Sosyal Medya

Dünya

AB Bakanı: Söz yarışının faydası yok

Ömer Çelik AB ile ilgili devam eden müzakerelerde, söylem mücadelesine girmenin AB'ye de, Türkiye'ye de zararlı olduğunu söyledi



Avrupa BirliÄŸi (AB) Bakanı ve BaÅŸmüzakereci Ömer Çelik, AB ile Türkiye arasındaki iliÅŸkinin bir rekabet iliÅŸkisi olmaması gerektiÄŸini belirterek, “Sürekli olarak retorik mücadelesine girmek iki taraf için de verimli deÄŸil" dedi.
 
Bakan Ömer Çelik, AB müzakere süreci, vize serbestisi, terörle mücadele ve göçmen sorunlarını ele almak üzere geldiği İtalya'nın başkenti Roma'da resmi temaslarına başladı.
 
Çelik, 21-23 Haziran tarihlerini kapsayan ziyaretinde ilk olarak İtalya Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı Kompleksi Farnesina'da bir buçuk saate yakın görüşen iki bakan, daha sonra ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.
 
“SIÄžINMACI ANLAÅžMASI Ä°ÅžE YARADI"
Ev sahibi bakan, Ä°talya ve Türkiye arasındaki iliÅŸkinin çok eskiye dayandığını ve ülkesinde ÅŸimdiye kadar tüm hükümetlerin tutumunun, Türkiye'nin AB üyeliÄŸi yönünde olduÄŸunu dile getirerek, “Türkiye'nin AB'ye katılımı Ä°talya'nın stratejik olarak lehinedir" dedi. Gentiloni, iki büyük Akdeniz ülkesi olan bu ülkelerin ortak çıkarlarına ve Türkiye'nin AB ile bağının güçlenmesinin, bu ülkeyle birlikte çalışabilmek ve sorunların üstesinden gelebilmek için ana yol olduÄŸuna inandıklarını da ekledi. Terörizm, IŞİD ve göçmen krizi gibi sorunlar karşısında Türkiye'ye yönelik bu tutumlarının, hiç olmadığı kadar aktüel olduÄŸunu belirten Gentiloni, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Mart ayında Türkiye-AB arasında yapılan anlaÅŸma, çok tartışılan bir anlaÅŸma oldu. Ancak 3 ay aradan sonra ÅŸu iki ÅŸey söylenebilir: ilki, bu anlaÅŸma Balkan rotası denilen bölgeden sığınmacı akınının kontrolünde iÅŸe yaradı. Ä°kincisi, bu anlaÅŸmanın tam olarak uygulanabilir olması için birlikte çalışılması gerektiÄŸi ki bu, Türkiye ile yeni müzakere baÅŸlıklarının açılması ve vize serbestisi konusunda ileri adımları içeriyor."
 
“VERDİĞİMÄ°Z MÃœCADELE AVRUPA'YA YARIYOR"
Ömer Çelik ise, görüşmelerinin çok verimli geçtiÄŸini, muhatabıyla ana konular üzerinde anlaÅŸmalarından memnuniyet duyduÄŸunu ifade ederek, bugün karşı karşıya kalınan çok büyük küresel ve bölgesel krizler olduÄŸunu, bunların doÄŸrudan Ä°talya'yı ve Türkiye'yi etkileyen krizler haline dönüştüğünü söyledi. “Bir tanesi, çok önemlisi bütün bir bölgeyi altüst eden IŞİD gibi terör örgütleriyle ve aşırılıklarla mücadele"R diyen Çelik, bu mücadelede dayanışma içinde olmaya devam etmelerinin önemine deÄŸindi.
55'e yakın ülkenin kurduğu koalisyonun IŞİDŞ'e karşı hava saldırıları düzenlediğini de hatırlatan Çelik, şunları kaydetti:
“Ancak tam bir baÅŸarı saÄŸlanabilmiÅŸ deÄŸil, belki yolun yarısı geçilebilmiÅŸ durumda. Türkiye'nin Suriye ve Irak'a yaklaşık 1295 kilometre sınırı var bu istikrarsızlık bölgesinde ve buradaki mücadeleyi tek başına veriyor. KuÅŸkusuz Türkiye'nin bu sınırın ötesinde güvenliÄŸine yardımcı olabilecek bir ulusal devlet gücü, bir ulusal ordu ya da polis gücü yok. Dolayısıyla Türkiye çok büyük risklerle karşı karşıya. Biz ulusal egemenliÄŸimiz için tabii ki bu mücadeleyi veriyoruz. Ama bilinmesi gerekir ki bu mücadele aynı zamanda Avrupa'nın da güvenliÄŸini saÄŸlamaktadır."
 
