BM Genel Sekreteri Ban, Kudüs'te

Genel Sekreter Ban, Kudüs'teki Cumhurbaşkanlığı Konutu'nda gerçekleşen görüşme öncesinde, Tel Aviv'de yaşanan saldırılarda hayatını kaybedenlerin ailelerine baş sağlığı dileyerek, "Bıçaklamalar, silahlar ve bombalamalar hiç bir şey elde etmeyecektir ve şiddet çözüm değildir. Bu tür eylemler ancak korku ve belirsizlik doğurur, güven ve umudu yer, İsrail ve Filistinlileri birbirini anlamaktan uzaklaştırır." dedi.

İsrailli ve Filistinli liderlere, müzakerelere geri dönme çağrısında bulunan Ban, İsrail-Filistin meselesinde son dönemdeki bölgesel girişimler ile cesaretlendiğini dile getirdi.

BM Genel Sekreteri, Ankara-Tel Aviv arasında varılan mutabakata ilişkin, "Bugün yapılan Türkiye ve İsrail'in ilişkilerinin normalleşmesi açıklamasını memnuniyetle karşılıyorum. Bu bölgenin istikrarı için önemli bir işaret." ifadelerini kullandı.

İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin ise Gazze'de alıkonulan İsrail vatandaşlarına ilişkin Genel Sekreter'in yardımını istedi.

İsrail ile Türkiye arasında varılan mutabakata değinen Rivlin, şunları kaydetti:

"Bildiğiniz gibi İsrailin bölgedeki komşuları ile işbirliği ilerliyor. İnanıyorum ki Filistinlilerle olan çatışmayı sonlandırmak için bölgesel bir istek var. Bu vesileyle Türkiye ile ilişkilerimizin yenilenme fırsatını memnuniyetle karşılıyorum. Uzun bir işbirliği geçmişine sahibiz ve de umut veren bir işbirliği geleceğine inanıyorum. İsraillilerden bazılarının anlaşmaya karşı çıkmasını veya anlaşmaya güvenmemesini anlıyorum ancak seçilmiş liderlerimiz ülkenin en iyi çıkarı yönünde hareket etme sorumluluğunu taşıyor. Ortadoğu'da kestirmeler yok. Nefret, umuttan daha hızlı yayılıyor. İlerlemenin tek yolu ise doğrudan müzakereler."

BM Genel Sekreteri'nin yarın sabah Beyt Hanun Sınır Kapısı'ndan Gazze Şeridi'ne geçerek birkaç saatlik kısa bir ziyaret gerçekleştireceği, ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geleceği bildirildi.

Filistin, Birleşmiş Milletler'in yasa dışı ilan ettiği Yahudi yerleşim birimlerinin artmasının, iki devletli çözüm ihtimalini zayıflattığını vurguluyor. İsrail ise tüm uluslararası kınamalara rağmen işgal ettiği topraklarda yerleşim birimi inşa etmeyi sürdürüyor.

İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, Tel Aviv'in yerleşim birimleri inşasını durdurmayı, 1967 sınırlarının esas alınması ve Filistinli tutukluların serbest bırakılması şartlarını kabul etmemesi sebebiyle Nisan 2014'te askıya alınmıştı.