Güncel
Suriyeliye TOKİ formülü
![](resimler/detay/125278.jpg?)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyelilere vatandaşlık tartışmalarına ilişkin, "Çifte vatandaşlık esas alınır" dedi. Suriyelilerin yaşadığı zor koşullara dikkat çeken Erdoğan, "Kamplar, evler, buralardaki insanlar bir gözden geçirilsin ve bu gelmiş olan Suriyelileri ülkemizin belli yerlerine yerleştirelim. Hatta gerekirse, TOKİ’nin elinde boş konutlar var" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Varşova'daki NATO Zirvesi dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Bugün bir Türk, Alman vatandaşı oluyor da, Amerikan vatandaşı oluyor da, benzer durumlar bizim ülkemizde yaşayanlar için neden mümkün olmasın? Kaldı ki bizler, burada bu insanlarla yıllardır arkadaşlık, kardeşlik, akrabalık hukuku içerisinde yaşamışız.
Åžu anda vatanlarından hicret ederek, ensar olarak bizi görmüş bize sığınmışlar. Biz bu mültecileri yıllarca kamplarda barınmaya, boÅŸ buldukları apartmanların bodrum katlarına mı mahkûm edeceÄŸiz? Bakıyorsunuz bir bodrumda 10-15 kiÅŸi tıkış tıkış kalıyor. Böyle olacağına, ilgili bakanlıklarımız, istihbarat teÅŸkilatımız bir çalışma yapsınlar. Kamplar, evler, buralardaki insanlar bir gözden geçirilsin ve bu gelmiÅŸ olan Suriyelileri ülkemizin belli yerlerine yerleÅŸtirelim. Hatta gerekirse, TOKÄ°’nin elinde boÅŸ konutlar var.
Biz nasıl Ahıska Türklerine Erzincan’da konutlar verdiysek, ki onlar bunu taksitlendirdiler ve ödeyecekler, biz bunlara da belirli bir iskân ve istihdam politikası uygulamak suretiyle aynı ÅŸeyi yapabiliriz. Mesela çoÄŸu ÅŸu an kaçak çalıştırılıyor. Biz diyoruz ki bunlara bir çözüm üretilmeli. Bu insanların içinde doktoru var, mühendisi var, avukatı var, saÄŸlık elemanları, öğretmenleri var, bütün bunlardan ülkemiz istifade edebilir; bunlara vatandaÅŸlık verilebilir."
'Çifte vatandaşlık esas alınır'
Erdoğan, Suriyelilerin çifte vatandaş olabileceğini belirtti:
"Çifte vatandaÅŸlık esas alınır. Çifte vatandaÅŸ olanların, vatandaÅŸlık alanların, dönmesi ÅŸart mı? Amerika’da vatandaÅŸlık alanlardan kendi ülkelerine dönen de oluyor, dönmeyen de oluyor. Almanya’dan vatandaÅŸlık alan Türklerin tümü ülkelerine dönüyor mu? 1963’te gittikleri zaman kimse onlara dönecek misin, dönmeyecek misin demedi ki. Hiç çekinmeye gerek yok, bu millet ÅŸu anda 79 milyonuyla 780 bin kilometrekarede yaşıyor. Bizim yarı yüzölçümümüzdeki Almanya ÅŸu an 85 milyon. Bunların rahatlıkla üstesinden gelebilecek bir ülkeyiz."
'NATO bizi yanlız bıraktı'
ErdoÄŸan, "NATO’nun caydırıcılığını güçlendirmek için ABD’nin Polonya civarına asker yerleÅŸtirme konusu açıklandı. Türkiye’den bir talepte bulunuldu mu, Türkiye buraya asker verecek midir?" ÅŸeklindeki soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Bize o türden bir talep gelmedi. Bizler genelde biliyorsunuz, Afganistan örneÄŸinde de görüldüğü üzere lojistik destek saÄŸlıyoruz. Åžu anda Kabil’deki havalimanının iÅŸletilmesini üstlenmiÅŸ durumdayız. 2017’nin sonuna kadar biz bu iÅŸi uzatabiliriz dedik. Bu teklifimize olumlu bakılıyor. Ama farklı yerlerde de lojistik destek talepleri olursa, ayrıca deÄŸerlendirilir.
Özellikle sınır güvenliÄŸi konusunda NATO bizi epey yalnız bırakmış durumda. Oysa Kilis’e füze saldırıları 5’inci maddenin hayata geçirilmesi için teknik olarak yeterli. Ama, öyle bir adım atacak gibi görünmüyorlar."
