Cemaat TSK içinde nasıl büyüdü?

‘Gülen Yapılanması’ hakkındaki Ana Ä°ddianamede "Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki FETÖ yapılanmasının endiÅŸe verici boyutlara ulaÅŸtığı" belirtiliyor. Ä°ddianame, Cuma gecesi darbe giriÅŸimi yaÅŸanmadan saatler önce Al Jazeera'de detaylı bir ÅŸekilde yer almıştı. 

İddianamede, "TSK, 2003 yılından sonra Fetullahçı olduğunu bildiği hiç kimsenin ilişiğini kesmemiştir" ifadesi kullanılıyor. İddianameye göre TSK içindeki cemaat mensuplarının büyük bölümü Albay ve General seviyesinde.

Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’nca hazırlanan ‘Ana Gülen Yapılanması’ iddianamesinde, yapılanmanın askeri ayağına iliÅŸkinde detaylı bilgiler yer almıştı.

Gülen Yapılanmasının Türk Silahlı Kuvvetlerine ayrı bir önem verdiğine dikkat çekilen iddianamede, TSK içindeki Gülen elemanlarının sivil bir kişiye bağlı olduğu belirtiliyor.

"1984'ten sonra faaliyetleri yoğunluk kazandı"

Gülen Yapılanmasının 1971 yılından itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde örgütlenmeye çalıştığının belirtildiği iddianamede, "1984'ten sonra faaliyetlerin yoğunluk kazandığı" tespitleri yer alıyor:

“Ä°lk zamanlarda az olan bu sayı yıllar geçtikçe artmış, 1984 yılından sonra bu faaliyetler yoÄŸunluk kazanmıştır. O dönemde TSK içerisine yerleÅŸtirilen bu öğrencilerin birçoÄŸu ÅŸu anda kurmay albay veya general rütbesindedir. Genelkurmay BaÅŸkanlığı 1983-2014 yılları arasındaki dönemde TSK ile iliÅŸiÄŸi kesilen Fetullah Gülen Grubuna mensup personel sayısını bildirmiÅŸtir. Bu süre içerisinde toplam 400 TSK personeli bu yapı mensubiyeti sebebiyle yaÅŸ kararı ile TSK'dan ihraç edilmiÅŸtir.

TSK, 2003 yılından sonra Fetullahçı olduğunu bildiği hiç kimsenin ilişiğini kesmemiştir. Bundan sonra insiyatif örgüte geçmiş ve TSK içinde bu örgütten olmayan veya muhalif olan herkesi tasfiye etmeye başlamıştır. Ergenekon ve diğer askeri davalar, sivil siyaset üzerindeki askeri vesayetin kaldırılması için değil, örgütün TSK, üzerinde egemen olması için gerçekleştirilmiştir. Bu gün TSK içerisinde önemli oranda kurmay subay olarak FETÖ mensubu bulunmaktadır."

'EndiÅŸe verici boyutlarda'

"Ordunun cemaatleşmesi, kontrol altına alınması, örgütün siyasi hedefleri için zorunlu ve birinci görevidir. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki FETÖ yapılanması endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Askeri disiplin ve hiyerarşinin dışında bir de örgütlü TSK cemaat yapılanması bulunmaktadır.

Bu yapıyı kuranlardan tanık Kemalettin Özdemir, TSK’nın içinde en az % 60 ile % 80 FETÖ mensubu olduÄŸunu anlatmıştır. TSK içindeki FETÖ mensuplarına yönelik hiçbir ciddi çalışma yapılamamıştır. Askeri hakimlerin çoÄŸunluÄŸunun bu örgüte mensup olduÄŸu, bu örgütle organik bağı tespit edilmesi nedeniyle adli yargıya alınmayanların askeri yargıya alınıp hakim yapıldığı iddia edilmiÅŸtir.”

Jandarma 'bilgi, belge yok' dedi

Jandarma Genel Komutanlığı’nda da ciddi bir Gülen yapılanması olduÄŸunu ifade eden savcılık, Jandarma Genel Komutanlığı’nın ilgili birimlerinden belge ve bilgi talep edildiÄŸini ancak ‚bu yapılanma ile ilgili hiçbir bilgi ve belge olmadığı’ cevabının verildiÄŸini açıkladı.

