Sosyal Medya

Coğrafyamız

Zurasudan; Barış her şeye rağmen mümkün

Yücesoy, Sudan Darfur'da yıllar süren iç savaşlarda, göçmek yerine, hoşgörü ve akılla şiddetin karşısında durabilen Umşalaya halkının hikayesini "Zurasudan: Bilgeliğin Keşfi" eseriyle kaleme aldı



Yazar Çetin Yücesoy, Sudan Darfur'da yıllar süren iç savaşlarda, göçmek yerine, hoşgörü ve akılla şiddetin karşısında durabilen Umşalaya halkının bilgelik ve başarı hikayesini "Zurasudan: Bilgeliğin Keşfi" kitabında kaleme aldı.

Yücesoy, eserin temellerinin 2005'te yaptığı hac ibadetiyle atıldığını, Kabe'de elde ettiği "Zurasudan" isimli Sudan darısının ne anlama geldiğini, neyi sembolize ettiğini kavramak üzere yaklaşık 3 yılını Afrika'da iz sürerek geçirdiğini söyledi.

Yücesoy, kitapta, son 30 yılda Sudan'da savaş, hastalık ve göçlerde hayatını kaybeden milyonlarca insanın ardından, bir köy liderinin aldığı stratejik beş temel kararla, Cancevid milislerinden kurtulma yolunu, okuyucusuna anlattığını vurgulayarak, eserin 11 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu dile getirdi.

"KARDEŞ KANININ DİNMESİ İÇİN ÇALIŞMALARA DEVAM EDECEĞİZ"

Yücesoy, kardeş kanının dinmesi, barış ve huzurun tekrar geri gelmesi için çalışmalarına devam ettiğini ancak hem Darfur'da hem dünyanın çeşitli bölgelerinde iç savaşların hala sürdüğünü hatırlattı.

Çetin Yücesoy, Umşalaya'daki mesajın çok evrensel olduğuna işaret ederek, bu halktan önce de pasif direnişle veya benzer metotlarla savaşmadan barışı getirmeyi başaran toplumların bilindiğini anlattı.

Ancak az olan bu örneklerin günümüzde uygulanabilir ve kullanılabilir olduğu konusunda ciddi tereddütlerin bulunduğuna dikkati çeken Yücesoy, kitapta vermek istediği mesaja ilişkin, "Savaştan çok barışı, düşmanlıktan çok kardeşliği, haksızlıktan çok adaleti, kötülükten çok iyiliği, kula kulluktan çok Allah'a gerçek kul olmayı istememiz ve yaşamamız gerektiğini bir anlamda vermeye çalıştım. Barışın her şeye rağmen mümkün olduğunu kanıtlayan bu bilge halkın öyküsünün, herkese, özellikle ülkemizin geçirdiği bu zor günlerde bizlere umut olmasını diliyorum." dedi.

"BARIŞ İÇİN İNİSİYATİF ALIP GAYRET EDELİM"

Bu anlamda Umşalaya halkının bir hayal olan mefkureyi bizzat yaşayarak gerçekleştirdiğini vurgulayan Yücesoy, şöyle devam etti:

"Bunu da akıl ve inanç yoluyla başardılar. İç savaşların yaşandığı coğrafyalarda insanlar bunun mümkün olduğuna inanıp kendi çözümlerinin stratejilerini geliştirmek zorundalar. Bu ölüm ve yıkımların artık sonu gelmeli. Bizler, bu evrensel mesajı içselleştirirsek ve barışa inanırsak evlerimize, hayatlarımıza, dünya halklarına barışın geleceğiyle ilgili bir kuşkum yok. Sadece buna inanalım ve barış için inisiyatif alıp gayret edelim."

Çetin Yücesoy, kötülüğün kötülükle yok edilemeyeceğini, en kötü ve yıkıcı savaşların dahi sonunda karşılıklı taviz ve fedakarlıklarla son bulduğunu belirterek, "O halde en başta biraz daha fazla taviz ve fedakarlık göstererek ölüm ve yıkımları asgariye indirebiliriz. Bu mümkün. Yapıcı ve çözüm odaklı ve en az zararla barışı, adaleti ve iyiliği hakim kılmaya gayret etmeyi hedefleyen mefkurelerimizi büyütmeli ve hayatımızın merkezine yerleştirmeliyiz. Bunu yeter ki isteyelim." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.