Alaeddin Özdenören 13 yıl önce vefat etmişti

Türk edebiyatının önemli isimlerinden şair Alaeddin Özdenören 2003 yılının 26 Haziran'ında vefat etmişti.

Şair ve edebiyatçı Alaeddin Özdenören, 20 Mayıs 1940'da Maraş'da doğdu. Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt ve kendisi gibi edebiyatçı olan ikiz kardeşi Rasim Özdenören ile lise yıllarında edebiyat dergileri çıkardı, Diriliş ve Edebiyat Dergilerinde yazıları yayımlandı.

Kimi zaman kendi adıyla kimi zaman da Bilal Davut takma adıyla çeşitli gazetelerde, fikri ve kültürel yazılar kaleme aldı. 1976'da arkadaşlarıyla beraber Mavera dergisi'ni kurdu. Burada şiirleri ve denemeleri yayımlandı. Özdenören'in şiirlerinde yalnızlık, ayrılık ve ölüm temaları hakimdi. 1996'da çıkardığı 'Yalnızlık Gide Gide' adlı şiir kitabı ile Türkiye Yazarlar Birliği ödülünü kazandı. Mavera Dergisi kapandıktan sonra pek çok gazete ve dergide şiirleri ve denemeleri yer aldı.

İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümü mezunu olan Özdenören, Maraş, Çorum ve Ankara gibi illerde öğretmenlik yaptıktan sonra 1991'de Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na atandı ve bu görevden emekli oldu. 26 Haziran 2003'de Balıkesir'de dünyaya veda eden Alaeddin Özdenören'in kabri de burada bulunmaktadır.

KARDEŞİ RASÄ°M ÖZDENÖREN’Ä°N KALEMÄ°NDEN ALAEDDÄ°N ÖZDENÖREN

Rasim Özdenören, iki yıl önceki yazısında Alaeddin Özdenören’in büyük bir nesir ustası ve ÅŸair olduÄŸunu belirterek bu nitelendirmeleri kardeÅŸi olduÄŸu için deÄŸil, gerçekten hak ettiÄŸi için yaptığını yazdı.

Kardeşi Alaeddin'in ömrünün acı ve kızgın bir yalnızlık içinde geçtiğini ifade eden Rasim Özdenören, başına gelen talihsizlikleri şu ifadelerle anlattı:

"Hayatı nerdeyse bir talihsizlikler mahşeriydi...

İftiraya uğradı, tekmelendi, nice talihsizlikler yaşadı...

Yazık ki, bu talihsizlikleri önlemek elimden gelmedi. Daha orta ikide okurken uğradığı iftiradan (bir öğretmenin evini taşladığı iftirasına uğradı) onu kurtaramadım. Olayı, failin itiraf edeceğini umarak ben üstlenmek istedim, fakat okul disipliniyle ilgili hocaları inandıramadım. Asıl fail de, Alaeddin'in bir hafta okuldan tart edilme cezasına çarptırıldığını gördüğü halde, mertlik yapıp da 'olayın faili benim' diyemedi."

KÜÇÜK KEREM'İN ACISINI HEP YAŞADI

Alaeddin Özdenören'in dokuz yaşındayken bir otomobil kazasında kaybettiği oğlu Kerem'e de değinen Rasim Özdenören, minik Kerem'in vefatından sonra ikizindeki değişimden bahsetti:

"Dokuz yaşındaki oğlu Kerem'in bir otomobil kazasında ölümü hayatını allak bullak etti. Yırtıcı, iflah olmaz bir acılar girdabına düştü...

Bu oğulcuk için terennüm edilen şiirleri Türkçe'nin belki de en hazin, en lirik parçaları olarak edebiyat tarihimizde anılacaktır."

İkizi hakkında en çok yandığı hususlardan birisinin kıymetinin hâlâ anlaşılamamış olması hali olduğunu belirten Rasim Özdenören, yüzlerce, belki binlerce yazısının gazete ve dergi köşelerinde toplanıp kitaplaştırılmayı beklediğini söyledi. Özdenören, "O yazılar çekildikleri yalnızlık köşelerinden gün yüzüne çıkarılırsa Türk edebiyatı en nadide metinlerini ebediyen selamlama fırsatını yakalayacaktır." ifadelerini kullandı.

Alaeddin Özdenören'in 'Güneş Donanması' ve 'Yalnızlık Gide Gide' adlarıyla çıkan şiir kitapları daha sonra Hece Yayınları tarafından 'Bütün Şiirler' adı altında tek kitapta toplandı. Aynı yayınevi vefatından sonra düz yazılarından oluşan Açılı-Yorum başlıklı bir kitabını da yayınladı.

KEREM'İN ÇANTASI

Alaeddin Özdenören küçük oğlu Kerem'in ardından "Kerem'in çantası" başlıklı bir şiir yazmıştı:

Senin çantanın oğlum

Bir gözünde gülücüklerin vardı

Ağlayan çocukların yanaklarına yapıştırırdın

Bir gözünde defterin vardı

Ki her yaprağında

Yıldız gibi çırpınırdı minik kalbin.

Bir gözünde üzüntülerin vardı

Saklardın.

Bir gözüne de kuşlar yuva yapmıştı.

Kulpundansa Keremcik

Kedercikler sızardı.

Çantan ne ağır çantaydı.