YaÅŸam
Millet fedakarlık yaptı, sıra sizde beyler
Duygularımız zirvede. Sebebi, bu aziz milletin, 15 Temmuz günü vatanı için kendini feda etmesidir. Binlerce muhteşem hikaye dinliyoruz. O gece, millet tankları elleriyle durmasaydı, bugün özgür ve bağımsız bir vatanımız olmayacaktı.
Kemal Öztürk - Yeni Şafak
Duygularımız zirvede. Sebebi, bu aziz milletin, 15 Temmuz günü vatanı için kendini feda etmesidir. Binlerce muhteşem hikaye dinliyoruz. O gece, millet tankları elleriyle durmasaydı, bugün özgür ve bağımsız bir vatanımız olmayacaktı.
Tehlike geçmiş değil. ABD ve AB'nin bu darbeye sempatiyle baktığı ortaya çıktı. Tüm Batı medyası ve sivil toplum neredeyse söz birliği etmişçesine, darbeyi değil de, seçilmiş Cumhurbaşkanını ve hükümeti eleştiriyor. Siyasiler sus pus.
Devlet, diplomasi ve siyasetle üzerine düşeni başarıyla yapıyor. Millet, gücü yetse, ABD'ye ve Avrupa'ya gidecek, orada da ülkesini ve vatanını savunacak, darbecileri destekleyenleri lanetleyecek ama gücü yok.
Başka neler yapılmalı? Sıra ülkenin en üst katmanında yer alanlara geldi bence.
Bir kaç örnek vereyim.
TÃœSÄ°AD
Başkan Cansen Başaran Symes ve yönetim kurulu üyeleri Amerika'ya giderek, Türk Amerikan iş adamlarını toplamalı. Washington Bussines Center'de bir basın toplantısı düzenleyerek, ABD'nin Türkiye'de demokrasiye, serbest pazara, iş dünyasına yeterince sahip çıkmadığını, bunun da Türk Amerikan ticari ilişkilerine zarar verdiğini söylemeli.ABD yönetiminin, Gülen'i vermemekle darbeyi desteklediği anlamının çıktığını ifade etmeli. Savunma yapmamalı, hücum oynamalı.
MÃœSÄ°AD
Başkan Nail Olpak, yönetim ekibiyle birlikte, hemen bir Avrupa turuna çıkmalı. İlk durakları Berlin'de, sonra Paris'te, sonra Londra'da ve Brüksel'de iş ortaklarıyla birlikte basın toplantıları düzenlemeli. AB'nin darbeye sert tepki vermemesi eleştirilmeli, demokrasiyi ve ekonomiyi baltaladığı söylenmeli. AB'ye en büyük ticaret ortaklarının Türkiye olduğu, bunun zarar göreceği anlatılmalı. Savunma yapmamalı, hücum oynamalı.
Hüsnü Özyeğin
Finans dünyasını en iyi bilen bir iş adamı olarak, İngiltere'de bir kredi derecelendirme kurumu satın almalı. Darbeye destek veren değil, adilce derecelendirme yapan bir kurum nasıl olur, göstermeli.
Murat Ãœlker
Godiva gibi dev şirketleri satın alarak ülke ekonomisine yaptığı katkılardan sonra, dünyada basını kontrol eden 6 büyük medya grubundan birini satın almalı. Önerim İngiltere ve Almanya medyası. En büyük zararı onlar veriyor. Godiva'dan daha ucuz.
Ferit Åžahenk
Alman otomotiv markalarının en büyük ithalatçısı olan Doğuş Grubu, Almanya'da Mercedes CEO'su Dieter Zetsche ile birlikte neden bir basın toplantısı düzenlemesin? Türkiye, Alman otomotiv pazarının can damarı iken, Alman hükümeti darbecilere tepki vermeyerek, bu can damarını neden kesmek istiyor, sormalı.
Aydın Doğan
Doğan, Türkiye hükümeti aleyhine ve darbeciler lehine en çok yayın yapan Alman medyasının, en büyük grubu olan Axel Springer ile ortak. Ortağına ait, Bild ya da Die Welt gazetesine bir makale yazıp, neden Alman medyasının demokrasi ve seçilmiş hükümet yerine, darbecileri aklayan yayınlar yaptığını sormalı. Almanların en büyük ortaklarından biri olarak Alman medyasının ve hükümetinin aslında ne yapması gerektiğini yazmalı. Zor olmasa gerek.