“EN GÃœZEL HABER MAYIS'TA ÖLÃœM OLMAMASI"
Türkiye'nin Avrupa'nın dışında bir ülke olmadığını söyleyen Çelik, bu ülkenin büyük bir Avrupa gücü ve büyük bir Avrupa demokrasisi olduÄŸunu öne sürerek, “Tarihin en büyük krizlerinden olan göç krizini beraberce yönettik. Ortak bir mekanizma kurarak, ortak bir akıl ve eylem planı üreterek çok büyük bir baÅŸarıya imza attık. Ekim'de 7 bin kiÅŸi geçiÅŸ yaparken, anlaÅŸmayla bugün bu sayı 20'ye, 30'a düşmüştür. En güzel haber de Mayıs ayı içerisinde hiç ölüm olmamasıdır" ifadelerini kullandı.
 
Bu baÅŸarının devam etmesinin lüzumuna dikkat çeken Çelik, “Ancak önümüzde çok büyük riskler var. Suriye'deki istikrarsızlığın ne zaman sona ereceÄŸini ya da Suriye'de nasıl bir modelin ortaya çıkabileceÄŸini kimse tahmin edemiyor. Bu da yeni bir takım risklerle karşı karşıya olduÄŸumuzu gösteriyor. Bugün yaÅŸanan çatışmalar, baÅŸka bölgelerde daha olumsuz sonuçlar doÄŸurursa, ÅŸimdiye kadar karşı karşıya kaldığımız göçün, bir bu kadarıyla daha karşı karşıya kalacağımız anlamına gelir ki bu çok büyük bir krizdir" diye açıklamalarını sürdürdü.
 
Yeni riskler ortaya çıktığında birebir anlaşmasının yetersiz kalabileceğini dile getiren Bakan, bu anlaşmayı güçlendirecek mekanizmaların oluşmasını sağlamak gerektiğinin de altını çizdi.
 
Çelik, Türkiye'nin birebir anlaÅŸmasını etkili bir ÅŸekilde uyguladığını, taahhütlerine sadık olduÄŸunu ve verdiÄŸi sözleri tuttuÄŸunu da söyleyerek, “Åžimdiye kadar 462 kiÅŸi geri gönderilmiÅŸtir. Bu, Türkiye'nin misafir ettiÄŸi 2 buçuk milyon kiÅŸilik rakamın yanında son derece küçüktür" dedi.
 
 
“TÃœRKÄ°YE-AB UYUMU TÃœM MESELERE KATKI SAÄžLAR"
Türkiye'ye vize serbestisi için ne kadar zaman öngörüldüğü ve bu konuda varsa zorlukların ne olduğu sorulan Bakan Paolo Gentiloni, AB'nin buna ilişkin 72 kriteri bulunduğunu hatırlatarak şöyle yanıt verdi:
 
“Türkiye ve AB arasındaki iliÅŸkilerin olumlu bir evrim geçirmesinin tüm meselelere katkısı olacağını düşünüyoruz. Biz bu nedenle vize serbestisinden yanayız. Åžimdi sığınmacı krizi var diye böyle bir tutum içinde olduÄŸumuz düşünülmesin. Son 10 yıldır hep böyle düşündük. Türkiye'nin Avrupa süreci, Avrupa'ya da, Türkiye'ye de yardımcı olacaktır. Vize serbestisinin arzu edilen istikamette olduÄŸunu düşünüyoruz. 72 kritere iliÅŸkin tartışmalar ise Brüksel'de sürecektir.”
 