'Askeri lise sınavlarında kopya iddiası verilerle anlatıldı'

İddianamede, yapılanmanın askeri lise sınavlarında kopya çektiği iddialarının da araştırıldığı anlatıldı. Bu kapsamda savcılık tarafından, ÖSYM'den 2000-2016 yılları arasında gerçekleştirilen sınavlarla ilgili bilgiler alındı.

İddianamede yer alan tespitler şöyle:

1-    Askeri lise sınavının taban puanlarında 2014 yılında sert, ani düşüşler yaÅŸanmış buna karşılık daha önceki yıllarda bu orandan büyük düşüşler yaÅŸanmamıştır. Askeri lise sınavında öğrencilere yöneltilen soruları doÄŸru cevaplayanların sayısı testin ortalama güçlüğü ağırlaÅŸmasına raÄŸmen çok yüksek oranda olmuÅŸ, 2014 yılından itibaren ise bütün test sorularında doÄŸru cevaplayan sayısında olaÄŸan üstü düşüş yaÅŸanmıştır.

2-    Mesela 2010 yılında 1214 kiÅŸi matematik testinin tamamını doÄŸru cevaplarken bu sayı 2014'de sadece 2 kiÅŸiye düşmüş, 2015'de 0 ve 2016'da 4 kiÅŸi olmuÅŸtur. Testin ortalama güçlüğü % 41'den % 23-25 aralığına düşmesine raÄŸmen doÄŸru cevaplayan sayısının azalması bariz bir ÅŸekilde bu soruların önceden temin edilip örgütlü bir yapı tarafından kendi mensuplarına verildiÄŸini göstermektedir.

3-    Bu kanaati doÄŸrulayan baÅŸka bir sonuç Türkçe testinde görülmektedir. 2004-2013 yılları arasında testin ortalama güçlüğü % 65 civarında iken bütün soruları doÄŸru cevaplayan kiÅŸi sayısının en az 80 en yüksek 323 aralığında gerçekleÅŸirken, 2014 ve 2016'da testin ortalama güçlüğü % 50'ye indirilmesine raÄŸmen doÄŸru cevaplayan çıkmadığı görülmüştür.

4-    Sosyal testinde 2009 yılında % 61 test ortalama güçlüğünde 1509 kiÅŸi soruların tamamını doÄŸru cevaplarken bu sayı testlerin ortalama güçlüğü % 44’ler seviyesine düşürülmesine raÄŸmen ancak 3 ve 6 kiÅŸi soruların hepsini doÄŸru cevaplayabilmiÅŸtir. Askeri lise giriÅŸ sınavlarında soruların önceden temin edildiÄŸi ve çözdürülen kiÅŸilerin kitlesel olarak TSK'da kadrolaÅŸmak amacıyla gerçekleÅŸtirildiÄŸi ÖSYM'nin kayıtlarından açıkça tespit edilmektedir.

'Askeri kanada güvenilerek devlet başkanı tehdit edilebildi'

Bu istatiksel verilerin ardından savcılık iddianamede şu kanaatlerde bulunuyor:

“FETÖ için öncelikli yerin Türk Silahlı Kuvvetleridir. Burada örgüt aşırı bir kadrolaÅŸmaya gitmiÅŸtir. TSK içerisindeki bu yapı ordu disiplinini bozacak ve ülke savunmasında zafiyet oluÅŸturacak bir yoÄŸunluÄŸa ulaÅŸmıştır. TSK içindeki bu yapılanmaya güvenerek kimi örgüt mensupları iç savaÅŸ ve askeri darbeden söz etmektedir. Şüphelilerden Ekrem Dumanlı, örgütün askeri kanadına güvenerek devlet baÅŸkanını zorla indirmekle tehdit edebilmiÅŸtir. Örgütün en fazla kadrolaÅŸtığı ve egemen hale geldiÄŸi devlet kurumu TSK olmuÅŸtur. TSK içinde organize ve güçlü bir yapılanma olmasına raÄŸmen suç iÅŸleyen askerler dışında kalanlara sırf cemaatten oldukları için bir suç isnadı yapılamadığından bu konu ayrıca incelenmek üzere kiÅŸilerin suçlandığı genel örgüt yapısından ayrı tutulmuÅŸtur.”

Kaynak: Al Jazeera