"Siz bundan sonra daha fazla bizim yanımızda olacaklarına dair biz izlenim edindiniz mi, bu konu gündeme geldi mi?" sorusuna ErdoÄŸan, "Ä°kili görüşmelerde hepsi bizi destekleyeceklerini söylüyorlar. Ancak VarÅŸova’daki toplantının gündeminde daha çok küresel sınamalar karşısında NATO’nun neler yapabileceÄŸi, Ukrayna, Afganistan gibi meseleler vardı" yanıtını verdi.
Erdoğan, NATO Zirvesi'nde Suriye konusunu da gündeme getirdiğini belirtti, şunları söyledi:
"Ben Suriye konusunu gündeme çok getirdim. DAÄ°Åž, üzerinde ısrarla durulan bir konu, adeta bütün terör noktasında hedefe konulan ÅŸey DAÄ°Åž. Ama ben, DAÄ°Åž’in yanında, PKK’yı, PYD’yi, YPG’yi, DHKP-C’yi özellikle gündeme getirdim. Ä°kili görüşmelerimde dedim ki, ABD’nin Irak’a giriÅŸinde DAÄ°Åž diye bir örgüt var mıydı? Sadece El-Kaide vardı. Ama DAÄ°Åž, El-Kaide’nin çocuÄŸudur. Oradan çıktı. Nitekim ÅŸimdi ne oldu? El-Kaide eridi, ortalıkta artık DAÄ°Åž var. Bazı küçük terör örgütleri de DAÄ°Åž’te bütünleÅŸmeye baÅŸladılar. DAÄ°Åž böylece daha farklı bir ÅŸekilde güç topluyor, güç devÅŸiriyor."
ErdoÄŸan, "ABD’nin HIMARS füze sistemlerinin aÄŸustos ayında geleceÄŸi söyleniyordu. Bu konu da gündeme geldi mi?" sorusuna ÅŸu yanıtı verdi:
"ABD teslimatı, maalesef bize verdiği tarihte gerçekleştiremedi. Mayıs için söz vermişlerdi, birer ay birer ay ertelediler. Tabii onunla bizim Fırtına obüslerimizle arasındaki fark sadece menzil. Bizim Fırtına obüslerimiz de gayet iyi, ama bizimki 40 kilometreyi vuruyor o 90 kilometreyi. Böyle bir fark var. Kendileriyle konuştuğumuzda, vereceklerini söylüyorlar. Arkadaşlarımız da takibini yapıyorlar."
Bahoz Erdal'ın öldürüldüğü iddiası
"PKK’nın elebaÅŸlarından Bahoz Erdal’ın öldürüldüğü iddiası var. Size ulaÅŸan daha fazla bir bilgi var mı?" sorusuna yanıt veren ErdoÄŸan, "Bize ulaÅŸan bilgiler de bu yönde. Suriye tarafında, 14 kiÅŸilik bir ekiple birlikteyken öldürüldüğü biçiminde bilgiler söz konusu. Bu yöndeki haberlerin teyidine yönelik çalışmalar halen devam ediyor" dedi.
Erdoğan, "Örgütün ciddi sıkıntılar yaşadığı ortada. Bu sıkıntıyı artık gizleyemez hale geldiler. Örgütten kaçmalar, terk etmeler de bundan kaynaklanıyor. Bunu, terörle mücadelede başarımızın etkisi olarak da yorumlamak mümkün" dedi.
'Terör tanımı literatüre girsin'
ErdoÄŸan'a bir gazeteci, "NATO’nun caydırıcılığından, terörle mücadelenin ön plana çıktığından bahsediyoruz ama, NATO’nun bir terör tarifi yok. Bu terör tarifinin yapılması gerekli mi?" sorusunu sordu. ErdoÄŸan'ın yanıtı ÅŸu ÅŸekilde:
"Evet, özellikle ikili görüşmelerde bu konuyu da konuÅŸtuk. Terörizmin ve teröristin, uluslararası tanımının netleÅŸtirilmesi lazım. Ä°steyen istediÄŸi gibi bir terörizm, terörist tanımı yapmamalı, yapamamalı. EÄŸer bu uluslararası hukuk literatürüne de oturtulursa, o zaman Türkiye’deki terör tanımıyla Almanya’daki tanım farklı olamaz. 20 yıl önce bu çerçevede bir tanımlama giriÅŸimi olmuÅŸ ama, o zamandan bu yana ÅŸartlar çok deÄŸiÅŸtiÄŸi için mutlaka güncelleme yapılmalı. Türkiye olarak biz terörle mücadele yasamızı, son 14 yıl zarfında, uluslararası yasaları da göz önünde bulundurarak hazırladık. Åžimdi bizden bunu tekrar gözden geçirmemizi isteyenlere, mevcut ÅŸartların dikkate alınması gerektiÄŸini söylüyoruz. Ä°stanbul’da havalimanındaki saldırının yaÅŸandığı, daha öncesinde Vezneciler’de, Ankara Garı’nda, Gaziantep’te, Diyarbakır’da terör saldırılarının yaÅŸandığı bir süreçte, yasanın esnetilmesi tabii ki doÄŸru olmaz. Brüksel, Paris, Lahor, dünyanın her yerinde terör saldırılarının yaÅŸanabildiÄŸi bir süreçteyiz. Tüm bunları kapsayacak ÅŸekilde bir terörizm ve terörist tanımının yapılması, bunun uluslararası hukuk literatürüne de girmesi lazım. Tecziye edilirken de buna göre tecziye edilmesi lazım."
