Kamalak'a göre darbenin arkasında FETÖ değil 'Büyük Orta Doğu Projesi' var

Manisa'nın Yunusemre ilçesi Makedonya Göçmenleri Kültürünü Yaşama ve Dayanışma Derneğinde (MAK-GÖÇ) partililerle bir araya gelen Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

KAMALAK DA FETÖ DİYEMEDİ

CHP'nin çaÄŸrısıyla Taksim Meydanı'nda düzenlenen 'Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi' mitinginde konuÅŸan Kemal KılıçdaroÄŸlu'nun "FETÖ" diyememesinin ardından, Mustafa Kamalak'ın da "FETÖ" diyememesi tepki çekti. Darbe giriÅŸiminin arkasında siyonizm ve küresel emperyalizmin olduÄŸunu vurgulayan Kamalak'ın, maÅŸa olarak kullanan FETÖ'de bahsetmemesi dikkat çekti.

Kamalak, darbe girişimine ilişkin yalnız "15 Temmuz" tarihe bakılmasının insanları yanıltacağını, olayın kökünün en az 100 yıl öncesine dayandığını savundu.

Kamalak, darbe girişiminin arkasında "ırkçı siyonizm"in, "küresel emperyalizm"in ve "Büyük Orta Doğu Projesi'nin" bulunduğunu ileri sürerek, "Bu gerçekleri bilmeden sadece ayın 15'ine bakacak olursak, kanaatimce olayları kavramak mümkün değildir." diye konuştu.

"Büyük İsrail Devleti"nin kurulmasını hedefleyen Büyük Orta Doğu Projesi'nin Batı ve Amerika el birliği ile uygulanmak istendiğini söyleyen Kamalak, "Büyük İsrail Devleti, Mekke ve Medine de dahil olmak üzere bizim Sivas'tan Mersin'e kadar çekilen hattın doğusunu içeriyor. Güneydoğu'da savaş niye oluyor acaba? PKK'nın elindeki silahlar nereden geliyor? Kendileri mi kurmuş silah fabrikasını PKK'lılar, Amerika'dan, İngiltere'den, dünyanın her tarafından geliyor." sözlerine yer verdi.

Kamalak, Türkiye'yi 1990'lı yıllarda ziyaret eden batılı ülke temsilcilerinin Necmettin Erbakan ile görüştüğünü, iktidara getirmek için destek olabileceklerini, karşılığında İsrail'in güvenliğinin arttırılmasını, Büyük Orta Doğu Projesi'ne destek verilmesini ve İslam'ın yeniden yorumlanması konusunda destek şartlarının olduğunu anlattıklarını ifade etti.

Kamalak, Erbakan'ın bu kişileri reddettiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Bugün bakıyoruz, İsrail güvenliği bakımından altın günlerini yaşıyor. Bu darbe girişimlerini orayla ilişkilendirmezseniz anlamanız mümkün değildir. 15 Temmuz darbe girişimi içeridekiler bakımından birer figüranlıktır. Asıl aktörler dışarıdalar. Allah aziz milletimizin yüzüne baktı, her şeye rağmen çok pahalıya mal olsa da darbe yine ucuz atlatıldı diyorum.

Aslında ucuz değil, resmi açıklamalara göre 246 şehit, bin 536 yaralı, Meclisin bombalandığı herkesin malumu, Özel Harekat Daire Başkanlığı yerle bir edilmiş, 50 vatan evladı güzide polisimiz orada şehit edilmiştir. Bütün bunlara, ağır faturaya rağmen yine de ucuz atlattık diyorum. Darbenin başarılı olması durumunda Türkiye bölünecekti, Güneydoğu elden giderdi."