Güncel
Fransa'da İslamofobi kurumsallaşıyor...
Fransa'da Charlie Hebdo ve Paris terör saldırıları sonrası tavan yapan Müslüman karşıtı saldırılar 2016'da azalma eğilimi gösterse de İslamofobi ülke genelinde gün geçtikçe daha 'kurumsal' bir kimliğe bürünüyor.
Fransa'nın tek resmi Müslüman kuruluşu olan Fransa İslam Konseyi (CFCM) tarafından yayınlanan raporda, Fransa'da yaşayan Müslümanlara yönelik, geçen yıl (2014'e nazaran yüzde 223 artışla) 429 fiziksel ve kurumsal saldırıda bulunulduğu açıklanmıştı. Fransa İslamofobi İle Mücadele Derneği (CCIF) ise saldırı sayısını 905 olarak sunmuş, bir yıl içerisinde yüzde18,5'lik bir artış olduğunu ifade etmişti. Bu yılın ilk üç ayı için CFCM tarafından açıklanan rakamlar, 2015'in aynı dönemine göre yüzde 80'lik düşüşle ilk bakışta iyi bir tablo izlenimi verse de, Müslümanlar yıl içerisinde özellikle Fransız hükümetinin hiç olmadığı kadar ağır eleştirilerine maruz kaldı. Müslümanları hedef alan ilk tartışma, geçen Mart ayında Fransa Kadın Hakları Bakanı Laurence Rossignol'un başörtüsüne dair açıklamaları ile başladı. Rossignol, uluslararası kıyafet markalarının "muhafazakar" moda anlayışına uygun ürünler pazarlamasını eleştirmiş ve bu markaları boykot çağrısında bulunmuştu. Fransız bakan daha sonra başörtülü kadınları Amerika'da köleliği destekleyen siyahilere benzeterek büyük tepki toplamıştı. Rossignol'un açıklamalarından yalnızca birkaç gün sonra Fransa Başbakanı Manuel Valls, üniversitelerde başörtüsünün yasaklanması çağrısında bulunmuş, başörtüsünü "kadının inkarı" olarak nitelemişti. Valls aynı zamanda birçok Fransız'ın, İslam'ı Cumhuriyet değerleriyle bağdaştırmakta şüpheleri olduğunu dile getirmişti. Geçen ay ise hükümetteki Sosyalist Parti'nin eski belediye meclis üyesi Celine Pina, başörtüsünü "Nazi kolluğu takmakla" eş değer gördüğünü ifade etmişti...
AA'nın Paris muhabiri Bilal Müftüoğlu konu ile ilgili bir analiz haber kaleme aldı:
DEVLET OKULLARNDA AYRIMCILIK
Müslümanlara yönelik saldırıların büyük çoğunluğu kamu kuruluşlarında meydana gelirken, devlet okulları ayrımcılığın en şiddetli yaşandığı kurum olarak dikkati çekiyor.
CCIF'in İslamofobi raporuna göre, geçen yıl 905 saldırının yüzde 64'ü kamu kurumlarında meydana gelirken, ilk ve ortaokullar 177 vaka ile başı çekiyor. Okullarda yaşanan saldırıların büyük bir kısmı öğrencileri eve götüren başörtülü annelere yönelik olurken, Müslüman erkek öğrencilerin "teröre övgü" suçlamasıyla karşı kalması da ayrımcılık olaylarında ikinci sırada yer alıyor.
Müslümanların eğitim kurumlarındaki konumu ise kamu kuruluşlarına yerleşen İslamofobiyi temsil etme özelliği taşıyor. İslamın Fransız okullarındaki yeri ilk kez 1989'de Paris'in kuzeyinde, çoğunlukla Müslümanların yaşadığı Creil'de üç kızın liseye başörtülü olarak gitmesiyle gündeme gelmiş, öğrencilerin okuldan uzaklaştırılması büyük tepki toplamıştı.