“TERÖRLE MÃœCADELEDE ZAAF, AB'YE ZARAR VERÄ°R"
Bakan Ömer Çelik ise, bu kriterlerle ilgili çok hızlı ve etkili bir çalışma yaptıklarını, meclisten birçok kanun ve uluslararası sözleÅŸmeyi geçirdiklerini aktararak, “Biz bu kriterleri karşıladığımızı düşünüyoruz" dedi ve AB'nin terörle mücadele ve kiÅŸisel verileri koruma kanununda bazı deÄŸiÅŸiklikler istediÄŸini hatırlattı.
 
Şu aşamada, terörle mücadele kapasitelerini azaltacak radikal bir değişiklik yapamayacaklarını, bu kapasitede bir zaaf olması halinde bunun AB'ye de zarar vereceğini belirtti. Çelik, bu konuda nasıl ilerlenebileceğine ilişkin AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile önümüzdeki günlerde tekrar bir araya geleceklerini söyledi.
 
OlabildiÄŸince en kısa zamanda vize serbestisinin saÄŸlanması gerektiÄŸini dile getiren Çelik, “Çünkü riskler devam ediyor. Bölgemizdeki istikrarsızlık büyüyerek devam ediyor. Bunun karşılığında güçlendirmemiz gereken mekanizmalarla ilgili olarak gönüllü yerleÅŸtirme ve vize serbestisi gibi konuların halledilmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu, Türkiye'ye yönelik bir jest deÄŸildir, Türkiye'nin zaten hak ettiÄŸi bir ÅŸeydir" diye konuÅŸtu.
 
Çelik, İtalya'nın bu pozitif yaklaşımının, diğer ülkelere de örnek teşkil etmesi gerektiğini düşündüklerini ifade etti.
Çelik baÅŸka bir sorunun ardından ise, Türkiye'nin AB üyesi olmamasının, bu ülkenin bir AB ülkesi olduÄŸu gerçeÄŸini deÄŸiÅŸtirmeyeceÄŸini söyleyerek, “AB ile Türkiye arasındaki iliÅŸkinin bir rekabet iliÅŸkisi olmaması gerektiÄŸini, bir iÅŸbirliÄŸi temelinde bir iliÅŸki olması gerektiÄŸini düşünüyorum. Fasılları açmadan sadece dosyalar üzerinden bir takım baÅŸlıkları dillendirerek, sürekli olarak retorik mücadelesine girmek iki taraf için de verimli deÄŸil. Beraberce ortak akıl ürettiÄŸimizde neleri baÅŸarabileceÄŸimizi bu birebir anlaÅŸmasıyla birlikte görmüş olduk. O bakımdan ben vize serbestisi konusunda bir yol bulabileceÄŸimizi, ortak bir noktaya gelebileceÄŸimizi düşünüyorum. Birebir anlaÅŸmasıyla elde ettiÄŸimiz bu zemini güçlendirmeye çalışalım” diye açıklamalarını sürdürdü.
 
“Ä°NGÄ°LTERE'NÄ°N AB'DE KALMASINI UMUYORUZ"
Öte yandan, Brexit ile ilgili deÄŸerlendirmesi sorulan Paolo Gentiloni, Ä°talya'nın Ä°ngiliz seçmenlerin kararına saygı duyacağını, ancak Ä°ngiltere'nin AB'de kalmasını umduklarını belirterek, “EÄŸer AB'den çıkma kararı alınırsa, bu gerçekten çok ağır bir karar ve kesinlikle AB açısından ekonomik olarak olumsuz bir sonucu olacaktır, ancak Ä°ngiltere için daha olumsuz olacaktır. Umarım Ä°ngiliz halkı, birliÄŸimizi korumanın bilincine varır" diye görüşlerini açıkladı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.