Sosyal Medya

Güncel

Darbeciler üç grup; FETÖ, Cumhuriyetçiler ve İkbalciler

Darbe girişimcilerinin farklı düşüncelere sahip gruplardan oluştuğu, PDY mensuplarının yanında aşırı laiklik hassasiyeti olan ve hükümet karşıtı subayların ve ikbal kaygısı güden bazı generallerin de darbeye destek verdiği belirtiliyor



Darbe girişiminden sonra tüm gözler uzun bir süredir 'Paralel Devlet Yapılanması' (PDY) diye nitelendirilen Fethullah Gülen ve cemaatine çevrilirken kalkışmayı cemaatin tek başına yapamayacağı yönünde görüşler de dile getiriliyor.

Emekli Binbaşı Metin Gürcan T24'te yazdığı "Bir darbe girişiminin anatomisi" başlıklı yazısında darbe yapanların üç gruptan oluştuğunu iddia etti. Gürcan, bu kanaate açık kaynaklara da düşen atama listesi, il il sıkıyönetim komutanları listesi ile Whatsapp içeriklerine bakarak ulaştığını söyledi.

Gürcan'ın yazısına göre darbe girişimcileri arasında;

1/PDY mensupları,

2/PDY mensubu olmayan, aşırı laiklik hassasiyeti olan ve hükümet karşıtı subaylar;

3/Kişisel çıkar ve şahsi askeri kariyer için cuntaya katılanlar var.

Metin Gürcan yazısında, darbecilerin kuvvetler içinde dağılımını da verdi: "Darbeci klik içinde TSK’nın yüzde 8’ni oluşturan havacılar ve yüzde 15’ni oluşturan jandarma ön plana çıkıyor. Sonrasında ise TSK’nın yüzde 12’sini oluşturan denizciler öne çıkıyor. Aslında darbecilerin TSK’nın yüzde 65’ini oluşturan Kara Kuvvetleri’nden yeterince destek olmaması büyük bir eksiklik olarak göze çarpıyor. Bu konuya, başarısızlık nedenlerinde döneceğim."

Haberturk'te canlı yayına katılan Genelkurmay İstihbarat Eski Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin de bu düşünceyi doğruladı. Kendi okumasının da aynı yönde olduğunu söyleyen emekli korgeneral Pekin, PDY mensupları ile Cumhuriyet ilkelerine bağlı olduğunu düşündüğü kişilerin nasıl bir araya geldiğini ise aklının almadığını belirtti. 

İsmail hakkı Pekin, yaklaşan YAŞ'ta yükselme ihtimali kaldığını görmeyen ama Paralel yapılanma ile ilgisi olmayan bir kısım subayın da darbeye destek verdiğinin görüldüğünü de kaydetti

İSTİHBARAT CUNTAYI NASIL FARKETMEDİ?

Metin Gürcan yazısında hem MİT'in hem de askeri istihbaratın cuntayı niçin farketmediğini de şu ifadelerle anlattı:

"Aslında TSK içindeki Gülenci yapının varlığı uzunca zamandan beri biliniyor, hatta bir sürü liste Ankara’da dolaşıyordu. Kuvvetle muhtemel hükümet ve komuta kademesi zaten 1-4 Ağustos tarihindeki ‘büyük tasfiye’ ile bu işin son bulacağını düşünüp rahatlamıştı. Ankara’nın bu girişimi önleyememesinden, kimsenin cuntanın böyle bir ‘çılgınlığa’ imza atacağına inanmadığı, bu darbe girişiminin Ankara’da konuşulan ‘gerçekleşmesi en muhtemel felaket senaryolarının’ bile ötesinde olduğu görülüyor. Ankara kuvvetle muhtemel ağustos şûrasında sadece Türkiye’de birkaç yerde bireysel (belki de silahlı) direniş bekledi. Komuta kademesi böylesine bir toplu ve bir dereceye kadar koordineli kalkışmayı beklemiyordu."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.