Fransa'da 2004'te kabul edilen yasadan sonra, eğitim kurumlarında her türlü dini unsurun taşınması yasaklanırken son bir yıldan beri Müslüman öğrencilerin uzun etek giymesi dahi tepki topluyor. Geçen yıl ülkenin doğusundaki Charlevilles-Mezieres kentinde bir ortaokul öğrencisi okula başörtüsünü çıkartarak gelmesine karşın, uzun etek giydiği için müdür tarafından dersten çıkartılmıştı. Benzer şekilde geçen mayıs ayında Paris'in güneyindeki Montereau-Fault-Yonne adlı banliyöde bir lise öğrencisi uzun etek giydiği için okuldan uzaklaştırılmıştı.
"FRANSIZ SİYASETÇİLER İSLAMOFOBİNİN VARLIĞINI KABULLENMEK İSTEMİYOR"
Montereau-Fault-Yonne'daki Floran Trista Lisesi'ne giden kızı uzun etek giydiği için okuldan uzaklaştırılan Marie-Christine K., okullarda ve kamu kuruluşlarında Müslümanlara yönelik saldırıların bilerek göz ardı edildiğini savunuyor.
AA muhabirine konuşan Marie-Christine K., geçen yıl Müslüman olan kızının uzun etek giymesinin okul yönetimi tarafından "dini bir sembol" olarak görüldüğünü ifade ederken, Müslüman olmayan öğrencilerin okula uzun etekle gelmesine ses çıkarılmadığının altını çizdi.
Kızının başına gelen olayın münferit bir vaka olmadığını söyleyen Marie-Christine K., "Kızımın okulda yaşadıklarından sonra polise şikayette bulunmaya karar verdim, çünkü Müslümanlara yönelik ayrımcılıklar gün geçtikçe artıyor" şeklinde konuştu.
Fransa Milli Eğitim Bakanlığı'nın olayı büyütmek istemediği için arabulucu gönderdiğini, şikayet sonrası açılan davanın ise yalnızca bir haftada düşürüldüğünü ifade eden Marie-Christine K., Müslümanlara yönelik saldırıların "sümen altı edildiği" izlenimine sahip olduğunu belirtti.
Bu yaklaşımın ülke genelindeki yetkililerde de mevcut olduğunu söyleyen Marie-Christine K., "Fransız siyasetçiler İslamofobinin varlığını kabullenmek istemiyor. Müslümanlara karşı ayrımcılıkların üstü kapatılıp yargıya intikal etmesi engelleniyor" dedi.
Öğrencilerin okulda, Müslümanlar hakkında iyi bir eğitim almadığı için, başörtülü kadın veya cilbab giyen erkekleri doğrudan "terörist" olarak gördüklerine vurgu yapan Marie-Christine K., "Bu noktada velilere iş düşüyor. Ayrımcılıklara, haksızılıklara biz tepki göstermezsek bütün toplum birbirinden nefret eder hale gelecek" yorumunda bulundu.
FRANSA MÜSLÜMANLARININ "SEÇİM" ENDİŞESİ
Fransa'da yaşayan Müslümanlar, özellikle cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler yaklaştıkça, daha fazla eleştiriye hedef olma endişesi taşıyor.
Fransa İslamofobi Gözlemevi Başkanı Abdallah Zekri, Müslümanlara yönelik saldırıların azaldığını gösteren CFCM raporunun yayınlanmasından sonra rakamlara ihtiyatlı yaklaştığını belirterek şu açıklamada bulunmuştu:
"Önümüzdeki seçimler yaklaştıkça ve birtakım siyasetçilerin Müslümanlara yönelik açıklamaları göz önünde bulundurulduğunda, durumun gün geçtikçe kötüleşeceği ve Müslümanlara karşı saldırıların tekrar artacağı düşüncesindeyiz".
Fransa İslam Konseyi Başkanı Anouar Kbibech ise geçtiğimiz hafta Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve'ün katıldığı iftarda, ülkede İslamofobik söylemlerin gittikçe yaygınlaştığını ifade etmiş, Müslümanları koruma konusunda hükümete daha fazla önlem alması çağrısı yapmıştı.
Kbibech, Fransız devletinin Müslümanlara artık kucak açması gerektiğini savunarak, "Fransa'da yabancı karşıtı söylem giderek normalleşiyor. Bu söylemlerin en büyük kurbanı ise dini inançlarından ötürü hedef alınan Müslümanlar" uyarısında bulunmuştu.
Henüz yorum yapılmamış.