Nazif Zorlu
Teknoloji ve elektronik dünyasının en büyük isimlerini Silikon Vadisi'nde toplasa, onlara Türkiye'nin geleceğin en öneli bilişim üssü olacağını, ancak bunun bir darbeyle önlenmek istendiğini anlatsa. Demokrasiye sahip çıkmayan ABD hükümetini eleştirse ve bu tutumun, Silikon Vadisi şirketlerinin Türkiye pazarını zora sokacağını söylese. Bu arada neden Twitter gibi bir sosyal medya platformu kurmuyor Zorlu Holding?
Rahmi/Ömer Koç
Uzun yıllar yaşadığı İngiltere'de, sanat dünyasından, iş dünyasından (mesela Fiat'ın CEO'su Sergio Marchionne), medya dünyasından dostlarını da yanına alarak, basınla bir kahvaltı yapsa. Ülkenin en büyük holdingi olarak, İngiltere'nin tutumunun yanlış olduğunu, ülkede seçilmiş hükümetin ve Cumhurbaşkanının darbeyle devrilerek, diktatörlük getirilmek istendiğini anlatsa. Avrupa'nın bu tutumunun ticari ilişkilerimize zarar verdiğini söylese, etkili olmaz mı?
Güler Sabancı
Paris'te, özellikle güçlü olduğu iş alanlarında, (enerji ve sanayi) partnerlerine ulaşsa, Türkiye'deki darbenin Avrupa'nın enerji ve güvenlik alanlarındaki riskini nasıl arttıracağını anlatsa. Türkiye'nin ekonomisine darbecilerin nasıl zarar vereceğini ve bunun da Fransa ile ticareti nasıl bozacağını izah etse. Ne güzel olur değil mi?
Erdoğan Demirören
Türkiye'de yayın grubuna hemen yabancı bir gazete ve televizyon eklese, mesela Amerika'da bir televizyon ve Almanya'da bir gazete satın alsa. Haber siteleri, haber ajansları kurarak, Türkiye'nin tezlerini tüm dünyaya duyursa ne kadar etkili olur. Bunlar Türkiye'deki yayınlarından daha hayati önem taşıyor şuanda. Doğru mu?
Boğaziçi Üniversitesi
Rektör Prof. Gülay Barbarosoğlu, yanına Bilkent, Koç, ODTÜ, Sabancı gibi önemli üniversitelerin rektörlerini alarak Boston'a gitmeli. Partneri olan Harvard Üniversitesi'nin konferans salonunda, Amerika'daki eğitim dünyasının en önemli isimlerini davet ederek, bu darbenin Türkiye'deki yüksek öğretimi nasıl bitireceğini anlatmalı. Ayrıca demokrasinin sadece ABD için değil, tüm ülkeler için vazgeçilmez olduğunu, darbeye üstü örtülü destek veren ABD'nin bir an önce bundan vazgeçip, örgüt lideri Gülen'i iade etmesini istemeli. Bunun için oradaki partnerleri ve akademisyenlerden ABD yönetimine baskı yapmalarını istemeli.
Orhan Pamuk, AZÄ°Z Sancar ve diÄŸerleri
Dünyaca tanınmış Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk, Nobel Kimya ödülü alan Aziz Sancar, Berlin Altın Palmiye ödüllü yönetmenimiz Nuri Bilge Ceylan ve diÄŸer dünyaca tanınmış bilim adamlarımız, sanatçılarımız, Avrupa'da, ABD'de ortaya çıkmalı. Demokrasinin kurucusu olduÄŸunu söyleyen batı medeniyetinin, Türkiye'deki darbeye destek vererek, nasıl büyük bir sınavı kaybetmek üzere olduÄŸu anlatılmalı. Bunu yaparken aldıkları ödüllerini masaya koymalı ve “My lonly and beautiful country is under coupe attack” demeli (benim yalnız ve güzel ülkem darbecilerin saldırısı altında).
.../...
Bu saydıklarıma, düşünce kuruluşlarını, sendikaları, diğer iş adamlarını ve kuruluşlarını, sanatçıları da ekleyebiliriz. Hepsi sonuç verir mi bilinmez. Ancak bu yolda bir çaba göstermenin göstergesi olur bunlar.
Her şeyi hükümetten beklemek doğru değil. Herkes, millet gibi, bir şeyler yapmalı. O zaman gerçekten demokrat, gerçekten vatan sever, gerçekten milli olunduğu anlaşılır.
Millet ve hükümet üzerine düşeni yaptı. Şimdi sıra sizde baylar, bayanlar.
Henüz yorum yapılmamış.