs’ta Milli Birlik Komitesi vardı. Yani o zamanki idareye göre oluÅŸturulan deÄŸiÅŸik kurullar ve yetki tarafından yapılmıştı o ihraçlar.”

Bilal bu seferki kararın sivil otorite, iktidar tarafından alınması sonucu siyasi kararlar olduğunu söylüyor:

“BaÅŸarısız darbe sonrasında orduda böyle tasfiyeler yapılır. Bu tür kararlar siyasi kararlardır.  Darbe bizzat darbelerle siyasete müdahale edildiÄŸi için siyasi kararlar sayılabilir. Çünkü darbeye karışanlar siyasi amaçlı bir iÅŸ yapıyorlar iktidarı ele geçirmek gibi.  Buna karşılık da devlet o günkü hukuku iÅŸleterek darbecileri silahlı kuvvetlerden atıyor.  Bu kararların farkı ise bugünkü uygulamada kanun hükmünde kararnamede ile yapılması oldu. CumhurbaÅŸkanı, BaÅŸbakan ve Milli Savunma Bakanı’nın onayı ve imzaları ile yapıldı. Yani siyasi otorite buna karar vermiÅŸ oluyor. Siyasi otoritesin verdiÄŸi kararlar da siyasi oluyor."

Eminsular kimlerden oluÅŸuyor?

27 Mayıs darbesinin ardından AÄŸustos 1960 – Åžubat 1961 arasında Milli Birlik Komitesi tarafından 235 general ve yaklaşık 5 bin subay emekliye sevkedildi. Bu askerler tarafından Emekli Ä°nkılap Subayları DerneÄŸi kuruldu. Bu derneÄŸe baÄŸlı emekli subaylar "Eminsular"olarak anıldı.

Talat Aydemir’in baÅŸarısız darbe giriÅŸimleri

Harp Okul Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir, 22 Åžubat 1962 ve 20 Mayıs 1963’te iki baÅŸarısız darbe girÅŸimi yaptı. Aydemir Åžubat ayındaki darbe giriÅŸimini  27 Mayıs ihtilalinin hedefine ulaÅŸmamış olması gerekçesine dayandırıyordu. Aydemir’e göre ülke 27 Mayıs 1960’tan önceki durumdaydı, Parlamento içinde bir kısım siyasilerin maksatlı tutumları ile silahlı kuvvetlerin halk ile karşı karşıya getirilmiÅŸti, seçim sonrası, siyasi ortamda istikrarlı ve dinamik bir hükümet kurulamamış, bu yüzden ülkenin asıl temel davası olan reformların ele alınamıyordu. Ancak bu darbe girÅŸimi baÅŸarısız oldu. Kan dökülmediÄŸi için Aydemir ve arkadaÅŸları bir ceza almadılar. Fakat Aydemir ve üç albay ile 69 subay ve 4 astsubayın orduyla iliÅŸiÄŸi kesildi.

20 Mayıs 1963’te ise Harp Okul Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir ve arkadaÅŸları aynı gerekçelerle ikinci kez darbe giriÅŸiminde bulundular. Bu giriÅŸimde 8 kiÅŸi öldü, 26 kiÅŸi yaralandı. Ancak bu giriÅŸim de Åžubat ayındaki darbe giriÅŸimi gibi baÅŸarısız oldu. Talat Aydemir ve Fethi Gürcan idam edildi. Bu dönemde 1459 Harbiyeli okuldan atıldı.

Kaynak: Al Jazeera Türk

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.