Mazlumların ve hayali olanların umut vatanı Türkiye

Suriye'den yaÅŸanan bu toplu göç, ne ilk ne de son olacak. Türkiye tarihi boyunca her zaman mazlumların umudur, ulaÅŸmaya çalıştığı hedefi olmuÅŸ. Suriyeliler’e vatandaÅŸlık verilmesiyle gündeme gelen bu tartışma bir daha gösterdi ki, gelen birkaç kiÅŸi yüzünden ülkesini batacak kadar aciz zanneden az bir kesim Türkiyeli, Anadolu’yu hâlâ anlamamış. Suriyeliler, rızkını azaltan yabancılar deÄŸil, rızkımızı arttıran hemÅŸerilerdir.

1: Türkiye’ye gelenler ülkelerindeki savaÅŸtan kaçan hainler mi?

Her savaşını kaçanı vardır. Kaçanı olduÄŸu gibi asıl hainler olan kaçandan beteri iÅŸbirlikçileri de vardır. Ä°ngiliz’ler Ä°stanbul’u iÅŸgal ettiÄŸinde Ä°ngiliz bayrağı sallayan Ä°stanbullular gibi.

Çanakkale’den geçip (zaten baÅŸka yol yol yok) Ä°stanbul BoÄŸazı’na demirleyen düşman gemilerine çay içmeye gidenler gibi. Yunanlılar’a halı seren Ä°zmirliler gibi. Polatlı’da düşmana evini açıp ÅŸarap ikram edenler gibi. Erzurum’da “Biz zaten Rus soyundan geliyoruz” diyen Esat Bey gibi. Anadolu da savaÅŸtan kaçan da oldu düşmanla iÅŸbirliÄŸi yapan hainler de oldu. SavaÅŸ bitti. Dünyanın en büyük medeniyeti Osmanlı ÅŸimdiki küçücük haritaya sıkışmayı kabul etti, dağıldı, yani yenildi, 600 yıllık toprakları büyük bir hezimetle paramparça oldu. SavaÅŸan kahramanlar ancak bu kadarını (ÅŸimdiki haritamız) kurtarabildiler ve tarih kaçanları hainleri hiç yazmadı. Biz de zaten onları hatırlamak istemiyoruz.

Suriye savaşında ise durum bizim savaÅŸmamızdan çok farklı. KurtuluÅŸ Savaşı’na benzetmek analoji hatası olur kıyaslanamaz yani. Orada dışarıdan saldıran bir düşman yok. Seçim yapmak istediler, sabah bir kalktılar kendi orduları kendi halkına saldırmaya baÅŸlamış. Gelenlerin makul sebepleri var. Bu makul sebeplerden dolayı “kaçanlar” dersek haksızlık etmiÅŸ oluruz; “gelenler” demeliyiz.

2: Kendi ülkesinde savaş olan Suriyeliler niye geliyorlar?

A) Kendi ordusunun kendi halkına karşı başlattığı savaşa taraf olmak istemeyenler var. İç savaşta kendi halkına savaşmak istemiyorlar.
B) Neslin devam etmesi gerekiyor. Çünkü soykırıma karşı en etkili tedbir yer değiştirip aile kurmaya devam etmektir. Buna hicret denir, hicret edenlere de muhacir.
C) Kadınların ve çocukların savaştan uzaklaştırılması lazım. Bu durumda makul sayıda erkelerin bu kadın ve çocukların yanında olması gerekiyor.

3: Kaçmayın savaşın derken dürüst müyüz?

Gelenlerden ÅŸikâyet ediyor herkes. “Niye kaçtılar, savaÅŸsınlar... “ vs. bir sürü ÅŸey söyleniyor. Gelenlerden “kaçanlar” diye ÅŸikâyet edenler “SavaÅŸsınlar” dediklerine göre kalanları destekliyor olmaları lazım. Madem buraya gelenleri eleÅŸtiriyoruz öyleyse savaÅŸmak için kalan Suriyeliler’i para, silah, yiyecek ve moral olarak destekliyoruz öyle mi?

