Selahattin Demirtaş'tan "AHL saldırısı" yorumu

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Senin komşunun evi yandığında onun dumanından, ateşinden, alevinden ille de etkilenirsin. Senin kardeşinin evi yanarken, sen saçını taramaya devam edersen, oradan kardeşlik, huzur çıkmaz." dedi.

Demirtaş, HDP İstanbul İl Örgütü'nün düzenlediği iftarda yaptığı konuşmada, Atatürk Havalimanı'nda gerçekleşen terör saldırısını kınadı.

Türkiye'de benzer saldırılarda bir yılda 279 kişinin yaşamını yitirdiğini söyleyen Demirtaş, tüm terör saldırıları sonrasında, güvenlik zafiyeti olmadığına dair açıklamalar yapıldığını anlattı.

DAEÅž'in dünya üzerindeki tüm saldırılarını üstlendiÄŸini ancak Türkiye'dekileri üstlenmediÄŸini belirten DemirtaÅŸ, "Suruç'ta Türkiyeli, ilerici, devrimci gençler hedef alındı, AKP muhalifiydi bunlar. Ankara Garı'nda yine muhalif kesimlerin oluÅŸturduÄŸu büyük bir muhalif grup hedef alındı, IŞİD tarafından. Sultanahmet'te bir grup turist hedef alındı. Dün burada Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali, yani yurtdışına gidip gelenler hedef alındı. Çok ilginç."deÄŸerlendirmesini yaptı.

DemirtaÅŸ, DAEÅž'in devlet içine sızdığını, sempatizan ve militanlarını devlet kadrolarına getirdiÄŸini öne sürerek, bu örgütün Türkiye'yi kullandığını savundu.

Saldırıya iliÅŸkin 20 gün önce Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatı'nın uyarıda bulunduÄŸunu iddia eden DemirtaÅŸ, "Herkes biliyor yani, herkesin haberi var Atatürk Havalimanı'na IŞİD teröristleri saldıracak ve bu adamlar 20 gündür keÅŸif yapıyor. Siz 20 gün içinde havaalanı çevresinde 3 tur atsanız, hemen gözaltına alınırsınız. KeÅŸif yapan bu grup rahatlıkla geliyor, kendilerini patlatıyor, kalaÅŸnikoflarla orada toplu katliam yapacak kadar bir destek görüyorlar. Bunun artık ciddi sorgulanması lazım." diye konuÅŸtu.

Selahattin DemirtaÅŸ, Türkiye’de DAEÅž'le mücadelenin olmadığı iddiasında bulunarak, şöyle devam etti:

"Bakın HDP ile mücadele vardır, IŞİD ile mücadele yoktur. HDP’nin bugüne kadar sadece 2009’dan bugüne kadar, 15 bin üyesi ya gözaltına alınmış ya da tutuklanmıştır. Sadece bizimle çalıştı diye, selam verdi diye, faaliyetlerimizi yürüttü diye. Siyasal legal bir partiyiz ya 15 bin üyemiz tutuklandı. IŞİD’in Türkiye askeri sorumlusu gözaltına alındı ve kelepçe bile takılmadı, ilk duruÅŸmada da serbest kaldı. Adam kendisi diyor, bunu inkar da etmiyor."

Ankara, Suruç ve Diyarbakır'da düzenlenen saldırılara karşı tedbir alınmadığını savunan Demirtaş, yönetenlerin halkı terör örgütleriyle terbiye etmeye ve teslim almaya çalıştığını ileri sürdü.

Toplumun dikkatli ve birlik olması gerektiÄŸini aktaran DemirtaÅŸ, "Korkarak deÄŸil, geri çekilerek deÄŸil, daha fazla sokaÄŸa çıkarak, AKP’ye karşı alanları ve meydanları daha fazla kullanarak, bu IŞİD anlayışına teslim olmayacağımızı, herkese göstermemiz lazım." ifadesini kullandı.

