Haşim Kılıç: Erdoğan'ın haklılığı ortadadır

Ajanslarda yer alan bilgide; Darbe giriÅŸiminin milli iradeyi alçakça ortadan kaldırmaya çalıştığını ifade eden Kılıç, "Yargıyı iÅŸgal ederek devlette egemenlik kurma amacına ulaÅŸamayanlar, milletin korunması için kendilerine emanet edilen silahları kullanarak sonuca gitmek istemiÅŸlerdir.

Paralel devlet yapılanmasını “silahlı terör örgütü" ÅŸeklinde tanımlayan Sayın CumhurbaÅŸkanı'nın haklılığı ortaya çıkmıştır. Bu tanımlamaya ihtiyatla yaklaÅŸanların, 15 Temmuz gecesinden sonra söyleyecek sözü kalmamıştır" ifadelerini kullandı.

Kılıç'ın açıklamasının tam metni şu şekilde:

"15 Temmuz 2016 gecesi Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik yapısı ile ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmak amacıyla yapılan darbe girişimi, aziz milletimiz ve güvenlik güçlerimizden hak ettiği karşılığı bulmuştur. Din, dil, ırk, ideoloji ve mezhep farkı gözetmeksizin tek yürek olan halkımızın o gece yazdığı destan, tarihin en şerefli sayfasında yerini almıştır.

KÜRESEL GÜÇLER YERLİ İŞBİRLİKÇİLERİYLE İÇ SAVAŞ ÇIKARMAK İSTEDİ

Suriye ve Irak'ta iç savaş çıkarmayı başarmış olan küresel güçler, içimizde gizlenmiş işbirlikçileriyle Türkiye'de de aynı iç savaşı çıkarmak istemişlerse de hedeflerine ulaşamamışlardır.

Darbe giriÅŸiminden çok önce, paralel devlet yapılanmasını “silahlı terör örgütü" ÅŸeklinde tanımlayan Sayın CumhurbaÅŸkanı'nın haklılığı ortaya çıkmıştır. Bu tanımlamaya ihtiyatla yaklaÅŸanların, 15 Temmuz gecesinden sonra söyleyecek sözü kalmamıştır.

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİ YAPANLARIN İRADELERİ AYNI

Yargıyı iÅŸgal ederek devlette egemenlik kurma amacına ulaÅŸamayanlar, milletin korunması için kendilerine emanet edilen silahları kullanarak sonuca gitmek istemiÅŸlerdir. Daha önce yüzde 47 oy almış bir iktidar partisini “yargı darbesi" ile ortadan kaldırmak isteyenlerle 15 Temmuz darbe giriÅŸimini yaÅŸatanların iradeleri arasında çarpıcı benzerlikler vardır.

Yargıyı kullanarak parti kapatma yoluyla darbe yapmak isteyenlerin her türlü tehdidine karşı adaletin ve milli iradenin yanında duranlar, bugün de milli iradeyi alçakça ortadan kaldırmaya çalışan silahlı terör örgütü (FETÖ) ve işbirlikçilerine karşı aynı şekilde adaletin ve milli iradenin yanında durmaktadır.

YARGI, MİLLETİN İRADESİNE TUZAK KURULACAK YER DEĞİLDİR

Yargı, askeriye ve emniyet mensuplarının, darbeci zihniyet tarafından her zaman en etkili araç olarak görülmesi nedeniyle örgütlenmelerinin bu alanlarda yoğunluk kazandığı ortaya çıkmıştır. Nitekim bu bağlamda 2014 yılında Anayasa Mahkemesi'nin 52'nci kuruluş yıldönümünün açılış konuşmasında aynen şu uyarılarda bulunmuştum:

“Yargı, milletin iradesine tuzak kurulacak yer deÄŸildir ve olmamalıdır. Son dönemde yargı, bu konuyla ilgili olarak “paralel devlet" ya da “çete" diye nitelendirilen çok vahim, çok ciddi ve çok ağır bir suçlamayla karşı karşıyadır.

YARGI AÄžIR YARA ALMIÅžTIR

Bu suçlama üzerinde yapışık kaldığı sürece yargının ayakta kalması mümkün değildir. Bugün itibariyle bırakınız ceza davalarını, en basit alacak davasına ilişkin kararlar bile tartışmaya açılmış ve yargıya olan güven ağır yara almıştır. Başta yargı ve yürütme organları olmak üzere herkes bu iddialarla ilgili bilgi, belge ve delilleri zaman geçirmeden ortaya koymak zorundadır."

Nitekim, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi de devletin kritik kurumlarında yeniden yapılandırmayı zorunlu kılan sonuçları beraberinde getirmiştir.

"OHAL" SAĞLIKLI SONUÇLAR DOĞURACAKTIR

Anayasada yerini almış olan olaÄŸanüstü hal uygulaması hukuk devleti anlayışı içinde uygulanmak suretiyle bu süreçte saÄŸlıklı sonuçlar doÄŸuracaktır. Hiçbir ayrılığa düşmeden vatanına sahip çıkan milletimizde geliÅŸen bu “demokrasi bilinci" özlenen bir kazanımdır.

Şerefli milletimiz, 15 Temmuz gecesi siyasî, dinî, mezhebî ve ideolojik farklılıklarını bir kenara bırakarak milli ve demokratik bir ruhla yeniden doğmuştur. Barış içinde birlikte yaşama iradesini tesis etme yolunda bu enerjiyi çok iyi kullanmalı ve geçmişte yaşanan siyasi kırgınlıkları ve küskünlükleri bir tarafa bırakarak yepyeni bir barış sayfası açmalıyız."