4: Dilencilik yapan Suriyeliler ne olacak?

UEFA Åžampiyonlar Ligi’ndeki Atletico Madrid-PSV maçı öncesi Plaza Mayor Meydanı’nda dilencilere para atıp yerlerde süründüren taraftarları hatırlayın. O kadın dilenci grubunun çoÄŸu Türkiyeliler’den oluÅŸuyordu. Buradaki durum nedir ÅŸimdi, Avrupa’ya giden Türkiyeliler dilenci mi diyeceÄŸiz?

Dilencilik küresel bir iÅŸ kolu. Paraya acil ihtiyaç ya da çaresizlikle ilgisi yok. O bir meslek. Her ülkede o mesleÄŸi icra edenler olduÄŸu gibi Suriye’de de var. Dilencilerle mücadele, sosyal yardımla, destek olmakla, rehabilite ederek topluma kazandırmakla çözülecek basit bir olay deÄŸil. Dünyanın en köklü ve en eski mesleklerinden biri olan dilencilikle mücadele belediye ve polisin özel müdahalesiyle ancak geriletilebilir.

5: Suriyeliler vatandaş olursa bize ne gibi zararı olur?

Türkiye akşamları çadıra toplanıp günün ganimetini pay eden bir çete değil ki, insan sayısı artınca adam başı düşen para eksilsin. Türkiye bir devlettir ve kamplarda baktığı insanları hayat kazandırışa zaten ettiği masraf yerine katma değer üreten vatandaş kazanmış olur.

Yeni vatandaşlar yeni kan demektir. Yeni DNA demektir. Yeni kültür zenginliği, yeni mutfak zenginliği, yeni sanat ve zanaat yetenekleri demektir. Bütün bu yenilikler Türkiye kimliğine harmanlandığında hep birlikte kazanmış ve her anlamda zenginleşmiş oluruz?

Amerikan diye bir ırk yok ama dünyanın gözünü oyan 400 milyon nüfuslu Amerika diye bir ülke var.

Amerika, dünyanın her yerinden göç alıyor. Gelenler baÅŸka milletlerden ama kendilerine Amerikalı diyorlar. Çocukları Amerika’ya hizmet ediyor. Amerika dünyanın en zengin gen havuzu olan ülkelerden birisi. Bu sayede bilimsel ve sanatsal üretimde dünyanın en üretken ülkesi olarak büyümeye devam ediyorlar. “Türkiye Türklerindir” diyen ilkel kafaların aslıl yapmak istediÄŸi ÅŸey bu ülkeyi sürekli kendi içine kapanmış gen havuzu çökmüş, DNA frekansı ölmüş tembeller ve aptallar ülkesi haline dönüştürmek olmasın sakın? Bütün bilim adamları ittifak halinde ÅŸunu söylüyorlar: “Sürekli aynı ırktan evlenen insanların dünyaya getirdiÄŸi nesillerin zeka ve yetenekleri giderek geriliyor. DNA frekansı bir toplumun bütün marifetlerinin altında yatan en büyük güç.”

6: Esed yanlıları Türkiye vatandaşlığına geçen Suriyeliler için ne diyor?
Åžam’da görev yapan BAAS yanlısı bir devlet görevlisi internet üzerinden şöyle bir yorum yayınladı. “Türkiye vatandaÅŸlığına geçen Suriyeliler, Suriye için bir temizliktir. Onların ülkelerine karşı bu hainliÄŸi yeni deÄŸil. Suriye kuruduÄŸundan beri kendileri Osmanlı hissediyorlardı zaten. Onlar hiçbir zaman kendilerini Suriye’ye ait hissetmediler. Gitsinler ki Suriye bunlardan temizlensin.”

BAAS kendisi eleÅŸtiriÅŸken bile Suriyeliler’in aslında 550 sene boyunca Osmanlı olduÄŸunu yani Türkiyeli olduÄŸunu ifade ederken biz neyi tartışıyoruz?

dirilispostasi.com