- "BİZDE SİYASET YAPAN ARKADAŞLARIMIZ DA BU YANILGIYA DÜŞÜYORLAR"

DemirtaÅŸ, Kuran'ın ilk emrinin "Oku" olduÄŸunu anımsatarak, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü:

"(Oku) derken; kitap, roman oku demek istemiyor, sadece Kuran oku demek istemiyor. Olup bitenleri doÄŸru oku, doÄŸru anla, insanların gözlerinden, sözlerinden, hareketlerinden bir anlam çıkar, onu oku. Ä°nsanların yüreklerinden bir anlam çıkar, onu oku. EÄŸer o ilk emri anlamıyorsanız gerisini zaten okumanıza gerek yok. Kuran'ın ilk emrini anlamayan, uygulamayan geri sayfaları zaten okusa ne olur, okumasa ne olur? Orucu, ibadeti, haccı, namazı göstermelik, ÅŸekli olarak yerine getirenler, bunları yapsanız ne olur yapmasanız ne olur? Åžimdi öyle bir baskı ortamına dönüştü ki buna maalesef bizde siyaset yapan arkadaÅŸlarımız da bu yanılgıya düşüyorlar. 'Biz oruç tutuyoruz bizim yanımızda yiyip içmeyecekler.' Bunda bir yanlış anlaşılma var. Demek ki ilk emri düzgün anlamamışsınız daha. Okusaydınız ya da anlasaydınız yeterince, ramazanın, orucun bir nefis terbiyesi olduÄŸunu göreceksiniz. Oruç tutmayanlar senin nefsini zorluyorsa, onlar yüzünden orucunu tutamıyorsan hata onda deÄŸil sendedir zaten. Nefsini terbiye etmesi, kendini sınırlaması gereken sensin. 'Dünyada hiç kimse yemek yeyip içmesin aman biz oruç tutuyoruz.' Olur mu? Oruç tutmak ne kadar benim hakkımsa tutmamak da baÅŸkasının hakkı. Kendisi bilir. Herkes ayrı ayrı suale, sorguya çekilir Allah’ın katında. Sen benim günahımdan, sevabımdan o da benim günahımdan, sevabımdan sorumlu deÄŸil. Bizim dinimiz zorlama üzerine kurulu deÄŸil. Dinde zorlama yoktur. Sen 'ille de oruç tutacaksın' diye zorlayamazsın birini. Ä°ÅŸte HDP budur, Biz siyasi olarak da bunu savunuyoruz."

Antalya'da turizmcinin, esnafın kan aÄŸladığını ileri süren DemirtaÅŸ, "400 iÅŸ yeri ve parti binası yaktınız. Siz onları yapacağınıza, bu ÅŸekilde Kürtlerin evini, parkını, iÅŸ yerini yakacağınıza, Kürt'ün elinden tutup 'Gel kardeÅŸim sokakta beraber barış isteyelim' deseydiniz, bugün Antalya'daki oteller de boÅŸ kalmazdı.Bu kadar net. Sizi gaza getirdiler, kışkırttılar, ırkçı, ÅŸoven duygularla Kürt'e saldırttılar, bir yandan da Cizre'yi yaktılar, yıktılar, zannettiler ki o alev baÅŸka bir yeri sarmayacak. Senin komÅŸunun evi yandığında onun dumanından, ateÅŸinden, alevinden ille de etkilenirsin. Senin kardeÅŸinin evi yanarken, sen saçını taramaya devam edersen, oradan kardeÅŸlik, huzur çıkmaz. YaÅŸanan durum buydu. Geç kalmış da sayılmayız, gelin Türk'ü, Kürt'ü el ele verip hep birlikte barışı haykıralım." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

DemirtaÅŸ, birlikte hareket edildiÄŸinde barış ihtimalinin daha da güçleneceÄŸini ifade ederek, "Hükümet boÅŸ kabadayılık yapmak yerine, bir yandan Rusya'ya kafa tutup, 3 gün sonra özür dileyeceÄŸine, Ä°srail'le bir yandan 'one minute' deyip oy toplayıp, öbür gün özür dileyeceÄŸine, gelin biz halklar olarak Türk, Kürt bütün kimlikler el ele verelim, kendi ülkemizin barışını kendimiz kuralım. Yoksa güvende deÄŸiliz, havaalanlarında, metrobüste, alışveriÅŸ merkezinde, otobüs durağında güvende deÄŸiliz." ÅŸeklinde konuÅŸtu.