"Hedefimiz Gazze'ye her ay en az bir gemi"
Erdoğan, "Hamas'la, Meşal'le görüşmeniz oldu mu? Elektrik santrali, su, hastane inşaatı noktalarında ne zaman adım atılacak?" sorusunu yanıt verirken şu ifadeleri kullandı:
"Bayramlaşmada Halid Meşal'le bir görüşmem oldu. Teşekkürlerini bildirdi. Tabii, o esnada, 14 bin tonluk bir gemi var. Bir sıralama yaptılar, önce oyuncak, giyim, gıdaya doğru gidelim dendi. Bugün bile dağıtım devam ediyor. İbrahim Kalın Bey benim adıma bu işi takip ediyor. Hedefimiz ilk etapta her ay en az bir gemi gönderelim istiyoruz. İsrail tarafının olumsuz yaklaşımı yok. Görüşme zinciri güçlendikçe inşaata girmeyi planlıyoruz. Ki burada, sağlık sektöründe, hastaneler, okullar.. Zaten şu anda, bitmiş 200 yataklı hastane var. İnşallah onun açılışını da yapacağız. Almanlar tarafından yapılmış olan 450 megawatt'lık çevrim santrali var. Orası için rahatlıkla yetebilecek bir santral. Denizden gemiyle enerji almak mümkün olursa orada alternatif olarak bakılacak. Deniz suyu arıtma tesisi, sondaj yapılacak. İsrail de biz de yılda 50 milyon metreküp su verebiliriz dedik. Fiyat tekliflerini falan da istedik. Orada Türk-İsrail ortaklığında bir enerji santrali var, oradan da enerji alma şansımız var."
"Gazze'ye sadece Türkiye yardım ediyor. Bunun haricinde diğer İslam ülkelerinden, bize maddi manevi destek var mı?" sorusuna da Erdoğan, "Söz vermiş üç dört ülke var. Beraberce memnuniyetle koordine edebiliriz dediler. Yıllık maliyetinin ne olacağını çıkaralım, sonrasında ona göre paylaşıma gideceğiz" yanıtını verdi:
'Hayra alâmet değil'
Erdoğan, ABD'de polis şiddeti sonrası yaşananlar için "Hayra alamet bir gelişme değil" dedi, ardından şunları söyledi:
"Yedi ay içerisinde sivil ölümleri 560’ı aÅŸmış durumda. Bu sancıların kaynağında ne yatıyor, ne oluyor, ne bitiyor, onu bilemem. Bunun analizinin iyi yapılması lazım. Bütün bunlar, dünyadaki bu mevcut geliÅŸmeler karşısında, baÅŸta biz siyasiler olmak üzere çok daha hassas olunması gerektiÄŸini gösteriyor. Terörist ile sivili ciddi bir ÅŸekilde ayırt etmemiz gerektiÄŸini ortaya koyuyor. Polis, güvenlik güçleri birçok yetkiyle donatılmalı, onların da geleceÄŸini düşünmek lazım elbet. Ama böylesi sınırsız bir yetki tabii ki olamaz. Siz bir insanı yere yatırıyorsunuz, ondan ehliyetini göstermesini istiyorsunuz, o da silahının cebinde olduÄŸunu söylüyor, buna raÄŸmen siz kalkıyorsunuz onu hemen yerde yatarken elleri kelepçeli olduÄŸu halde öldürüyorsunuz. Bunun izahı olmaz. Aynı ÅŸekilde daha sonra yine yaÅŸanan olaylar, bunların izahı olmaz. Bana göre savunmasız insanların öldürülmesi kategorisine girer. Mesela, bir diÄŸer olayda direksiyonda eÅŸinin yanında, çekiyorsun direksiyon başındaki vatandaşı öldürüyorsun. Bu tür eylemlerin izahı olmaz."
Kaynak: Hürriyet, Yeni Şafak
Henüz yorum yapılmamış.